MHP Genel Başkanı Yardımcısı Günal Açıklaması
'(Anayasa değişikliği referandumu) Biz özü itibarıyla 'Evet' diyoruz ama öncelikle ülkenin birliği, bütünlüğü için 'Evet' diyoruz. Türkiye'nin dirilişine, toparlanmasına 'Evet' diyoruz. Mahkemelerin tarafsızlığına 'Evet' diyoruz' 'Terör koridorunun sadece 'Fırat'ın batısı, doğusu, AzezCerablus' demeden, Kandil'den Afrin'e kadar 2012'de söylediğimiz çerçevede temizlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu kapsamda hükümetimizin, devletimizin ve TSK'nın yapacağı bütün çalışmalara destek olacağız'
MHP Genel Başkanı Yardımcısı Mehmet Günal, Anayasa değişikliği referandumuna özü itibarıyla 'Evet' dediklerini belirterek, 'Ama öncelikle ülkenin birliği, bütünlüğü için 'Evet' diyoruz. Türkiye'nin dirilişine, toparlanmasına 'Evet' diyoruz. Mahkemelerin tarafsızlığına 'Evet' diyoruz.' değerlendirmesinde bulundu.
Günal, Antalya Kültür Merkezi'nde düzenlenen, Anayasa değişikliği referandumunda 'Evet' kampanyasının değerlendirildiği MHP Antalya İstişare Toplantısı öncesinde basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Türk milletinin ciddi sıkıntılar yaşadığını, hem terör kuşatması altında hem de 15 Temmuz'da yaşanan hain FETÖ saldırısı ile mücadele ettiğine dikkati çeken Günal, halihazırda OHAL'in devam ettiğini, bunun da ötesinde Türkiye'nin Suriye sınırında, Irak tarafında yaşanan gelişmeler ile ciddi anlamda sıkıntıya düştüğünü söyledi.
Günal, ülkede değişik olaylarda verilen şehitlerin yanı sıra son günlerde Fırat Kalkanı Harekatı çerçevesindeki amansız mücadelede de şehitler verilmeye devam edildiğini dile getirerek, Türkiye'nin bütün bu infial ve terör eylemleriyle köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığını fakat ülkenin bu düşmanca saldırılarına rağmen bu zor günleri aşacağına inandığını kaydetti.
Bugün tartışılan, Rusya'nın gündeme getirdiği önerileri, ABD'nin güvenlikli bölge önerisini daha farklı, bütün bölgeyi kapsayacak şekilde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin önerdiğini ve gerekli uyarılarda bulunduğunu vurgulayan Günal, şunları belirtti:
'Tabii burada ciddi sorunlarımız var. Müttefiklerimiz terör örgütlerine silah yardımı yapıyor. Mühimmat yardımında bulunup, eğitim veriyor. Halen daha zırhlı araçlara varıncaya kadar bazı desteklerin yapıldığını görüyoruz. Önümüzdeki günlerde bu konular daha da tartışılacak. Bu kapsamda Türkiye'nin başlattığı Fırat Kalkanı Operasyonu'nu isabetli bulduğumuzu desteklediğimizi defalarca dile getirdik. Bu operasyonun kararlılıkla sürdürülmesi gerekiyor çünkü bu sadece bizim için değil, orada yaşayan Suriyeli kardeşlerimizin geleceği anlamında da önemli. Biz bir an önce bu terör koridorunun sadece 'Fırat'ın batısı, doğusu, Azez-Cerablus' demeden, Kandil'den Afrin'e kadar 2012'de söylediğimiz çerçevede temizlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu kapsamda hükümetimizin, devletimizin ve TSK'nın yapacağı bütün çalışmalara destek olacağımızı yine ifade etmek isteriz.'
- 'Türkiye'nin dirilişine ve toparlanmasına 'Evet' diyoruz'
Günal, Türklerle hesabı olan herkesin sıraya girmiş durumda olduğuna işaret ederek, bunlara hiçbir şekilde pabuç bırakmayacaklarını, MHP'nin ülkesine düşman şer cephelerine gerekirse tek başına karşı duracak bir parti olduğunu dile getirdi.
Anayasa referandumunda MHP için asıl önemli olanın ülkenin üniter yapısını korumak, federasyona yol açmamak, Türklüğü Anayasa'dan kaldırmayacak ve tartıştırmayacak yapının oluşması olduğunu kaydeden Günal, 'Biz özü itibarıyla 'Evet' diyoruz ama öncelikle ülkenin birliği, bütünlüğü için 'Evet' diyoruz. Türkiye'nin dirilişine ve toparlanmasına 'Evet' diyoruz. Mahkemelerin tarafsızlığına 'Evet' diyoruz. 18 yaşındaki gençlerimizin önünün açılmasına, siyasete girmesine 'Evet' diyoruz.' ifadelerini kullandı.
