'Huawei Ve Cisco Gibi Devleri Zorlayacak Yerli Ürünler Hazırlıyoruz'
Pavotek Yönetim Kurulu Başkanı Alper Özbilen: 'IP haberleşme cihazlarının tasarım ve üretimindeki yetkinliğimizle, Cisco ve Huawei gibi yabancı devleri fiyat ve performansta zorlayacak yerli ürünlerimizi hazırlıyoruz' 'Artık ülkemizde yabancı menşeli teknolojinin alımını ve satımını yapmaya dayalı ticaretin konfor alanını yitirmeye başladığına şahitlik ediyoruz. Amacımız, yabancılara muadil olmanın da ötesinde gerçek saha ihtiyaçlarını her yönüyle kapsayan nitelikli ürün sayımızı arttırmak yönündeki çalışmalarımızın hızlanarak devam etmesi olacak' 'Elde ettiğimiz kazancın neredeyse tamamını, yeni ArGe faaliyetlerine devam edebilmek için mühendis istihdamına ve altyapıya yatırıyoruz'
ALİ ATAR - Pavotek Yönetim Kurulu Başkanı Alper Özbilen, "IP haberleşme cihazlarının tasarım ve üretimindeki yetkinliğimizle, Cisco ve Huawei gibi yabancı devleri fiyat ve performansta zorlayacak yerli ürünlerimizi hazırlıyoruz." dedi.
Özbilen, AA muhabirine, Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF) savunma sanayisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Pavotek olarak savunma sanayisi ve telekomünikasyon başta olmak üzere güvenlikle ilgili alanlarda rekabetçi ve gelişmiş ürün ve çözümler ortaya koyduklarını belirten Özbilen, şirketin 2006'dan beri savunma sanayisine ürün tasarlayıp imal ettiğini aktardı.
Özbilen, elde ettikleri kazancın neredeyse tamamını, yeni Ar-Ge faaliyetlerine devam edebilmek için mühendis istihdamına ve altyapıya yatırdıklarını vurgulayarak, toplam Ar-Ge ve üretim personel sayılarının 218 olduğunu bildirdi.
Bu sayı ile birlikte tasarım ve üretim kapasitelerinin sürekli arttığını belirten Özbilen, şirketin cirosunun yüzde 60’ını savunma sanayisi projelerinden, geri kalanının ise endüstriyel projelerden elde edildiğini anlattı.
Özbilen, Pavotek bünyesinde 21’inin geliştirilmesi halen devam eden 50’yi aşkın savunma projesinin tasarım ve üretimini gerçekleştirdiklerini belirterek, IDEF'19'da 30 ürünü sergilediklerini ifade etti.
Pavotek'in yetkinliklerine değinen Özbilen, şunları kaydetti:
"Şirketimiz, gömülü elektronik sistemlerinin askeri güvenlik ve koruma standartlarındaki tasarım ve testlerinin yapılması ve sonrasında kendi tesislerinde seri üretiminin gerçekleştirilmesi imkanlarına sahip. Bunun yanı sıra her türlü işletim sistemine uyumlu ürün geliştirme yetkinliğine ilaveten kendi gerçek zamanlı işletim sistemi olan PavOS’a sahip. Özellikle aviyonik ve haberleşme alanında kendimize ait oldukça seçkin bir donanım tasarım kütüphanemiz bulunmakta. Bunun yanı sıra grup şirketimiz IntelProbe ile birlikte siber güvenlik odaklı algoritma ve yazılım geliştirme kabiliyetine önemli yatırımlar yapma kararı aldık. Pavotek, 100’ü aşan Ar-Ge mühendisi ve 5 Ar-Ge birimine sahip. Ar-Ge birimlerimiz, haberleşme, aviyonik, IoT, enerji, güç elektroniği ve terminal olarak farklı alanlardaki müşterilerine özel çözümler sunmaktadır."
