Prof. Dr. Fuat Sezgin Son Yolculuğuna Uğurlanıyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 94 yaşında hayatını kaybeden Prof. Dr. Fuat Sezgin'in Fatih Camisi'nde düzenlenen cenaze törenine katıldı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: '2019 yılını inşallah, 'Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Yılı' olarak ilan edeceğiz. Bunun da talimatını verdik' 'Yurt dışındaki eserlerinin de getirilmesi noktasındaki çalışmalarımız sürüyor'
Ömrünü İslam bilim tarihine adayan ve 94 yaşında hayatını kaybeden Prof. Dr. Fuat Sezgin, son yolculuğuna uğurlanıyor.
Prof. Dr. Sezgin için Fatih Camisi'nde öğle vakti cenaze töreni düzenlendi. Cenaze töreni öncesi Prof. Dr. Sezgin'in eşi Ursula ve kızı Hilal Sezgin taziyeleri kabul etti.
Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcıları Recep Akdağ ve Fikri Işık, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakçı Kan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, milletvekilleri ve belediye başkanları da katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, camiye gelişinde Prof. Dr. Sezgin'in ailesine başsağlığı diledi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, cenaze namazını kıldırırken, Sezgin'in 94 yıllık ömrünü ilim uğrunda vakfettiğini, nice eserler verdiğini, insanlığın yolunu aydınlatmak için gece gündüz demeden gayret ettiğini söyledi.
Prof. Dr. Sezgin'in İslam dünyasına, ilim yolcularına örnek olacak çok güzel işler yaptığını ifade eden Erbaş, "İnşallah bizler de onun yolunda oluruz." dedi.
- "İlim noktasında nasıl kararlı bir insan olduğunu gördüm"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cenaze töreninde yaptığı konuşmada, Prof. Dr. Sezgin'i tanıdığı andan itibaren ilim noktasında nasıl kararlı bir insan ve nasıl bir vatan sevdalısı olduğunu gördüğünü kaydetti.
Sezgin'in, Türkiye'ye sevdalı olmasının yanında tüm eserlerini Türkiye'ye nasıl getireceğinin de hep hesabı içinde olduğunu anlatan Erdoğan, "Bunları kendisiyle konuştuk. 'Hocam sen nereyi beğeniyorsan, nereyi istiyorsan söyle, biz inşallah orada bu merkezi oluşturalım' dedik. Hocamız da Gülhane Parkı'nın içinde şu an müze olan yeri beğendiğini söyledi. Bizler belediyemizle birlikte orada bu çalışmayı yoğunlaştırdık. Şu anki yere kavuştuk." diye konuştu.
Fuat Sezgin'in hayatı boyunca bir çok eseri olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Gerek İslam, bilim, düşünce, fizik, tıp, astronomi ve diğer alanlarda kaleme aldığı bu eserleriyle birlikte olayı şöyle cilt olarak raflara dizdiğimizde 1300 ciltlik bir eser ki bunun bir takımı da Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi'nde yerini almış vaziyette." şeklinde konuştu.
Erdoğan, şu anda Sezgin'in yurtdışında kalan eserlerinin de getirilmesi noktasında çalışmaların sürdüğünü ifade ederek, "Buradaki vakıf yönetimi bu konuyu sıkı bir takipte. Onların gelişiyle birlikte de gerek buradaki müze gerek kütüphane çok daha güçlü bir hale gelecek." dedi.
Fuat Sezgin ile 2008'de İslam Bilim ve Teknoloji Müzesini kurduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"İnşallah müzenin yanına da bugün defnini yapacağız. Öyle bir arzusu, talebi daha önce de olmuştu ve bu vesileyle attığımız bu adımda da buna bir ilave yapalım istedik. 2019 yılını inşallah Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Yılı olarak ilan edeceğiz. Bunun da talimatını verdik. İnşallah bu da hem bilim tarihimiz için hem ilim irfan tarihimiz için hayırlara vesile olur. Bu da bizim onun manevi noktadaki hayatı için bir izdüşümü olur diye düşünüyorum. Diğer merhum kardeşlerimize de Allah'tan rahmet diliyoruz, merhume kardeşimize de Allah'tan rahmet diliyoruz. Zaten Diyanet İşleri Başkanımız teskiyeyi de yaptılar. Rabbim yar, yardımcımız olsun. Tüm ailesine başsağlığı temennilerimizi tekrarlarken, milletimizin de başı sağolsun diyorum. 94 yıllık bir hayat ama malum bu 60 yılında İstanbul Üniversitesindeki malum olaylardan sonra ne yazık ki hocamız da adeta sürgün yiyen insanlardan bir tanesi olmuş ve Almanya'da çalışmalarını ondan sonra Frankfurt'ta ondan sonra devam ettirmiş, böyle bir insan. Rabbim taksiratını hasenata tebdil etsin, cennetiyle, cemaliyle inşallah müşerref kılsın."
