Tel Kırma Sanatını Dünyaya Tanıtıyor
Bartın'da tel kırma sanatına 35 yılını veren Sönmez Tığ, yurt içinde ve yurt dışında katıldığı faaliyetlerle sanatını gelecek nesillere aktarıyor Almanya ve İspanya'nın da aralarında bulunduğu bazı ülkelerde sanatını tanıtan Tığ, yeni ustalar yetişmesi için çaba sarf ediyor Tığ: 'Gittiğimiz yerlerde çok güzel karşılanıyoruz, seminerlere de katılıyoruz. Gittiğimiz ülkelerdeki kadınlara biz kendi el sanatımızı tanıtıyoruz, onlar da bize kendi yaptıklarını gösteriyor. Bu sayede ülkeler arası bir köprü de kurulmuş oluyor'
SELİM BOSTANCI - Bartın'da tel kırma sanatına 35 yılını veren Sönmez Tığ, yurt içinde ve yurt dışında katıldığı faaliyetlerle sanatını gelecek nesillere aktarıyor.
Küçük yaşlarda babaannesinden öğrendiği tel kırma işini mesleği haline getiren Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli 53 yaşındaki Sönmez Tığ, 20 yıldır usta öğretici olarak eğitim veriyor.
Tarihi 1700'lü yıllara dayanan ve gümüş telin özel iğneyle kumaş veya tülün üzerine işlenmesiyle yapılan geleneksel sanatın temsilcilerinden Tığ, yurt içinde ve dışında katıldığı etkinliklerde tel kırma sanatının tanıtımını yapıyor.
Tığ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk zamanlar çarşaf, kırlent, yastık örtüsü, bohça, karyola örtüsü ve çeşitli örtüler üzerine uygulanan tel kırma sanatının, günümüzde damat kuşağı, gelinlik ve kınalık şal, gece çantası, baş örtüsü, fular, yatak örtüsü, oda takımı, gözlük kılıfı, terlik, ayakkabı, kemer, kravat, mendil, abajur, pano, şemsiye, satranç takımı ve giysi aksesuarları gibi çeşitli ürünlerde kullanıldığını söyledi.
Siyah ve kırmızı kumaş ya da tülün kasnağa gerilerek telin işlenmesiyle oluşturulan ürünlerin asırlardır genç kızların çeyizlerinin vazgeçilmezi olduğunu vurgulayan Tığ, "kaymaktabağı, bağdagül, asma yaprağı, mihrap, değirmentaşı ve kemerköprü" gibi geleneksel desen adlarıyla anılan tel kırma işlemeli ürünlerin yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çektiğini dile getirdi.
Sönmez Tığ, "Tel kırma, iğne ve gümüş telin düğümlenmesi tekniğiyle yapılmasından dolayı makineleşme gibi bir ihtimali yok ve 17. asırdan günümüze olduğu gibi bundan sonra da el sanatı olarak kalmaya devam edecektir. Biz de sanatın yaygınlaşması ve gelecek nesillere aktarılmasının gayretindeyiz." diye konuştu.
- "Yurt dışında da kurslar verdik"
Tel kırmanın, aksesuar veya kıyafette denizin içindeki balık pulu gibi yansımasını anımsattığını dile getiren Tığ, "Tel kırma, geçmiş yıllarda süsleme sanatında kullanılmış. Gelinliklerde, yatak örtülerinde, gömleklerde, yine belden üstünü örten ve işlemeli bir yöresel kıyafet olan uskufa üzerine duvak olarak kullanılmış yöresel bir el sanatıdır. Tel kırma sanatı, Bartın'a özgü bir sanat olup sanatı burada öğrenen genç kızların başka illere gelin olarak gitmesiyle birçok yörede de yapılmaktadır." ifadelerini kullandı.
Kendisinin de gerek bakanlık, gerek valilik, gerekse belediye organizasyonlarıyla yurt içi ve yurt dışında birtakım tanıtım faaliyetlerinde bulunduğunu anlatan Tığ, şöyle devam etti:
"Özellikle yurt dışında açtığımız sergilerin yanı sıra canlı performans yapıyoruz. Yurt dışında el sanatını bilen çok insan yok. Bazı yerlerde çok ilgi görüyor, gümüş telle ve elde iğneyle birebir yapılıyor olması insanlara ilginç geliyor. Gittiğimiz yerlerde çok güzel karşılanıyoruz, seminerlere de katılıyoruz. Gittiğimiz ülkelerdeki kadınlara biz kendi el sanatımızı tanıtıyoruz, onlar da bize kendi yaptıklarını gösteriyor. Bu sayede ülkeler arası bir köprü de kurulmuş oluyor. Hala görüşüyoruz, ürünlerimizi gönderiyoruz. Şu ana kadar Almanya, Umman, İspanya, Türkmenistan gibi ülkelere gittik. Buralarda kurslar verdik, güzel ilgi gördük."
