'İstanbul, Finans Merkezi Olma Yolunda Niş Rol Oynamalı'
Eski OCBC Bankası Kurumsal Bankacılık Başkanı George Lap Wah Lee: 'İstanbul'un finans merkezi olma yolunda niş bir rol oynaması gerekiyor' 'Belli bir piyasa seçersiniz ve spesifik olarak o piyasada faaliyet gösterirsiniz. Bence İstanbul, finans merkezi olarak Orta Asya'ya giriş noktasında önemli bir rol oynayabilir. Çünkü kültür ve dil gibi konular da var' İTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ergen: 'Silikon Vadisi, iletişimle alakalı konularla kısıtlı kalmıyor. Silikon Vadisi'nde biyoteknoloji, sağlık, savunma ve birçok startup şirketi bulunuyor' CFA Institute CEO'su Margaret Franklin: 'Türkiye'nin küresel piyasalarda oynayacağı roller için finansal kuruluşlar çok önemli'
Eski OCBC Bankası Kurumsal Bankacılık Başkanı George Lap Wah Lee, İstanbul'un finans merkezi olma yolunda niş bir rol oynaması gerektiğini belirterek, "Belli bir piyasa seçersiniz ve spesifik olarak o piyasada faaliyet gösterirsiniz. Bence İstanbul, finans merkezi olarak Orta Asya'ya giriş noktasında önemli bir rol oynayabilir." dedi.
"Sürdürülebilir Büyümenin Sermaye Piyasaları Yoluyla Finansmanı" konferansı Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi ana desteği, Borsa İstanbul ve CFA Institute ana sponsorluğunda gerçekleştirildi.
Lee, konferansta yaptığı konuşmada İstanbul'un finans merkezi olma yolunda niş bir rol oynaması gerektiğine işaret ederek, "Belli bir piyasa seçersiniz ve spesifik olarak o piyasada faaliyet gösterirsiniz. Bence İstanbul, finans merkezi olarak Orta Asya'ya giriş noktasında önemli bir rol oynayabilir. Çünkü kültür ve dil gibi konular da var." diye konuştu.
Lee, "Finans merkezi kurmak kolay kısım... Esas zorlu olan istihdam... Yabancı yatırımcı 'başka bir ülkeye sermaye neden getireyim?' diye soruyor. Fırsat nerede var, onu aramak lazım. Hangi alanda faaliyet göstermek istediğinizi belirlemeniz lazım. Buradaki kritik; altyapının dışında, kritik yazılımı ve iş gücünü bulmanız lazım." şeklinde konuştu.
Asya'ya akan çok fazla özel sermaye fonu bulunduğunu ve bu fonların daha çok emlak alanında yatırım gerçekleştirdiğini anlatan Lee, Asya'da çok fazla küresel ve bölgesel sermaye fonunun büyümeye katkı sağladığını, Asya'da girişim sermayesinin 2017'de zirveye ulaştığını kaydetti.
Lee, Singapur hükümetinin 1980'li yıllarda ülkeyi özel sermaye alanında geliştirmek istediğini, yetenek havuzu oluşturarak varlık yöneticilerini davet ettiklerini söyledi.
- "Başarılı olan start-up'larımızın çoğu satın alınıyor"
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ergen de Silikon Vadisi'nin iletişimle alakalı konularla kısıtlı kalmadığını, Silikon Vadisi'nde biyoteknoloji, sağlık, savunma ve birçok start-up şirketin bulunduğunu anlattı.
Son 2 yılda San Francisco'nun 80 milyar dolarlık girişim sermayesi aldığını belirten Ergen, "Bizim toplam girişim sermayemiz 50 milyon dolar oldu. Eğer bir Türk şirketi unicorn olabilecekse bu fonu vermek gerekiyor. Dışarıdan getirmek zor olabilir. Bu nedenle bizim başarılı olan start-up'larımızın çoğu satın alınıyor. Bu sebeple varlığımızı risk alma şeklinde dönüştürmemiz lazım. Kaybedebilmeniz lazım ki kazanabilesiniz." şeklinde konuştu.