Konuşmasının ardından Erdoğan ile birlikte Başbakan Yıldırım, TBMM Başkanı Kahraman, Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş Prof. Dr. Sezgin'in tabutuna omuz vererek, cenaze aracına kadar taşıdı.
Sezgin'in cenazesi defnedilmek üzere Gülhane Parkı'na götürüldü.
- Fuat Sezgin
Bitlis'te 24 Ekim 1924'te dünyaya gelen Fuat Sezgin, Erzurum'da ortaokulu ve liseyi bitirip 1943'te İstanbul'a geldi.
İstanbul Üniversitesi Şarkiyat Araştırmaları Enstitüsünde alanında en tanınmış uzmanlardan Alman şarkiyatçı Helmut Ritter'in öğrencisi olan Sezgin, Ritter'in tavsiyesi üzerine İslam bilimlerine yöneldi.
Sezgin, 1951'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesini bitirdikten sonra, Arap Dili ve Edebiyatı üzerinde doktora yaptı.
"Buhari'nin Kaynakları" konulu doktora tezini tamamlayan Sezgin, 1954'te doçent oldu. Sezgin, bu çalışmasıyla hadis kaynağı olarak İslam kültüründe önemli bir yere sahip olan Buhari'nin, bilinenin aksine sözlü kaynaklara değil yazılı kaynaklara dayandığı tezini ortaya attı.
Fuat Sezgin'in, "Buhari'nin Kaynakları Hakkında Araştırmalar" adındaki takdim tezi 1956'da yayımlandı.
Sezgin, Türkiye'de 1960'ta askeri darbenin iktidara getirdiği hükümet tarafından hazırlanan ve 147 akademisyenin üniversitelerden men edildiği listede kendi adının da bulunması üzerine Türkiye'den ayrılarak Frankfurt Üniversitesinde çalışmalarına devam etti.
Cabir ibn Hayyan konusunda 1965'te yazdığı ikinci doktora tezini Frankfurt Üniversitesi Institut für Geschichte der Naturwissenschaften'a sunan ve bir yıl sonra profesör unvanını kazanan Sezgin, aynı yıl kendisi gibi şarkiyatçi olan Ursula Sezgin ile evlendi. Sezgin'in kızı Hilal, 1970'te dünyaya geldi.
İnsanlık tarihinin başlangıcından bugüne kadar sahasında yazılan en kapsamlı eser olan Arap-İslam Bilim Tarihi'nin ilk cildini, 1967'de tamamlayan Sezgin, 17 ciltten oluşan eserin 18. cildini yazıyordu.
Sezgin, Süryanice, İbranice, Latince, Arapça ve Almanca da dahil 27 dili çok iyi derecede biliyordu.
İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Müzesinin faaliyetlerini desteklemek amacıyla 2010'da Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı kuruldu.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi bünyesinde kurulan Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Enstitüsü ise 2013 yılında faaliyetlerine başladı.
Uluslararası çeşitli akademilerin üyesi de olan Prof. Dr. Fuat Sezgin, yaşamı boyunca Kahire Arap Dili Akademisi, Şam Arap Dili Akademisi, Fas Rabat Kraliyet Akademisi, Bağdat Arap Dili Akademisi, Türkiye Bilimler Akademisi şeref üyeliği de dahil olmak üzere çok sayıda önemli ödül ve nişana layık görüldü.
Erzurum Atatürk Üniversitesi, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi, Kayseri Erciyes Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verilen Sezgin, Almanya Birinci Derece Federal Hizmet Madalyası, Almanya Üstün Hizmet Madalyası, İran İslami Bilimler Kitap Ödülü, Hessen Kültür Ödülü ve Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibidir.
