'Yeni Zelanda Saldırısı Tarih Boyunca Trajedi Günü Olarak Anılacak'
Yeni Zelanda'nın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Tim Breese:'15 Mart terör saldırısı Yeni Zelanda’nın tarihi boyunca büyük bir trajedi günü olarak anılacak' SDE Savunma ve Güvenlik Koordinatörü Mithat Işık:'Yeni Zelanda’da olayı gerçekleştiren bir kişi olsa bile arkasında organize bir yapı bulunmaktadır'.
Yeni Zelanda’nın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Breese, 15 Mart'ta ülkesinin Christchurch kentinde cuma namazı sırasında iki camiye yapılan ve 50 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısının Yeni Zelanda tarihi boyunca büyük bir trajedi olarak hatırlanacağını söyledi.
Stratejik Düşünce Enstitüsünde (SDE) "Bütün Yönleriyle Yeni Zelanda Katliamı" paneli düzenlendi.
Panele, Yeni Zelanda'nın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Tim Breese, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Selim Argun, SDE Başkanı Muhammet Savaş Kafkasyalı, SDE Savunma ve Güvenlik Koordinatörü Mithat Işık, NATO Bilim ve Teknoloji Organizasyonu Teknik Çalışma Grubu (NATO STO RTG) Başkanı Berke Çaplı ve Anadolu Ajansı muhabiri Yüksel Serdar Oğuz konuşmacı olarak katıldı.
Müsteşar Breese, 15 Mart’ta Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde cuma namazı vaktinde iki camiye yapılan terör saldırısında 50 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, "15 Mart terör saldırısı Yeni Zelanda’nın tarihi boyunca büyük bir trajedi günü olarak anılacak." dedi.
Christchurch'un memleketi olduğunu belirten Breese, haberi aldığında İstanbul’da olduğunu ve büyük bir üzüntü duyduğunu söyledi. Saldırının Yeni Zelanda halkını derinden üzdüğünü ifade eden Breese, "Yaklaşık iki haftadır tüm Yeni Zelanda ve Christchurch halkı hala bu olayın şoku içinde.” diye konuştu.
Breese, Yeni Zelanda’nın dünyada çok kültürlülüğün en fazla yaşandığı ülkelerden biri olduğunu vurgulayarak, “Biz, bu kültürel çeşitliliğe değer veriyoruz ve bundan oldukça mutluyuz. Bu terör saldırısı, bizim değerlerimize yapılmış alçak bir saldırıdır. Ülkemizde yaşayan tüm Müslümanlar bizim arkadaşlarımız ve komşularımız. Başbakan Jacinda Ardern’in dediği gibi 'Biz onlarız, onlar biz' anlayışını destekliyoruz.” ifadesini kullandı.
- "İslam dünyasına teşekkür ediyoruz"
Yeni Zelanda’da birçok farklı dinden insanın yaşadığının altını çizen Breese, saldırının sadece İslam ve Müslümanlara değil tüm dini gruplara yapıldığını düşündüklerini belirterek, "Ülke olarak şiddete ve bu tür terör saldırısına bir toleransımız yok. Bu süreçte bizimle dayanışma gösterdikleri için İslam dünyasına da teşekkür ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Breese, bu trajik olaydan sonra Yeni Zelanda halkının Müslümanlara desteklerini gösterebilmek için camilerin etrafında toplandığını ve çeşitli yardım kampanyaları düzenlediklerini anımsatarak, şöyle dedi:
"Yarın sabah, Christchurch'teki saldırıda hayatını kaybedenler ve hükümet yetkililerin katılımıyla bir anma töreni gerçekleştirilecek. Hükümetimiz, bu saldırıda kurban olan ve geride kalan aileleri için elinden geleni yapmaya çalışacak."
Bresse, Yeni Zelanda halkının olay sonrasında başta Müslüman dünyası ve diğer ülkelerin verdiği desteğe minnettar olduğunu dile getirerek, "Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na Yeni Zelanda'ya yaptıkları ziyaret ve kurbanları ailesiyle yaptıkları görüşmeler için teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Argun da saldırının Müslümanlar tarafından 11 Eylül saldırısı kadar travmatik olarak hatırlanacağını belirterek, Yeni Zelanda hükümetinin katliam konusundaki gösterdiği hassasiyetin de unutulmayacağını ifade etti. Argun, "Son yıllarda din karşıtı saldırıların artması dini endoktrinasyon, oryantalist bakış ve aşırı sağcı fikirlerden ayrı düşünülemez." dedi.
- "Dünyada kabul gören bir terörizm tanımı yapılmalı"
Christchurch şehrindeki saldırının hedefinde Yeni Zelanda, Müslüman toplum ve İslam dininin bulunduğunu söyleyen SDE Başkanı Kafkasyalı, "Yeni Zelanda’nın İngiliz milletler topluluğu üyesi olması hasebiyle İngiltere de saldırının dolaylı bir hedefi olmuştur." sözlerine yer verdi.
SDE Savunma ve Güvenlik Koordinatörü Işık, "Yeni Zelanda’da olayı gerçekleştiren bir kişi olsa bile arkasında organize bir yapı bulunmaktadır" diyerek, terörle etkili bir mücadele için tüm dünyada kabul gören bir terörizm tanımının yapılması gerektiğini vurguladı.
AA muhabiri Oğuz, son yıllarda dünyada gerçekleşen saldırı ve terör eylemlerinde dijital platformların yoğun olarak kullanıldığına işaret etti.
