28 Şubat Sanığı Eski YÖK Başkanı Gürüz Açıklaması 'Bugün De Olsa Aynı Kararları Alırdım'

28 Şubat davasında savunma yapan sanık eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz, "Bugün de olsa aynı kararları alırdım. O kararlar Türk milletinin geleceği, Türk varlığının bu topraklarda sürmesi için alındı" dedi.

28 Şubat postmodern darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ve dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir’in de aralarında bulunduğu 103 sanık hakkında açılan davanın 102. celsesi görüldü.

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya bazı sanıklar, taraf avukatları ve o dönemde mağdur olan çok sayıda vatandaş katıldı.

Davanın bugünkü celsesinde sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasına devam edildi. Duruşmada savunmasını yapan sanıklardan emekli Albay Mehmet Aygüner, kanunsuz hiçbir eylemde bulunmadığını, suç işlemediğini savundu. İddianamede iki belgede parafının olduğunu anımsatan Aygüner, "Birincisi Deniz Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığından Batı Çalışma Grubu (BÇG) rapor sistemine uyun şekilde ’kişiye özel’ ibareli belgede parafımın bulunduğu şeklindedir. Bu belgenin mevcudiyeti dava dosyasında yer almamıştır. Bu boş formatın şahsımla ilgilendirilmesini kabul etmiyorum. İkinci belge ise 5 Mayıs 1997 tarihli ’Batı Çalışma Grubu Bilgi İhtiyaçları’ isimli belgedir. Bu belge zamanın Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya’nın emriyle hazırlanmıştır. Bahse konu belge tarafımdan okunmaksızın paraf edilmiştir" diye konuştu.

Aygüner, "Batı Çalışma Grubu Bilgi İhtiyaçları" isimli belgede yer alan bilgiler doğrultusunda fişleme yapıldığı iddialarının geçersiz olduğunu öne sürerek, bu belgenin hazırlanmasında ve yayılmasında bir katkısının olmadığının ortada olduğunu söyledi.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığında Batı Çalışma Grubu ile ilgili her türlü faaliyeti emekli Albay Eser Şahan’ın yürüttüğünü belirten Aygüner, 28 Şubat döneminde bir icraatının bulunmadığını, hükümette yer almış hiç kimseye cebir uygulamadığını ifade ederek, "Tarafıma istinat edilen suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Hiçbir şekilde suç teşkil eden bir faaliyetim olmadı. Aleyhimdeki iddialar tamamen soyuttur. Beraatime karar verilmesini istiyorum" dedi.



Batı Çalışma Grubu belgelerinin varlığından 2012 yılında haberdar olmuş

Sanık eski YÖK Başkanı Halil Kemal Gürüz ise, Batı Çalışma Grubu’nun kurulduğu 10 Nisan 1997 tarihi ile hükümetin istifa ettiği 18 Haziran 1997 tarihi arasında YÖK’ün hiçbir icraatının olmadığını söyledi.

Batı Çalışma Grubu belgelerinin varlığından ilk defa 2012 yılında savcılık sorgusunda haberdar olduğunu savunan Gürüz, "Belgede adım geçmediği gibi ’YÖK Başkanı’ tabiri de belgede yok. Belgede sadece ’YÖK Başkanlığı’ deniliyor. Yine bu belgelere bakıldığı zaman anlaşılacaktır ki ben dahil hiçbir YÖK temsilcisi söz konusu toplantılara katılmamıştır" ifadelerini kullandı.

Gürüz, dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan adına yazılan yazıların gereğini YÖK Başkanı sıfatı ile yapmaktan dolayı aynı hükümeti cebren düşürmeye iştirak etmek suçu ile yargılandığını kaydetti.

Gürüz, üniversite sınavlarında getirilen katsayı uygulamasına ilişkin, "YÖK’ün yaptığı düzenleme Genelkurmayın önerilerinin tam tersi durumundadır. Bu mesele o günden beri ’Çevik Bir emretti, Kemal Gürüz yaptı’ yalanıyla istismar ediliyor. Yeni sınav sistemine ilişkin kararın alındığı tarih 30 Temmuz 1998’dir, iktidarda ise Anasol-D vardı" şeklinde konuştu.



"Bugün de olsa aynı kararları alırdım"

Suçsuz olduğunu savunan Gürüz, beraat talebinde bulunarak, "Bugün de olsa aynı kararları alırdım. O kararlar Türk milletinin geleceği, Türk varlığının bu topraklarda sürmesi için alındı" dedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, 10 sanığın esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının tamamlanmaması nedeniyle duruşmanın 12-13 Mart tarihlerinde görülmesine karar verdi.
Kaynak: İHA