Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi'den Hong Kong Değerlendirmesi Açıklaması
'(Yerel seçimlerde Çin karşıtlarının kazanması) Hong Kong'da ne olursa olsun Çin topraklarının parçası olmaya devam edecek' 'Hong Kong'u yok etmeye veya istikrarına ve refahına zarar vermeye yönelik tüm girişimler başarısız olacaktır'.
Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, Çin'in Hong Kong Özel İdare Bölgesi'nde dün yapılan yerel seçimlerde Pekin karşıtı muhalefetin kazandığı zafer ve bölgede haziran başından bu yana devam eden protestolara ilişkin "Hong Kong'da ne olursa olsun Çin topraklarının parçası olmaya devam edecek." dedi.
Dışişleri Bakanı Vang, G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı için geldiği Japonya'da insani ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesine yönelik Çin-Japon Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantıları sırasında Japon gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Vang, gazetecilerin Hong Kong'da pazar günü yapılan seçimde muhalefetin kazanması hakkında ne düşündüğünün sorulması üzerine "Hong Kong'da ne olursa olsun Çin topraklarının parçası olmaya devam edecek." ifadesini kullandı.
Dışişleri Bakanı, haziran başından bu yana devam eden ve son haftalarda polis ile göstericiler arasında çatışmalara ve şiddet olaylarına sahne olan protestolarla ilgili soruya da "Hong Kong'u yok etmeye veya istikrarına ve refahına zarar vermeye yönelik tüm girişimler başarısız olacaktır." sözleriyle yanıt verdi.
- Demokrasi yanlılarının kesin zaferi
Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde aylardır süren protestoların gölgesinde dün yapılan yerel seçimde demokrasi savunucuları, Pekin yanlılarına karşı üstünlük sağlayarak belediye meclis üyeliği sandalyelerinin çoğunu kazandı.
Hong Kong Kayıt ve Seçim Ofisinin yayımladığı kesin sonuçlara göre demokrasi yanlıları, 18 seçim bölgesinin 17'sinde ipi göğüsledi. Çin karşıtları toplam 452 sandalye için yarışılan mahalli idare seçiminde yüzde 76,1 oyla 344 sandalyenin sahibi oldu. Pekin yanlılarının yüzde 12,8 oyla sadece 58 sandalye alabildiği yerel seçimde, bağımsız adaylar ise yüzde 9,1 oyla 41 sandalye kazandı. Oyların yüzde 2'sine karşılık gelen 9 sandalye için de sayım işlemi halen sürüyor.
- Protestoların gelişimi
Hong Kong yönetimi, "Şüphelilerin Çin ana karası, Çin'in Makao Özel İdari Bölgesi ve Tayvan'a iadesini kolaylaştıran" yasa tasarısını 3 Nisan'da parlamentoya sunmuştu.
Tasarının, Hong Kong'un özerk yönetim yapısı ve yargı bağımsızlığını zedeleyerek kenti, Çin merkezi yönetiminin güdümüne sokacağını düşünen muhalefet, haziran başında kentte büyük kitlesel protestolar başlatmıştı.
Protestoların gün geçtikçe şiddetini artırması üzerine Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam, temmuzda tasarının "öldüğünü" açıklamış, gösterilerin sürmesi üzerine 4 Eylül'de tasarının geri çekileceğini duyurmuştu.
Tasarı, 23 Ekim'de resmen geri çekilmesine rağmen protestocular, "demokratik reform" talepleriyle eylemleri sürdürme kararı almıştı.
Göstericiler, tasarını geri çekilmesi ile birlikte protestoların "ayaklanma" olarak adlandırılmasına son verilmesini, polis şiddetinin soruşturulması için bağımsız komisyon kurulmasını, tutuklanan protestoculara af çıkarılmasını ve kentte siyasi reform sürecinin yeniden başlatılmasını içeren 5 talep öne sürüyor.
- Hong Kong'un statüsü
Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesi" ile uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredilmişti.
İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong'a 2047'ye kadar basın, ifade, toplanma, inanç ve serbest akademik çalışma gibi özgürlükleri ile bağımsız idari ve hukuki yapısını koruma hakkı tanınmıştı.
Hong Kong, Çin'e bağlı olmasına rağmen kendine ait para birimi, dil, hukuk sistemi ve kimlik kullanıyor. Özerk yapılı bölgenin sadece savunma ve dış politika gibi konularda Pekin'e bağlı olduğu bu yönetim modeli, "bir ülke, iki sistem" olarak adlandırılıyor.