Özbilen şunlara vurgu yaptı:
"Ülkemizde birçok farklı ve kritik ürünün yerlileştirilmesi yönünde büyük bir gayret olduğu hepimizin malumu. İnanıyorum ki savunma alanında yapılan birbirinden farklı yatırımlar, zaman içerisinde sivil alandaki ürünlerin de yerlileştirilmesinde de önemli bir işlev görecektir. Bir alandaki birikimin başka ihtiyaçları karşılayacak diğer bir alana taşınmaması, ülkemiz kaynaklarını hakkıyla kullanamamak neticesiyle bizleri yüzleştirir. Bizlerin ise böyle bir duruma sebebiyet vermesi büyük bir mesuliyettir. Özellikle IP haberleşme cihazlarının tasarım ve üretimindeki yetkinliğimizle, Cisco ve Huawei gibi yabancı devleri fiyat ve performansta zorlayacak yerli ürünlerimizi hazırladığımızı iftiharla söyleyebilirim"
- "İnsan yetiştirmeye kaynak ayırmak şart"
Pavotek Yönetim Kurulu Başkanı Alper Özbilen, Türkiye'de savunma sanayisi alanında faaliyet gösteren devlet ve vakıf destekli öncü kuruluşların, teknik birikim ve kapasitenin yükseltilmesinde çok önemli roller oynadığını söyledi. Bir özel sermaye girişimi olarak hedeflerinin oluşturulan bu ekosisteme azami katkıyı sunmak olduğunu vurguyalan Özbilen, bu amaçla ülkenin göz bebeği kuruluşlarla yaptıkları iş birliklerini çok önemsediklerini vurguladı.
Özbilen şunlara dikkati çekti:
"Kamunun ve kamu iştiraki kuruluşların teşviki ve desteği teknoloji şirketlerimiz için önemlidir demek hafif kalır. Bu destek önemli olmaktan da öte hayatidir. Ayrıca, Savunma Sanayi Başkanlığımızın ve TÜBİTAK başta olmak üzere Sanayi Bakanlığımızın birçok alandaki destekleri dünyada eşine az rastlanır bir seviyededir. Ancak şirketlerimizin buradan bir kolaycılık geliştirerek, kendini bilhassa yurt dışı pazarlarda rekabetten uzakta tutması ve yerli pazarı bir konfor alanına dönüştürmesi de kabul edilebilir bir durum değildir.
Türk savunma sektöründe yer alan firmalarının ulusal değil, uluslararası çapta ürünler ve hizmetler tasarlayıp üretme kabiliyetine sahip olmasının ülkemizi kalkındıracağını muhakkak. Bunu sağlayabilmek için en önemli şartlar; firmaların Ar-Ge sabrına sahip olmaları ve sadece yetişmiş insan aramak yerine, insan yetiştirmeye de kaynak ayırabilmesi olacaktır. Artık ülkemizde yabancı menşeli teknolojinin alımını ve satımını yapmaya dayalı ticaretin konfor alanını yitirmeye başladığına şahitlik ediyoruz. Amacımız, yabancılara muadil olmanın da ötesinde gerçek saha ihtiyaçlarını her yönüyle kapsayan nitelikli ürün sayımızı arttırmak yönünde çalışmalarımızın hızlanarak devam etmesi olacaktır."
- "Doğru bir yol haritası belirlenmeli"
Alper Özbilen, siber güvenliğin milli güvenliğin ayrılmaz parçası haline geldiğini belirterek, bu yönüyle gelenekçi güvenlik paradigmalarını sarstığını söyledi.
Siber güvenlik konusunda Türkiye'de farkındalık oluştuğunu belirten Özbilen, "Bu farkındalığı bir sonraki aşamaya geçirme mecburiyetindeyiz. Siber güvenlik, savunma sanayimizin merkezindeki konular arasında yer almalıdır." dedi. Özbilen, Türkiye'nin her türlü olası siber saldırılara karşı kendi aktif savunma kapasitesini güçlendirmesinin gerekliliğine dikkati çekerek, siber güvenlik konusunun popülizme kaçmadan ciddiyetle ele alınması ve doğru bir yol haritası belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
- "Projelerin sayısını değil ölçeğini de artırmak niyetindeyiz"
Üniversitelerin savunma sanayisine katkılarından da bahseden Özbilen şunları kaydetti:
"Genel olarak endüstrinin bilimi ihmal eden veya görmezden gelen bir yanılgısı var. Bu yönüyle de bir özeleştiriye ihtiyacımız var. 'Akademisyenlerle bu iş olmaz' şeklinde yerleşik bir algının endüstride olduğuna zaman zaman şahitlik ediyoruz. Bu kesinlikle yanlış. Türkiye’nin çok zeki ve birikimli akademisyenleri var. Böyle bir potansiyeli ve birikimi dışarıda tutamayız. Onlarla çalışırken inançlı ve sabırlı olmak gerekir. Bilim olmazsa teknolojide yalnızca takipçi olmayı peşinen kabul ediyorsunuz demektir.Ülkemizin en önemli üniversitelerinden biriyle çok yönlü program başlatmak konusunda prensipte ilerliyoruz. Ülkemizin kıymetli akademisyenleriyle de yürütmekte olduğumuz projelerin sadece sayısını değil, ölçeğini de arttırmak niyetindeyiz."