Meclis'in yetkilerinin artırılmasına ve daha da etkin hale getirilmesine 'Evet' dediklerinin altını çizen Günal, Anayasa değişikliği ile devletin denetim fonksiyonlarının artacağını vurguladı.
Günal, yaşanan fiili durum nedeniyle yasama, yargı ve yürütmenin iç içe girmiş olmasının çıkacak 'Evet' sonucuyla ayrışacağını belirterek, şöyle devam etti:
'Açıkçası bizim vereceğimiz 'Evet', ülkemizin geleceği ve esenliğine destek için verilecek bir 'Evet'. Milletin istiklaline, devletin istikbaline, bayrağımızın ve vatanımızın geleceğine ilişkin 'Evet' diyorum. Burada her görüşte olan bütün vatan evlatları bizim için eşit değerdedir. 'Hayır' da 'Evet' de verseler, bunun bir parti seçimi olmadığını ve önümüzde bir cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin olduğunun idrakı içinde olmalılar.'
- 'Onlar masum 'Hayırcılar' değiller'
Ülkenin şer güçleriyle ve iç çekişmelerle mücadele edebilmesi için güçlü hükümet sistemi ve daha güçlü yönetim sistemine ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Günal, 'Türkiye aleyhine her türlü çalışmalarda bulunan, binlerce ülkücünün katledilmesine dahil olan, eski adını değiştirip Vatan Partisi yapan, bu vatana birçok kötülüğü dokunan bir Doğu Perinçek'in yanında yer alan arkadaşlarımız da masum 'Hayırcı' değiller.' iddiasında bulundu.
Kendilerine karşı birtakım kumpaslarda bulunanların bugün yine aynı düşünceyle 'Hayırcı kampına' katıldıklarını kaydeden Günal, konuşmasını şöyle tamamladı:
'(Vatan Partisi ve Doğu Perinçek) Onlar masum 'Hayırcılar' değiller. Onlar farklı şekillerde o projenin devamı olarak çalışıyorlar. Bizim söylediğimiz, bütün vatandaşlarımız farklı görüşte olabilir, 17 Nisan itibarıyla ülkemiz normal bir sürece girecektir. Çıkan sonuca da herkes saygı göstermek zorundadır. Biz 'Bu ülke için yeminimiz var.' diyoruz, o yeminin gereği olarak da devlet için, millet için, cumhuriyet için, Türklüğün bekası için, Türkiye Cumhuriyeti için 'Evet' diyoruz. Bu kapsamda çalışmalarımızı sürdüreceğiz.'
Kaynak: AA
Günal, Antalya Kültür Merkezi'nde düzenlenen, Anayasa değişikliği referandumunda 'Evet' kampanyasının değerlendirildiği MHP Antalya İstişare Toplantısı öncesinde basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Türk milletinin ciddi sıkıntılar yaşadığını, hem terör kuşatması altında hem de 15 Temmuz'da yaşanan hain FETÖ saldırısı ile mücadele ettiğine dikkati çeken Günal, halihazırda OHAL'in devam ettiğini, bunun da ötesinde Türkiye'nin Suriye sınırında, Irak tarafında yaşanan gelişmeler ile ciddi anlamda sıkıntıya düştüğünü söyledi.
Günal, ülkede değişik olaylarda verilen şehitlerin yanı sıra son günlerde Fırat Kalkanı Harekatı çerçevesindeki amansız mücadelede de şehitler verilmeye devam edildiğini dile getirerek, Türkiye'nin bütün bu infial ve terör eylemleriyle köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığını fakat ülkenin bu düşmanca saldırılarına rağmen bu zor günleri aşacağına inandığını kaydetti.
