(Özel) Balıkesir'de Mahalleliler Dereden Yayılan Kötü Kokuya İsyan Etti
Balıkesir’in Bandırma ilçesine bağlı Doğruca Mahallesinin kenarından geçen derenin kokusuna mahalleliler isyan etti.
Edincik Mahallesinde bulunan biyogaz dönüşüm şirketinin atıklarıyla kirlenen, Doğruca Mahallesinin içinden geçen Eğridere için çevre örgütleri ve mahalle sakinleri eylem yaptı. Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği (GÜMÇED) Bandırma Şube Başkanı Gültekin Mutlu öncülüğünde yapılan eylemde Doğruca Muhtarı Adem Taştekin, mahalle sakinleri ve çok sayıda çevre gönüllüsü katıldı.
İlk olarak mahalle muhtarı Taştekin, caminin hoparlöründen anons geçti.
Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği (GÜMÇED) Bandırma Şube Başkanı Gültekin Mutlu “Manyas Kuş Gölü ve onu besleyen derelerin suyu çok kirli. Bu suyun içinde yüksek, demir, çinko, alüminyum, nitrat, fosfat var. Peki, ne yok, bu suda oksijen yok. Bu su, su değil. Bu nedenle gölün çevresi bataklık. Bu suda balık yaşar mı? Manyas kuş gölündeki balık türü 23’ten üçe, dörde düştü. Bu suda yaşayan 2-3 milyon kuş ağır metalle besleniyor. Bu suyla tarımsal amaçlı sulama yapıyoruz. Hububatları ve sebzeleri suluyoruz. Yetmiyor bir de biz kimyasal ilaç sıkıyoruz. Sonuçta kansere yakalanıyoruz ve ölüyoruz. Kansere yakalananların sayısı her yıl hızla artıyor. Sadece bandırma devlet hastanesinde kanser teşhisi konulan hasta sayısı her yıl 500’ün üzerinde. Yetkililere sesleniyoruz, çıkın kansere yakalananların sayısını siz açıklayın, ya da yalan söylüyorsunuz deyin. Deremizi, gölümüzü kirletenlerin kim olduğu belli. Bu sanayi kuruluşları belli. Çoğunun arıtma tesisi yok, olan da çalıştırmıyor. Çevre ve şehircilik il müdürlüğü yetkilileri başta olmak üzere diğer yetkililer gerekli denetimi yapmıyor, yapamıyor. Havamız, suyumuz, deremiz, gölümüz, denizimiz hızla kirlenmeye devam ediyor. Nefes alamıyoruz. Derelerimizden zehir akıyor. Kuş gölümüz can çekişiyor” şeklinde konuştu.
Doğruca mahallesi Muhtarı Adem Taştekin, “Deremizde bir tek canlı yaşamıyor artık. Benim atalarım bize suyunu içebildiğim, balık tutabildiğim bir dere bıraktı. Ne yazık ki, çocuklarıma yaşanacak etrafında gezebilecek bir dere bırakamıyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ve Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a buradan sesleniyorum. Bin kişilik nüfusu tekrar hayata döndürelim. Mahallemizde kanser sayımız arttı. Bize sahip çıkın. Balıkların yaşadığı, kurbağaların öttüğü bir derede bir yaşam belirtisi yok. Lütfen derdimize derman olun” dedi.
Kaynak: İHA
İlk olarak mahalle muhtarı Taştekin, caminin hoparlöründen anons geçti.
Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği (GÜMÇED) Bandırma Şube Başkanı Gültekin Mutlu “Manyas Kuş Gölü ve onu besleyen derelerin suyu çok kirli. Bu suyun içinde yüksek, demir, çinko, alüminyum, nitrat, fosfat var. Peki, ne yok, bu suda oksijen yok. Bu su, su değil. Bu nedenle gölün çevresi bataklık. Bu suda balık yaşar mı? Manyas kuş gölündeki balık türü 23’ten üçe, dörde düştü. Bu suda yaşayan 2-3 milyon kuş ağır metalle besleniyor. Bu suyla tarımsal amaçlı sulama yapıyoruz. Hububatları ve sebzeleri suluyoruz. Yetmiyor bir de biz kimyasal ilaç sıkıyoruz. Sonuçta kansere yakalanıyoruz ve ölüyoruz. Kansere yakalananların sayısı her yıl hızla artıyor. Sadece bandırma devlet hastanesinde kanser teşhisi konulan hasta sayısı her yıl 500’ün üzerinde. Yetkililere sesleniyoruz, çıkın kansere yakalananların sayısını siz açıklayın, ya da yalan söylüyorsunuz deyin. Deremizi, gölümüzü kirletenlerin kim olduğu belli. Bu sanayi kuruluşları belli. Çoğunun arıtma tesisi yok, olan da çalıştırmıyor. Çevre ve şehircilik il müdürlüğü yetkilileri başta olmak üzere diğer yetkililer gerekli denetimi yapmıyor, yapamıyor. Havamız, suyumuz, deremiz, gölümüz, denizimiz hızla kirlenmeye devam ediyor. Nefes alamıyoruz. Derelerimizden zehir akıyor. Kuş gölümüz can çekişiyor” şeklinde konuştu.
Doğruca mahallesi Muhtarı Adem Taştekin, “Deremizde bir tek canlı yaşamıyor artık. Benim atalarım bize suyunu içebildiğim, balık tutabildiğim bir dere bıraktı. Ne yazık ki, çocuklarıma yaşanacak etrafında gezebilecek bir dere bırakamıyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ve Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a buradan sesleniyorum. Bin kişilik nüfusu tekrar hayata döndürelim. Mahallemizde kanser sayımız arttı. Bize sahip çıkın. Balıkların yaşadığı, kurbağaların öttüğü bir derede bir yaşam belirtisi yok. Lütfen derdimize derman olun” dedi.