Sezgin'in öncülüğünde kurulan İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi de üstün nitelikli eser ve ortaya konan özgün çalışmalardan dolayı kurum statüsünde Kültür ve Turizm Bakanlığı 2016 Özel Ödülü'ne layık görülmüştü.
Kaynak: AA
Prof. Dr. Sezgin için Fatih Camisi'nde öğle vakti cenaze töreni düzenlendi. Cenaze töreni öncesi Prof. Dr. Sezgin'in eşi Ursula ve kızı Hilal Sezgin taziyeleri kabul etti.
Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcıları Recep Akdağ ve Fikri Işık, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakçı Kan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, milletvekilleri ve belediye başkanları da katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, camiye gelişinde Prof. Dr. Sezgin'in ailesine başsağlığı diledi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, cenaze namazını kıldırırken, Sezgin'in 94 yıllık ömrünü ilim uğrunda vakfettiğini, nice eserler verdiğini, insanlığın yolunu aydınlatmak için gece gündüz demeden gayret ettiğini söyledi.
Prof. Dr. Sezgin'in İslam dünyasına, ilim yolcularına örnek olacak çok güzel işler yaptığını ifade eden Erbaş, "İnşallah bizler de onun yolunda oluruz." dedi.
- "İlim noktasında nasıl kararlı bir insan olduğunu gördüm"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cenaze töreninde yaptığı konuşmada, Prof. Dr. Sezgin'i tanıdığı andan itibaren ilim noktasında nasıl kararlı bir insan ve nasıl bir vatan sevdalısı olduğunu gördüğünü kaydetti.
Sezgin'in, Türkiye'ye sevdalı olmasının yanında tüm eserlerini Türkiye'ye nasıl getireceğinin de hep hesabı içinde olduğunu anlatan Erdoğan, "Bunları kendisiyle konuştuk. 'Hocam sen nereyi beğeniyorsan, nereyi istiyorsan söyle, biz inşallah orada bu merkezi oluşturalım' dedik. Hocamız da Gülhane Parkı'nın içinde şu an müze olan yeri beğendiğini söyledi. Bizler belediyemizle birlikte orada bu çalışmayı yoğunlaştırdık. Şu anki yere kavuştuk." diye konuştu.
Fuat Sezgin'in hayatı boyunca bir çok eseri olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Gerek İslam, bilim, düşünce, fizik, tıp, astronomi ve diğer alanlarda kaleme aldığı bu eserleriyle birlikte olayı şöyle cilt olarak raflara dizdiğimizde 1300 ciltlik bir eser ki bunun bir takımı da Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi'nde yerini almış vaziyette." şeklinde konuştu.
Erdoğan, şu anda Sezgin'in yurtdışında kalan eserlerinin de getirilmesi noktasında çalışmaların sürdüğünü ifade ederek, "Buradaki vakıf yönetimi bu konuyu sıkı bir takipte. Onların gelişiyle birlikte de gerek buradaki müze gerek kütüphane çok daha güçlü bir hale gelecek." dedi.
Fuat Sezgin ile 2008'de İslam Bilim ve Teknoloji Müzesini kurduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"İnşallah müzenin yanına da bugün defnini yapacağız. Öyle bir arzusu, talebi daha önce de olmuştu ve bu vesileyle attığımız bu adımda da buna bir ilave yapalım istedik. 2019 yılını inşallah Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Yılı olarak ilan edeceğiz. Bunun da talimatını verdik. İnşallah bu da hem bilim tarihimiz için hem ilim irfan tarihimiz için hayırlara vesile olur. Bu da bizim onun manevi noktadaki hayatı için bir izdüşümü olur diye düşünüyorum. Diğer merhum kardeşlerimize de Allah'tan rahmet diliyoruz, merhume kardeşimize de Allah'tan rahmet diliyoruz. Zaten Diyanet İşleri Başkanımız teskiyeyi de yaptılar. Rabbim yar, yardımcımız olsun. Tüm ailesine başsağlığı temennilerimizi tekrarlarken, milletimizin de başı sağolsun diyorum. 94 yıllık bir hayat ama malum bu 60 yılında İstanbul Üniversitesindeki malum olaylardan sonra ne yazık ki hocamız da adeta sürgün yiyen insanlardan bir tanesi olmuş ve Almanya'da çalışmalarını ondan sonra Frankfurt'ta ondan sonra devam ettirmiş, böyle bir insan. Rabbim taksiratını hasenata tebdil etsin, cennetiyle, cemaliyle inşallah müşerref kılsın."