NATO STO RTG Başkanı Çaplı da dünyanın yeni nesil savaşa hazırlıksız yakalandığını söyleyerek, "Bu saldırıda olduğu gibi fiziksel dünyadaki tepkilerimiz çok güçlü iken bilgi ortamındaki tepkilerimiz yeterince güçlü değil." diye konuştu.
Kaynak: AA
Stratejik Düşünce Enstitüsünde (SDE) "Bütün Yönleriyle Yeni Zelanda Katliamı" paneli düzenlendi.
Panele, Yeni Zelanda'nın Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Tim Breese, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Selim Argun, SDE Başkanı Muhammet Savaş Kafkasyalı, SDE Savunma ve Güvenlik Koordinatörü Mithat Işık, NATO Bilim ve Teknoloji Organizasyonu Teknik Çalışma Grubu (NATO STO RTG) Başkanı Berke Çaplı ve Anadolu Ajansı muhabiri Yüksel Serdar Oğuz konuşmacı olarak katıldı.
Müsteşar Breese, 15 Mart’ta Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde cuma namazı vaktinde iki camiye yapılan terör saldırısında 50 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, "15 Mart terör saldırısı Yeni Zelanda’nın tarihi boyunca büyük bir trajedi günü olarak anılacak." dedi.
Christchurch'un memleketi olduğunu belirten Breese, haberi aldığında İstanbul’da olduğunu ve büyük bir üzüntü duyduğunu söyledi. Saldırının Yeni Zelanda halkını derinden üzdüğünü ifade eden Breese, "Yaklaşık iki haftadır tüm Yeni Zelanda ve Christchurch halkı hala bu olayın şoku içinde.” diye konuştu.
Breese, Yeni Zelanda’nın dünyada çok kültürlülüğün en fazla yaşandığı ülkelerden biri olduğunu vurgulayarak, “Biz, bu kültürel çeşitliliğe değer veriyoruz ve bundan oldukça mutluyuz. Bu terör saldırısı, bizim değerlerimize yapılmış alçak bir saldırıdır. Ülkemizde yaşayan tüm Müslümanlar bizim arkadaşlarımız ve komşularımız. Başbakan Jacinda Ardern’in dediği gibi 'Biz onlarız, onlar biz' anlayışını destekliyoruz.” ifadesini kullandı.
- "İslam dünyasına teşekkür ediyoruz"
Yeni Zelanda’da birçok farklı dinden insanın yaşadığının altını çizen Breese, saldırının sadece İslam ve Müslümanlara değil tüm dini gruplara yapıldığını düşündüklerini belirterek, "Ülke olarak şiddete ve bu tür terör saldırısına bir toleransımız yok. Bu süreçte bizimle dayanışma gösterdikleri için İslam dünyasına da teşekkür ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Breese, bu trajik olaydan sonra Yeni Zelanda halkının Müslümanlara desteklerini gösterebilmek için camilerin etrafında toplandığını ve çeşitli yardım kampanyaları düzenlediklerini anımsatarak, şöyle dedi:
"Yarın sabah, Christchurch'teki saldırıda hayatını kaybedenler ve hükümet yetkililerin katılımıyla bir anma töreni gerçekleştirilecek. Hükümetimiz, bu saldırıda kurban olan ve geride kalan aileleri için elinden geleni yapmaya çalışacak."
Bresse, Yeni Zelanda halkının olay sonrasında başta Müslüman dünyası ve diğer ülkelerin verdiği desteğe minnettar olduğunu dile getirerek, "Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na Yeni Zelanda'ya yaptıkları ziyaret ve kurbanları ailesiyle yaptıkları görüşmeler için teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Argun da saldırının Müslümanlar tarafından 11 Eylül saldırısı kadar travmatik olarak hatırlanacağını belirterek, Yeni Zelanda hükümetinin katliam konusundaki gösterdiği hassasiyetin de unutulmayacağını ifade etti. Argun, "Son yıllarda din karşıtı saldırıların artması dini endoktrinasyon, oryantalist bakış ve aşırı sağcı fikirlerden ayrı düşünülemez." dedi.
- "Dünyada kabul gören bir terörizm tanımı yapılmalı"
Christchurch şehrindeki saldırının hedefinde Yeni Zelanda, Müslüman toplum ve İslam dininin bulunduğunu söyleyen SDE Başkanı Kafkasyalı, "Yeni Zelanda’nın İngiliz milletler topluluğu üyesi olması hasebiyle İngiltere de saldırının dolaylı bir hedefi olmuştur." sözlerine yer verdi.
SDE Savunma ve Güvenlik Koordinatörü Işık, "Yeni Zelanda’da olayı gerçekleştiren bir kişi olsa bile arkasında organize bir yapı bulunmaktadır" diyerek, terörle etkili bir mücadele için tüm dünyada kabul gören bir terörizm tanımının yapılması gerektiğini vurguladı.
AA muhabiri Oğuz, son yıllarda dünyada gerçekleşen saldırı ve terör eylemlerinde dijital platformların yoğun olarak kullanıldığına işaret etti.
NATO STO RTG Başkanı Çaplı da dünyanın yeni nesil savaşa hazırlıksız yakalandığını söyleyerek, "Bu saldırıda olduğu gibi fiziksel dünyadaki tepkilerimiz çok güçlü iken bilgi ortamındaki tepkilerimiz yeterince güçlü değil." diye konuştu.