BM Raportörü, AB Mahkemesinin 'İsrail İşgal Topraklarında Ürettiği Malları Etiketlemeli' Kararından Memnun
BM İnsan Hakları Filistin Özel Raportörü Michael Lynk: 'Avrupa Adalet Divanının, İsrail işgali altındaki topraklarda üretilen malların etiketlerinde menşei belirtilmesi gerektiğine hükmetmesini memnuniyetle karşılıyorum' 'Yasa dışı yerleşim yerleri, Roma Statüsü uyarınca da savaş suçu anlamına geliyor. Bu nedenle, en azından Avrupalı tüketiciler, satın alma seçiminde bulunduklarında, doğru bilgiye sahip olmalıdır'
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Filistin Özel Raportörü Michael Lynk, Avrupa Adalet Divanının, İsrail'in işgal altında tuttuğu topraklarda üretilen ürünlerin bu bölgeden geldiklerine dair etiket ve menşei uygulaması zorunluluğu getirmesini memnuniyetle karşıladığını bildirdi.
Lynk, yaptığı yazılı açıklamada, AB mahkemesinin kararında, işgal altındaki Filistin topraklarında ürünlerin etiketlerine "İsrail ürünü" yazılmaması ve menşei uygulaması zorunluluğu getirmesi kararını alkışladığını belirtti.
İsrail'in işgal altında tuttuğu yerleşim yerlerinin uluslararası hukuka göre gayrimeşru olduğunun altını çizen Lynk, "Yasa dışı yerleşim yerleri, Roma Statüsü uyarınca da savaş suçu anlamına geliyor. Bu nedenle, en azından Avrupalı tüketiciler, satın alma seçiminde bulunduklarında doğru bilgiye sahip olmalıdır." ifadesini kullandı.
Lynk, mahkemenin "AB'nin uluslararası hukukun gereğini sıkı şekilde yerine getirilmesine kendisinin karar verdiğine" dikkati çekmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, İsrail'in yasa dışı yerleşim birimlerinin Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'ni de ihlal ettiğine ve Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkını engellediğine işaret etti.
- AB ve uluslararası topluma, "işgal altında üretilen malları almayın" çağrısı
Suriye'deki Golan Tepeleri ve Batı Şeria'daki yasa dışı İsrail yerleşimlerinde üretilen şarapların, Avrupa'ya ihracına yönelik bir araştırmada, bu ürünlerin sadece yüzde 10'un etiketinde "Batı Şeria/Golan Tepeleri ürünü" yazmasına tepki gösteren Lynk, "AB kendi kurallarını ciddiye almıyor mu?" sorusunu yöneltti.
Lynk, söz konusu araştırma sonuçlarının AB için hayal kırıklığı olduğuna dikkati çekerek, AB ve uluslararası topluma, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında üretilen malların kendi iç pazarlarına girmesini yasaklamaya odaklanması çağrısında bulundu.
- İki İsrail şirketi, Fransa'ya karşı dava açmıştı
Merkezi Lüksemburg'da bulunan, AB'nin en yüksek mahkemesi Avrupa Adalet Divanı, iki İsrail şirketinin Fransa'ya karşı açtığı davayı 12 Kasım'da karara bağlamıştı.
Kararda, "İsrail devletince işgal edilen topraklarda üretilen malların üzerindeki etiketlerde, hangi yerleşim yerlerinden geldiği ve menşei belirtilmeli." ifadelerine yer verilmişti.
Kaynak: AA
Lynk, yaptığı yazılı açıklamada, AB mahkemesinin kararında, işgal altındaki Filistin topraklarında ürünlerin etiketlerine "İsrail ürünü" yazılmaması ve menşei uygulaması zorunluluğu getirmesi kararını alkışladığını belirtti.
İsrail'in işgal altında tuttuğu yerleşim yerlerinin uluslararası hukuka göre gayrimeşru olduğunun altını çizen Lynk, "Yasa dışı yerleşim yerleri, Roma Statüsü uyarınca da savaş suçu anlamına geliyor. Bu nedenle, en azından Avrupalı tüketiciler, satın alma seçiminde bulunduklarında doğru bilgiye sahip olmalıdır." ifadesini kullandı.
Lynk, mahkemenin "AB'nin uluslararası hukukun gereğini sıkı şekilde yerine getirilmesine kendisinin karar verdiğine" dikkati çekmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, İsrail'in yasa dışı yerleşim birimlerinin Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'ni de ihlal ettiğine ve Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkını engellediğine işaret etti.
- AB ve uluslararası topluma, "işgal altında üretilen malları almayın" çağrısı
Suriye'deki Golan Tepeleri ve Batı Şeria'daki yasa dışı İsrail yerleşimlerinde üretilen şarapların, Avrupa'ya ihracına yönelik bir araştırmada, bu ürünlerin sadece yüzde 10'un etiketinde "Batı Şeria/Golan Tepeleri ürünü" yazmasına tepki gösteren Lynk, "AB kendi kurallarını ciddiye almıyor mu?" sorusunu yöneltti.
Lynk, söz konusu araştırma sonuçlarının AB için hayal kırıklığı olduğuna dikkati çekerek, AB ve uluslararası topluma, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında üretilen malların kendi iç pazarlarına girmesini yasaklamaya odaklanması çağrısında bulundu.
- İki İsrail şirketi, Fransa'ya karşı dava açmıştı
Merkezi Lüksemburg'da bulunan, AB'nin en yüksek mahkemesi Avrupa Adalet Divanı, iki İsrail şirketinin Fransa'ya karşı açtığı davayı 12 Kasım'da karara bağlamıştı.
Kararda, "İsrail devletince işgal edilen topraklarda üretilen malların üzerindeki etiketlerde, hangi yerleşim yerlerinden geldiği ve menşei belirtilmeli." ifadelerine yer verilmişti.