'Küskün Arkadaşlarımızı İkna Ederek Seçime Gelmelerini Sağlamak Lazım'
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş: 'İstanbul'da seçime gitmeyen 1 milyon 700 bin kardeşimiz var. Şimdi sizlerden ricamız, bu seçime gitmeyen kırgın, küskün, kenarda duran AK Parti seçmeni arkadaşlarımızı mutlaka ikna ederek seçime gelmelerini sağlamak lazım' 'Eskiden bize 'S400 almayacaksın' deselerdi, korkudan 'Efendim tamam, baş üstüne, almayız' der vazgeçerdik. Şimdi öyle bir Türkiye yok'
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "İstanbul'da seçime gitmeyen 1 milyon 700 bin kardeşimiz var. Şimdi sizlerden ricamız, bu seçime gitmeyen kırgın, küskün, kenarda duran AK Parti seçmeni arkadaşlarımızı mutlaka ikna ederek seçime gelmelerini sağlamak lazım." dedi.
Kurtulmuş, Ordu Dernekler Federasyonu'na bağlı dernek başkanlarıyla bir araya geldi.
Burada konuşan Kurtulmuş, 20 yılı aşkın süredir siyasette olduğunu ve Ordu'nun her zaman gündeminde bulunduğunu söyledi.
İstanbul'da Orduluların varlığının önemli olduğunu belirten Kurtulmuş, Orduluların her zaman Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a destek verdiğini ve Erdoğan'ın da Ordu'ya gereken ehemmiyeti gösterdiğini anlattı.
Dünyanın büyük bir alt-üst oluşun içerisinde bulunduğunu anlatan Kurtulmuş, dünyada ismi konulmamış üçüncü dünya savaşının söz konusu olduğunu ve bunun vekalet, ekonomik gibi savaşlarla devam ettiğini söyledi.
- "Güçlü ve muktedir bir Türkiye istenmiyor"
Kurtulmuş, tarih boyunca kavganın merkezinin bu coğrafya olduğunu anlatarak, şöyle konuştu:
"Dünyanın merkezi olan bu coğrafyada büyük bir çekişmenin olduğunu görüyoruz. bir tarafta S400 krizi var. Tek başına bir şey değil. Bir tarafta Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de doğal gaz ve petrol aramasıyla ilgili baskılar var, bir tarafta PKK/PYD'ye verilen bir takım destekler ve onun üzerinden Türkiye'nin köşeye sıkıştırılması meselesi var. Bir tarafta ABD'nin İsrail'le beraber hazırlandığı yüzyılın planı adını verdikleri Filistin'i yok etme projesi var. Bir tarafta Umman Körfezi'nde başlatılan ve geliştirilen büyük bir gerilim var. Bir tarafta Doğu Akdeniz'de dünya ülkelerinin savaş gemileri var. Sayın sayabildiğiniz kadar. Ne oluyor? Olan şey şu, bu yeni küresel savaşın merkezi olan bu coğrafyada esasında aslında saydığım her başlığın ana muhatabı Türkiye'dir. Güçlü ve muktedir bir Türkiye istenmiyor. Adam S400 almayacaksın' derken aslında başka bir şey söylüyor. Eğer bu istikrar devam ederse biliyorlar ki Türkiye kendi koruma şemsiyesini oluşturacak yani kendi milli savunma sanayisini kurmuş olacak. Füze bakımından söylüyorum."
Kurtulmuş, Türkiye'yle uğraşan ASALA terör örgütünün nasıl çöp tenekesine atıldıysa, Türkiye'nin ileriye gitmesini engellemeye çalışan PKK, FETÖ ve diğer terör örgütlerin de günü geldiğinde çöp sepetine atılacağını söyledi.
- "Büyük, güçlü Türkiye'yi oluşturmamız lazım"
Büyük ve güçlü bir Türkiye'nin olmasına mani olunduğunu anlatan Kurtulmuş, "Adam alışmış eski Türkiye'ye. Yani artık öyle bir Türkiye yok. Eskiden bize 'S400 almayacaksın' deselerdi, korkudan 'Efendim tamam, baş üstüne, almayız' der vazgeçerdik. Şimdi öyle bir Türkiye yok. Efendim '1964'te İnönü zamanındaki gibi ABD mektubu yazarsa ne olur?’ diyenlere de şunu söylüyorum, hala bir takım ülkelerin adını duyduğunuz zaman ayaklarınız titriyorsa siyaset yapmaktan vazgeçin. Böyle bir şey olmaz artık. Güçlü olmamız lazım. Bu istikamette yolumuza devam etmemiz lazım. Kendi eksenimizi tahkim etmemiz lazım. Büyük, güçlü Türkiye'yi oluşturmamız lazım. Çok mesafe aldık ama daha gidecek çok yolumuz var. Onun için yapılacak şey, 'Büyük Türkiye İttifakı' etrafında birleşmektir." diye konuştu.
