'Askeri Casusluk' Davası Hakimine FETÖ'den 15 Yıl Hapis İstemi

Kumpas olduğu anlaşılan İzmir'deki 'Askeri Casusluk' davasına bakan heyette üye hakim olarak görev yapan ve FETÖ'ye iltisakı nedeniyle meslekten ihraç edilen ve başkasına ait kimlikle Yunanistan'a kaçmak isterken yakalanan sanık İsmail Kurt hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı İddianamede ifadesine yer verilen eski hakim Kurt, yurt dışına kaçmaya çalışmasına ve aramada ele geçirilen sahte kimliğe ilişkin 'Evde oturmaktan sıkıldığım için Edirne tarafına gezmeye gitmiştim. Kimliğin üzerindeki fotoğraf bana benziyor ama bu kimliği ben düzenlettirmedim' dedi İddianameden: 'Örgüt için en mahrem kabul edilen özel yetkili İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne hakim olarak yerleştirilen Kurt'un, Askeri Casusluk davasında görev yaptığı ve örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in talimatları doğrultusunda ve tam bir itaatle 'yargının kararı' veya 'takdiri' kılıfı altında söz konusu davanın tüm aşamalarında örgütsel amaç doğrultusunda hareket ettiği, bu süreçte birçok hukuksuzluğa imza attığı, birçok kişinin mağduriyetine sebebiyet verdiği anlaşılmıştır'

ENES CAN - BAŞAK AKBULUT YAZAR - Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) iltisakı gerekçesiyle meslekten ihraç edilen İzmir'deki "Askeri Casusluk" davasının hakimlerinden olan ve yurt dışına sahte kimlikle çıkmak isterken yakalanan sanık İsmail Kurt hakkında "FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ'ye iltisakı nedeniyle meslekten ihraç edilen, hakkında "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan yakalama kararı çıkarılan ve Edirne Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından İpsala ilçesinde sınıra yakın bir noktada yasa dışı yollardan sınırı geçmeye hazırlanırken gözaltına alınan İsmail Kurt hakkındaki yürütülen soruşturma tamamlandı.

Soruşturma sonucunda İzmir'deki "askeri casusluk" davasının hakimlerinden olan İsmail Kurt hakkında hazırlanan iddianamede, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede, eski İstanbul hakimi İsmail Kurt'un "FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Hasan Tanrıseven'in "müşteki" olarak yer aldığı iddianamede, soruşturma sırasında kaçak olması nedeniyle hakkında yakalama kararı bulunan sanık Kurt'un, 1 Haziran'da, örgüt üyeleriyle üzerinde kendisine ait fotoğraf bulunan ancak Ali Haydar Yıldırım adına düzenlenmiş sahte kimlikle Edirne'den yurt dışına kaçmak isterken bir araçta yakalandığı anlatıldı.

İddianamede, son olarak İstanbul hakimi olarak görev yapan sanık Kurt'un öncesinde İmranlı, Mazıdağı ve Orhaneli hakimlikleri, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimliği, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Tetkik Hakimliği ile İzmir Hakimliği yaptığı ve 16 Temmuz 2016'da HSK kararı ile görevden uzaklaştırıldığı ve 24 Ağustos 2016'da yine HSK kararıyla meslekten çıkarıldığı belirtildi.

HSK teftiş soruşturma bilgilerine yer verilen iddianamede, Kurt'un "Askeri Casusluk" davasında, müştekiler Ümit Topaloğlu, Emre Aslan, Oğuz Okuyucu, Merdin Kışkan, Ergün Özkan ile Engin Karatekin'in taleplerini hukuka aykırı şekilde reddettikleri, müştekiler İlter Halaç, Banu Yurdusev ile Erdal Özkan’ın haksız yere uzun süre tutuklukalmasına sebep oldukları, usul ve yasaya aykırı işlemler yapıldığı iddiasıyla tahkikatın devam ettiği bilgisine yer verildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan Murat Çapar'ın 2011-2013 yılları arasında Ankara'da örgüt evinde kaldığını, bu sürede örgüt üyeleri tarafından evlendirilmek istendiğini, o dönem HSYK Tetkik Hakimi olan İsmail Kurt'un da kendisinin evlenme işiyle yakından ilgilendiğini anlattığı beyanları iddianamede yer aldı.

- "Kurt bizi eve götürüp, FETÖ'nün vaaz kasedini açtı"

İddianamede, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı'nca ifadesi alınan şüpheli Nurettin İpek'in beyanları da şu şekilde yer buldu:

"1995 yılında staja başladım. 1997 yılının Eylül ayında Ankara Altındağ'daki hakim-savcı adayları eğitim merkezine gittim. Benimle aynı sınıfta staj gören hakim İsmail Kurt ile orada tanıştım. Bir gün benim ve diğer arkadaşlarımın odada namaz kıldığımızı görünce İsmail Kurt 'Yakında ev var, ben sizi oraya götüreyim, orada daha rahat namaz kılarsınız.' dedi. Kurt ile birlikte eğitim merkezinin karşısındaki kafeteryanın arka sokağında bir eve gittik. Evde FETÖ'nün vaaz kasetini İsmail Kurt videoya koyup açınca ben ve beraber gittiğimiz arkadaşlar hemen evi terk ettik. Kendisiyle staj sonrasındaki ilişkim sadece bayramdan bayrama mesajlaşma şeklindedir. Yine 1997 yılında eğitim merkezinde hatırladığım kadarıyla ramazan ayıydı. İsmail Kurt bizi bir iftara davet etti. Ankara'nın Balgat semtindeki bir eve gittik. Bulunduğumuz evde Fetullah Gülen'e ait kitaplar olduğunu gördüm."

