Murat Bardakçı, Atatük heykellerine saldırıyı yazdı
Habertürk yazarlarından Murat Bardakçı, Atatürk heykellerine yapılan saldırıları "Provokasyon ve kaşıma!" olarak değerlendirdi.
Atatürk heykellerine yapılan saldırıların son dönemde artması Habertürk yazarlarından Murat Bardakçı'nın da gündeminde.
'Atatürk heykellerine saldırılar apaçık bir kışkırtmadır!' başlıklı bir yazı kaleme alan Bardakçı, başlıktan da anlaşılacağı üzere olayın provokasyon olduğunu yazdı.
Bardakçı'ya göre; 'son günlerde sık sık olmaya başlayan saldırılarda bir bit yeniğinin ve bu işin arkasında bir başka işin bulunduğu apaçık ortada; maksadın ne olduğu da belli: Provokasyon ve kaşıma!'
Barkaçı'nın yazında verdiği örnek ise şu şekilde:
Bunu anlayabilmek için öyle çok eski devirlere değil, 19. asrın sonlarında olup bitenlere bakmak bile kâfidir: Avrupa devletlerinden biri ile problem mi yaşadık? Adamlar meseleyi diplomatik yollarla halletmeye zahmet buyurmaz, ortalığı karıştırmak için provokasyondan medet umar, öncelikle de dinî hassasiyetleri kaşırlar ve kışkırtılan millet hemen birbirine girerdi. İkrah edeceğinizi biliyorum ama hakikattir ve bilmemiz gerekir: Müslüman ve Hristiyan halkı gırtlak gırtlağa getirmenin ilk yolu basit ama iğrenç idi: Menfaat için her işi yapabilecek tıynetteki adamlar vasıtası ile camilerden yahut mescidlerden birinde geceleri domuz kestirmek!
Sabah namaz için gelip de mescidin ortasında murdar hayvanın kanlı lâşesini gören cemaatin tepkisini tahmin edebilirsiniz: “Bu, olsa olsa o heriflerin işidir” deyip Hristiyanlar'a saldırılır, Hristiyanlar karşılık verince iş daha da büyür, her iki taraftan dünya kadar masum can verir, provokasyonu yapan her kim ise zevkten ellerini oğuşturur ve içerideki patırtı ile meşgul olan Bâbıâlî'den istediği herşeyi hemencecik alıverirdi.
Kışkırtma metodu sadece mescidi böyle pisletmekten ibaret de değildi; ortalığı karıştırmak için birkaç yanık Kur'an sayfası yahut başka dine mensup bir kızın Türkler tarafından kaçırıldığı iddiasının ortaya atılması bile kâfi olurdu...
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
'Atatürk heykellerine saldırılar apaçık bir kışkırtmadır!' başlıklı bir yazı kaleme alan Bardakçı, başlıktan da anlaşılacağı üzere olayın provokasyon olduğunu yazdı.
Bardakçı'ya göre; 'son günlerde sık sık olmaya başlayan saldırılarda bir bit yeniğinin ve bu işin arkasında bir başka işin bulunduğu apaçık ortada; maksadın ne olduğu da belli: Provokasyon ve kaşıma!'
Barkaçı'nın yazında verdiği örnek ise şu şekilde:
Bunu anlayabilmek için öyle çok eski devirlere değil, 19. asrın sonlarında olup bitenlere bakmak bile kâfidir: Avrupa devletlerinden biri ile problem mi yaşadık? Adamlar meseleyi diplomatik yollarla halletmeye zahmet buyurmaz, ortalığı karıştırmak için provokasyondan medet umar, öncelikle de dinî hassasiyetleri kaşırlar ve kışkırtılan millet hemen birbirine girerdi. İkrah edeceğinizi biliyorum ama hakikattir ve bilmemiz gerekir: Müslüman ve Hristiyan halkı gırtlak gırtlağa getirmenin ilk yolu basit ama iğrenç idi: Menfaat için her işi yapabilecek tıynetteki adamlar vasıtası ile camilerden yahut mescidlerden birinde geceleri domuz kestirmek!
Sabah namaz için gelip de mescidin ortasında murdar hayvanın kanlı lâşesini gören cemaatin tepkisini tahmin edebilirsiniz: “Bu, olsa olsa o heriflerin işidir” deyip Hristiyanlar'a saldırılır, Hristiyanlar karşılık verince iş daha da büyür, her iki taraftan dünya kadar masum can verir, provokasyonu yapan her kim ise zevkten ellerini oğuşturur ve içerideki patırtı ile meşgul olan Bâbıâlî'den istediği herşeyi hemencecik alıverirdi.
Kışkırtma metodu sadece mescidi böyle pisletmekten ibaret de değildi; ortalığı karıştırmak için birkaç yanık Kur'an sayfası yahut başka dine mensup bir kızın Türkler tarafından kaçırıldığı iddiasının ortaya atılması bile kâfi olurdu...
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