- "Tel kırmayı çeşitli ürünlerde uyguluyoruz"
Tel kırma sanatının yok olma riskine karşı günün şartları ve kullanım alanına göre güncellenerek çeşitlendirildiğini aktaran Tığ, "Önceleri çarşaf, kırlent, yastık örtüsü, bohça, karyola örtüsü üzerine işlenen tel kırmayı, günümüzde baş örtüsü, fular, gözlük kılıfı, terlik, kravat, mendil, abajur, pano, şemsiye, kolye, satranç takımı ve giysi aksesuarları gibi çeşitli ürünlerde uyguluyoruz. Bu işin devam etmesini istiyorsanız güncellemeniz gerekiyor, yoksa zamanla kayboluyor." diye konuştu.
Babaannesinden öğrendiği sanatta 35 yılını geride bıraktığını ve hem sanatı hem ülkeyi temsilen yurt dışına gittiğini ifade eden Tığ, "Ben yurt dışına giderken tel kırmayı, Bartın'ı ve ülkemi temsilen gidiyorum, bir sanatçı olarak en çok duygulandıran ve gururlandıran bu." dedi.
Tığ, ürünlerinin talep edilen modele göre 20 liradan 5 bin liraya kadar alıcı bulduğunu, en fazla sirkülasyonun fiyatları 150-300 lira olan çay tepsilerinde olduğunu ve bu sanatın ev hanımlarının aile bütçelerine katkı sunduğunu dile getirdi.
- Turistlerden ilgi görüyor
İl Kültür ve Turizm Müdürü Fuat Dursun da tel kırmanın, kentteki kadınların en önemli geçim kaynaklarından birini teşkil ettiğini, yüzyıllardır genç kızların çeyizleri arasında vazgeçilmez el sanatı ürünü özelliğini koruduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın, 2004'te NATO Zirvesi dolayısıyla Türkiye'yi ziyaret eden eski ABD Başkanı George W. Bush'un eşi Laura Bush'a hediye etmesiyle adı duyulan tel kırmanın, 2010'da Türk Patent ve Marka Kurumunca "Bartın İşi Tel Kırma" adıyla tescillendiğini anlatan Dursun, "Yerli ve yabancı turistlerden talep gören tel kırma, son yıllarda farklı illerde de yapılıyor. Birçok ilde açılan kursta, bayanların bu sanatı 'Bartın Tel Kırması' adıyla öğrenmesi bizi mutlu ediyor." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
Küçük yaşlarda babaannesinden öğrendiği tel kırma işini mesleği haline getiren Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli 53 yaşındaki Sönmez Tığ, 20 yıldır usta öğretici olarak eğitim veriyor.
Tarihi 1700'lü yıllara dayanan ve gümüş telin özel iğneyle kumaş veya tülün üzerine işlenmesiyle yapılan geleneksel sanatın temsilcilerinden Tığ, yurt içinde ve dışında katıldığı etkinliklerde tel kırma sanatının tanıtımını yapıyor.
Tığ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk zamanlar çarşaf, kırlent, yastık örtüsü, bohça, karyola örtüsü ve çeşitli örtüler üzerine uygulanan tel kırma sanatının, günümüzde damat kuşağı, gelinlik ve kınalık şal, gece çantası, baş örtüsü, fular, yatak örtüsü, oda takımı, gözlük kılıfı, terlik, ayakkabı, kemer, kravat, mendil, abajur, pano, şemsiye, satranç takımı ve giysi aksesuarları gibi çeşitli ürünlerde kullanıldığını söyledi.
Siyah ve kırmızı kumaş ya da tülün kasnağa gerilerek telin işlenmesiyle oluşturulan ürünlerin asırlardır genç kızların çeyizlerinin vazgeçilmezi olduğunu vurgulayan Tığ, "kaymaktabağı, bağdagül, asma yaprağı, mihrap, değirmentaşı ve kemerköprü" gibi geleneksel desen adlarıyla anılan tel kırma işlemeli ürünlerin yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çektiğini dile getirdi.
