Odatv Davasında, Beraat Kararı
İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık savunmaları, tanık beyanları ve dosyaya giren bilirkişi heyeti raporlarını dikkate alarak, isnat edilen suçların sabit olmadığı gerekçesiyle sanıkların beraatine karar verdi Heyet, 6 yıl süren yargılama sonunda verdiği beraat kararında sanıklara, soruşturma sürecinde gözaltına alındıkları ve davada da bir süre tutuklu yargılandıkları için tazminat davası açma hakları olduğunu hatırlattı Dava konusu bazı delillerin dosyada saklanmasına da karar veren heyet, açılan davada suçlamaya konu dijital delilleri oluşturup sanıkların bilgisayarlarına gönderen kişiler ve bu kişilerle eylem birliği içerisinde hareket eden kamu görevlileri hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasını hükme bağladı
İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi, 22 Aralık 2011'de yargılanmalarına başlanan Odatv davası sanıklarıyla ilgili hükmünü, bugün gerçekleşen 10. duruşmada açıkladı.
Karar verileceği belirtilerek sanıklara son sözlerinin sorulmasının ve ara verilmesinin ardından yeniden başlayan duruşmada, davaya ilişkin verilen hüküm, mahkeme heyeti başkanı Yener Yıldırım tarafından okundu.
- 'Sanık savunmaları, bilirkişi raporları ve tanık beyanları dikkate alındı'
Mahkeme heyeti, tüm sanıkların kapatılmasına karar verilen Ceza Muhakemeleri Kanununun (CMK) 250. maddesiyle görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamedeki, 'Ergenekon silahlı terör örgütü yöneticiliği, örgüt üyeliği, örgüte yardım etmek, kaos ortamı oluşturmak amacıyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek, devletin güvenliği veya iç ve dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri temin etmek, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal ve kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek' gibi suçlardan yargılandığını hatırlattı.
Yargılama sonucunda sanıklar Yalçın Küçük, Soner Yalçın, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Ahmet Şık, Hanefi Avcı, Nedim Şener, Doğan Yurdakul, İklim Ayfer Kaleli, Ahmet Mümtaz İdil, Müyesser Uğur, Coşkun Musluk ve Muhammet Sait Çakır ile ilgili toplanan deliller, sanık ve avukatlarının yaptıkları savunmalar, mahkemece yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamının dikkate alındığını aktaran heyet, isnat edilen suçların sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraatlerine hükmetti.
- Tazminat davası açılabileceği hatırlatıldı
Haklarında beraat kararı verilen bu sanıkların dosya kapsamında tutuklu ve gözaltında kaldıkları ve sanıklara CMK'nın 141. maddesinde belirtilen koruma tedbirlerinin uygulandığına dikkati çeken mahkeme heyeti, haklarındaki karar veya hükmün kesinleşmesi sonrası sanıkların, kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat davası açma haklarının bulunduğu hususunu da hatırlattı.
Karar tarihinde yürürlükte olan avukatlık ücret tarifesine göre belirlenen 3 bin 960 liralık vekalet ücretinin hazineden tahsil edilerek sanıklara verilmesini kararlaştıran heyet, Odatv'den elde eldilen harddisklerin kopyalandığı 3 harddisk imajı, 'İmamın Ordusu' isimli kitabın taslağını içeren bir harddisk imajı, Odatv'den elde edilen belgelerin yer aldığı belirtilen 2 klasör, kimi sanıkların ses kayıtları ve mail yazışmalarının yer aldığı belirtilen 3 DVD, tüm görüşmelerin kaydedildiği 17 DVD, el konulan dijital eşyaların imajlarının bulunduğu biri arızalı 42 imaj diski, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinin duruşma görüntülerinin olduğu 6 DVD ve diğer bazı materyallerin dosyada delil olarak saklanmasını, el konulan cep telefonu ve sim kartların ise sanıklara iadesini hükme bağladı.
Heyet, adli emanette kayıtlı 7,65 mm çapında dolu mermi ve 2 adet mermi çekirdeği ile ilgili sanıklardan Yalçın Küçük hakkında mahkeme nezdinde açılmış herhangi bir kamu davası bulunmadığını ve yargılamayla ilgisinin olmadığını aktararak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca görevli adli mercilerde işlem yapılmak üzere gereğinin yerine getirilmesine karar verdi.
- Dijital delilleri oluşturan kamu görevlilerine suç duyurusu
Açılan davada suçlamaya konu dijital delilleri oluşturup sanıkların bilgisayarlarına gönderen kişiler ve bu kişilerle, soruşturma-kovuşturma aşamasında fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden kamu görevlileri hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştıran heyet, beraat kararı verilen sanıkların kusurundan ileri gelen yargılama gideri bulunmadığı için yargılama giderlerinin de kamu üzerine bırakılmasına hükmetti.
Kararın okunmasının ardından izleyicilere dönerek konuşan başka suçtan tutuklu sanık Ahmet Şık, bu kararın Cumhuriyet gazetesiyle ilgili iddianame yazan savcılara örnek olması gerektiğini söyleyerek, '6 yıl sonra her şey ortaya çıkıyor. O hakimler, savcılar da buraya girecekler. Biz çocuklarımızın düşlerini gerçek kılacak bir hayatı sunacağız.' dedi. Duruşmayı izleyenler de Şık'ı alkışlayarak, 'Ahmet çıkacak, yine yazacak' diye bağırdı.
Sanıklar, duruşmanın ardından toplu fotoğraf çektirdi.