Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Basın Sohbetleri
Maden Sanayii İşverenleri Sendikası Başkanı Naci İlci: 'Sendika olarak, yeni Maden Kanunu taslağı hazırlayıp Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'e sunduk. Önümüzdeki süreçte bu taslağı biraz daha geliştirip kamuoyuyla paylaşacağız' 'Ruhsat, izin, temdit ve devir işlemlerinin çok uzun sürelerde sonuçlanması, orman izinlerinde yaşanan aksaklıklar, ÇED mevzuatından kaynaklı sorunlar gibi acil çözülmesi gereken sorunlarımız bulunuyor'
Maden Sanayii İşverenleri Sendikası (MASİS) Yönetim Kurulu Başkanı Naci İlci, madencilik sektörünün kural ve sınırlarının, 1985'te çıkartılan kanunla belirlendiğini belirterek, "Bugün altın üretimindeki mevzuat kömüre, kömür üretimindeki mevzuat mermere, mermer üretimindeki mevzuat ise diğer madenlere uygulanıyor. Günün ve sektörün ihtiyaçlarına cevap veren yeni bir Maden Kanunu'na ihtiyaç var." dedi.
İlci, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Merkezinde düzenlenen "TİSK Basın Sohbetleri"nde, maden sektörünün ülke ekonomisindeki yeri ve önemine değinerek, sektörün sorunlarını dile getirdi.
Madencilik faaliyetlerinden elde edilen gelirin Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) içerisindeki payının yüzde 1 olduğunu belirten İlci, sektörün ekonomik gelir yaratmanın yanında, ihracat ve istihdama önemli katkılar sağladığını söyledi.
Türkiye'nin madencilik konusunda büyük bir potansiyele sahip olduğunu ancak mevcut mevzuat nedeniyle söz konusu potansiyelin değerlendirilemediğini vurgulayan İlci, şöyle konuştu:
"Türkiye'de üretilmesi mümkünken, ithal etmek zorunda kaldığımız maden ürünlerinin tutarı, yaklaşık 20 milyar dolar. Bu rakam, ülkemizin cari açığının önemli bir oranına karşılık geliyor. Böyle önemli ve büyük bir sektörün kural ve sınırları, hala 1985 yılında çıkartılan bir kanunla belirleniyor. Aradan geçen yıllar içerisinde 34 kez düzenleme yapıldı ama bu da kanunu yamalı bohçaya dönüştürdü. Bugün altın üretimindeki mevzuat kömüre, kömür üretimindeki mevzuat mermere, mermer üretimindeki mevzuat ise diğer madenlere uygulanıyor. Oysa madencilikte tıpta olduğu gibi uzmanlık alanları var. Günün ve sektörün ihtiyaçlarına cevap veren yeni bir Maden Kanunu'na ihtiyaç var."
- "Taşın altına elimizi koymaya hazırız"
İlci, her madenin üretim yöntemleri ve işleniş biçimlerini dikkate alarak bir Maden Kanunu taslağı hazırladıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Sendika olarak, yeni Maden Kanunu taslağı hazırlayıp Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'e sunduk. Önümüzdeki süreçte bu taslağı biraz daha geliştirip kamuoyuyla paylaşacağız. Bizim isteğimiz sektörümüzün iş yapmayı kolaylaştıran ve çağı yakalayan bir kanuna kavuşması. Bunun için hem sektör olarak bizim kuracağımız bir komisyon hem de kamunun oluşturacağı bir komisyon gerekli altyapıyı hazırlayıp, yol haritasını belirleyebilir. Bu konuda atılacak adımlarda MASİS olarak taşın altına elimizi koymaya hazırız."
- Yatırımcıların ruhsat güvencesi yok
MASİS'in, sektörün sorun ve taleplerini dile getirmek, üye işletmeler ile kamu arasında köprü olabilmek amacıyla geçen yıl kurulduğuna dikkati çelen İlci, "Ruhsat, izin, temdit ve devir işlemlerinin çok uzun sürelerde sonuçlanması, yatırımcının ruhsat güvencesine sahip olmayışı, orman izinlerinde yaşanan aksaklıklar, yatırımcıdan talep edilen yüksek ve gerekçesiz bedeller, ÇED mevzuatından kaynaklı sorunlar, yüksek ve öngörülemeyen maliyetler gibi acil çözülmesi gereken sorunlarımız bulunuyor." diye konuştu.
Maden sektörünün izin ve işletme faaliyetleri sırasında hemen hemen tüm kamu kurumlarıyla çalışmak zorunda olduğuna işaret eden İlci, sektörde iş yapmanın kolaylaştırılması için ilgili kurum ve kuruluş sayısının sadeleştirilmesini talep etti.
- Ormanların binde 2,5'unda madencilik yürütülüyor
Madenciliğin göz önünde bir sektör olduğunu, özellikle çevreyi ilgilendiren etkilerinin medyada geniş yer bulduğunu ifade eden İlci, bunlar arasında madencilik sektörüne haksızlık yapılan yayınların da bulunduğunu dile getirdi.