Kurtulmuş, Ordulular olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek vermeye devam edeceklerini vurgulayarak, 23 Haziran seçiminin önemin anlattı.
Geçtiğimiz günlerde Avrupa Parlamentosu seçimlerinin yapıldığını ancak Avrupa ülkelerinin kendi seçimlerinden çok İstanbul seçimiyle ilgilendiğini belirten Kurtulmuş, dünyanın çeşitli ülkelerinde şaibelerden dolayı oyların yeniden sayımının yapıldığını ancak İstanbul için oyların yeniden sayılmasına karşı çıkılmasına anlam vermediğini dile getirdi.
CHP, İYİ Parti ve HDP'nin yasal parti olduğunu ve İmamoğlu üzerinden ittifak etmelerinde bir sakınca olmadığını ancak PKK yöneticileri ve FETÖ sözcülerinin İmamoğlu'na destek açıklamaları yaptığını hatırlatan Kurtulmuş, "İmamoğlu kalkıp desin ki 'Ben bu terör örgütlerine karşıyım ve oylarını da istemiyorum.' Bunu diye bilir mi? Oyun bu kadar açıktır." dedi.
İmamoğlu'nun Ordu Havalimanında, Ordu Valisine yönelik söylediği sözleriyle maskesinin düştüğünü anlatan Kurtulmuş, "Bu durumdan dolayı özür dileseydi daha saygın olurdu." ifadelerini kullandı.
- "İstanbul’da seçime gitmeyen 1 milyon 700 bin kardeşimiz var"
İstanbul seçimlerini belirleyen ana aktörün Ordulular olduğunu belirten Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunu birbirimize gaz vermek için söylemiyorum. Siyasi bir realite olduğu için söylüyorum. İstanbul seçimlerinde de her zaman AK Parti ve Tayyip Erdoğan'a destek olmuş bir kitledir. İstanbul'da seçime gitmeyen 1 milyon 700 bin kardeşimiz var. 320 bin de geçersiz oy var. Bu sandığa gitmeyen de geçersiz oyların da büyük bir kısmı geçmiş dönemde AK Parti'ye oy vermiş, CHP'ye oy vermeye eli gitmediği için sandığa gitmemiş. Ama 'Bir ders vereyim, hadlerini bildireyim’ yanlışlarını, eksikliklerini düzeltsinler diye bir şekilde seçime gitmemiş. Şimdi sizlerden ricamız, bu seçime gitmeyen kırgın, küskün, kenarda duran AK Parti seçmeni arkadaşlarımızı mutlaka ikna ederek seçime gelmelerini sağlamak lazım."
Kaynak: AA
Kurtulmuş, Ordu Dernekler Federasyonu'na bağlı dernek başkanlarıyla bir araya geldi.
Burada konuşan Kurtulmuş, 20 yılı aşkın süredir siyasette olduğunu ve Ordu'nun her zaman gündeminde bulunduğunu söyledi.
İstanbul'da Orduluların varlığının önemli olduğunu belirten Kurtulmuş, Orduluların her zaman Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a destek verdiğini ve Erdoğan'ın da Ordu'ya gereken ehemmiyeti gösterdiğini anlattı.
Dünyanın büyük bir alt-üst oluşun içerisinde bulunduğunu anlatan Kurtulmuş, dünyada ismi konulmamış üçüncü dünya savaşının söz konusu olduğunu ve bunun vekalet, ekonomik gibi savaşlarla devam ettiğini söyledi.
- "Güçlü ve muktedir bir Türkiye istenmiyor"
Kurtulmuş, tarih boyunca kavganın merkezinin bu coğrafya olduğunu anlatarak, şöyle konuştu:
"Dünyanın merkezi olan bu coğrafyada büyük bir çekişmenin olduğunu görüyoruz. bir tarafta S400 krizi var. Tek başına bir şey değil. Bir tarafta Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de doğal gaz ve petrol aramasıyla ilgili baskılar var, bir tarafta PKK/PYD'ye verilen bir takım destekler ve onun üzerinden Türkiye'nin köşeye sıkıştırılması meselesi var. Bir tarafta ABD'nin İsrail'le beraber hazırlandığı yüzyılın planı adını verdikleri Filistin'i yok etme projesi var. Bir tarafta Umman Körfezi'nde başlatılan ve geliştirilen büyük bir gerilim var. Bir tarafta Doğu Akdeniz'de dünya ülkelerinin savaş gemileri var. Sayın sayabildiğiniz kadar. Ne oluyor? Olan şey şu, bu yeni küresel savaşın merkezi olan bu coğrafyada esasında aslında saydığım her başlığın ana muhatabı Türkiye'dir. Güçlü ve muktedir bir Türkiye istenmiyor. Adam S400 almayacaksın' derken aslında başka bir şey söylüyor. Eğer bu istikrar devam ederse biliyorlar ki Türkiye kendi koruma şemsiyesini oluşturacak yani kendi milli savunma sanayisini kurmuş olacak. Füze bakımından söylüyorum."
