TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi'den Asgari Ücret Ve Taşeron Açıklaması

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili ve CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, açıklanan asgari ücret rakamını ve taşeron işçi yasasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi'den Asgari Ücret Ve Taşeron Açıklaması
Giresun Belediye Başkanı Kerim Aksu’yu makamında ziyaret eden Hamzaçebi, 2018 yılı için açıklanan asgari ücret rakamı ve taşeron işçi yasasıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklanan bin 603 liralık asgari ücret rakamının, faiz oranlarının ve enflasyon rakamlarının altında kaldığını ifade eden Hamzaçebi, asgari ücretin en az 2 bin TL olması gerektiğini söyledi.

CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi “Asgari ücret 2015 seçim sürecinden beri tartışma konusu oldu. Asgari ücretin en az 2 bin lira olması yönünde CHP’nin önerisi vardır. Bugün yapılan düzenlemeyle bu rakam bin 603 lira olarak belirlenmiştir. Yaklaşık yüzde 14,2’lik bir artış söz konusudur. Enflasyon oranlarının üzerine diğer faiz oranlarını da koyduğumuzda zam oranının üzerinde bir rakam ortaya çıkmaktadır. Böylesi ekonomik bir kayıpla karşı karşıyayken yüzde 14,2’lik zam yaptım demek asgari ücrete bir refah payı yansıtılmaması demektir. Yapılması gereken işletmeleri de rahatlatacak şekilde belli bir dönem için sigorta prim oranlarını da indirerek asgari ücreti 2 bin liraya yükseltmektir” dedi.



“Taşeron işçi düzenlemesinin kapsamı dar tutulmuştur”

Taşerona kadro fırsatı sunan yasa düzenlemesini de yeterli bulmadığını söyleyen Hamzaçebi “Taşerona bir hak getiriyor gözükmekle birlikte öte taraftan büyük bir hak kaybına da yol açan yanı vardır. Düzenlemenin kapsamı dar tutulmuştur. İl Özel İdareleri, Belediyeler, Mahalli İdari Birlikleri de dahil olmak üzere tüm kamuda bir milyon 300 bin kişilik taşeron vardır. Yapılan düzenlemeyle 400 bini Merkezi Yönetim, 450 bini de Yerel Yönetimler’de olmak üzere 850 bin kişiyi kapsayacak şekilde düzenlenmiştir. Oysa sayı bir milyon 300 bine ulaşmaktadır. Yerel Yönetimlerle ilgili düzenlemenin çok büyük eksiklikleri vardır. Buradaki taşeron işçilerin merkezi yönetimde olduğu gibi işçi kadrosuna alınmıyor. Buralardaki taşeronlar ya halen çalıştıkları şirkette çalışmaya devam edecek ya da belediye bir şirket kurarak bu işçileri kendi şirketinin elemanı yapacaktır. Bu bir kadroya alma değildir. Burada kapsam son derece dar tutulmuştur. Diğer yandan merkezi yönetimde çalışan taşeron işçiler için de problem vardır. Buradaki taşeron işçilerin de sınava tabi tutulması söz konusudur. Direk otomatik kadroya geçiş uygulaması yoktur. Oysa bu işçilerin daimi işçi olmasına engel bir mahkumiyet olmadığı sürece herhangi bir problem olmaması gerekir. Çünkü uzun yıllar kamuda taşeron işçi olarak çalışıyorsa zaten güvenli eleman olduğunu kanıtlamış demektir. Bunları yeniden sınava tabi tutacağız demek kişisel ve partisel kaygıları öne çıkarmak demektir” ifadelerini kullandı.

“Taşeron işçilerin kamuya geçişinde hak kaybı yaşanabilir”

Taşeron işçi düzenlemesinin hak kaybına uğramasının da söz konusu olduğunu ileri süren Hamzaçebi “696 sayılı KHK’da bu işçilerin her türlü haklarından vazgeçmesi yönünde feragat dilekçeleri verecekleri düzenlenmiştir. Haklarından vazgeçmesi demek iki şeyi akla getiriyor. Birincisi yıllık izin hakkı, ikincisi ise kıdem tazminatıdır. Bu konuda yetkililer kıdem tazminatından etkilenmeyeceğini söylüyor ama şuanda bazı belediyeler işçilere feragatname imzalatıyor. Burada büyük bir hak kaybı söz konusu. Bir başka hususta merkezi yönetim dışında kamu iktisadi kuruluşlarından sekizi hariç diğerleri kapsam dışı tutulmuştur. Babalar çocukları arasında ayrım yapamayacağı gibi devlette çalışanları arasında böyle bir ayrım yapamaz. Teklifim şudur ki; yeni yılda meclis açıldığında oturalım bu KHK’yı masaya yatıralım. Taşeron konusundaki bu ayrımı ortadan kaldıracak hakkaniyetli hakka uygun bir düzenleme yapalım” önerisinde bulundu.
Kaynak: İHA