Kaynak: AA
Özbilen, AA muhabirine, Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nda (IDEF) savunma sanayisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Pavotek olarak savunma sanayisi ve telekomünikasyon başta olmak üzere güvenlikle ilgili alanlarda rekabetçi ve gelişmiş ürün ve çözümler ortaya koyduklarını belirten Özbilen, şirketin 2006'dan beri savunma sanayisine ürün tasarlayıp imal ettiğini aktardı.
Özbilen, elde ettikleri kazancın neredeyse tamamını, yeni Ar-Ge faaliyetlerine devam edebilmek için mühendis istihdamına ve altyapıya yatırdıklarını vurgulayarak, toplam Ar-Ge ve üretim personel sayılarının 218 olduğunu bildirdi.
Bu sayı ile birlikte tasarım ve üretim kapasitelerinin sürekli arttığını belirten Özbilen, şirketin cirosunun yüzde 60’ını savunma sanayisi projelerinden, geri kalanının ise endüstriyel projelerden elde edildiğini anlattı.
Özbilen, Pavotek bünyesinde 21’inin geliştirilmesi halen devam eden 50’yi aşkın savunma projesinin tasarım ve üretimini gerçekleştirdiklerini belirterek, IDEF'19'da 30 ürünü sergilediklerini ifade etti.
Pavotek'in yetkinliklerine değinen Özbilen, şunları kaydetti:
"Şirketimiz, gömülü elektronik sistemlerinin askeri güvenlik ve koruma standartlarındaki tasarım ve testlerinin yapılması ve sonrasında kendi tesislerinde seri üretiminin gerçekleştirilmesi imkanlarına sahip. Bunun yanı sıra her türlü işletim sistemine uyumlu ürün geliştirme yetkinliğine ilaveten kendi gerçek zamanlı işletim sistemi olan PavOS’a sahip. Özellikle aviyonik ve haberleşme alanında kendimize ait oldukça seçkin bir donanım tasarım kütüphanemiz bulunmakta. Bunun yanı sıra grup şirketimiz IntelProbe ile birlikte siber güvenlik odaklı algoritma ve yazılım geliştirme kabiliyetine önemli yatırımlar yapma kararı aldık. Pavotek, 100’ü aşan Ar-Ge mühendisi ve 5 Ar-Ge birimine sahip. Ar-Ge birimlerimiz, haberleşme, aviyonik, IoT, enerji, güç elektroniği ve terminal olarak farklı alanlardaki müşterilerine özel çözümler sunmaktadır."
Özbilen şunlara vurgu yaptı:
"Ülkemizde birçok farklı ve kritik ürünün yerlileştirilmesi yönünde büyük bir gayret olduğu hepimizin malumu. İnanıyorum ki savunma alanında yapılan birbirinden farklı yatırımlar, zaman içerisinde sivil alandaki ürünlerin de yerlileştirilmesinde de önemli bir işlev görecektir. Bir alandaki birikimin başka ihtiyaçları karşılayacak diğer bir alana taşınmaması, ülkemiz kaynaklarını hakkıyla kullanamamak neticesiyle bizleri yüzleştirir. Bizlerin ise böyle bir duruma sebebiyet vermesi büyük bir mesuliyettir. Özellikle IP haberleşme cihazlarının tasarım ve üretimindeki yetkinliğimizle, Cisco ve Huawei gibi yabancı devleri fiyat ve performansta zorlayacak yerli ürünlerimizi hazırladığımızı iftiharla söyleyebilirim"
- "İnsan yetiştirmeye kaynak ayırmak şart"
Pavotek Yönetim Kurulu Başkanı Alper Özbilen, Türkiye'de savunma sanayisi alanında faaliyet gösteren devlet ve vakıf destekli öncü kuruluşların, teknik birikim ve kapasitenin yükseltilmesinde çok önemli roller oynadığını söyledi. Bir özel sermaye girişimi olarak hedeflerinin oluşturulan bu ekosisteme azami katkıyı sunmak olduğunu vurguyalan Özbilen, bu amaçla ülkenin göz bebeği kuruluşlarla yaptıkları iş birliklerini çok önemsediklerini vurguladı.
