Kestane Üreticisinin Zorlu Mesaisi
Kış aylarında özellikle sokaklardaki seyyar tezgahlarda pişirilen 'soğuk havaların keyfi' kestanenin gür ormanlardan tezgahlara uzanan zorlu hasat mesaisi başladı Türkiye'nin önemli kestane üretim alanlarından Sinop'un Erfelek ilçesinde üreticiler, metrelerce yükseklikte ağaçlardaki kestaneleri tezgahlarla buluşturmak için yoğun çaba harcıyor.
GÖKHAN GÜCÜKLÜOĞLU - Kış aylarında özellikle sokaklardaki seyyar tezgahlarda pişirilen, yaydığı güzel koku ve lezzetiyle "soğuk havaların keyfi" haline gelen kestanenin zorlu hasat mesaisine başlandı.
Soğuk kış akşamlarının vazgeçilmezi kestanenin hasadı, Sinop'ta başladı.
Türkiye'nin önemli kestane üretim merkezlerinden Erfelek ilçesinde gür ve yamaç ormanlarda hasada başlayan üreticiler, metrelerce yükselikteki ağaçlara tırmanarak kestaneleri meşakkatli bir çalışmanın ardından tüketiciyle buluşturmak için çaba sarf ediyor.
Erfelek Ziraat Odası Başkanı Ali Koca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hava şartlarının uygun seyretmesi dolayısıyla kestane rekoltesinde geçen yıla oranla artış beklediklerini söyledi.
İlçe genelinde 350 ton kestane üretimin yapılmasını beklediklerini ifade eden Koca, "Rekolte iyi olmasına karşın kestanenin kilogramının en az 15 liradan alıcı bulmasını istiyoruz." dedi.
Kestane hasadının oldukça zor şartlar altında yapıldığına işaret eden Koca, "Üreticilerimiz 15 metre yüksekliğindeki ağaçlara tırmanıyor. Sırıklarla kestaneleri yere düşürmeye çalışıyorlar. Bu gerçekten zor bir iş. İnsanlar belki fiyatı pahalı bulabilirler ama kestane hasadı gerçekten çok ama çok zordur." diye konuştu.
Ağaçlardan yere dökülen kestanelerin bir de toplanma süreci olduğuna dikkati çeken Koca, şöyle konuştu:
"Köylülerimiz yere dökülen kestaneleri gür ve yamaç ormanlarda küfelerine doldurduktan sonra traktör veya diğer arazi araçlarına yükleyerek evlerine getiriyorlar. Bu kestaneler yaklaşık iki ay boyunca depolarda muhafaza ediliyor. Son olarak da dikenli dış kabuğundan ayırma işlemi yapılıyor. Yani kestane tezgahlara kolay ulaşmıyor. Çok zorlu bir yolculuğun ardından satışa hazır hale geliyor."
- "30-40 metre ağaçlara tırmanıyoruz" -
Kestane üreticisi Emrah Aydın ise "Bizim için hasat zor ama bir o kadar da güzel bir iş çünkü bu ormanlardan ekmek paramızı kazanıyoruz. Bazıları bakıyoruz pahalı diye fiyatlardan yakınıyor. Yeri geldiğinde 30-40 metre ağaçlara tırmanıyoruz. Buradaki çalışma şartlarımızı görmeden yorum yapmak tabii ki kolay ancak insanlar kestanenin nasıl toplandığını görseler fiyattan şikayet etmezler." diye konuştu.
"Kestane kanseri" diye bilinen bir hastalıkla mücadele ettiklerini de belirten Aydın, "Ağaçlarımızın bir çoğu kurudu. Biz ona rağmen insanlara kestane ulaştırmak için çaba harcıyoruz." dedi.
Aydın, hasat sezonunun verimli geçtiğini, bu yıl bol kazanç elde etmek istediklerini kaydetti.
Bu arada üreticiler her yıl olduğu gibi hasat ettikleri sezonun ilk kestanelerini bahçelerinde yaktıkları ateşte pişirerek tüketti.
Kaynak: AA
Soğuk kış akşamlarının vazgeçilmezi kestanenin hasadı, Sinop'ta başladı.
Türkiye'nin önemli kestane üretim merkezlerinden Erfelek ilçesinde gür ve yamaç ormanlarda hasada başlayan üreticiler, metrelerce yükselikteki ağaçlara tırmanarak kestaneleri meşakkatli bir çalışmanın ardından tüketiciyle buluşturmak için çaba sarf ediyor.
Erfelek Ziraat Odası Başkanı Ali Koca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hava şartlarının uygun seyretmesi dolayısıyla kestane rekoltesinde geçen yıla oranla artış beklediklerini söyledi.
İlçe genelinde 350 ton kestane üretimin yapılmasını beklediklerini ifade eden Koca, "Rekolte iyi olmasına karşın kestanenin kilogramının en az 15 liradan alıcı bulmasını istiyoruz." dedi.
Kestane hasadının oldukça zor şartlar altında yapıldığına işaret eden Koca, "Üreticilerimiz 15 metre yüksekliğindeki ağaçlara tırmanıyor. Sırıklarla kestaneleri yere düşürmeye çalışıyorlar. Bu gerçekten zor bir iş. İnsanlar belki fiyatı pahalı bulabilirler ama kestane hasadı gerçekten çok ama çok zordur." diye konuştu.
Ağaçlardan yere dökülen kestanelerin bir de toplanma süreci olduğuna dikkati çeken Koca, şöyle konuştu:
"Köylülerimiz yere dökülen kestaneleri gür ve yamaç ormanlarda küfelerine doldurduktan sonra traktör veya diğer arazi araçlarına yükleyerek evlerine getiriyorlar. Bu kestaneler yaklaşık iki ay boyunca depolarda muhafaza ediliyor. Son olarak da dikenli dış kabuğundan ayırma işlemi yapılıyor. Yani kestane tezgahlara kolay ulaşmıyor. Çok zorlu bir yolculuğun ardından satışa hazır hale geliyor."
- "30-40 metre ağaçlara tırmanıyoruz" -
Kestane üreticisi Emrah Aydın ise "Bizim için hasat zor ama bir o kadar da güzel bir iş çünkü bu ormanlardan ekmek paramızı kazanıyoruz. Bazıları bakıyoruz pahalı diye fiyatlardan yakınıyor. Yeri geldiğinde 30-40 metre ağaçlara tırmanıyoruz. Buradaki çalışma şartlarımızı görmeden yorum yapmak tabii ki kolay ancak insanlar kestanenin nasıl toplandığını görseler fiyattan şikayet etmezler." diye konuştu.
"Kestane kanseri" diye bilinen bir hastalıkla mücadele ettiklerini de belirten Aydın, "Ağaçlarımızın bir çoğu kurudu. Biz ona rağmen insanlara kestane ulaştırmak için çaba harcıyoruz." dedi.
Aydın, hasat sezonunun verimli geçtiğini, bu yıl bol kazanç elde etmek istediklerini kaydetti.
Bu arada üreticiler her yıl olduğu gibi hasat ettikleri sezonun ilk kestanelerini bahçelerinde yaktıkları ateşte pişirerek tüketti.