Sanık İsmail Kurt'un savcılık ve hakimlik ifadelerine de yer verilen iddianamede, Kurt'un cep telefonuna "Tango" isimli programı internetten ücretsiz görüşme amacıyla indirdiğini, deneme amaçlı bir kez konuştuğunu ve sildiğini, ancak bu telefona ByLock indirmediğini ve kullanmadığını anlatarak, telefonda yapılan ByLock tespitini kabul etmediğini söyledi.

Murat Çapar'ı evlendirmek amacıyla herhangi bir girişimde bulunmadığını öne süren Kurt, Nurettin İpek'i staj dönem arkadaşı olması nedeniyle tanıdığını ancak kendisini cemaat evine veiftara götürdüğü yolundaki beyanlarını kabul etmediğini anlattı.

FETÖ/PDY terör örgütü ile hiçbir ilgi ve ilişkisi olmadığını, örgütün yurtlarında ya da evlerinde kalmadığı gibi sohbet toplantılarına da katılmadığını iddia eden Kurt, FETÖ terör örgütüne bağış yapmadığını, normal bir evlilik gerçekleştirdiğini, Bank Asya hesabı bulunmadığını, Digitürk, Tivibu, Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisi abonesi olmadığını öne sürdü.

HSYK seçimlerinde örgütten kendisine bir telkinde bulunulmadığını iddia eden Kurt, "Askeri Casusluk" davasında yasal ve yeterli gerekçelerle karar verildiğini savundu.

- "Canım sıkıldığı için Edirne'ye gittim"

Sanık Kurt, bu davanın görülme sürecinde kendisine herhangi bir şekilde FETÖ/PDY örgütünden telkin, tavsiye veya talimat gelmediğini ve bu örgüt ile bağlantılı herhangi bir kimsenin de kendisi ile iletişim kurmadığını belirterek, hakkındaki soruşturma başladığı dönemde komisyona belirttiği ev adresinde polisin gelmesini beklediğini ancak gelen giden olmayınca evde kalmaya devam ettiğini, daha sonra bu adresten taşınarak ve yine komisyona bildirdiği başka bir eve taşındığını söyledi. İsmail Kurt, şunları anlattı:

''Son olarak evde oturmaktan sıkıldığım için gezmek amacıyla Edirne tarafına gitmeye karar verdim. Bir korsan taksi vasıtasıyla yola çıktım. Şoför Avcılar'a geldiğimiz sırada Edirne'ye yalnız gitmek istemediğini söyleyerek, yolda ikisi çocuk 4 kişilik bir aileyi daha taksiye aldı. Bu şekilde Edirne'ye kadar gittik ve Edirne'ye 50 kilometre kala bir dinlenme tesisinde mola verdiğimizde polisler geldi. Polislere kendimi İsmail Kurt olarak tanıttım, araçta yapılan aramada Ali Haydar Yıldırım adına düzenlenmiş bir kimlik bulundu. Bu kimliği polise ibraz etmedim, Ali Haydar Yıldırım kimliği üzerindeki fotoğraf bana benziyor ancak bu kimliği ben düzenlettirmedim.''

- "Hem ByLock hem katalog"

İddianamede, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün, gizli haberleşme ağıyla kendi mensubu olan hakim ve Cumhuriyet savcılarını tespit ederek HSYK üyeliğine aday olan sözde bağımsız adaylarının alacağı muhtemel oyları hesapladığı belirtilerek, seçimin başa baş geçeceğini düşünen ve işi şansa bırakmak istemeyen örgütün, stajını tamamlayan ve kuraya hazırlanan, büyük çoğunluğu kendi mensuplarından olan adayların seçimde oy kullanmasını sağlamak amacıyla ByLock üzerinden mensuplarına talimat verdiği anlatıldı. İddianamede, bu kapsamda sanık Kurt'un da üzerine abone kaydı bulunan hattının takılı olduğu telefonla 21 Ağustos 2014'ten itibaren ByLock programını kullandığının tespit edildiği kaydedildi.

Örgüt içi katalog evliliklerin, örgütsel bağ anlamındaki önemine dikkati çekilen iddianamede, Kurt'un da staj döneminde örgüt üyelerini evlenmeye teşvik ve aracılık etme görevini üstlendiği belirtildi. Başka şüphelilerin beyanlarında belirttiği şekilde, Kurt'un örgüt evinde kaldığı ve bu evlere hakim-savcı adaylarını götürerek, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in vaaz kasetlerini izlettirmeye çalıştığı aktarılan iddianamede, örgüt üyesi hakim ve savcıların emsallerine nazaran daha donanımlı hale gelmeleri için nispeten hak etmedikleri halde yurt dışı gezileri ve eğitim programlarına dahil edildiği belirtildi.

- "Birçok hukuksuzluğa imza attı"

İddianamede, örgüt için en mahrem kabul edilen özel yetkili İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne hakim olarak yerleştirilen Kurt'un, "Askeri Casusluk" davasında görev yaptığı ve örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in talimatları doğrultusunda ve tam bir itaatle "yargının kararı" veya "takdiri" kılıfı altında söz konusu davanın tüm aşamalarında örgütsel amaç doğrultusunda hareket ettiği, bu süreçte birçok hukuksuzluğa imza attığı, birçok kişinin mağduriyetine sebebiyet verdiğinin anlaşıldığı vurgulandı.

Silahlı FETÖ/PDY terör örgütünün hiyerarşik yapılanması içerisinde bilerek vebenimseyerek yer alan sanık İsmail Kurt'un, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan cezalandırılması talep edildi.

Sanık eski hakim İsmail Kurt, ilerleyen günlerde hakim karşısına çıkacak.

Kaynak: AA