Klon Sığırda İkinci Kuşak Başarısı
Anadolu Yerli Sığırlarının Klonlanması projesi kapsamında klonlanan yerli boz ırk boğa 'Efe' ve dişi klonların torunları yaşamını sorunsuz şekilde sürdürüyor NKÜ Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sezen Arat: '5 klondan üreyen 20'nin üzerinde bir sayıya ulaştılar. Bunların hepsi boz ırk klonları. Bunlar dünyada ilk klonlanan boz ırklar'
MESUT KARADUMAN - Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) destekli Anadolu Yerli Sığırlarının Klonlanması projesi kapsamında klonlanan yerli boz ırk boğa "Efe" ve dişi klonların torunları yaşamını sorunsuz şekilde devam ettiriyor.
Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sezen Arat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Efe'nin 2009 yılında 4 yaşındaki bir boğanın kulak hücresinden klonlandığını söyledi.
Arat, aynı şekilde 5 yaşında bir boz ırk ineğin de hücrelerinden 4 dişi klonladıklarını belirtti.
Efe, Ece ve Ecem adındaki sığırların 9 yaşında oldukları için şu anda dünyada en uzun yaşayan klonlar sınıfına girdiğini ifade eden Arat, "Klonların yavruları olmuştu. Yavrularının da yavruları oldu. İkinci jenerasyonu da aldık. Bunların sağlıklı bir şekilde yaşamlarını devam ettirdiklerini normal bir sürü oluşturduklarını görüyoruz. 5 klondan üreyen 20'nin üzerinde bir sayıya ulaştılar. Bunların hepsi boz ırk klonları. Bunlar dünyada ilk klonlanan boz ırklar." dedi.
Araç, 5 klon sığırın ikisinin Uludağ Üniversitesinde, diğer üçünün de Tekirdağ'da olduğunu anlatarak, "Klonların çoğu doğum sonrası ölebiliyor. Birkaç yıl sonra da ölebiliyorlar ama bizim ürettiğimiz bu klonlar teknolojiyi başarıyla uyguladığımızı gösterdi. Hiçbir müdahale olmadan yaşamlarını sürdürdüler, kendi yavrularını hiçbir müdahale olmadan dünyaya getiriyorlar. Dolayısıyla ikinci kuşağa ulaştık. 3. kuşağı da almayı bekliyoruz." diye konuştu.
- "Bu çalışmanın başarılı olduğunu gösterdik"
Sezen Arat, 9 yaşında olan boz ırk klonların sağlıklı bir şekilde üremeye devam ettiğini belirterek, klon sığırlardan birinin üçüncü yavrusunu doğurduğunu ifade etti.
Bu ay içerisinde sağlıklı erkek bir buzağı dünyaya geldiğini aktaran Arat, "Klonların yaşamlarını sürdüreceğini görüyoruz çünkü hala doğum yapıyorlar, üreme performanslarında değişme yok. Biz artık üçüncü kuşak jenerasyonları bekliyoruz. Bu çalışmanın başarılı olduğunu gösterdik. Hala klon sığırlarımızı incelemeye devam ediyoruz." şeklinde konuştu.
Teknolojinin başka hayvanların klonlanması için de kullanılabileceğini dile getiren Arat, şunları kaydetti:
"Üstün verimli bir ırkı da klonlayabiliriz. Böylece sağlıklı sürüler oluşturabiliriz. Biz bunları izlemeye devam edeceğiz. Klonlama uygulanabilir bir teknoloji. Avrupa Birliği (AB) klonlama ile ilgili çalışmaları izliyor, biz de rapor veriyoruz. AB klon hayvanlarla ilgili henüz 'gıda zincirine girebilir' demedi. 'Sağlıklılar mı, yavruları sağlıklı doğuyor mu, doğum yapan anneler yaşıyor mu?' konularını izlemeye aldı. Dolayısıyla klonlama çalışmaları yapan bilim insanları rapor veriyor. Sonra gıda zincirine girebilir şeklinde bir sonuca varılabilir. Biz de şu aşamada henüz izliyoruz bu teknolojinin başarısını ve uygulanabilir olduğunu göstermek için."
Kaynak: AA
Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sezen Arat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Efe'nin 2009 yılında 4 yaşındaki bir boğanın kulak hücresinden klonlandığını söyledi.
Arat, aynı şekilde 5 yaşında bir boz ırk ineğin de hücrelerinden 4 dişi klonladıklarını belirtti.
Efe, Ece ve Ecem adındaki sığırların 9 yaşında oldukları için şu anda dünyada en uzun yaşayan klonlar sınıfına girdiğini ifade eden Arat, "Klonların yavruları olmuştu. Yavrularının da yavruları oldu. İkinci jenerasyonu da aldık. Bunların sağlıklı bir şekilde yaşamlarını devam ettirdiklerini normal bir sürü oluşturduklarını görüyoruz. 5 klondan üreyen 20'nin üzerinde bir sayıya ulaştılar. Bunların hepsi boz ırk klonları. Bunlar dünyada ilk klonlanan boz ırklar." dedi.
Araç, 5 klon sığırın ikisinin Uludağ Üniversitesinde, diğer üçünün de Tekirdağ'da olduğunu anlatarak, "Klonların çoğu doğum sonrası ölebiliyor. Birkaç yıl sonra da ölebiliyorlar ama bizim ürettiğimiz bu klonlar teknolojiyi başarıyla uyguladığımızı gösterdi. Hiçbir müdahale olmadan yaşamlarını sürdürdüler, kendi yavrularını hiçbir müdahale olmadan dünyaya getiriyorlar. Dolayısıyla ikinci kuşağa ulaştık. 3. kuşağı da almayı bekliyoruz." diye konuştu.
- "Bu çalışmanın başarılı olduğunu gösterdik"
Sezen Arat, 9 yaşında olan boz ırk klonların sağlıklı bir şekilde üremeye devam ettiğini belirterek, klon sığırlardan birinin üçüncü yavrusunu doğurduğunu ifade etti.
Bu ay içerisinde sağlıklı erkek bir buzağı dünyaya geldiğini aktaran Arat, "Klonların yaşamlarını sürdüreceğini görüyoruz çünkü hala doğum yapıyorlar, üreme performanslarında değişme yok. Biz artık üçüncü kuşak jenerasyonları bekliyoruz. Bu çalışmanın başarılı olduğunu gösterdik. Hala klon sığırlarımızı incelemeye devam ediyoruz." şeklinde konuştu.
Teknolojinin başka hayvanların klonlanması için de kullanılabileceğini dile getiren Arat, şunları kaydetti:
"Üstün verimli bir ırkı da klonlayabiliriz. Böylece sağlıklı sürüler oluşturabiliriz. Biz bunları izlemeye devam edeceğiz. Klonlama uygulanabilir bir teknoloji. Avrupa Birliği (AB) klonlama ile ilgili çalışmaları izliyor, biz de rapor veriyoruz. AB klon hayvanlarla ilgili henüz 'gıda zincirine girebilir' demedi. 'Sağlıklılar mı, yavruları sağlıklı doğuyor mu, doğum yapan anneler yaşıyor mu?' konularını izlemeye aldı. Dolayısıyla klonlama çalışmaları yapan bilim insanları rapor veriyor. Sonra gıda zincirine girebilir şeklinde bir sonuca varılabilir. Biz de şu aşamada henüz izliyoruz bu teknolojinin başarısını ve uygulanabilir olduğunu göstermek için."