'Basra'daki Olaylar Şii İç Savaşına Dönüşebilir'
Irak'ın Basra vilayetinde kamu hizmeti yetersizliği nedeniyle başlayan ve geçen hafta boyut değiştiren olayların ülkede ŞiiŞii savaşına dönüşmesinden endişe ediliyor Irak Stratejik Araştırmalar Topluluğu Başkanı Vatik Haşimi: 'Basra'da Haşdi Şabi ve diğer bazı Şii parti binalarının yakılmasıyla İran Başkonsolosluğu'nun ateşe verilmesi, ŞiiŞii iç savaşını doğurabilir' 'Irak'ta silah sadece devlette bulunmuyor. Bu gibi (Haşdi Şabi) gruplar ve aşiretler de silahlı. Bu olaylar devam ederse iç çatışma ve ŞiiŞii savaşına doğru evrilebilir ki bunu Irak kaldıramaz' Iraklı araştırmacı ve analist Ali Naci: 'Basra'daki gösteriler Şii siyasi parti binaları ve İran Başkonsolosluğu'nu hedef aldı, çünkü 30 yaş altında bulunan ve çoğu üniversite mezunu olan bu gençlerin tamamı işsiz ve yıllardır seçip iktidara taşıdıkları İran destekli bu partilerin hiçbir hizmet sunmadığını anladılar' İranlı Ortadoğu uzmanı Hüseyin Hanizade: 'Suudi Arabistan, Şii partiler arasındaki ihtilaflara bel bağlamış durumda. Bu şekilde Şiiler arasında çatışmalar çıkacak ve ülkede istikrarsız bir ortam oluşacak. Beklenti bu yönde'
Basra'daki olayları ve yansımalarını AA muhabirine değerlendiren siyasi uzmanlar, gösteriler sırasında İran'a yakın Şii parti binaları ve İran Başkonsolosluğu'nun yakılmasının ülkede Şii iç savaşını tetikleme riskine dikkati çekti.
Irak Stratejik Araştırmalar Topluluğu Başkanı Vatik el-Haşimi, petrol zengini Basra'daki gösterilerin halkın en temel ihtiyaçlarının karşılanmaması nedeniyle başladığını, ardından siyasi boyutun da işin içine girdiğini belirtti.
Haşimi, "Basra'da su ve elektrik gibi temel hizmetler bulunmuyor. Basra'daki gösteriler, 3 Eylül'de meclisin ilk oturum için toplanıp Sünnilerin Meclis Başkanı, Kürtlerin Cumhurbaşkanı ve Şiilerin büyük koalisyonu oluşturma konusundaki başarısızlığıyla başka yön almaya başladı. Hükümetin ve görevlilerin istifası çağrıları, parti binalarının yakılmasıyla gösteriler siyasi olarak evrilmeye başladı." dedi.
Gelinen noktada Şii gruplar arasında bir çatışma riski bulunduğuna işaret eden Haşimi, "Basra'da Haşdi Şabi ve diğer bazı Şii parti binalarının yakılmasıyla İran Başkonsolosluğu'nun ateşe verilmesi, Şii-Şii çatışmasını doğurabilir. Bunun faturası ve yansımaları da çok ağır olur, çünkü bu partilerde (Haşdi Şabi) silah bulunuyor." değerlendirmesinde bulundu.
Haşdi Şabi yöneticilerin "müdahaleye hazırız" şeklindeki açıklamalarını hatırlatan Haşimi, "Irak'ta silah sadece devlette bulunmuyor. Bu gibi gruplar ve aşiretler de silahlı. Bu olaylar devam ederse iç çatışma ve Şii-Şii savaşına doğru evrilebilir ki bunu Irak kaldıramaz." diye konuştu.
Haşdi Şabi çatısı altında bulunan silahlı Asaib Ehlilhak Örgütü lideri Kays el-Hazeli, Basra'da Haşdi Şabi'ye bağlı parti ve gruplar dışındaki partilerin binalarının yakılmadığını belirterek, durumun böyle devam etmesi halinde Haşdi Şabi'nin olaylara müdahale etmeye hazır olduğunu söylemişti.
Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi Mühenis de bir daha Haşdi Şabi'ye bağlı grupların zarar görmesine izin vermeyeceklerini ve aynı durum tekrarlanırsa Haşdi Şabi'nin güvenlik sorununa müdahale edeceğini belirtmişti.
- "Kızgınlıklarını dışa vurdular"
Iraklı araştırmacı ve siyasi analist Ali Naci de yaşananların Basra halkının yıllardır desteklediği gruplardan bekledikleri hizmeti görememesinin bir yansıması olduğunu dile getirdi.
Naci, "Basra'daki gösteriler Şii siyasi parti binaları ve İran Başkonsolosluğu'nu hedef aldı, çünkü 30 yaş altında bulunan ve çoğu üniversite mezunu olan bu gençlerin tamamı işsiz ve yıllardır seçip iktidara taşıdıkları İran destekli bu partilerin hiçbir hizmet sunmadığını anladılar, buna karşı kızgınlıklarını dışa vurdular." değerlendirmesi yaptı.