Türkiye'deki orman alanlarının binde 2,5'luk bölümünde madencilik faaliyeti yürütüldüğüne dikkati çeken İlci, "Bu alanların yarıya yakını, bakıldığında, orman vasfı olmayan çalı çırpıdan oluşuyor. Öte yandan, söz konusu alanlar için maden işletmecilerinden alınan orman izin bedeli sayesinde ülkemizin orman varlığının geliştirilmesi için hatırı sayılır kaynak yaratılıyor. Yani kesilmesi söz konusu olan ağaçların bedeli ödenerek, yeni orman alanlarının oluşturulması sağlanıyor." dedi.
İlci, "TİSK Basın Sohbetleri"nin ilk konuğu olmaktan dolayı memnuniyetini ifade ederek, organizasyona ev sahipliği için TİSK'e ve Genel Sekreter Akansel Koç'a teşekkür etti.
Kaynak: AA
İlci, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Merkezinde düzenlenen "TİSK Basın Sohbetleri"nde, maden sektörünün ülke ekonomisindeki yeri ve önemine değinerek, sektörün sorunlarını dile getirdi.
Madencilik faaliyetlerinden elde edilen gelirin Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) içerisindeki payının yüzde 1 olduğunu belirten İlci, sektörün ekonomik gelir yaratmanın yanında, ihracat ve istihdama önemli katkılar sağladığını söyledi.
Türkiye'nin madencilik konusunda büyük bir potansiyele sahip olduğunu ancak mevcut mevzuat nedeniyle söz konusu potansiyelin değerlendirilemediğini vurgulayan İlci, şöyle konuştu:
"Türkiye'de üretilmesi mümkünken, ithal etmek zorunda kaldığımız maden ürünlerinin tutarı, yaklaşık 20 milyar dolar. Bu rakam, ülkemizin cari açığının önemli bir oranına karşılık geliyor. Böyle önemli ve büyük bir sektörün kural ve sınırları, hala 1985 yılında çıkartılan bir kanunla belirleniyor. Aradan geçen yıllar içerisinde 34 kez düzenleme yapıldı ama bu da kanunu yamalı bohçaya dönüştürdü. Bugün altın üretimindeki mevzuat kömüre, kömür üretimindeki mevzuat mermere, mermer üretimindeki mevzuat ise diğer madenlere uygulanıyor. Oysa madencilikte tıpta olduğu gibi uzmanlık alanları var. Günün ve sektörün ihtiyaçlarına cevap veren yeni bir Maden Kanunu'na ihtiyaç var."
- "Taşın altına elimizi koymaya hazırız"
İlci, her madenin üretim yöntemleri ve işleniş biçimlerini dikkate alarak bir Maden Kanunu taslağı hazırladıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Sendika olarak, yeni Maden Kanunu taslağı hazırlayıp Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'e sunduk. Önümüzdeki süreçte bu taslağı biraz daha geliştirip kamuoyuyla paylaşacağız. Bizim isteğimiz sektörümüzün iş yapmayı kolaylaştıran ve çağı yakalayan bir kanuna kavuşması. Bunun için hem sektör olarak bizim kuracağımız bir komisyon hem de kamunun oluşturacağı bir komisyon gerekli altyapıyı hazırlayıp, yol haritasını belirleyebilir. Bu konuda atılacak adımlarda MASİS olarak taşın altına elimizi koymaya hazırız."
- Yatırımcıların ruhsat güvencesi yok
MASİS'in, sektörün sorun ve taleplerini dile getirmek, üye işletmeler ile kamu arasında köprü olabilmek amacıyla geçen yıl kurulduğuna dikkati çelen İlci, "Ruhsat, izin, temdit ve devir işlemlerinin çok uzun sürelerde sonuçlanması, yatırımcının ruhsat güvencesine sahip olmayışı, orman izinlerinde yaşanan aksaklıklar, yatırımcıdan talep edilen yüksek ve gerekçesiz bedeller, ÇED mevzuatından kaynaklı sorunlar, yüksek ve öngörülemeyen maliyetler gibi acil çözülmesi gereken sorunlarımız bulunuyor." diye konuştu.
Maden sektörünün izin ve işletme faaliyetleri sırasında hemen hemen tüm kamu kurumlarıyla çalışmak zorunda olduğuna işaret eden İlci, sektörde iş yapmanın kolaylaştırılması için ilgili kurum ve kuruluş sayısının sadeleştirilmesini talep etti.
- Ormanların binde 2,5'unda madencilik yürütülüyor
Madenciliğin göz önünde bir sektör olduğunu, özellikle çevreyi ilgilendiren etkilerinin medyada geniş yer bulduğunu ifade eden İlci, bunlar arasında madencilik sektörüne haksızlık yapılan yayınların da bulunduğunu dile getirdi.
Türkiye'deki orman alanlarının binde 2,5'luk bölümünde madencilik faaliyeti yürütüldüğüne dikkati çeken İlci, "Bu alanların yarıya yakını, bakıldığında, orman vasfı olmayan çalı çırpıdan oluşuyor. Öte yandan, söz konusu alanlar için maden işletmecilerinden alınan orman izin bedeli sayesinde ülkemizin orman varlığının geliştirilmesi için hatırı sayılır kaynak yaratılıyor. Yani kesilmesi söz konusu olan ağaçların bedeli ödenerek, yeni orman alanlarının oluşturulması sağlanıyor." dedi.
İlci, "TİSK Basın Sohbetleri"nin ilk konuğu olmaktan dolayı memnuniyetini ifade ederek, organizasyona ev sahipliği için TİSK'e ve Genel Sekreter Akansel Koç'a teşekkür etti.