Ruhani'den ABD'ye 'Müzakere İstiyorsanız Baskıları Kaldırın' Mesajı
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani:'Müzakere ancak bütün baskıların kaldırılmasından sonra izlenecek yoldur. Biz savaş ve savunma adamı olduğumuz gibi daima müzakere ve diplomasi adamı da olduk''(Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin İran petrolüne ambargolardan doğan açığı kapatacaklarına ilişkin açıklaması hakkında) Bu sözlerin sonuçlarından haberdar mısınız ve bunun İran'a açık bir düşmanlık anlamına geleceğinin farkında mısınız? Trump döneminin sona ereceğini bizim kalıcı olacağımızı bilmiyor musunuz?'
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD'nin baskıları sona erdirmesi ve özür dilemesi halinde müzakere masasına oturabileceklerini söyledi.
İran devlet televizyonuna göre, başkent Tahran'da Bakanlar Kurulu toplantısında konuşan Ruhani, ABD'nin İran Özel Temsilcisi Brian Hook'un, İran'la nükleer ve füze programını kapsayan yeni bir anlaşma yapılması çağrısına cevap verdi.
ABD'nin müzakere konusunda ciddi olmadığını belirten Ruhani, "Şüphesiz zorbalık ve yalanla dayatılan bir müzakere talebinin kabul edilmesi herhangi bir sonuç getirmeyecektir. Böyle bir müzakere, zillet ve teslimiyet demektir." ifadesini kullandı.
Yalnızca ABD'nin baskılarını sona erdirmesi ve hukuk dışı girişimleri nedeniyle özür dilemesi halinde bu ülkeyle müzakere masasına oturabileceklerini vurgulayan Ruhani, şunları kaydetti:
"İran halkı hukuk dışı girişimlere karşı tek yolun direniş olduğunu iyi biliyor. Müzakere ancak bütün baskıların kaldırılmasından sonra izlenecek yoldur. Biz savaş ve savunma adamı olduğumuz gibi daima müzakere ve diplomasi adamı da olduk."
ABD'nin İran petrol ihracatını sıfırlama hedefinin mümkün olmayacağını ve İran'ın farklı yöntemlerle petrol satışına devam edeceğini söyleyen İran Cumhurbaşkanı, "ABD, dünya petrol piyasasını elinde tutma gücüne sahip değil. Amerikalılar bu konuda yanılgı içinde. Bu girişimlerle dünya halklarına, petrol şirketlerine hatta kendi halkına zulmediyor. " değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmasında İran petrolüne ambargolardan doğan açığı kapatacaklarını açıklayan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) de hedef alan Ruhani, Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in 1990'da Kuveyt'i işgal ettiği sırada İran'dan işgale destek istediğini ancak İranlı liderlerin bu talebi reddettiğini anlattı.
Saddam'ın, eski İran Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani'ye bir mektup yazarak Tahran'dan işgale destek vermesini ya da sessiz kalmasını istediğini aktaran Ruhani, şöyle devam etti:
"Mektubunda Saddam, İran'la 800 kilometre ortak sınıra sahip olacağını açıkça yazmıştı. Bu da Kuveyt'ten sonra Suudi Arabistan, Umman, BAE ve Katar'ı da işgal etme peşinde olduğunu gösteriyor. Rehber (İran lideri Hamaney) ve merhum Haşimi, kesin kararlar almasaydı bugün Suudi Arabistan ve BAE'den eser kalmayacaktı."
İki Körfez ülkesinin İran'a açıkça düşmanlık ettiğini dile getiren Ruhani, şu ifadeleri kullandı:
"Nasıl olur da (ABD Başkanı Donald) Trump'a, 'İran'ın petrol ihracatı sıfıra inerse biz telafi ederiz' dersiniz? Bu sözlerin sonuçlarından haberdar mısınız ve bunun İran'a açık bir düşmanlık anlamına geleceğinin farkında mısınız? Trump döneminin sona ereceğini bizim kalıcı olacağımızı bilmiyor musunuz? Komşular olarak yıllarca yan yana değil miydik? Bölgede daimi dostluklar kurmamız daha hayırlıdır."
Kaynak: AA
İran devlet televizyonuna göre, başkent Tahran'da Bakanlar Kurulu toplantısında konuşan Ruhani, ABD'nin İran Özel Temsilcisi Brian Hook'un, İran'la nükleer ve füze programını kapsayan yeni bir anlaşma yapılması çağrısına cevap verdi.
ABD'nin müzakere konusunda ciddi olmadığını belirten Ruhani, "Şüphesiz zorbalık ve yalanla dayatılan bir müzakere talebinin kabul edilmesi herhangi bir sonuç getirmeyecektir. Böyle bir müzakere, zillet ve teslimiyet demektir." ifadesini kullandı.
Yalnızca ABD'nin baskılarını sona erdirmesi ve hukuk dışı girişimleri nedeniyle özür dilemesi halinde bu ülkeyle müzakere masasına oturabileceklerini vurgulayan Ruhani, şunları kaydetti:
"İran halkı hukuk dışı girişimlere karşı tek yolun direniş olduğunu iyi biliyor. Müzakere ancak bütün baskıların kaldırılmasından sonra izlenecek yoldur. Biz savaş ve savunma adamı olduğumuz gibi daima müzakere ve diplomasi adamı da olduk."
ABD'nin İran petrol ihracatını sıfırlama hedefinin mümkün olmayacağını ve İran'ın farklı yöntemlerle petrol satışına devam edeceğini söyleyen İran Cumhurbaşkanı, "ABD, dünya petrol piyasasını elinde tutma gücüne sahip değil. Amerikalılar bu konuda yanılgı içinde. Bu girişimlerle dünya halklarına, petrol şirketlerine hatta kendi halkına zulmediyor. " değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmasında İran petrolüne ambargolardan doğan açığı kapatacaklarını açıklayan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) de hedef alan Ruhani, Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in 1990'da Kuveyt'i işgal ettiği sırada İran'dan işgale destek istediğini ancak İranlı liderlerin bu talebi reddettiğini anlattı.
Saddam'ın, eski İran Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani'ye bir mektup yazarak Tahran'dan işgale destek vermesini ya da sessiz kalmasını istediğini aktaran Ruhani, şöyle devam etti:
"Mektubunda Saddam, İran'la 800 kilometre ortak sınıra sahip olacağını açıkça yazmıştı. Bu da Kuveyt'ten sonra Suudi Arabistan, Umman, BAE ve Katar'ı da işgal etme peşinde olduğunu gösteriyor. Rehber (İran lideri Hamaney) ve merhum Haşimi, kesin kararlar almasaydı bugün Suudi Arabistan ve BAE'den eser kalmayacaktı."
İki Körfez ülkesinin İran'a açıkça düşmanlık ettiğini dile getiren Ruhani, şu ifadeleri kullandı:
"Nasıl olur da (ABD Başkanı Donald) Trump'a, 'İran'ın petrol ihracatı sıfıra inerse biz telafi ederiz' dersiniz? Bu sözlerin sonuçlarından haberdar mısınız ve bunun İran'a açık bir düşmanlık anlamına geleceğinin farkında mısınız? Trump döneminin sona ereceğini bizim kalıcı olacağımızı bilmiyor musunuz? Komşular olarak yıllarca yan yana değil miydik? Bölgede daimi dostluklar kurmamız daha hayırlıdır."