'Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü' Etkinliği Yapılmayacak
Umut Vakfı Kurucu Başkanı Çağatay: 'Vakıf olarak yaşadığımız bu yılın birikmiş endişelerini, acılarını, darbe kalkışmasının önlenmesi amacıyla yitirdiğimiz insanlarımızı ve lanetlediğimiz teröre kurban verdiğimiz vatandaşlarımızın acılarını yeniden hatırlatmamak için her yıl 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü'nde yaptığımız 'Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü' etkinliğimizi yapmama kararı aldık' 'Sessizliğimizle yaşadıklarımızı protesto ediyoruz ve Umut Vakfı olarak 2016 içinde teröre ve darbe kalkışmasına kurban giden hayatların geride bıraktığı acıların yeniden yaşanmaması için barış içinde silahsız, çatışmasız, şiddetsiz ve savaşsız yaşamanın hepimizin hakkı ve umudu olduğunu 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü nedeniyle hatırlatmakla yetiniyoruz'.
Çağatay, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de ve dünyada da bireysel silahlanmaya karşı etkin mücadele yürüten Umut Vakfının, etkinliklerle bireysel şiddeti ve silahlanmayı önlemeye çaba gösterdiğine değinerek, her türlü terörün ortadan kaldırıldığı bir hukuk ve adalet düzeninin sağlanmasıyla çocukların geleceğinden emin büyüdüğü ve çocuklardan canlı bomba üretmeyen bir dünya düzeninin kurulabileceğine inandığı için vakfın her türlü terörü lanetlediğini vurguladı.
Vakıf olarak her yıl 28 Eylül'de 'Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü' etkinliğini yaptıklarını, kırmızı halı üzerine bireysel bir silahla yaşam hakları ellerinden alınanlar adına, gidişe onların ağzından 'Dur' demek için ayakkabılarını bıraktıklarını hatırlatan Çağatay, törende, 'bireysel silahlanmanın ne denli tehlikeli' ve 'silahın tek işlevinin öldürmek' olduğu mesajını kitlelere vermeye çalıştıklarını aktardı.
Nazire Dedeman Çağatay, en önemli hedeflerini 'geleceğin emanet edileceği gençlerin, toplumsal sorumluluklarının bilincinde, barışçı ve yaratıcı gençler olması' şeklinde açıklayarak, uzlaşmacı ruhlu, sorunlarını barışçıl yollarla çözümleyen, öfkeye, şiddete ve silaha gerek duymayan onurlu toplumlarda yaşayabilmek amacıyla birlikte olmanın ve birbirine destek vermenin değerli olduğunu belirtti.
Demokrasi ve cumhuriyet rejiminin, devletin, bireylerin haklarına ve özgürlüklerine kayıtsız kalmadığı, aksine koruduğu ve geliştirdiği, saygı duyduğu; bireylerin de demokratik laik ve sosyal hukuk devleti idealini benimsediği, katkı sunduğu ve gelişip egemen olmasını sağladığı bir yönetim biçimi olduğuna işaret eden Çağatay, kaynağını ve gücünü hukuktan, insan haklarından alan demokrasilerin kimden ve nereden gelirse gelsin zora, baskıya ve darbelere karşı olduğunu, 15 Temmuz'da da yüzlerce şehide ve yaralıya rağmen darbeye geçit verilmediğini ve darbenin önlendiğini kaydetti.
Çağatay, bu yıl 'Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü' törenini yapmamaya karar verdiklerini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Umut Vakfı olarak yaşadığımız bu yılın birikmiş endişelerini ve acılarını, yaşadığımız acı günleri, darbe kalkışmasının önlenmesi amacıyla yitirdiğimiz insanlarımızı ve lanetlediğimiz teröre kurban verdiğimiz vatandaşlarımızın acılarını yeniden hatırlatmamak için her yıl 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü nedeniyle yaptığımız 'Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü' etkinliğimizi yapmama kararı aldık. Bu nedenle, 1995'ten beri her yıl çeşitli dallarda düzenlediğimiz ve bu yıl da konusunu El Yazması Mektuplar olarak belirlediğimiz geleneksel ödüllü yarışmamızı da gelecek yıla ertelemek zorunda kaldık. Yarışmaya katılmak için başvuran adayların başvurularının gelecek yıl için geçerli olduğunu belirtmek isteriz. Sessizliğimizle yaşadıklarımızı protesto ediyoruz ve Umut Vakfı olarak 2016 yılı içinde teröre ve darbe kalkışmasına kurban giden hayatların geride bıraktığı acıların yeniden yaşanmaması için barış içinde silahsız, çatışmasız, şiddetsiz ve savaşsız yaşamanın hepimizin hakkı ve umudu olduğunu 28 Eylül 2016 Bireysel Silahsızlanma Günü nedeniyle hatırlatmakla yetiniyoruz.'
- Ocak-Eylül döneminde bireysel silahlarla bin 990 cinayet işlendi
Açıklamada yer alan verilere göre Türkiye'de, Ocak-22 Eylül 2016 döneminde bireysel silahlarla bin 990 cinayet işlendi ve bu olaylarda bin 549 kişi öldü, bir kısmı ağır bin 303 kişi yaralandı.
Meydana gelen olayların yüzde 76,68'inde tabanca, tüfek, hatta kalaşnikof gibi ateşli silahlar, yüzde 23,32'sinde bıçak, balta gibi aletler kullanıldı. Sadece ateşli silahların kullanıldığı olaylar incelendiğinde, bunların yüzde 58,13'ünün tüfeklerle, yüzde 41,87'sinin tabancalarla işlendiği ve bunların büyük çoğunluğunun ruhsatsız olduğu görüldü.