Anadolu Tarihi Ve Kültür Değerlerini Anlama Çalıştayı
Atılım Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Zafer Şahin, “Ankara’nın UNESCO Dünya Mirası’na girmemesi için hiçbir neden yok. Hatta süreci ve mevzuatı açısından güçlü yanları bulunuyor. İki alternatifle bu süreç başlayabilir. Birincisi Hacı Bayram Veli Türbesi ve Agustus tapınağının bir arada olması, diğeri ise Cumhuriyet Ankara’sı olmasıdır” dedi.
İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğünün desteklediği Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından “Anadolu Tarihi ve Kültür Değerlerini Anlama Çalıştayı” düzenlendi.
Çalıştayda "UNESCO Dünya Mirası çerçevesinde Anadolu’nun kültür ve tarihi nasıl değerlendirilir?” başlıklı sunumunda Ankara’nın Dünya Mirası Listesi’nde yerini alabileceğini ifade eden Doç. Dr. Savaş Zafer Şahin, "2010 yılında Ankara, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girebilir mi diye fizibilite çalışmasıyla başladık. Ama en önemli deneyim bizim için Efes Antik Kenti’nin Dünya Mirası Listesi’ne girmesini sağlayan çalışmanın koordinatörlüğünde yer almaktır. Efes gibi bir yer Dünya Mirası Listesi’nde değildi. Bunun sebepleri vardı. Bu sebepleri bulduk ve miras listesine aldırdık’’ dedi.
Dünya mirası olmanın tanınmışlık ve turistik faydaya dönüşeceğini belirten Şahin, "Dünya mirası olmak demek ne ifade eder? Çok büyük bir beklenti içerisinde olmamak gerekli. Para pul gelmez. Ancak prestiji vardır. Siz ‘dünyaya ben gelişmiş bir ülkeyim, elimdeki bu insanlık mirasını koruyabilecek, gelecek nesillere taşıyabilecek durumdayım’ dersiniz. Bunun dolaylı faydaları vardır. Dünyada çok nitelikli bir turist kitlesi var. Sayılarının 80 milyonu bulduğu biliniyor. Sadece Dünya Mirası bölgelerini geziyorlar. Tanınmışlık ve turistik olarak bir faydaya dönüşür’’ dedi.
"İki alternatifle Ankara’nın güçlü yanları var’’
2010 yılından bugüne kadar Ankara’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girebilecek bir yer olduğunu söylediklerini kaydeden Şahin, şunları söyledi:
"Bunu söylerken Polatlı’daki Gordion kenti de örnek alınabilir, başka yerler de alınabilir. Ancak burada Ankara’nın iki alternatifinin öne çıktığını gördük. Hacı Bayram Veli Türbesi ile Agustus tapınağı bir aradadır. İkinci alternatifte Cumhuriyet Ankara’sıdır. Kastımız Ankara 20. yüzyılda modern planlama yöntemleriyle eski ve yeni kenti bir arada planlamayı başarabilen tek İslam kentidir. Her iki alternatifinde dünya miras alanları süreci ve mevzuatı açısından güçlü yanları bulunmaktadır. Ankara kentinin güçlü bir dünya miras alanlığı alternatifinin oluşturulabilmesi için bu iki alternatifin bir arada değerlendirilmesi ve gerekirse sentezlenmesi gerekmektedir.“
Kültür Sanat Muhabirleri Derneği Başkanı İbrahim Gökdemir ise, her bir karış toprağından tarih fışkıran Ankara tarihinin siyasetin ve bürokrasinin gölgesinde kalmaması gerektiğini ifade ederek, "Hükümet ve yerel yönetimler bu tarihe sahip çıkmak için çabalarını göstermektedir. Ancak bu çalışmaların biraz daha hızlı şekilde yürütülmesi gerekir’’ dedi.
Kaynak: İHA
Çalıştayda "UNESCO Dünya Mirası çerçevesinde Anadolu’nun kültür ve tarihi nasıl değerlendirilir?” başlıklı sunumunda Ankara’nın Dünya Mirası Listesi’nde yerini alabileceğini ifade eden Doç. Dr. Savaş Zafer Şahin, "2010 yılında Ankara, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girebilir mi diye fizibilite çalışmasıyla başladık. Ama en önemli deneyim bizim için Efes Antik Kenti’nin Dünya Mirası Listesi’ne girmesini sağlayan çalışmanın koordinatörlüğünde yer almaktır. Efes gibi bir yer Dünya Mirası Listesi’nde değildi. Bunun sebepleri vardı. Bu sebepleri bulduk ve miras listesine aldırdık’’ dedi.
Dünya mirası olmanın tanınmışlık ve turistik faydaya dönüşeceğini belirten Şahin, "Dünya mirası olmak demek ne ifade eder? Çok büyük bir beklenti içerisinde olmamak gerekli. Para pul gelmez. Ancak prestiji vardır. Siz ‘dünyaya ben gelişmiş bir ülkeyim, elimdeki bu insanlık mirasını koruyabilecek, gelecek nesillere taşıyabilecek durumdayım’ dersiniz. Bunun dolaylı faydaları vardır. Dünyada çok nitelikli bir turist kitlesi var. Sayılarının 80 milyonu bulduğu biliniyor. Sadece Dünya Mirası bölgelerini geziyorlar. Tanınmışlık ve turistik olarak bir faydaya dönüşür’’ dedi.
"İki alternatifle Ankara’nın güçlü yanları var’’
2010 yılından bugüne kadar Ankara’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girebilecek bir yer olduğunu söylediklerini kaydeden Şahin, şunları söyledi:
"Bunu söylerken Polatlı’daki Gordion kenti de örnek alınabilir, başka yerler de alınabilir. Ancak burada Ankara’nın iki alternatifinin öne çıktığını gördük. Hacı Bayram Veli Türbesi ile Agustus tapınağı bir aradadır. İkinci alternatifte Cumhuriyet Ankara’sıdır. Kastımız Ankara 20. yüzyılda modern planlama yöntemleriyle eski ve yeni kenti bir arada planlamayı başarabilen tek İslam kentidir. Her iki alternatifinde dünya miras alanları süreci ve mevzuatı açısından güçlü yanları bulunmaktadır. Ankara kentinin güçlü bir dünya miras alanlığı alternatifinin oluşturulabilmesi için bu iki alternatifin bir arada değerlendirilmesi ve gerekirse sentezlenmesi gerekmektedir.“
Kültür Sanat Muhabirleri Derneği Başkanı İbrahim Gökdemir ise, her bir karış toprağından tarih fışkıran Ankara tarihinin siyasetin ve bürokrasinin gölgesinde kalmaması gerektiğini ifade ederek, "Hükümet ve yerel yönetimler bu tarihe sahip çıkmak için çabalarını göstermektedir. Ancak bu çalışmaların biraz daha hızlı şekilde yürütülmesi gerekir’’ dedi.