'Ömrümün Yettiği Kadar Oğlumu Sırtımda Taşırım Yeter Ki O Okusun'
Aksaray'da inşaat işçisi eşi ve 4 çocuğuyla yaşayan Muradiye Katık, doğuştan yürüme engelli oğlu Rüstem'i 10 yıldır okula götürerek eğitimini sürdürebilmesi için büyük emek veriyor Anne Katık: 'Oğlum okusun, kendini kurtarsın, tek isteğim bu. Ömrümün yettiği kadar oğlumu sırtımda taşırım yeter ki o okusun. Ben ondan başka bir şey istemiyorum' Rüstem Katık: 'Annem buralara gelmemdeki en büyük etken. Onun hakkını hiçbir zaman ödeyemem. Eskiden küçüktüm, rahatça taşıyabiliyordu beni. Şimdi büyüdüm bu yaşa geldim, hala taşıyor. Şu an okuyabiliyorsam annemin sayesindedir'
TURAN KAZAK - Aksaray'da doğuştan yürüme engelli oğlunu 10 yıldır okula götüren 4 çocuk annesi Muradiye Katık, evladının eğitimi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyor.
İnşaat işçisi eşi ve 4 çocuğuyla Yunus Emre Mahallesi'nde yaşayan anne Katık, 16 yaşındaki yürüme engelli oğlu Rüstem'in hayattaki en büyük dayanağı.
Yunus Emre Anadolu Lisesi 2. sınıf öğrencisi oğlunun eğitimden uzak kalmayıp hayallerine kavuşması için her gün 3 kilometrelik yolu yürüyen anne Katık, bazen okulda kalarak teneffüslerde de Rüstem ile ilgileniyor.
Fedakarlığıyla çevresindekilerin takdirini kazanan, 4 yıl önce Milli Egemenlik İlkokulu yöneticileri tarafından yılın annesi de seçilen Katık'ın tek isteği, oğlunun 112 acil çağrı merkezinde çalışma hayalini gerçekleştirmek.
Anne Katık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğduğu günden beri engelli oğlunun her şeyiyle kendisinin ilgilendiğini söyledi.
Oğlunu okula 8 yıl boyunca tekerlekli sandalyeyle götürdüğünü, 2 yıl önce Almanya'dan bir hayırseverin akülü araç hediye ettiğini dile getiren Katık, aracın sürekli bozulmasından dolayı çoğu zaman tekerlekli sandalyeyle yollara düştüğünü anlattı.
- 'Oğlum okusun, kendini kurtarsın tek isteğim bu'
Katık, oğlunu okula götürüp getirirken zorlansa da bunu hiçbir zaman önemsemediğini ifade ederek, şöyle konuştu:
'Oğlum 10 yıldır okula gidiyor. Sabah kalkarım, onu okula gitmesi için hazırlarım. Ardından okula kadar götürürüm. Dersin bitmesine 5-10 dakika kala tekrar okula gider oğlumu getiririm. Bazen teneffüs saatlerinde kadar bekler ihtiyaçlarını gideririm. Oğlum okusun, kendini kurtarsın, tek isteğim bu. Ömrümün yettiği kadar oğlumu sırtımda taşırım yeter ki o okusun. Ben ondan başka bir şey istemiyorum.'
- 'Annem olmasaydı hayatım bu şekilde olmazdı'
Rüstem ise eğitim hayatını sürdürmesindeki en büyük etkenin annesi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
'Annem mevsim şartlarına aldırış etmeden bir yere gitmek istediğim zaman götürür. Canım sıkıldığında ona söylerim o da beni dışarı çıkarır. Annem olmasaydı hayatım bu şekilde olmazdı. Annem buralara gelmemdeki en büyük etken. Onun hakkını hiçbir zaman ödeyemem. Eskiden küçüktüm, rahatça taşıyabiliyordu beni. Şimdi büyüdüm bu yaşa geldim, hala taşıyor. Şu an okuyabiliyorsam annemin sayesindedir.'
Hayalinin insanlara yardım edebilecek bir mesleğe kavuşmak olduğunu aktaran Rüstem Katık, 'En büyük hayalim 112 acil çağrı merkezinde çalışmak. Annemin bugüne kadar üstümdeki emeklerini karşılıksız bırakmak istemiyorum.' dedi.