Kurtulmuş, Türkiye'yle uğraşan ASALA terör örgütünün nasıl çöp tenekesine atıldıysa, Türkiye'nin ileriye gitmesini engellemeye çalışan PKK, FETÖ ve diğer terör örgütlerin de günü geldiğinde çöp sepetine atılacağını söyledi.
- "Büyük, güçlü Türkiye'yi oluşturmamız lazım"
Büyük ve güçlü bir Türkiye'nin olmasına mani olunduğunu anlatan Kurtulmuş, "Adam alışmış eski Türkiye'ye. Yani artık öyle bir Türkiye yok. Eskiden bize 'S400 almayacaksın' deselerdi, korkudan 'Efendim tamam, baş üstüne, almayız' der vazgeçerdik. Şimdi öyle bir Türkiye yok. Efendim '1964'te İnönü zamanındaki gibi ABD mektubu yazarsa ne olur?’ diyenlere de şunu söylüyorum, hala bir takım ülkelerin adını duyduğunuz zaman ayaklarınız titriyorsa siyaset yapmaktan vazgeçin. Böyle bir şey olmaz artık. Güçlü olmamız lazım. Bu istikamette yolumuza devam etmemiz lazım. Kendi eksenimizi tahkim etmemiz lazım. Büyük, güçlü Türkiye'yi oluşturmamız lazım. Çok mesafe aldık ama daha gidecek çok yolumuz var. Onun için yapılacak şey, 'Büyük Türkiye İttifakı' etrafında birleşmektir." diye konuştu.
Kurtulmuş, Ordulular olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek vermeye devam edeceklerini vurgulayarak, 23 Haziran seçiminin önemin anlattı.
Geçtiğimiz günlerde Avrupa Parlamentosu seçimlerinin yapıldığını ancak Avrupa ülkelerinin kendi seçimlerinden çok İstanbul seçimiyle ilgilendiğini belirten Kurtulmuş, dünyanın çeşitli ülkelerinde şaibelerden dolayı oyların yeniden sayımının yapıldığını ancak İstanbul için oyların yeniden sayılmasına karşı çıkılmasına anlam vermediğini dile getirdi.
CHP, İYİ Parti ve HDP'nin yasal parti olduğunu ve İmamoğlu üzerinden ittifak etmelerinde bir sakınca olmadığını ancak PKK yöneticileri ve FETÖ sözcülerinin İmamoğlu'na destek açıklamaları yaptığını hatırlatan Kurtulmuş, "İmamoğlu kalkıp desin ki 'Ben bu terör örgütlerine karşıyım ve oylarını da istemiyorum.' Bunu diye bilir mi? Oyun bu kadar açıktır." dedi.
İmamoğlu'nun Ordu Havalimanında, Ordu Valisine yönelik söylediği sözleriyle maskesinin düştüğünü anlatan Kurtulmuş, "Bu durumdan dolayı özür dileseydi daha saygın olurdu." ifadelerini kullandı.
- "İstanbul’da seçime gitmeyen 1 milyon 700 bin kardeşimiz var"
İstanbul seçimlerini belirleyen ana aktörün Ordulular olduğunu belirten Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunu birbirimize gaz vermek için söylemiyorum. Siyasi bir realite olduğu için söylüyorum. İstanbul seçimlerinde de her zaman AK Parti ve Tayyip Erdoğan'a destek olmuş bir kitledir. İstanbul'da seçime gitmeyen 1 milyon 700 bin kardeşimiz var. 320 bin de geçersiz oy var. Bu sandığa gitmeyen de geçersiz oyların da büyük bir kısmı geçmiş dönemde AK Parti'ye oy vermiş, CHP'ye oy vermeye eli gitmediği için sandığa gitmemiş. Ama 'Bir ders vereyim, hadlerini bildireyim’ yanlışlarını, eksikliklerini düzeltsinler diye bir şekilde seçime gitmemiş. Şimdi sizlerden ricamız, bu seçime gitmeyen kırgın, küskün, kenarda duran AK Parti seçmeni arkadaşlarımızı mutlaka ikna ederek seçime gelmelerini sağlamak lazım."