Çavuşoğlu'ndan İnsan Hakları Günü Mesajı
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: 'İnsan haklarına saygı, köklü devlet kültürümüzün, yüzyıllardır süregelen hoşgörü anlayışımızın ve 'Yurtta sulh, dünyada sulh' felsefesi üzerine inşa edilen dış politikamızın doğal bir sonucunu teşkil etmektedir' 'Ülkelerindeki savaş ve şiddetten kaçanlara din, dil, kültür ve köken bakımından ayrım gözetmeksizin kapılarımızı daima açık tuttuk'.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "İnsan haklarına saygı, köklü devlet kültürümüzün, yüzyıllardır süregelen hoşgörü anlayışımızın ve 'Yurtta sulh, dünyada sulh' felsefesi üzerine inşa edilen dış politikamızın doğal bir sonucunu teşkil etmektedir." ifadesini kullandı.
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Çavuşoğlu 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Mesajında, insan haklarının evrensel düzeyde tanınması ve korunmasında dönüm noktasını oluşturan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabulünün 71. yıl dönümünün kutlandığını hatırlatan Çavuşoğlu, demokrasinin vazgeçilmezliği ve insan haklarının evrenselliği ilkelerinin, Türkiye'nin insani ve girişimci dış politikasının temel unsurları arasında yer aldığını belirtti.
Türkiye'nin BM ve Avrupa Konseyi'nin temel insan hakları sözleşmelerine taraf olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, Türkiye'nin, en temel insan hakkı olan yaşama hakkını acımasızca ihlal eden birçok terör örgütüyle mücadelesini sürdürürken hukukun üstünlüğü ilkesine, demokratik değerlere ve uluslararası yükümlülüklerine daima sadık kaldığını ve uluslararası kuruluşlarla yapıcı iş birliğini her zaman üstün tuttuğunu bildirdi.
- "İnsan haklarına saygı, köklü devlet kültürümüzün doğal bir sonucudur"
İnsan hakları ile yargı alanlarında hayata geçirilen reformların, milletin temel hak ve özgürlüklerden en etkin şekilde istifade edebilmesini sağladığını vurgulayan Çavuşoğlu, "İnsan haklarına saygı, köklü devlet kültürümüzün, yüzyıllardır süregelen hoşgörü anlayışımızın ve 'Yurtta sulh, dünyada sulh' felsefesi üzerine inşa edilen dış politikamızın doğal bir sonucunu teşkil etmektedir." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin, dünyanın her köşesinde yaşanan insani dramlar karşısında mazlumların yanında yer alarak daima kararlı bir duruş sergilediğini belirten Çavuşoğlu, dünyada barış ve istikrarın tesis edilebilmesi için devletlerin münferit çabalarının yeterli olmadığına dikkati çekti.
Çavuşoğlu, uluslararası toplumun, insanlığın ortak huzuru ve refahı için ortak sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
- "Savaş ve şiddetten kaçanlara kapılarımızı açık tuttuk"
Türkiye'nin tarih boyunca zulümden kaçanlara yardım eli uzattığını anımsatan Çavuşoğlu, ülkenin, bugün de dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke konumunda olduğunu ifade etti.
Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Ülkelerindeki savaş ve şiddetten kaçanlara din, dil, kültür ve köken bakımından ayrım gözetmeksizin kapılarımızı daima açık tuttuk. Ev sahipliğimizdeki insanların en iyi yaşam şartlarına sahip olmaları için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz.
Diğer yandan, dünya genelinde yükselişte olan yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı, hoşgörüsüzlük, ayrımcılık, nefret söylemi ve aşırıcılık toplumsal barışı ve huzuru tehdit etmekte, ortak değerlerimize yönelik en önemli sınamalardan birini teşkil etmektedir. Bu sorunlarla da kararlılıkla mücadele edilmesi tüm insanlığın ortak sorumluluğu olmalıdır.
Milletimizin ve tüm dünyanın İnsan Hakları Günü'nü en içten dileklerimle kutluyor, insan haklarının ve insani değerlerimizin daima üstün tutulduğu barış ve adalet temelli bir dünya diliyorum."
Kaynak: AA
Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Çavuşoğlu 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Mesajında, insan haklarının evrensel düzeyde tanınması ve korunmasında dönüm noktasını oluşturan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabulünün 71. yıl dönümünün kutlandığını hatırlatan Çavuşoğlu, demokrasinin vazgeçilmezliği ve insan haklarının evrenselliği ilkelerinin, Türkiye'nin insani ve girişimci dış politikasının temel unsurları arasında yer aldığını belirtti.
Türkiye'nin BM ve Avrupa Konseyi'nin temel insan hakları sözleşmelerine taraf olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, Türkiye'nin, en temel insan hakkı olan yaşama hakkını acımasızca ihlal eden birçok terör örgütüyle mücadelesini sürdürürken hukukun üstünlüğü ilkesine, demokratik değerlere ve uluslararası yükümlülüklerine daima sadık kaldığını ve uluslararası kuruluşlarla yapıcı iş birliğini her zaman üstün tuttuğunu bildirdi.
- "İnsan haklarına saygı, köklü devlet kültürümüzün doğal bir sonucudur"
İnsan hakları ile yargı alanlarında hayata geçirilen reformların, milletin temel hak ve özgürlüklerden en etkin şekilde istifade edebilmesini sağladığını vurgulayan Çavuşoğlu, "İnsan haklarına saygı, köklü devlet kültürümüzün, yüzyıllardır süregelen hoşgörü anlayışımızın ve 'Yurtta sulh, dünyada sulh' felsefesi üzerine inşa edilen dış politikamızın doğal bir sonucunu teşkil etmektedir." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin, dünyanın her köşesinde yaşanan insani dramlar karşısında mazlumların yanında yer alarak daima kararlı bir duruş sergilediğini belirten Çavuşoğlu, dünyada barış ve istikrarın tesis edilebilmesi için devletlerin münferit çabalarının yeterli olmadığına dikkati çekti.
Çavuşoğlu, uluslararası toplumun, insanlığın ortak huzuru ve refahı için ortak sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
- "Savaş ve şiddetten kaçanlara kapılarımızı açık tuttuk"
Türkiye'nin tarih boyunca zulümden kaçanlara yardım eli uzattığını anımsatan Çavuşoğlu, ülkenin, bugün de dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke konumunda olduğunu ifade etti.
Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Ülkelerindeki savaş ve şiddetten kaçanlara din, dil, kültür ve köken bakımından ayrım gözetmeksizin kapılarımızı daima açık tuttuk. Ev sahipliğimizdeki insanların en iyi yaşam şartlarına sahip olmaları için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz.
Diğer yandan, dünya genelinde yükselişte olan yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı, hoşgörüsüzlük, ayrımcılık, nefret söylemi ve aşırıcılık toplumsal barışı ve huzuru tehdit etmekte, ortak değerlerimize yönelik en önemli sınamalardan birini teşkil etmektedir. Bu sorunlarla da kararlılıkla mücadele edilmesi tüm insanlığın ortak sorumluluğu olmalıdır.
Milletimizin ve tüm dünyanın İnsan Hakları Günü'nü en içten dileklerimle kutluyor, insan haklarının ve insani değerlerimizin daima üstün tutulduğu barış ve adalet temelli bir dünya diliyorum."