Özbilen şunlara dikkati çekti:
"Kamunun ve kamu iştiraki kuruluşların teşviki ve desteği teknoloji şirketlerimiz için önemlidir demek hafif kalır. Bu destek önemli olmaktan da öte hayatidir. Ayrıca, Savunma Sanayi Başkanlığımızın ve TÜBİTAK başta olmak üzere Sanayi Bakanlığımızın birçok alandaki destekleri dünyada eşine az rastlanır bir seviyededir. Ancak şirketlerimizin buradan bir kolaycılık geliştirerek, kendini bilhassa yurt dışı pazarlarda rekabetten uzakta tutması ve yerli pazarı bir konfor alanına dönüştürmesi de kabul edilebilir bir durum değildir.
Türk savunma sektöründe yer alan firmalarının ulusal değil, uluslararası çapta ürünler ve hizmetler tasarlayıp üretme kabiliyetine sahip olmasının ülkemizi kalkındıracağını muhakkak. Bunu sağlayabilmek için en önemli şartlar; firmaların Ar-Ge sabrına sahip olmaları ve sadece yetişmiş insan aramak yerine, insan yetiştirmeye de kaynak ayırabilmesi olacaktır. Artık ülkemizde yabancı menşeli teknolojinin alımını ve satımını yapmaya dayalı ticaretin konfor alanını yitirmeye başladığına şahitlik ediyoruz. Amacımız, yabancılara muadil olmanın da ötesinde gerçek saha ihtiyaçlarını her yönüyle kapsayan nitelikli ürün sayımızı arttırmak yönünde çalışmalarımızın hızlanarak devam etmesi olacaktır."
- "Doğru bir yol haritası belirlenmeli"
Alper Özbilen, siber güvenliğin milli güvenliğin ayrılmaz parçası haline geldiğini belirterek, bu yönüyle gelenekçi güvenlik paradigmalarını sarstığını söyledi.
Siber güvenlik konusunda Türkiye'de farkındalık oluştuğunu belirten Özbilen, "Bu farkındalığı bir sonraki aşamaya geçirme mecburiyetindeyiz. Siber güvenlik, savunma sanayimizin merkezindeki konular arasında yer almalıdır." dedi. Özbilen, Türkiye'nin her türlü olası siber saldırılara karşı kendi aktif savunma kapasitesini güçlendirmesinin gerekliliğine dikkati çekerek, siber güvenlik konusunun popülizme kaçmadan ciddiyetle ele alınması ve doğru bir yol haritası belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
- "Projelerin sayısını değil ölçeğini de artırmak niyetindeyiz"
Üniversitelerin savunma sanayisine katkılarından da bahseden Özbilen şunları kaydetti:
"Genel olarak endüstrinin bilimi ihmal eden veya görmezden gelen bir yanılgısı var. Bu yönüyle de bir özeleştiriye ihtiyacımız var. 'Akademisyenlerle bu iş olmaz' şeklinde yerleşik bir algının endüstride olduğuna zaman zaman şahitlik ediyoruz. Bu kesinlikle yanlış. Türkiye’nin çok zeki ve birikimli akademisyenleri var. Böyle bir potansiyeli ve birikimi dışarıda tutamayız. Onlarla çalışırken inançlı ve sabırlı olmak gerekir. Bilim olmazsa teknolojide yalnızca takipçi olmayı peşinen kabul ediyorsunuz demektir.Ülkemizin en önemli üniversitelerinden biriyle çok yönlü program başlatmak konusunda prensipte ilerliyoruz. Ülkemizin kıymetli akademisyenleriyle de yürütmekte olduğumuz projelerin sadece sayısını değil, ölçeğini de arttırmak niyetindeyiz."