Iraklı Şii vatandaşların, Şii partilerin İran tarafından korunduğunu düşündüğünü ifade eden Naci, "İran olmasa bu kadar ve bu güçte Şii parti ve grup olmazdı." ifadesini kullandı.
Ali Naci, Basra'daki içme suyu krizi çözülse de kentte kemikleşen diğer hizmet yetersizliklerinin sürdüğünü, bu nedenle gösterilerin devam edebileceğini söyledi.
- "İki ülkenin arasını açmak istiyorlar"
İran-Irak ilişkileri uzmanı Muhammed Bakır Hekim ise olayların iki ülkenin arasını açmak isteyenler tarafından organize edildiğini savunarak, "İki devlet arasında ayrılık çıkarmakta başarılı olamayanlar, iki millet arasında sorun icat etme arayışında. Olaylar, iki ülkedeki muhalefetin katkısı ve tahrikiyle büyüyor." dedi.
Medyanın da olaylardaki etkisine değinen İranlı uzman Hekim, şunları söyledi:
"İran ve Irak'taki muhalif ve sansasyonel medya, her gün iki halk arasında sorunlara yol açacak haberler servis ediyor. Mesela geçenlerde (İran'ın güneyindeki Huzistan eyaletine bağlı) Abadan'da Irak aleyhine bir gösteri düzenlendi. Irak medyası, cuma sabahından itibaren gösteriye ilişkin görüntüleri defalarca gösterdi. Bu Iraklılar için görülmemiş bir olaydı ve çok yankı uyandırdı. Görüntüler Irak'taki farklı kesimlere mensup insanları da etkiledi. Son 3 günde İran'ın Basra Başkonsolosluğu'na yönelik saldırıyla ilgili sürekli olarak haberler yapıldı. Bu haberlerle kendi saldırıları için hazırlık yapıyorlardı. Bunun yanında Irak güvenlik güçlerinin tedbir almaması da çok önemli bir meseledir."
- "ABD ve Suudi Arabistan, meşru gösterileri şiddete dönüştürmeye çalışıyor"
İranlı Ortadoğu uzmanı Hüseyin Hanizade, Aftab-ı Yezd gazetesinde yayımlanan yazısında, Basra'daki olayların ardında iç ve dış şeklinde iki ana faktör bulunduğunu belirtti.
Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'nin politikalarının iç faktöre örnek olduğunu aktaran Hanizade, "İbadi, Irak'ın güneyinde mahrum bölgeler olarak bilinen yerlere ihtiyaç duyulan hizmetleri götüremedi. Basra ve Nasıriyye'de su, elektrik fiyatlarının yükselmesi, işsizlik ve güvenlikle huzura dair adımların atılmaması orada yaşayan halkın İbadi hükümetinden umudunu kesmesine ve gösterilere başlamasına yol açtı. Siyasilerin arasındaki ihtilaflar da gösterilerin artmasına neden oldu." değerlendirmesi yaptı.
Dış faktörler olarak ABD ve Suudi Arabistan'a işaret eden Hanizade, şöyle devam etti:
"Bu ülkeler, halkın yasal ve meşru gösterilerini, şiddete dönüştürmeye çalışıyor ve komşu ülkeler aleyhine slogan attırıyorlar. Gösterilerde atılan bazı sloganlar ithal sloganlar ve iç meselelerden alakasız."
Hanizade, İbadi'nin ülkede olağanüstü hal ilan etmek için mevcut şartlardan istifade ettiğini, bu şekilde ikinci defa iktidar olmayı hedeflediğini söyledi.
İbadi'nin arkasında ABD ve Suudi Arabistan olduğunu ve onu İran'a karşı tavır almaya zorladıklarını öne süren Hanizade, "Suudi Arabistan, Şii partiler arasındaki ihtilaflara bel bağlamış durumda. Bu şekilde Şiiler arasında çatışmalar çıkacak ve ülkede istikrarsız bir ortam oluşacak. Beklenti bu yönde." yorumunda bulundu.
- Basra'daki gösteriler
Irak'ın güneyindeki Basra kentinde, 8 Temmuz'da "kamu hizmeti yoksunluğu, işsizlik ve yolsuzluklara" karşı başlayan ve yaklaşık iki aydır aralıklarla devam gösterilerin şiddeti geçen hafta arttı.
Göstericiler, valilik, devlet televizyonu, bazı Şii partiler ve milis güçlere ait binaların ardından İran'ın Basra Başkonsolosluğu'nu da ateşe verdi.
Basra'da geçen haftaki gösterilerde 10'dan fazla kişi hayatını kaybetti, gösterilerin başladığı 8 Temmuz'dan bu yana ölen göstericilerin sayısı ise 30'u aştı.
Irak Başbakanı Haydar el-İbadi de mecliste cumartesi günü düzenlenen olağanüstü oturumda Basra'daki olayların silahlı çatışmaya dönüşebileceği uyarısında bulunmuştu.