Demokrasi savunucuları, başta Hong Kong'da adayların Pekin yönetimince belirlendiği seçim modeli olmak üzere, bölgedeki mevcut Çin kaynaklı pratiklerin söz konusu modele aykırı olduğu görüşünü savunuyor.
Kaynak: AA
Dışişleri Bakanı Vang, G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı için geldiği Japonya'da insani ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesine yönelik Çin-Japon Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantıları sırasında Japon gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Vang, gazetecilerin Hong Kong'da pazar günü yapılan seçimde muhalefetin kazanması hakkında ne düşündüğünün sorulması üzerine "Hong Kong'da ne olursa olsun Çin topraklarının parçası olmaya devam edecek." ifadesini kullandı.
Dışişleri Bakanı, haziran başından bu yana devam eden ve son haftalarda polis ile göstericiler arasında çatışmalara ve şiddet olaylarına sahne olan protestolarla ilgili soruya da "Hong Kong'u yok etmeye veya istikrarına ve refahına zarar vermeye yönelik tüm girişimler başarısız olacaktır." sözleriyle yanıt verdi.
- Demokrasi yanlılarının kesin zaferi
Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde aylardır süren protestoların gölgesinde dün yapılan yerel seçimde demokrasi savunucuları, Pekin yanlılarına karşı üstünlük sağlayarak belediye meclis üyeliği sandalyelerinin çoğunu kazandı.
Hong Kong Kayıt ve Seçim Ofisinin yayımladığı kesin sonuçlara göre demokrasi yanlıları, 18 seçim bölgesinin 17'sinde ipi göğüsledi. Çin karşıtları toplam 452 sandalye için yarışılan mahalli idare seçiminde yüzde 76,1 oyla 344 sandalyenin sahibi oldu. Pekin yanlılarının yüzde 12,8 oyla sadece 58 sandalye alabildiği yerel seçimde, bağımsız adaylar ise yüzde 9,1 oyla 41 sandalye kazandı. Oyların yüzde 2'sine karşılık gelen 9 sandalye için de sayım işlemi halen sürüyor.
- Protestoların gelişimi
Hong Kong yönetimi, "Şüphelilerin Çin ana karası, Çin'in Makao Özel İdari Bölgesi ve Tayvan'a iadesini kolaylaştıran" yasa tasarısını 3 Nisan'da parlamentoya sunmuştu.
Tasarının, Hong Kong'un özerk yönetim yapısı ve yargı bağımsızlığını zedeleyerek kenti, Çin merkezi yönetiminin güdümüne sokacağını düşünen muhalefet, haziran başında kentte büyük kitlesel protestolar başlatmıştı.
Protestoların gün geçtikçe şiddetini artırması üzerine Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam, temmuzda tasarının "öldüğünü" açıklamış, gösterilerin sürmesi üzerine 4 Eylül'de tasarının geri çekileceğini duyurmuştu.
Tasarı, 23 Ekim'de resmen geri çekilmesine rağmen protestocular, "demokratik reform" talepleriyle eylemleri sürdürme kararı almıştı.
Göstericiler, tasarını geri çekilmesi ile birlikte protestoların "ayaklanma" olarak adlandırılmasına son verilmesini, polis şiddetinin soruşturulması için bağımsız komisyon kurulmasını, tutuklanan protestoculara af çıkarılmasını ve kentte siyasi reform sürecinin yeniden başlatılmasını içeren 5 talep öne sürüyor.
- Hong Kong'un statüsü
Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesi" ile uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de Çin'e devredilmişti.
İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong'a 2047'ye kadar basın, ifade, toplanma, inanç ve serbest akademik çalışma gibi özgürlükleri ile bağımsız idari ve hukuki yapısını koruma hakkı tanınmıştı.
Hong Kong, Çin'e bağlı olmasına rağmen kendine ait para birimi, dil, hukuk sistemi ve kimlik kullanıyor. Özerk yapılı bölgenin sadece savunma ve dış politika gibi konularda Pekin'e bağlı olduğu bu yönetim modeli, "bir ülke, iki sistem" olarak adlandırılıyor.
Demokrasi savunucuları, başta Hong Kong'da adayların Pekin yönetimince belirlendiği seçim modeli olmak üzere, bölgedeki mevcut Çin kaynaklı pratiklerin söz konusu modele aykırı olduğu görüşünü savunuyor.