CHP'den 'Uygur' Politikası Eleştirisi
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz: 'AKP iktidarının, Uygurların keyfi tutuklama başta olmak üzere temel insan hakları ihlallerine maruz kaldıklarını vurgulayan mektuba imza atmaktan çekinmesi, iktidarın Uygur Türklerine bakışının istikrarsız, ilkesiz ve iç politikaya endeksli olduğunu göstermektedir'.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, "AKP iktidarının, Uygurların keyfi tutuklama başta olmak üzere temel insan hakları ihlallerine maruz kaldıklarını vurgulayan mektuba imza atmaktan çekinmesi, iktidarın Uygur Türklerine bakışının istikrarsız, ilkesiz ve iç politikaya endeksli olduğunu göstermektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Çeviköz yaptığı yazılı açıklamada, Çin'in Sincan bölgesinde başta Uygurlar olmak üzere azınlıklara yönelik yaygın insan hakları ihlallerine son verilmesi talebiyle hazırlanan mektubun, 22 ülkenin imzasıyla BM İnsan Hakları Konseyi'ne 8 Temmuz'da sunulduğunu anımsattı.
Çin'i, konseyle iş birliği yapmaya ve uluslararası, bağımsız gözlemcilerin Sincan bölgesine erişimini sağlamaya çağıran mektubun imzacıları arasında Türkiye'nin olmamasının şaşkınlık ve üzüntüyle karşılandığının ifade eden Çeviköz, şunları kaydetti:
"AKP iktidarının, Uygurların keyfi tutuklama başta olmak üzere temel insan hakları ihlallerine maruz kaldıklarını vurgulayan mektuba imza atmaktan çekinmesi, iktidarın Uygur Türklerine bakışının istikrarsız, ilkesiz ve iç politikaya endeksli olduğunu göstermektedir. AKP iktidarı, içeride oy devşirmeye dayalı politikaları nedeniyle, dış politikada tutarlı bir tavır izleyememektedir."
CHP olarak etnik, dini ve kültürel bağların olduğu Uygurlar konusundaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini aktaran Çeviköz, Çin toplumunun önemli bir unsuru olan Uygurların, Çin'in sosyal dokusuna zenginlik kattığını ve Türkiye-Çin ilişkilerine de olumlu katkılarda bulunabileceğini düşündüklerini belirtti.
Çeviköz, açıklamasına şöyle devam etti:
"Türkiye ile Çin ilişkileri ne kadar iyi olursa Uygurların da Çin'deki yaşam koşullarının olumlu yönde gelişeceğini biliyoruz. Sincan Uygur Özerk Bölgesi, Çin Halk Cumhuriyeti topraklarının bir parçası, soydaşlarımız olan Uygur Türklerinin de vatanıdır. Türkiye, Çin Halk Cumhuriyeti'nin egemenlik ve toprak bütünlüğüne, tüm ülkelerinkine olduğu gibi saygılıdır. CHP, Asya ülkeleriyle iyi ilişkiler kurmayı ve karşılıklı diyaloğu geliştirmeyi hem bir gereklilik hem de bir zenginlik olarak görmektedir. CHP, 'yurtta barış, dünyada barış' ilkesi çerçevesinde ve Çin ile iyi ilişkiler kurmanın Sincan bölgesine olumlu yansımaları olacağının bilincinde olarak iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine her türlü katkıyı yapmaya hazırdır."
Kaynak: AA
Çeviköz yaptığı yazılı açıklamada, Çin'in Sincan bölgesinde başta Uygurlar olmak üzere azınlıklara yönelik yaygın insan hakları ihlallerine son verilmesi talebiyle hazırlanan mektubun, 22 ülkenin imzasıyla BM İnsan Hakları Konseyi'ne 8 Temmuz'da sunulduğunu anımsattı.
Çin'i, konseyle iş birliği yapmaya ve uluslararası, bağımsız gözlemcilerin Sincan bölgesine erişimini sağlamaya çağıran mektubun imzacıları arasında Türkiye'nin olmamasının şaşkınlık ve üzüntüyle karşılandığının ifade eden Çeviköz, şunları kaydetti:
"AKP iktidarının, Uygurların keyfi tutuklama başta olmak üzere temel insan hakları ihlallerine maruz kaldıklarını vurgulayan mektuba imza atmaktan çekinmesi, iktidarın Uygur Türklerine bakışının istikrarsız, ilkesiz ve iç politikaya endeksli olduğunu göstermektedir. AKP iktidarı, içeride oy devşirmeye dayalı politikaları nedeniyle, dış politikada tutarlı bir tavır izleyememektedir."
CHP olarak etnik, dini ve kültürel bağların olduğu Uygurlar konusundaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini aktaran Çeviköz, Çin toplumunun önemli bir unsuru olan Uygurların, Çin'in sosyal dokusuna zenginlik kattığını ve Türkiye-Çin ilişkilerine de olumlu katkılarda bulunabileceğini düşündüklerini belirtti.
Çeviköz, açıklamasına şöyle devam etti:
"Türkiye ile Çin ilişkileri ne kadar iyi olursa Uygurların da Çin'deki yaşam koşullarının olumlu yönde gelişeceğini biliyoruz. Sincan Uygur Özerk Bölgesi, Çin Halk Cumhuriyeti topraklarının bir parçası, soydaşlarımız olan Uygur Türklerinin de vatanıdır. Türkiye, Çin Halk Cumhuriyeti'nin egemenlik ve toprak bütünlüğüne, tüm ülkelerinkine olduğu gibi saygılıdır. CHP, Asya ülkeleriyle iyi ilişkiler kurmayı ve karşılıklı diyaloğu geliştirmeyi hem bir gereklilik hem de bir zenginlik olarak görmektedir. CHP, 'yurtta barış, dünyada barış' ilkesi çerçevesinde ve Çin ile iyi ilişkiler kurmanın Sincan bölgesine olumlu yansımaları olacağının bilincinde olarak iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine her türlü katkıyı yapmaya hazırdır."