'Sağlıklı İnsanı Tam Olarak Haritaladığımızda Hastalıkları Görebileceğiz'

İsveç Kraliyet Bilimler Akademi Üyesi Prof. Dr. Mathias Uhlen: 'İnsan Protein Atlası'nın geliştirilmesinde odaklandığımız nokta, ilk olarak normal, sağlıklı bir insanın görünümü nasıl olmalıdır noktasıdır. Öncelikle bunu anlamaya çalışıyoruz ki farklı hastalıklarda ne gibi farklar ortaya çıkıyor elimizde kıyaslayacak bir yapı olsun. Yani sağlıklı insan neye benziyoru tam olarak haritaladığımız zaman, ondan farklı olarak hastalıkları görebileceğiz. Bu kapsamda da ağırlıklı olarak kanserin tedavisi için çalışmalar devam ediyor' 'İnsan yaşlandıkça birçok olumsuz şeyi de akümüle ediyor, biriktire biriktire geliyor ve yaşlılıkta bu hastalıklar ortaya çıkıyor. Yani 'Birdenbire dünyada bir şeyler oluyor da bu hastalıklar artıyor' değil. Yaşlandığımız için, hayat uzadığı için bu hastalıkları daha çok görüyoruz. Bundan ayrı olarak kardiyovasküler hastalıklar var, diyabet gibi hastalıklar var. Bunların sebebi de çok basit, çok fazla yiyoruz, gereğinden fazla yiyoruz' 'Buradaki problem birçok insan için beslenme sistemlerinin, diyetlerinin doğru olmaması, yanlış şekilde beslenmeleri. Gerçekten diyabet vakalarında çok yüksek bir artış var, bunun da tek sebebi var, gereğinden çok fazla yiyoruz'

HATİCE ŞENSES - ZEHRA MELEK ÇAT - İsveç Kraliyet Bilimler Akademi Üyesi Prof. Dr. Mathias Uhlen, İnsan Protein Atlası'nın geliştirilmesinde odaklandıkları noktanın ilk olarak normal, sağlıklı bir insanın görünümü nasıl olmalıdır sorusu olduğunu belirterek, "Öncelikle bunu anlamaya çalışıyoruz ki farklı hastalıklarda ne gibi farklar ortaya çıkıyor elimizde kıyaslayacak bir yapı olsun. Yani sağlıklı insan neye benziyoru tam olarak haritaladığımız zaman, ondan farklı olarak hastalıkları görebileceğiz. Bu kapsamda da ağırlıklı olarak kanserin tedavisi için çalışmalar devam ediyor." dedi.

Prof. Dr. Uhlen, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Sağlık Bakanlığının ev sahipliğinde, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının (TÜSEB) bilimsel desteğiyle gerçekleştirilen ve konuşmacı olarak yer aldığı 6. Türk Tıp Dünyası Kurultayı'nda AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Uhlen, özellikle kanser ve nörodejeneratif hastalıklara odaklanan ve bu kapsamda gen projeleri, insan vücudundaki proteinlerin haritası gibi çalışmalara imza atan bir ekibin içinde yer aldığını dile getirdi.

Yaptıkları çalışmalara ilişkin bilgi veren Uhlen, 1990'larda gen projeleri yaptıklarını, insan DNA'sını anlayabilmek ve açıklayabilmek adına çok yoğun projeler gerçekleştirdiklerini söyledi.

O çalışmanın sona ermesinin ardından 2000'li yılların başında bir sonraki aşamaya geçmeye karar verdiklerini ve insan vücudunun yapı taşları olan proteinlerin haritasını çıkarabilmek adına çalışmalara başladıklarını aktaran Uhlen, ilk olarak insan vücudunda hangi proteinler olduğuna baktıklarını söyledi.

Prof. Dr. Mathias Uhlen, bunun ardından da kan içerisinde bulunan ve kanserde etkili proteinlerin hangileri olduğunu araştırdıklarını dile getirerek, şu bilgileri verdi:

"Bunun ardından insan kanında ve özellikle de bağışıklık sistemi içerisinde bu proteinlerin rolleri neler bunları inceledik. Son olarak da beyin açısından hangi proteinler etkili, bu çalışmamızı da sadece insanlarla da sınırlandırmadık. Hayvanlar üzerinde de deneysel çalışmalarımız oldu. Bu proteinler hem ilaçlar için hem de hastalıkların teşhisi açısından çok önemliler. Bu çalışmaların kamuya açık olması, herkesin katılması, sonuçlarının insanlık için paylaşılması gerektiğini düşündük ve sonuçları herkesin erişebileceği bir platforma taşıdık. Şu anda haftada 300 bin araştırmacı web sitemize giriyor, bulgulara bakıyor, onlar da katkılarını yapıyor. Bu çok güzel bir şey, çünkü insan vücudunu, aynı zamanda da hastalıkları anlayabilmemizi sağlıyor."

