'LYS'de kısa cevap uygulaması öğrenciler için bir şans'

Uğur Okulları Rehberlik ve Ar-Ge’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Sezgin, ÖSYM tarafından 2017 ÖSYS kılavuzunda yayımlanan ve bu yıl ilk kez uygulanacak olan kısa cevaplı sorular hakkında, "Öğrencilerimiz doğru taktikleri izlerlerse bu geçiş onlar için bir şans" dedi.

'LYS'de kısa cevap uygulaması öğrenciler için bir şans'
LYS'de kısa cevap uygulamasının 2013 yılından beri tasarı halinde olduğunu söyleyen Sezgin, '2017'den itibaren bunun hayata geçiyor olması biz eğitimciler ve öğrenciler açısından çok sevindirici; çünkü çok farklı tipte öğrenciler var ve aynı tip sorular soruluyordu. Bu nedenle yeni düzenleme öğrenciler açısından fırsat eşitliğini destekleyecek bir çalışma oldu' diye konuştu.

Türkiye'de daha önceki sınav sistemlerinde yapılan değişiklikleri hatırlatan Sezgin, 'Paradigmanın bir anda değişiyor olması aslında sisteme çok zarar veriyor ve kaosa neden oluyor ancak burada yumuşak bir geçiş olacak. İlk olarak öğrencilerimizin kaygılanmaması gerekiyor. Öğrencilerimize bol bol kitap okumalarını ve hafızalarını güçlendirici etkinlikler yapmalarını, tanıma üzerine değil serbest hatırlama üzerine egzersizler yapmalarını öneriyorum. Onları çok zorlayıcı bir süreç beklemiyor. Öğrencilerimiz doğru taktikleri izlerlerse bu geçiş onlar için bir şans ve onlara artı puan olarak geri dönebilir. Sorular kısa cevaplar halinde olacak. Öğrenciler sınavda sorularını yine kodlama yöntemi ile cevaplayacak. Bildiğiniz üzere 4 yanlış 1 doğruyu götürüyor ama bu açık uçlu sorular için geçerli olmayacak. Örneğin öğrenciler 'İsviçre'nin başkenti ne?' sorusunda doğru cevabı ilgili kutucuğa yazıp kodlayacak' diye konuştu.

'Öğrenci merkezli eğitim için doğru bir adım'

Kısa cevaplı soruların öğrenci merkezli eğitim için doğru bir adım olduğuna dikkat çeken Sezgin, 'Öğrencilerimiz ezberleme üzerine değil; bildiklerini yorumlama üzerine bir çalışma yapacak. Burada asıl odaklanılması gereken okul ortamında çocuklar bilgiyi ne kadar sorguluyorlar? Verilen bilgiler bir sınıfa değil de sınıflardaki farklı farklı bireylere nasıl iletiliyor? Bu iletiler nasıl anlam buluyor? Bunların üzerine eğilmek gerekiyor. Burada görev daha çok öğretmenlere düşüyor. Konu anlatmaktan çok soru sormaları gerekiyor' ifadelerini kullandı.

Kısa cevaplı soruların yararlarından bahseden Sezgin, 'Kısa cevaplı sorular çocukların kilit kavramları, tanımları ve ifadeleri bilip bilmediklerini ölçme imkânı sağlar. Özellikle kavrama düzeyindeki öğrenme davranışları ölçülür. Bu tip sorular hatırlama gücünü ölçer ve şans başarısına hemen hemen yer vermez' dedi.

'Eğitim dilimizin bir parçası haline getirmeliyiz'

Bundan sonra LYS sınavlarında açık uçlu soruların sorulacak olmasının bir sürecin sonucu olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Sezgin, konuşmasına şöyle devam etti:

'Bu süreci bir, iki, üç yıl değil çok uzun bir zaman dilimine yayarak eğitim dilimizin bir parçası haline getirmeliyiz. Eğitimi sistemini de sınava uygun hale getirmek gerekiyor. Örnek vermek gerekirse Uğur Okulları erken sistem eğitimi veriyor. Bunu yapmamızın nedeni çocukların bilgiyi sokratik olarak sorgulaması, bilginin köküne inmesi, bilgiyi değerlendirmesi, hayata indirgemesi, bilginin hangi ihtiyacını karşıladığını öğrenmesidir.'

'Sakın çocuklarımızı kaygılandırmayalım'

Sezgin, velilere de önemli uyarılarda bulunarak, 'Sakın çocuklarımızı kaygılandırmayalım. Yeni düzenleme ile ilgili baskı oluşturmayalım. Onları diğer arkadaşları ile kıyaslamayım. Burada bundan sonra Türk eğitim sisteminin gittiği yer ezbere dayalı değil bilgiyi yorumlama üzerine bir eğitim sistemidir' diye konuştu.

Kaynak: İHA