Bugün tartışılan, Rusya'nın gündeme getirdiği önerileri, ABD'nin güvenlikli bölge önerisini daha farklı, bütün bölgeyi kapsayacak şekilde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin önerdiğini ve gerekli uyarılarda bulunduğunu vurgulayan Günal, şunları belirtti:
'Tabii burada ciddi sorunlarımız var. Müttefiklerimiz terör örgütlerine silah yardımı yapıyor. Mühimmat yardımında bulunup, eğitim veriyor. Halen daha zırhlı araçlara varıncaya kadar bazı desteklerin yapıldığını görüyoruz. Önümüzdeki günlerde bu konular daha da tartışılacak. Bu kapsamda Türkiye'nin başlattığı Fırat Kalkanı Operasyonu'nu isabetli bulduğumuzu desteklediğimizi defalarca dile getirdik. Bu operasyonun kararlılıkla sürdürülmesi gerekiyor çünkü bu sadece bizim için değil, orada yaşayan Suriyeli kardeşlerimizin geleceği anlamında da önemli. Biz bir an önce bu terör koridorunun sadece 'Fırat'ın batısı, doğusu, Azez-Cerablus' demeden, Kandil'den Afrin'e kadar 2012'de söylediğimiz çerçevede temizlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu kapsamda hükümetimizin, devletimizin ve TSK'nın yapacağı bütün çalışmalara destek olacağımızı yine ifade etmek isteriz.'
- 'Türkiye'nin dirilişine ve toparlanmasına 'Evet' diyoruz'
Günal, Türklerle hesabı olan herkesin sıraya girmiş durumda olduğuna işaret ederek, bunlara hiçbir şekilde pabuç bırakmayacaklarını, MHP'nin ülkesine düşman şer cephelerine gerekirse tek başına karşı duracak bir parti olduğunu dile getirdi.
Anayasa referandumunda MHP için asıl önemli olanın ülkenin üniter yapısını korumak, federasyona yol açmamak, Türklüğü Anayasa'dan kaldırmayacak ve tartıştırmayacak yapının oluşması olduğunu kaydeden Günal, 'Biz özü itibarıyla 'Evet' diyoruz ama öncelikle ülkenin birliği, bütünlüğü için 'Evet' diyoruz. Türkiye'nin dirilişine ve toparlanmasına 'Evet' diyoruz. Mahkemelerin tarafsızlığına 'Evet' diyoruz. 18 yaşındaki gençlerimizin önünün açılmasına, siyasete girmesine 'Evet' diyoruz.' ifadelerini kullandı.
Meclis'in yetkilerinin artırılmasına ve daha da etkin hale getirilmesine 'Evet' dediklerinin altını çizen Günal, Anayasa değişikliği ile devletin denetim fonksiyonlarının artacağını vurguladı.
Günal, yaşanan fiili durum nedeniyle yasama, yargı ve yürütmenin iç içe girmiş olmasının çıkacak 'Evet' sonucuyla ayrışacağını belirterek, şöyle devam etti:
'Açıkçası bizim vereceğimiz 'Evet', ülkemizin geleceği ve esenliğine destek için verilecek bir 'Evet'. Milletin istiklaline, devletin istikbaline, bayrağımızın ve vatanımızın geleceğine ilişkin 'Evet' diyorum. Burada her görüşte olan bütün vatan evlatları bizim için eşit değerdedir. 'Hayır' da 'Evet' de verseler, bunun bir parti seçimi olmadığını ve önümüzde bir cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin olduğunun idrakı içinde olmalılar.'
- 'Onlar masum 'Hayırcılar' değiller'
Ülkenin şer güçleriyle ve iç çekişmelerle mücadele edebilmesi için güçlü hükümet sistemi ve daha güçlü yönetim sistemine ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Günal, 'Türkiye aleyhine her türlü çalışmalarda bulunan, binlerce ülkücünün katledilmesine dahil olan, eski adını değiştirip Vatan Partisi yapan, bu vatana birçok kötülüğü dokunan bir Doğu Perinçek'in yanında yer alan arkadaşlarımız da masum 'Hayırcı' değiller.' iddiasında bulundu.
Kendilerine karşı birtakım kumpaslarda bulunanların bugün yine aynı düşünceyle 'Hayırcı kampına' katıldıklarını kaydeden Günal, konuşmasını şöyle tamamladı:
'(Vatan Partisi ve Doğu Perinçek) Onlar masum 'Hayırcılar' değiller. Onlar farklı şekillerde o projenin devamı olarak çalışıyorlar. Bizim söylediğimiz, bütün vatandaşlarımız farklı görüşte olabilir, 17 Nisan itibarıyla ülkemiz normal bir sürece girecektir. Çıkan sonuca da herkes saygı göstermek zorundadır. Biz 'Bu ülke için yeminimiz var.' diyoruz, o yeminin gereği olarak da devlet için, millet için, cumhuriyet için, Türklüğün bekası için, Türkiye Cumhuriyeti için 'Evet' diyoruz. Bu kapsamda çalışmalarımızı sürdüreceğiz.'