- 'Yaz kış demeden getirip götürür'
Rüstem'in öğretmeni Yusuf Aktaş da 'Rüstem okula gelip giderken haliyle zorluk çekiyor. Annesi fedakarlıklara katlanarak, yaz kış demeden getirip götürür. Bazen çok zorlandığında öğrenciler yardımcı oluyor. Rüstem gayretli bir öğrencimiz. Biz de elimizden gelen desteği veriyoruz.' ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
İnşaat işçisi eşi ve 4 çocuğuyla Yunus Emre Mahallesi'nde yaşayan anne Katık, 16 yaşındaki yürüme engelli oğlu Rüstem'in hayattaki en büyük dayanağı.
Yunus Emre Anadolu Lisesi 2. sınıf öğrencisi oğlunun eğitimden uzak kalmayıp hayallerine kavuşması için her gün 3 kilometrelik yolu yürüyen anne Katık, bazen okulda kalarak teneffüslerde de Rüstem ile ilgileniyor.
Fedakarlığıyla çevresindekilerin takdirini kazanan, 4 yıl önce Milli Egemenlik İlkokulu yöneticileri tarafından yılın annesi de seçilen Katık'ın tek isteği, oğlunun 112 acil çağrı merkezinde çalışma hayalini gerçekleştirmek.
Anne Katık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğduğu günden beri engelli oğlunun her şeyiyle kendisinin ilgilendiğini söyledi.
Oğlunu okula 8 yıl boyunca tekerlekli sandalyeyle götürdüğünü, 2 yıl önce Almanya'dan bir hayırseverin akülü araç hediye ettiğini dile getiren Katık, aracın sürekli bozulmasından dolayı çoğu zaman tekerlekli sandalyeyle yollara düştüğünü anlattı.
- 'Oğlum okusun, kendini kurtarsın tek isteğim bu'
Katık, oğlunu okula götürüp getirirken zorlansa da bunu hiçbir zaman önemsemediğini ifade ederek, şöyle konuştu:
'Oğlum 10 yıldır okula gidiyor. Sabah kalkarım, onu okula gitmesi için hazırlarım. Ardından okula kadar götürürüm. Dersin bitmesine 5-10 dakika kala tekrar okula gider oğlumu getiririm. Bazen teneffüs saatlerinde kadar bekler ihtiyaçlarını gideririm. Oğlum okusun, kendini kurtarsın, tek isteğim bu. Ömrümün yettiği kadar oğlumu sırtımda taşırım yeter ki o okusun. Ben ondan başka bir şey istemiyorum.'
- 'Annem olmasaydı hayatım bu şekilde olmazdı'
Rüstem ise eğitim hayatını sürdürmesindeki en büyük etkenin annesi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
'Annem mevsim şartlarına aldırış etmeden bir yere gitmek istediğim zaman götürür. Canım sıkıldığında ona söylerim o da beni dışarı çıkarır. Annem olmasaydı hayatım bu şekilde olmazdı. Annem buralara gelmemdeki en büyük etken. Onun hakkını hiçbir zaman ödeyemem. Eskiden küçüktüm, rahatça taşıyabiliyordu beni. Şimdi büyüdüm bu yaşa geldim, hala taşıyor. Şu an okuyabiliyorsam annemin sayesindedir.'
Hayalinin insanlara yardım edebilecek bir mesleğe kavuşmak olduğunu aktaran Rüstem Katık, 'En büyük hayalim 112 acil çağrı merkezinde çalışmak. Annemin bugüne kadar üstümdeki emeklerini karşılıksız bırakmak istemiyorum.' dedi.
- 'Yaz kış demeden getirip götürür'
Rüstem'in öğretmeni Yusuf Aktaş da 'Rüstem okula gelip giderken haliyle zorluk çekiyor. Annesi fedakarlıklara katlanarak, yaz kış demeden getirip götürür. Bazen çok zorlandığında öğrenciler yardımcı oluyor. Rüstem gayretli bir öğrencimiz. Biz de elimizden gelen desteği veriyoruz.' ifadelerini kullandı.