Prof. Dr. İskender Pala Açıklaması 'Müzik, Milletleri Millet Yapar'
Divan şiirini sevdiren adam olarak gönüllerde yer edinen Prof. Dr. İskender Pala, “Tarihimiz Kültürümüz, Şiirimiz Edebiyatımız” programında Başakşehirlilerle bir araya geldi. Dünün şarkıları ve türküleri ile bugünün pop müzik şarkıları üzerinden kültür yozlaşmasını anlatan Pala, “Bir milleti millet yapan değerlerden birisi müziktir” dedi.
Yazar ve divan edebiyatı araştırmacısı Prof. Dr. İskender Pala, Başakşehir Emin Saraç Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda, günümüzde yaşanan kültür yozlaşması hakkında kendine has üslubuyla değerlendirmelerde bulundu.
"Şarkılar üzerinden kültürümüz parçalanıyor"
Şarkıları bahçede yetiştirilen bir güle, türküleri ise doğada yetişen bir güle benzeten İskender Pala, “Biz, türkülerle, şarkılarla büyüdük. Şarkılar ve türkülerle kuşakları birbirine bağladık. Şimdi onları pop müziğe uyarlıyoruz. Dün şarkılarımızda “Sana ben canımın canı efendim, kırıldım, küstüm, incindim, gücendim” derken, bugün şarkıda “Arkanı dön ve çık git, istenmiyorsun artık” diyor. Bu en hafif tabiri. Terbiye sınırlarını aşan sözler de var. Kültür burada nasıl parçalanıyor görüyoruz” diye konuştu.
"Müzik, temel değerlerimizden biridir"
Türkülerden örnekler veren İskender Pala, “Bir milleti millet yapan şeylerden birincisi tarih, ikincisi din, üçüncüsü müziktir. Kimliğimiz bunlardan oluşur. Müzik, edebiyattan daha güçlüdür. Herkes edebi bir eser okuyamaz ama herkes şarkı, türkü söyler. Bazı türküler vardır sırf sözü, bazı türküler vardır sırf ritmi için dinlenir. Sözü ve ritmi denk düşenler, çifte kavrulmuş gibidir, onlar çok güzeldir. Bugünün gençleri öyle şarkılar yapacak ki asil medeniyetimize, asil varlığımıza yeniden ‘biz’ olarak geleceğiz” dedi.
"Sanat, toplum içindir"
Prof. Dr. İskender Pala, program sonunda bir izleyicinin ”Son iki kitabınız diğerlerinden farklı bir anlatıma sahip, sebebi nedir” şeklindeki sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Tarih boyunca tartışma konusu olan bir soru vardır; sanat toplum için midir, sanat sanat için midir? Ben, ‘sanat toplum içindir’ diyen tarafı tutuyorum. Topluma bir şeyler kazandırmak istiyorum. Bana göre, yazarın okuyucularına karşı bir sorumluluğu vardır. Türkiye’de maalesef bizler öyle bir kuşak haline geldik ki; anne-babalarımız ve bizler, kahramanları olmayan, zihinlerinde rol model olmayan kuşaklar olduk. Son iki kitabıma kadar, gençlerimize yol göstermek adına Yunus, Eyüp Sultan, Barbaros gibi kişiler üzerinden yazdım kitaplarımı. Son iki kitabımda ise iki konuyu; kültür ve arka planındaki güçlerle Suriye’deki savaşı ele aldım.”
Kaynak: İHA
"Şarkılar üzerinden kültürümüz parçalanıyor"
Şarkıları bahçede yetiştirilen bir güle, türküleri ise doğada yetişen bir güle benzeten İskender Pala, “Biz, türkülerle, şarkılarla büyüdük. Şarkılar ve türkülerle kuşakları birbirine bağladık. Şimdi onları pop müziğe uyarlıyoruz. Dün şarkılarımızda “Sana ben canımın canı efendim, kırıldım, küstüm, incindim, gücendim” derken, bugün şarkıda “Arkanı dön ve çık git, istenmiyorsun artık” diyor. Bu en hafif tabiri. Terbiye sınırlarını aşan sözler de var. Kültür burada nasıl parçalanıyor görüyoruz” diye konuştu.
"Müzik, temel değerlerimizden biridir"
Türkülerden örnekler veren İskender Pala, “Bir milleti millet yapan şeylerden birincisi tarih, ikincisi din, üçüncüsü müziktir. Kimliğimiz bunlardan oluşur. Müzik, edebiyattan daha güçlüdür. Herkes edebi bir eser okuyamaz ama herkes şarkı, türkü söyler. Bazı türküler vardır sırf sözü, bazı türküler vardır sırf ritmi için dinlenir. Sözü ve ritmi denk düşenler, çifte kavrulmuş gibidir, onlar çok güzeldir. Bugünün gençleri öyle şarkılar yapacak ki asil medeniyetimize, asil varlığımıza yeniden ‘biz’ olarak geleceğiz” dedi.
"Sanat, toplum içindir"
Prof. Dr. İskender Pala, program sonunda bir izleyicinin ”Son iki kitabınız diğerlerinden farklı bir anlatıma sahip, sebebi nedir” şeklindeki sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Tarih boyunca tartışma konusu olan bir soru vardır; sanat toplum için midir, sanat sanat için midir? Ben, ‘sanat toplum içindir’ diyen tarafı tutuyorum. Topluma bir şeyler kazandırmak istiyorum. Bana göre, yazarın okuyucularına karşı bir sorumluluğu vardır. Türkiye’de maalesef bizler öyle bir kuşak haline geldik ki; anne-babalarımız ve bizler, kahramanları olmayan, zihinlerinde rol model olmayan kuşaklar olduk. Son iki kitabıma kadar, gençlerimize yol göstermek adına Yunus, Eyüp Sultan, Barbaros gibi kişiler üzerinden yazdım kitaplarımı. Son iki kitabımda ise iki konuyu; kültür ve arka planındaki güçlerle Suriye’deki savaşı ele aldım.”