'Çağdaş Türk Şiiri Kitapları Sergisi' Açıldı
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile Türk Dil Kurumunca Milli Kütüphane'de düzenlenen sergi, 13 Nisan'a kadar ziyaret edilebilecek Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkan Yardımcısı Hekimoğlu: 'Türkçeye olan hassasiyet, sevgi, saygı, kendimize olan sevgi ve saygımızın ilelebet devam etmesini ve Türk milletinin Türkçesiyle beraber asaletini ilelebet korumasını diliyoruz'.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile Türk Dil Kurumunca (TDK) düzenlenen "Çağdaş Türk Şiiri Kitapları Sergisi" ziyarete açıldı.
Cumhurbaşkanlığının himayesinde Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile TDK öncülüğünde başlatılan "2017 Türk Dili Yılı" kapsamında Milli Kütüphane Sergi Salonu'nda açılan sergide, 1885'ten bu yana yayımlanan 100'ün üzerinde şiir kitabı yer alıyor.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkan Yardımcısı Muhammet Hekimoğlu, açılışta yaptığı konuşmada, para ve gıda gibi eşyaların üzerinden bilinç altına yerleştirilmek istenen, Türkçe'ye ait olmayan kavramları silmek ve mümkün olduğunca Türkçe'ye ait olan kelimeleri kullanmak amacıyla 2017 Türk Dili Yılı projesini hayata geçirdiklerini bildirdi.
Proje bağlamında çeşitli faaliyetler düzenlediklerine değinen Hekimoğlu, "Şu anki sergimiz bu kampanyanın dördüncü ve son sergisi. Türkçe'ye olan hassasiyet, sevgi, saygı, kendimize olan sevgi ve saygımızın ilelebet devam etmesini ve Türk milletinin Türkçesiyle beraber asaletini ilelebet korumasını diliyoruz." dedi.
- "Son döneme ait şiir çalışmaları yer alıyor"
TDK Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sinan Kaçalin de sergide son döneme ait şiir çalışmalarının yer aldığını aktardı.
Sergilenen eserlerin diğer eserlere göre teknik sıralamasının farklı olduğunu belirten Kaçalin, ayrıca şiirin sese verdiği ahenk gibi göze verilen ahengi de esas alan eserlerin bulunduğunu ifade etti.
Kağıdın zor temin edildiği zamanlarda sağlıkla, coğrafyayla ve öğretimle ilgili bilgilerin ezberle akılda tutulabilmesi için bütün kitapların şiir halinde yazıldığını vurgulayan Kaçalin, şunları kaydetti:
"Sonra şiirin tekniği aruz doğdu ve nesir olduktan sonra göçebeler içerisinde ilim dalları ayrıldı ama şiir, sanat ve etkili söz olarak devam etti. Bütün bu bilim dallarını içerisinde tutan dala 'edebiyat' deniliyordu. Edebiyat batıda filoloji fakültesi olarak ifade edildi. Bizde şimdi edebiyatın ne anlattığı anlaşılmadığından, edebiyat ile sadece aruz vezniyle yazılmış şiirler anlaşıldığından, kendi kültürümüzü kendi kaynaklarımızdan çözemediğimiz, kuramadığımız ve çözüldüğümüzden dolayı yeni adlandırmalara geçiş yaptılar. Edebiyatın, şiirin geniş anlamından dar anlamına geçişini hayatımızın başka parçalarında da görüyoruz. Yemiş bütün bir meyveyi ifade ettiği zaman da bir kelimedir, dar manada inciri ifade ettiği zaman da bir kelimedir. Şimdi edebiyat bizde incir gibi anlaşılıyor. Büyük bir meyve halkası gibi anlaşılmıyor."
Sergi, 13 Nisan Cuma gününe kadar ziyaret edilebilecek.
Kaynak: AA
Cumhurbaşkanlığının himayesinde Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile TDK öncülüğünde başlatılan "2017 Türk Dili Yılı" kapsamında Milli Kütüphane Sergi Salonu'nda açılan sergide, 1885'ten bu yana yayımlanan 100'ün üzerinde şiir kitabı yer alıyor.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkan Yardımcısı Muhammet Hekimoğlu, açılışta yaptığı konuşmada, para ve gıda gibi eşyaların üzerinden bilinç altına yerleştirilmek istenen, Türkçe'ye ait olmayan kavramları silmek ve mümkün olduğunca Türkçe'ye ait olan kelimeleri kullanmak amacıyla 2017 Türk Dili Yılı projesini hayata geçirdiklerini bildirdi.
Proje bağlamında çeşitli faaliyetler düzenlediklerine değinen Hekimoğlu, "Şu anki sergimiz bu kampanyanın dördüncü ve son sergisi. Türkçe'ye olan hassasiyet, sevgi, saygı, kendimize olan sevgi ve saygımızın ilelebet devam etmesini ve Türk milletinin Türkçesiyle beraber asaletini ilelebet korumasını diliyoruz." dedi.
- "Son döneme ait şiir çalışmaları yer alıyor"
TDK Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sinan Kaçalin de sergide son döneme ait şiir çalışmalarının yer aldığını aktardı.
Sergilenen eserlerin diğer eserlere göre teknik sıralamasının farklı olduğunu belirten Kaçalin, ayrıca şiirin sese verdiği ahenk gibi göze verilen ahengi de esas alan eserlerin bulunduğunu ifade etti.
Kağıdın zor temin edildiği zamanlarda sağlıkla, coğrafyayla ve öğretimle ilgili bilgilerin ezberle akılda tutulabilmesi için bütün kitapların şiir halinde yazıldığını vurgulayan Kaçalin, şunları kaydetti:
"Sonra şiirin tekniği aruz doğdu ve nesir olduktan sonra göçebeler içerisinde ilim dalları ayrıldı ama şiir, sanat ve etkili söz olarak devam etti. Bütün bu bilim dallarını içerisinde tutan dala 'edebiyat' deniliyordu. Edebiyat batıda filoloji fakültesi olarak ifade edildi. Bizde şimdi edebiyatın ne anlattığı anlaşılmadığından, edebiyat ile sadece aruz vezniyle yazılmış şiirler anlaşıldığından, kendi kültürümüzü kendi kaynaklarımızdan çözemediğimiz, kuramadığımız ve çözüldüğümüzden dolayı yeni adlandırmalara geçiş yaptılar. Edebiyatın, şiirin geniş anlamından dar anlamına geçişini hayatımızın başka parçalarında da görüyoruz. Yemiş bütün bir meyveyi ifade ettiği zaman da bir kelimedir, dar manada inciri ifade ettiği zaman da bir kelimedir. Şimdi edebiyat bizde incir gibi anlaşılıyor. Büyük bir meyve halkası gibi anlaşılmıyor."
Sergi, 13 Nisan Cuma gününe kadar ziyaret edilebilecek.