Çene Eklem Problemine Dikkat
İSTANBUL – Dr. Aydan Coşkun Ateş, çene ekleminin oldukça karmaşık bir yapısı olduğunu belirterek, “Bu yapı alt çenenin öne, arkaya ve yana hareketini sağlar. Bu yapılar arasındaki uyumsuzluk TME hastalıklarına sebep olur” dedi.
Sarıyer Ortodonti Diş Kliniğinden Dr. Aydan Coşkun Ateş, TME hastalıklarının eklem içi veya eklem dışı patolojiler sonucunda eklem işlevlerinde görülen bozukluklar olduğunu ifade ederek, “Temporomandibüler eklem disfonksiyonlarının yaygınlığı kesin olarak bilinmemekle birlikte 40-70/1000 sıklıkla görüldüğü tahmin edilmektedir. Dahası hastalık veya disfonksiyon olmasa bile temporomandibüler eklemde bir takım erken bulguların toplumun yarısında olduğu tahmin edilmektedir. Hastaların birçoğu yüz ağrısı, kulak ağrısı, baş ağrısı şikayetiyle hekime başvururlar. Genelde de ilk başvurulan hekim grubu kulak-burun-boğaz hekimleridir. Bu yüzden alt çene eklem hastalıkları iyi bilinmelidir” diye konuştu.
Dr. Aydan Coşkun Ateş, hastalığın belirtileri konusunda ise şunları söyledi:
“Migrene benzeyen şiddetli baş ağrıları, kulaklarda çınlama, ağzınızı açıp kapatırken gıcırdama, klik, tıkırtı sesi, çenenizi sınırlı açma, çenenin kilitlenmesi veya yerinden çıkması, boyunda ağrı veya sertlik, baş dönmesi, bayılma, çiğnerken ağrı, yüzde ağrı, dişleri birbiri üstüne kapatırken ağrı, çiğnerken çenede yorgunluk, esnerken ya da sakız çiğnerken zorluk ve ağrı ve yüzde asimetri.”
Splintin alt çene veya üst çeneye uygulanan, materyal olarak akrilikten yapılan, takıp çıkartılabilen hareketli şeffaf bir plak olduğunu, bunun kapanış bozukluğu olan bireylerde çenelerin doğru bir şekilde aşağı-yukarı ve sağa-sola hareketini sağlamayı amaçladığını anlatan Dr. Ateş, “Var olan probleme bağlı olarak sadece gece yatarken ya da yemekler dahil 24 saat kullanılması gerekebilir. Oldukça geniş bir uygulama alanı olan oklüzal splintlerin temporomandibular eklem bozuklukları ve ilişkili problemlerinin tedavisinde kullanım amaçları; çiğneme kuvvetlerinin dağılımını düzenlemek, çiğneme kaslarını gevşeterek bu kasların hiperaktivitesi nedeniyle oluşan ağrıyı azaltmak, anormal kas aktivitesini azaltan ve normal kas aktivitesini sağlayan en uygun kapanışı yaratmak, dişlerde aşınmaya neden olabilecek anormal kuvvetlerden dişleri ve çevre dokuları korumak ve diş gıcırdatma ve sıkma gibi parafonksiyonel alışkanlıkların yapılmasını engellemektir. Bu şekilde oklüzal splint tedavisi ile kas hiperaktivitesinden veya hatalı kapanıştan kaynaklanan düzensiz çiğneme kuvvetleri kontrol edilebilmektedir. Hastadaki diğer semptomlar ve yapılan incelemeler sonrası ortodontist tarafından splint kullanımı önerilebilir. Splint sonrası ortaya çıkan tablo ilk baştakinden çok daha farklı olabilir ve bu yeni durum ortodonti uzmanını diş çekimi ya da çene ameliyatına yönlendirebilir. Yani splint kullanımı, aynı zamanda hastadaki durumun doğru bir şekilde teşhis edilmesine yardımcı olmaktadır” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Dr. Aydan Coşkun Ateş, hastalığın belirtileri konusunda ise şunları söyledi:
“Migrene benzeyen şiddetli baş ağrıları, kulaklarda çınlama, ağzınızı açıp kapatırken gıcırdama, klik, tıkırtı sesi, çenenizi sınırlı açma, çenenin kilitlenmesi veya yerinden çıkması, boyunda ağrı veya sertlik, baş dönmesi, bayılma, çiğnerken ağrı, yüzde ağrı, dişleri birbiri üstüne kapatırken ağrı, çiğnerken çenede yorgunluk, esnerken ya da sakız çiğnerken zorluk ve ağrı ve yüzde asimetri.”
Splintin alt çene veya üst çeneye uygulanan, materyal olarak akrilikten yapılan, takıp çıkartılabilen hareketli şeffaf bir plak olduğunu, bunun kapanış bozukluğu olan bireylerde çenelerin doğru bir şekilde aşağı-yukarı ve sağa-sola hareketini sağlamayı amaçladığını anlatan Dr. Ateş, “Var olan probleme bağlı olarak sadece gece yatarken ya da yemekler dahil 24 saat kullanılması gerekebilir. Oldukça geniş bir uygulama alanı olan oklüzal splintlerin temporomandibular eklem bozuklukları ve ilişkili problemlerinin tedavisinde kullanım amaçları; çiğneme kuvvetlerinin dağılımını düzenlemek, çiğneme kaslarını gevşeterek bu kasların hiperaktivitesi nedeniyle oluşan ağrıyı azaltmak, anormal kas aktivitesini azaltan ve normal kas aktivitesini sağlayan en uygun kapanışı yaratmak, dişlerde aşınmaya neden olabilecek anormal kuvvetlerden dişleri ve çevre dokuları korumak ve diş gıcırdatma ve sıkma gibi parafonksiyonel alışkanlıkların yapılmasını engellemektir. Bu şekilde oklüzal splint tedavisi ile kas hiperaktivitesinden veya hatalı kapanıştan kaynaklanan düzensiz çiğneme kuvvetleri kontrol edilebilmektedir. Hastadaki diğer semptomlar ve yapılan incelemeler sonrası ortodontist tarafından splint kullanımı önerilebilir. Splint sonrası ortaya çıkan tablo ilk baştakinden çok daha farklı olabilir ve bu yeni durum ortodonti uzmanını diş çekimi ya da çene ameliyatına yönlendirebilir. Yani splint kullanımı, aynı zamanda hastadaki durumun doğru bir şekilde teşhis edilmesine yardımcı olmaktadır” şeklinde konuştu.