Konuşmasının ardından Erdoğan ile birlikte Başbakan Yıldırım, TBMM Başkanı Kahraman, Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş Prof. Dr. Sezgin'in tabutuna omuz vererek, cenaze aracına kadar taşıdı.
Sezgin'in cenazesi defnedilmek üzere Gülhane Parkı'na götürüldü.
- Fuat Sezgin
Bitlis'te 24 Ekim 1924'te dünyaya gelen Fuat Sezgin, Erzurum'da ortaokulu ve liseyi bitirip 1943'te İstanbul'a geldi.
İstanbul Üniversitesi Şarkiyat Araştırmaları Enstitüsünde alanında en tanınmış uzmanlardan Alman şarkiyatçı Helmut Ritter'in öğrencisi olan Sezgin, Ritter'in tavsiyesi üzerine İslam bilimlerine yöneldi.
Sezgin, 1951'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesini bitirdikten sonra, Arap Dili ve Edebiyatı üzerinde doktora yaptı.
"Buhari'nin Kaynakları" konulu doktora tezini tamamlayan Sezgin, 1954'te doçent oldu. Sezgin, bu çalışmasıyla hadis kaynağı olarak İslam kültüründe önemli bir yere sahip olan Buhari'nin, bilinenin aksine sözlü kaynaklara değil yazılı kaynaklara dayandığı tezini ortaya attı.
Fuat Sezgin'in, "Buhari'nin Kaynakları Hakkında Araştırmalar" adındaki takdim tezi 1956'da yayımlandı.
Sezgin, Türkiye'de 1960'ta askeri darbenin iktidara getirdiği hükümet tarafından hazırlanan ve 147 akademisyenin üniversitelerden men edildiği listede kendi adının da bulunması üzerine Türkiye'den ayrılarak Frankfurt Üniversitesinde çalışmalarına devam etti.
Cabir ibn Hayyan konusunda 1965'te yazdığı ikinci doktora tezini Frankfurt Üniversitesi Institut für Geschichte der Naturwissenschaften'a sunan ve bir yıl sonra profesör unvanını kazanan Sezgin, aynı yıl kendisi gibi şarkiyatçi olan Ursula Sezgin ile evlendi. Sezgin'in kızı Hilal, 1970'te dünyaya geldi.
İnsanlık tarihinin başlangıcından bugüne kadar sahasında yazılan en kapsamlı eser olan Arap-İslam Bilim Tarihi'nin ilk cildini, 1967'de tamamlayan Sezgin, 17 ciltten oluşan eserin 18. cildini yazıyordu.
Sezgin, Süryanice, İbranice, Latince, Arapça ve Almanca da dahil 27 dili çok iyi derecede biliyordu.
İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Müzesinin faaliyetlerini desteklemek amacıyla 2010'da Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı kuruldu.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi bünyesinde kurulan Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Enstitüsü ise 2013 yılında faaliyetlerine başladı.
Uluslararası çeşitli akademilerin üyesi de olan Prof. Dr. Fuat Sezgin, yaşamı boyunca Kahire Arap Dili Akademisi, Şam Arap Dili Akademisi, Fas Rabat Kraliyet Akademisi, Bağdat Arap Dili Akademisi, Türkiye Bilimler Akademisi şeref üyeliği de dahil olmak üzere çok sayıda önemli ödül ve nişana layık görüldü.
Erzurum Atatürk Üniversitesi, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi, Kayseri Erciyes Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verilen Sezgin, Almanya Birinci Derece Federal Hizmet Madalyası, Almanya Üstün Hizmet Madalyası, İran İslami Bilimler Kitap Ödülü, Hessen Kültür Ödülü ve Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü sahibidir.
Sezgin'in öncülüğünde kurulan İstanbul İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi de üstün nitelikli eser ve ortaya konan özgün çalışmalardan dolayı kurum statüsünde Kültür ve Turizm Bakanlığı 2016 Özel Ödülü'ne layık görülmüştü.