Sönmez Tığ, "Tel kırma, iğne ve gümüş telin düğümlenmesi tekniğiyle yapılmasından dolayı makineleşme gibi bir ihtimali yok ve 17. asırdan günümüze olduğu gibi bundan sonra da el sanatı olarak kalmaya devam edecektir. Biz de sanatın yaygınlaşması ve gelecek nesillere aktarılmasının gayretindeyiz." diye konuştu.
- "Yurt dışında da kurslar verdik"
Tel kırmanın, aksesuar veya kıyafette denizin içindeki balık pulu gibi yansımasını anımsattığını dile getiren Tığ, "Tel kırma, geçmiş yıllarda süsleme sanatında kullanılmış. Gelinliklerde, yatak örtülerinde, gömleklerde, yine belden üstünü örten ve işlemeli bir yöresel kıyafet olan uskufa üzerine duvak olarak kullanılmış yöresel bir el sanatıdır. Tel kırma sanatı, Bartın'a özgü bir sanat olup sanatı burada öğrenen genç kızların başka illere gelin olarak gitmesiyle birçok yörede de yapılmaktadır." ifadelerini kullandı.
Kendisinin de gerek bakanlık, gerek valilik, gerekse belediye organizasyonlarıyla yurt içi ve yurt dışında birtakım tanıtım faaliyetlerinde bulunduğunu anlatan Tığ, şöyle devam etti:
"Özellikle yurt dışında açtığımız sergilerin yanı sıra canlı performans yapıyoruz. Yurt dışında el sanatını bilen çok insan yok. Bazı yerlerde çok ilgi görüyor, gümüş telle ve elde iğneyle birebir yapılıyor olması insanlara ilginç geliyor. Gittiğimiz yerlerde çok güzel karşılanıyoruz, seminerlere de katılıyoruz. Gittiğimiz ülkelerdeki kadınlara biz kendi el sanatımızı tanıtıyoruz, onlar da bize kendi yaptıklarını gösteriyor. Bu sayede ülkeler arası bir köprü de kurulmuş oluyor. Hala görüşüyoruz, ürünlerimizi gönderiyoruz. Şu ana kadar Almanya, Umman, İspanya, Türkmenistan gibi ülkelere gittik. Buralarda kurslar verdik, güzel ilgi gördük."
- "Tel kırmayı çeşitli ürünlerde uyguluyoruz"
Tel kırma sanatının yok olma riskine karşı günün şartları ve kullanım alanına göre güncellenerek çeşitlendirildiğini aktaran Tığ, "Önceleri çarşaf, kırlent, yastık örtüsü, bohça, karyola örtüsü üzerine işlenen tel kırmayı, günümüzde baş örtüsü, fular, gözlük kılıfı, terlik, kravat, mendil, abajur, pano, şemsiye, kolye, satranç takımı ve giysi aksesuarları gibi çeşitli ürünlerde uyguluyoruz. Bu işin devam etmesini istiyorsanız güncellemeniz gerekiyor, yoksa zamanla kayboluyor." diye konuştu.
Babaannesinden öğrendiği sanatta 35 yılını geride bıraktığını ve hem sanatı hem ülkeyi temsilen yurt dışına gittiğini ifade eden Tığ, "Ben yurt dışına giderken tel kırmayı, Bartın'ı ve ülkemi temsilen gidiyorum, bir sanatçı olarak en çok duygulandıran ve gururlandıran bu." dedi.
Tığ, ürünlerinin talep edilen modele göre 20 liradan 5 bin liraya kadar alıcı bulduğunu, en fazla sirkülasyonun fiyatları 150-300 lira olan çay tepsilerinde olduğunu ve bu sanatın ev hanımlarının aile bütçelerine katkı sunduğunu dile getirdi.
- Turistlerden ilgi görüyor
İl Kültür ve Turizm Müdürü Fuat Dursun da tel kırmanın, kentteki kadınların en önemli geçim kaynaklarından birini teşkil ettiğini, yüzyıllardır genç kızların çeyizleri arasında vazgeçilmez el sanatı ürünü özelliğini koruduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın, 2004'te NATO Zirvesi dolayısıyla Türkiye'yi ziyaret eden eski ABD Başkanı George W. Bush'un eşi Laura Bush'a hediye etmesiyle adı duyulan tel kırmanın, 2010'da Türk Patent ve Marka Kurumunca "Bartın İşi Tel Kırma" adıyla tescillendiğini anlatan Dursun, "Yerli ve yabancı turistlerden talep gören tel kırma, son yıllarda farklı illerde de yapılıyor. Birçok ilde açılan kursta, bayanların bu sanatı 'Bartın Tel Kırması' adıyla öğrenmesi bizi mutlu ediyor." şeklinde konuştu.