- "Türkiye'den de birçok araştırmacıyla iş birliğimiz var"

Prof. Dr. Mathias Uhlen, "İnsan Protein Atlası'nın geliştirilmesinde odaklandığımız nokta, ilk olarak normal, sağlıklı bir insanın görünümü nasıl olmalıdır noktasıdır. Öncelikle bunu anlamaya çalışıyoruz ki farklı hastalıklarda ne gibi farklar ortaya çıkıyor elimizde kıyaslayacak bir yapı olsun. Yani sağlıklı insan neye benziyoru tam olarak haritaladığımız zaman, ondan farklı olarak hastalıkları görebileceğiz. Bu kapsamda da ağırlıklı olarak kanserin tedavisi için çalışmalar devam ediyor." dedi.

Türkiye'den de birçok araştırmacıyla bu noktada iş birliklerinin olduğunu dile getiren Uhlen, ancak bunun sadece kanserle sınırlı olmadığını, diğer hastalıklarla da ilgili çalışmaları olduğunu ve bu kapsamda ilaçların geliştirilebilmesine vesile olunabileceğini kaydetti.

Nörodejeneratif hastalıklara da odaklanarak onların da durumunu çözebilmeyi umduklarını ifade eden Prof. Dr. Mathias Uhlen, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İlaç şirketleri bizim atlasımıza gelip bakıyorlar, çünkü onlar bir ilaç geliştirmeye çalıştıklarında hangi proteini, nereyi hedef alacaklarını oradan çok rahat takip edebiliyorlar. Bu işin bir kısmı, diğer taraftan da biz kendi araştırmalarımız için 20 klinik çalışma başlattık. Özellikle alzaymır, Parkinson, kanser ve otoimmün hastalıklardan sedef ön görülüyor. Dolayısıyla bunların kullanımı bu şekilde daha da yaygınlaşacak. Bu noktada bir bilim insanı olarak gerçekten de herkesin kullanabileceği temel bir aracı geliştirmiş olmak, insanların kullanımına sunmak çok büyük bir mutluluk. Bunun yanı sıra da hastanedeki hastaların da iyileşmesine yardımı olacak şeyleri yapabilmek de bizim en büyük isteğimiz."

Uhlen, hem kanser vakalarının hem de nörodejenaratif hastalıkların artış gösterdiğine işaret ederek Uhlen, "Çok basit bir açıklaması var, daha uzun yaşıyoruz, insan ömrü uzadı. Dolayısıyla insan yaşlandıkça birçok olumsuz şeyi de akümüle ediyor, biriktire biriktire geliyor ve yaşlılıkta bu hastalıklar ortaya çıkıyor. 'Birdenbire dünyada bir şeyler oluyor da bu hastalıklar artıyor.' değil. Yaşlandığımız için, hayat uzadığı için bu hastalıkları daha çok görüyoruz. Bundan ayrı olarak kardiyovasküler hastalıklar var, diyabet gibi hastalıklar var. Bunların sebebi de çok basit, çok fazla yiyoruz, gereğinden fazla yiyoruz. Buradaki problem birçok insan için beslenme sistemlerinin, diyetlerinin doğru olmaması, yanlış şekilde beslenmeleri. Gerçekten diyabet vakalarında çok yüksek bir artış var, bunun da tek sebebi var, gereğinden çok fazla yiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

- "İşlenmiş gıdalar en önemli gerçek tehlikelerden biri"

Uhlen, işlenmiş gıdaların dünyanın karşı karşıya kaldığı en önemli gerçek tehlikelerden biri olduğunu vurgulayarak, "İşlenmiş ürünler dünyanın her bir tarafında ve bu obezite salgınının esasında bir numaralı sebebi. Burada tabii ki gıda söz konusu olmuşken işlenmiş gıdayı ara sıra yemekte bir beis yok ama bunları sürekli tüketmek hastalığa sebep oluyor dolayısıyla sıklıkla sağlıklı ve dengeli beslenebilmemiz gerekiyor." diye konuştu.

Prof. Dr. Uhlen, yaşam şekli konusunda insanları etkilemenin kolay olmadığını dile getirerek, herkesin özgür iradesiyle hareket ettiğini söyledi.

Tüm hastalıklara sebep olan kötü alışkanlığın sigara kullanımı ve işlenmiş gıdaların tüketilmesi olduğunu vurgulayan Uhlen, şöyle devam etti:

"İnsanları bu alışkanlıklarından vazgeçmeye ikna etmemiz lazım. Tabii ki vazgeçireceğiz ama bunu da gönüllü yapmaları lazım. Onları zorlayamayız. Şu an için elimizde iyi bir çözüm yok. Daha iyi araçlar ortaya çıkarıp insanlara 'Bakın böyle devam ederseniz hastalıklara neden olacak.' Bu konuda insanları daha iyi bir şekilde ikna edebilecek iyi araçlara ihtiyacımız var ki insanlar kendileri bu değişimi sağlasınlar."

Uhlen, insan vücudunu anlayabilmenin belki yüzyıllar sürecek bir serüven olacağını ancak şu andaki bilgilerle az veya çok birçok ilacın da klinik çalışmalarını başlatmış durumda olduklarını aktararak, "Klinik çalışmalar devam edecek. Bu ilaçlar belki çıkacak ama serüven bitmeyecek. Çünkü hayat nedir, insan vücudu nasıl oluşur bu uzun vadede bizi çok daha meşgul edecek bir çalışma ama kısa vadede de şu an elimizde olan bilgilerle onları somuta dönüştürüp belli hastalıkları tedavi edecek ilaçlara erişebiliriz." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA