'Kadına Şiddetle Mücadele, Çocuklarımıza Örnek Olmakla Başlıyor'
Diyarbakır'da Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünce 'Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İl Eylem Planı Çalıştayı' düzenlendi ÇATED Yönetim Kurulu Üyesi Doğan: 'Kadına şiddetle mücadele, evde çocuklarımıza örnek olmakla başlıyor. Daha sonra okullarda öğrenilmesi ve örnek alınmasıyla devam ediyor. Kadın erkek el ele, mücadele içinde olmak gerekiyor'
Diyarbakır'da 'Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İl Eylem Planı Çalıştayı' düzenlendi.
Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünce Diyarbakır Büyükşehir Öğretmenevi konferans salonunda gerçekleştirilen çalıştay ile 'Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi' kapsamında kamu kurumlarının temsilcilerine 4 gün süresince bilgilendirme yapılacak.
Çalıştay öncesinde konuşan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Halit Açar, kadına yönelik şiddetin ulusal ve uluslararası tüm gelişmelere rağmen coğrafi olarak sınır tanımaksızın evrensel bir sorun haline geldiğini söyledi.
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından, 'Ulusal Eylem Planı' kapsamında 81 ilde il eylem planı hazırlandığını dile getiren Açar, şöyle konuştu:
'Kadına yönelik şiddetle mücadele çok yönlü bütüncül bir yaklaşımı gerektirmektedir. Toplumun tüm kesimlerinin ortak ve kararlı bir mücadele içerisinde olması gerekmektedir. Dolayısıyla disiplinler arası bir yaklaşımla çalışmaların yürütülmesi ve ilgili tüm tarafların korunması, cezalandırma ve politikaların sürecin içerisinde yer alması büyük önem arz etmektedir.'
Çalıştayda daha sonra Çift ve Aile Terapileri Derneği (ÇATED) Yönetim Kurulu Üyesi Didem Doğan tarafından, 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Kadın Hakları ve Travma Eğitimi' konulu seminer verildi.
- 'Kadına pozitif ayrımcılık uygulamak durumundayız'
Doğan, seminerin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalıştayda, 'Toplumsal cinsiyet eşitliği', 'Kadın hakları ve kadına şiddet' konularında 4 gün süren bir eğitim vereceklerini söyledi.
Çalıştaya katılanların alacakları eğitimi kendi çevrelerine ve başka gruplara aktaracak olmasının sağlanacak fayda açısından önemine değinen Doğan, 'Burada çok farklı meslek grupları var. Katılımcılar buradan öğrendiklerini kendi alanlarına aktaracaklar. Niyetimiz bir parça da olsa bu mücadeleye katkıda bulunmak.' dedi.
Doğan, bölgede kadına yönelik şiddette kültürün önemli olduğunu vurgulayarak, kadınların şiddet görmesinde ya da ikinci planda kalmasında en belirleyici faktörün kültür olduğuna inandığını aktardı.
'Kadına pozitif ayrımcılık uygulamak durumundayız.' diyen Doğan, böyle çalışmaların hem topluma hem de bireylere büyük getirisinin olacağını dile getirdi.
- 'Kadına şiddetle mücadele önce ailede başlıyor'
Doğan, kadına şiddetle mücadelenin önce ailede başladığına işaret ederek, şunları kaydetti:
'Erkeklerin mesela yemekten sonra eşlerine teşekkür etmesi, özür dilemesi gereken yerde özür dilemesi gerekiyor. Çocukların önünde eşe eleştirel ya da aşağılayıcı bir tavır takınılmaması gerekiyor. Toplum tarafından, 'Erkek çocuğu olmadı, yazık sadece kız çocuğu oldu' yaklaşımının bırakılması gerekiyor.'
'Kadına şiddetle mücadele, evde çocuklarımıza örnek olmakla başlıyor. Daha sonra okullarda öğrenilmesi ve örnek alınmasıyla devam ediyor. Kadın erkek el ele, mücadele içinde olmak gerekiyor.' ifadelerini kullanan Doğan, kadına şiddetin sadece psikologların ya da eğitimcilerin katkısıyla aşılacak bir durum olmadığını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünce Diyarbakır Büyükşehir Öğretmenevi konferans salonunda gerçekleştirilen çalıştay ile 'Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi' kapsamında kamu kurumlarının temsilcilerine 4 gün süresince bilgilendirme yapılacak.
Çalıştay öncesinde konuşan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Halit Açar, kadına yönelik şiddetin ulusal ve uluslararası tüm gelişmelere rağmen coğrafi olarak sınır tanımaksızın evrensel bir sorun haline geldiğini söyledi.
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından, 'Ulusal Eylem Planı' kapsamında 81 ilde il eylem planı hazırlandığını dile getiren Açar, şöyle konuştu:
'Kadına yönelik şiddetle mücadele çok yönlü bütüncül bir yaklaşımı gerektirmektedir. Toplumun tüm kesimlerinin ortak ve kararlı bir mücadele içerisinde olması gerekmektedir. Dolayısıyla disiplinler arası bir yaklaşımla çalışmaların yürütülmesi ve ilgili tüm tarafların korunması, cezalandırma ve politikaların sürecin içerisinde yer alması büyük önem arz etmektedir.'
Çalıştayda daha sonra Çift ve Aile Terapileri Derneği (ÇATED) Yönetim Kurulu Üyesi Didem Doğan tarafından, 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Kadın Hakları ve Travma Eğitimi' konulu seminer verildi.
- 'Kadına pozitif ayrımcılık uygulamak durumundayız'
Doğan, seminerin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalıştayda, 'Toplumsal cinsiyet eşitliği', 'Kadın hakları ve kadına şiddet' konularında 4 gün süren bir eğitim vereceklerini söyledi.
Çalıştaya katılanların alacakları eğitimi kendi çevrelerine ve başka gruplara aktaracak olmasının sağlanacak fayda açısından önemine değinen Doğan, 'Burada çok farklı meslek grupları var. Katılımcılar buradan öğrendiklerini kendi alanlarına aktaracaklar. Niyetimiz bir parça da olsa bu mücadeleye katkıda bulunmak.' dedi.
Doğan, bölgede kadına yönelik şiddette kültürün önemli olduğunu vurgulayarak, kadınların şiddet görmesinde ya da ikinci planda kalmasında en belirleyici faktörün kültür olduğuna inandığını aktardı.
'Kadına pozitif ayrımcılık uygulamak durumundayız.' diyen Doğan, böyle çalışmaların hem topluma hem de bireylere büyük getirisinin olacağını dile getirdi.
- 'Kadına şiddetle mücadele önce ailede başlıyor'
Doğan, kadına şiddetle mücadelenin önce ailede başladığına işaret ederek, şunları kaydetti:
'Erkeklerin mesela yemekten sonra eşlerine teşekkür etmesi, özür dilemesi gereken yerde özür dilemesi gerekiyor. Çocukların önünde eşe eleştirel ya da aşağılayıcı bir tavır takınılmaması gerekiyor. Toplum tarafından, 'Erkek çocuğu olmadı, yazık sadece kız çocuğu oldu' yaklaşımının bırakılması gerekiyor.'
'Kadına şiddetle mücadele, evde çocuklarımıza örnek olmakla başlıyor. Daha sonra okullarda öğrenilmesi ve örnek alınmasıyla devam ediyor. Kadın erkek el ele, mücadele içinde olmak gerekiyor.' ifadelerini kullanan Doğan, kadına şiddetin sadece psikologların ya da eğitimcilerin katkısıyla aşılacak bir durum olmadığını sözlerine ekledi.