- "Birçoğumuz piyasada kimin kalıp kalamayacağını kestiremiyoruz"
Merkezi ABD'de bulunan Chartered Financial Analyst (CFA) Institute'nün Üst Yöneticisi (CEO) Margaret Franklin ise Türkiye'nin küresel piyasalarda oynayacağı roller için finansal kuruluşların çok önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Sermaye piyasalarının gelişimi, özellikle de profesyoneller için mesleğimizi küresel olarak ilerletmek, eğitim ve piyasa bütünlüğü sağlamak için çalışıyoruz. Birçoğumuz piyasada kimin kalıp kalamayacağını kestiremiyoruz. Türkiye'de, Doğu Avrupa'da, Orta Doğu'da ve Afrika'da çok önemli eğitim programları yönetiyoruz ve bu programların erişilebilir olması, kişileri ilgilendiren alakalı programlar olması önemli."
Franklin, CFA programlarının küresel olarak tanımlanan programlar olduğunu da söyledi.
Kaynak: AA
"Sürdürülebilir Büyümenin Sermaye Piyasaları Yoluyla Finansmanı" konferansı Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi ana desteği, Borsa İstanbul ve CFA Institute ana sponsorluğunda gerçekleştirildi.
Lee, konferansta yaptığı konuşmada İstanbul'un finans merkezi olma yolunda niş bir rol oynaması gerektiğine işaret ederek, "Belli bir piyasa seçersiniz ve spesifik olarak o piyasada faaliyet gösterirsiniz. Bence İstanbul, finans merkezi olarak Orta Asya'ya giriş noktasında önemli bir rol oynayabilir. Çünkü kültür ve dil gibi konular da var." diye konuştu.
Lee, "Finans merkezi kurmak kolay kısım... Esas zorlu olan istihdam... Yabancı yatırımcı 'başka bir ülkeye sermaye neden getireyim?' diye soruyor. Fırsat nerede var, onu aramak lazım. Hangi alanda faaliyet göstermek istediğinizi belirlemeniz lazım. Buradaki kritik; altyapının dışında, kritik yazılımı ve iş gücünü bulmanız lazım." şeklinde konuştu.
Asya'ya akan çok fazla özel sermaye fonu bulunduğunu ve bu fonların daha çok emlak alanında yatırım gerçekleştirdiğini anlatan Lee, Asya'da çok fazla küresel ve bölgesel sermaye fonunun büyümeye katkı sağladığını, Asya'da girişim sermayesinin 2017'de zirveye ulaştığını kaydetti.
Lee, Singapur hükümetinin 1980'li yıllarda ülkeyi özel sermaye alanında geliştirmek istediğini, yetenek havuzu oluşturarak varlık yöneticilerini davet ettiklerini söyledi.
- "Başarılı olan start-up'larımızın çoğu satın alınıyor"
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ergen de Silikon Vadisi'nin iletişimle alakalı konularla kısıtlı kalmadığını, Silikon Vadisi'nde biyoteknoloji, sağlık, savunma ve birçok start-up şirketin bulunduğunu anlattı.
Son 2 yılda San Francisco'nun 80 milyar dolarlık girişim sermayesi aldığını belirten Ergen, "Bizim toplam girişim sermayemiz 50 milyon dolar oldu. Eğer bir Türk şirketi unicorn olabilecekse bu fonu vermek gerekiyor. Dışarıdan getirmek zor olabilir. Bu nedenle bizim başarılı olan start-up'larımızın çoğu satın alınıyor. Bu sebeple varlığımızı risk alma şeklinde dönüştürmemiz lazım. Kaybedebilmeniz lazım ki kazanabilesiniz." şeklinde konuştu.
- "Birçoğumuz piyasada kimin kalıp kalamayacağını kestiremiyoruz"
Merkezi ABD'de bulunan Chartered Financial Analyst (CFA) Institute'nün Üst Yöneticisi (CEO) Margaret Franklin ise Türkiye'nin küresel piyasalarda oynayacağı roller için finansal kuruluşların çok önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Sermaye piyasalarının gelişimi, özellikle de profesyoneller için mesleğimizi küresel olarak ilerletmek, eğitim ve piyasa bütünlüğü sağlamak için çalışıyoruz. Birçoğumuz piyasada kimin kalıp kalamayacağını kestiremiyoruz. Türkiye'de, Doğu Avrupa'da, Orta Doğu'da ve Afrika'da çok önemli eğitim programları yönetiyoruz ve bu programların erişilebilir olması, kişileri ilgilendiren alakalı programlar olması önemli."
Franklin, CFA programlarının küresel olarak tanımlanan programlar olduğunu da söyledi.