'15 Temmuz'da Millet Kendi Kaderine Sahip Çıkacağını Gösterdi'
Eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu: '15 Temmuz gecesi, bir millet olarak en ağır imtihandı ama belki de onlarca, yüzlerce yıl sürecek bir gurur gecesini yaşadık. Bir millet kendi kaderine sahip çıkacağını gösterdi'
Eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu, "15 Temmuz gecesi, bir millet olarak en ağır imtihandı ama belki de onlarca, yüzlerce yıl sürecek bir gurur gecesini yaşadık. Bir millet kendi kaderine sahip çıkacağını gösterdi." dedi.
Karabük'te, Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) organizasyonuyla düzenlenen "Duruş Konuşmaları, Bilgi, Bilinç ve Ahlak" konferansına katılan Davutoğlu, Karabük ve Safranbolu'nun, zihninde gelenek ile modernleşmenin yan yana yaşadığı iki model olduğunu söyledi.
"Nerede olursanız olun bulunduğunuz mekanın ruhuna nüfuz edin." diyen Davutoğlu, "Safranbolu'daki o güzel ev mimarisinin içerisinde teneffüs ettiğiniz her hava ve modern dönemde Türk sanayileşmesinin belki de en çarpıcı sosyolojik zeminini teşkil eden Karabük'teki insan ile kuracağınız bağ, burayı anlamanıza sebebiyet verir." değerlendirmesinde bulundu.
Karabük'ün nasıl bir değişim geçirdiğini anlamanın, Türkiye'nin sosyoekonomik tarihini de kavramanın yolu olabileceğini belirten Davutoğlu, farklı yerlerden bile gelinse Karabük'ün sosyolojik dokusuna temas edilmesini tavsiye etti.
"Duruş" kitabının serüveninden bahseden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"15 Temmuz gecesi, bir millet olarak en ağır imtihandı ama belki de onlarca, yüzlerce yıl sürecek bir gurur gecesini yaşadık. Bir millet kendi kaderine sahip çıkacağını gösterdi. O gece bir taraftan ulusal kanallara çıkıp halkımızı hainlere karşı direnişe, silahlı kuvvetlerin onurlu subaylarını da bu haince teşebbüse katılmayıp direnmeye çağırdık. Diğer taraftan uluslararası kanallara çıkıp 'ülkede darbe oldu' diye neredeyse şen şakrak yayın yapan kanallara da 'bu geceyi bizim için karanlık görebilirsiniz ama yarın aydınlık bir güne uyanacağız' diye seslenirken bir taraftan da düşündüm. O gün Meclisimizi bombalayan, o masum vatandaşlarımıza keskin nişancılarla saldıranlar da geçmişte bu toprakların çocuklarıydı. Hain bir çete tarafından yanlış yönlendirildiler ve robotik ihanet çetesine dönüştürüldüler."
Davutoğlu, 15 Temmuz gecesi aynı aileden insanların karşı karşıya geldiklerini anlatarak, "O zaman böyle bir çete gençlerimizin arasına bir daha nüfuz edemesin diye bu çalışmayı yapmaya karar verdim. Gençlerle yüz yüze, gençlerle sohbet. Diğer taraftan da o gece şehit düşen o yiğit insanlara bir vefa borcum var. Bu şehre geldikten sonrada ilk ziyaretimi 15 Temmuz şehidinin evine yaptım. Size de tavsiyem, onları yalnız bırakmayın, ziyaret edin." diye konuştu.
Ahmet Davutoğlu, konuşmasının son bölümünde, kitabında yer alan konu ve prensiplerden bahsetti.
Konferansa, Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, Karabük Valisi Fuat Gürel ile eşi Özlem Aras Gürel, protokol üyeleri ve vatandaşlar katıldı.
Kaynak: AA
Karabük'te, Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) organizasyonuyla düzenlenen "Duruş Konuşmaları, Bilgi, Bilinç ve Ahlak" konferansına katılan Davutoğlu, Karabük ve Safranbolu'nun, zihninde gelenek ile modernleşmenin yan yana yaşadığı iki model olduğunu söyledi.
"Nerede olursanız olun bulunduğunuz mekanın ruhuna nüfuz edin." diyen Davutoğlu, "Safranbolu'daki o güzel ev mimarisinin içerisinde teneffüs ettiğiniz her hava ve modern dönemde Türk sanayileşmesinin belki de en çarpıcı sosyolojik zeminini teşkil eden Karabük'teki insan ile kuracağınız bağ, burayı anlamanıza sebebiyet verir." değerlendirmesinde bulundu.
Karabük'ün nasıl bir değişim geçirdiğini anlamanın, Türkiye'nin sosyoekonomik tarihini de kavramanın yolu olabileceğini belirten Davutoğlu, farklı yerlerden bile gelinse Karabük'ün sosyolojik dokusuna temas edilmesini tavsiye etti.
"Duruş" kitabının serüveninden bahseden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"15 Temmuz gecesi, bir millet olarak en ağır imtihandı ama belki de onlarca, yüzlerce yıl sürecek bir gurur gecesini yaşadık. Bir millet kendi kaderine sahip çıkacağını gösterdi. O gece bir taraftan ulusal kanallara çıkıp halkımızı hainlere karşı direnişe, silahlı kuvvetlerin onurlu subaylarını da bu haince teşebbüse katılmayıp direnmeye çağırdık. Diğer taraftan uluslararası kanallara çıkıp 'ülkede darbe oldu' diye neredeyse şen şakrak yayın yapan kanallara da 'bu geceyi bizim için karanlık görebilirsiniz ama yarın aydınlık bir güne uyanacağız' diye seslenirken bir taraftan da düşündüm. O gün Meclisimizi bombalayan, o masum vatandaşlarımıza keskin nişancılarla saldıranlar da geçmişte bu toprakların çocuklarıydı. Hain bir çete tarafından yanlış yönlendirildiler ve robotik ihanet çetesine dönüştürüldüler."
Davutoğlu, 15 Temmuz gecesi aynı aileden insanların karşı karşıya geldiklerini anlatarak, "O zaman böyle bir çete gençlerimizin arasına bir daha nüfuz edemesin diye bu çalışmayı yapmaya karar verdim. Gençlerle yüz yüze, gençlerle sohbet. Diğer taraftan da o gece şehit düşen o yiğit insanlara bir vefa borcum var. Bu şehre geldikten sonrada ilk ziyaretimi 15 Temmuz şehidinin evine yaptım. Size de tavsiyem, onları yalnız bırakmayın, ziyaret edin." diye konuştu.
Ahmet Davutoğlu, konuşmasının son bölümünde, kitabında yer alan konu ve prensiplerden bahsetti.
Konferansa, Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, Karabük Valisi Fuat Gürel ile eşi Özlem Aras Gürel, protokol üyeleri ve vatandaşlar katıldı.