Diyanet'ten 'Gazilerin Dilinden 15 Temmuz Programı'
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 15 Temmuz’un 2. yılı münasebetiyle düzenlediği “Gazilerin Dilinden 15 Temmuz Programı”na katıldı.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 15 Temmuz’un 2. yılı münasebetiyle düzenlediği “Gazilerin Dilinden 15 Temmuz Programı”na katıldı.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda Diyanet İşleri Başkanlığı personellerinden 15 Temmuz gecesi gazi olan Arif Bostancı, Mustafa Türker, Rasim Kırçiçek ve Enes Alacakaya 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlattı. Başkanlık Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Kim şehit olmak istemez ki, kim gazi olmak istemez ki bu cennet vatan için. Çünkü bu bizim imanımızdan kaynaklanıyor. ‘Vatan sevgisi imandandır’ buyuruyor Peygamber Efendimiz” dedi.
Başkan Erbaş, bu milletin vatan için gazi veya şehit olur diye çocuklarının alnına kına yakarak askere gönderdiğine dikkat çekerek, “15 Temmuz gecesinde sadece 2 bin 196 gazimiz var. Ama bizim yüz binleri bulan yaşayan gazilerimiz var. Nerede gazi olmuşlar, Kore’de, Kıbrıs’ta ve Çanakkale’de yok edemedikleri vatanımızı o gün bugündür yok etmek için plan üstüne plan yapan düşmanların kurmuş oldukları terör örgütleriyle mücadele ederken gazi olmuşlar” diye konuştu.
“15 Temmuz gecesi, 251 şehidimiz 2 bin 196 gazimiz dünya çapında büyük bir terör örgütü ile mücadele ederken şehit ve gazi oldular” diyen Başkan Erbaş, “Ben bunun sadece iç bünyemizi ilgilendiren bir terör örgütü olduğunu düşünmüyorum. Bu terör örgütünü diğerleri gibi planlayan, üzerimize süren, o gecenin sabahını heyecanla bekleyen düşman ülkeler vardı. Bu ülkelerin kim olduğunu da biz biliyoruz” ifadelerini kullandı.
Çanakkale’yi geçemeyenlerin, geçmek için 100 yıl içerisinde çeşitli denemelerde bulunduklarını belirten Başkan Erbaş, şöyle konuştu:
“İşte o zaman dilimlerinden birisi de 15 Temmuz gecesiydi. Allah muhafaza eğer şehitlerimiz olmazsa gazilerimiz olmazsa topyekûn milletimiz “Hep beraber Allah’ın ipine sımsıkı sarılın” ayet-i kerimesinin emrine gereğince bir araya gelmemiş olsalardı. Sımsıkı birlik olmasalardı bugün ülkemiz bölüm parçalanmış olacaktı. Bu millet onlara fırsat vermedi. Bu millet azmini gösterdi, cesaretini gösterdi. Cumhurbaşkanımızdan ülkemizin her yerindeki insanımıza varıncaya kadar canını ortaya attı, ‘bu da bir Kurtuluş Savaşı’dır, dedi.
‘İşte burası bir cephedir’ dedi.
Cepheye gitmek için askere gitmeyi beklemedi. Kendisini potansiyel bir asker olarak cepheye attı. Cephe neresiydi, cephe o gece evinden dışarı çıkmaktı. O gece evlerimizden dışarı çıkarak hepimiz cepheye gitmiş olduk. Rabbim 15 Temmuzun karanlık gecesini 16 Temmuz nurlu bir sabahı, aydınlık bir sabahı haline getirdi.”
Programa, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Ekrem Keleş, Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları Osman Tıraşçı, Dr. Selim Argun ve Burhan İşliyen ile Başkanlık üst düzey yöneticileri ve çok sayıda personel katıldı.
Kaynak: İHA
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda Diyanet İşleri Başkanlığı personellerinden 15 Temmuz gecesi gazi olan Arif Bostancı, Mustafa Türker, Rasim Kırçiçek ve Enes Alacakaya 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlattı. Başkanlık Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Kim şehit olmak istemez ki, kim gazi olmak istemez ki bu cennet vatan için. Çünkü bu bizim imanımızdan kaynaklanıyor. ‘Vatan sevgisi imandandır’ buyuruyor Peygamber Efendimiz” dedi.
Başkan Erbaş, bu milletin vatan için gazi veya şehit olur diye çocuklarının alnına kına yakarak askere gönderdiğine dikkat çekerek, “15 Temmuz gecesinde sadece 2 bin 196 gazimiz var. Ama bizim yüz binleri bulan yaşayan gazilerimiz var. Nerede gazi olmuşlar, Kore’de, Kıbrıs’ta ve Çanakkale’de yok edemedikleri vatanımızı o gün bugündür yok etmek için plan üstüne plan yapan düşmanların kurmuş oldukları terör örgütleriyle mücadele ederken gazi olmuşlar” diye konuştu.
“15 Temmuz gecesi, 251 şehidimiz 2 bin 196 gazimiz dünya çapında büyük bir terör örgütü ile mücadele ederken şehit ve gazi oldular” diyen Başkan Erbaş, “Ben bunun sadece iç bünyemizi ilgilendiren bir terör örgütü olduğunu düşünmüyorum. Bu terör örgütünü diğerleri gibi planlayan, üzerimize süren, o gecenin sabahını heyecanla bekleyen düşman ülkeler vardı. Bu ülkelerin kim olduğunu da biz biliyoruz” ifadelerini kullandı.
Çanakkale’yi geçemeyenlerin, geçmek için 100 yıl içerisinde çeşitli denemelerde bulunduklarını belirten Başkan Erbaş, şöyle konuştu:
“İşte o zaman dilimlerinden birisi de 15 Temmuz gecesiydi. Allah muhafaza eğer şehitlerimiz olmazsa gazilerimiz olmazsa topyekûn milletimiz “Hep beraber Allah’ın ipine sımsıkı sarılın” ayet-i kerimesinin emrine gereğince bir araya gelmemiş olsalardı. Sımsıkı birlik olmasalardı bugün ülkemiz bölüm parçalanmış olacaktı. Bu millet onlara fırsat vermedi. Bu millet azmini gösterdi, cesaretini gösterdi. Cumhurbaşkanımızdan ülkemizin her yerindeki insanımıza varıncaya kadar canını ortaya attı, ‘bu da bir Kurtuluş Savaşı’dır, dedi.
‘İşte burası bir cephedir’ dedi.
Cepheye gitmek için askere gitmeyi beklemedi. Kendisini potansiyel bir asker olarak cepheye attı. Cephe neresiydi, cephe o gece evinden dışarı çıkmaktı. O gece evlerimizden dışarı çıkarak hepimiz cepheye gitmiş olduk. Rabbim 15 Temmuzun karanlık gecesini 16 Temmuz nurlu bir sabahı, aydınlık bir sabahı haline getirdi.”
Programa, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Dr. Ekrem Keleş, Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları Osman Tıraşçı, Dr. Selim Argun ve Burhan İşliyen ile Başkanlık üst düzey yöneticileri ve çok sayıda personel katıldı.