Diyanet'e 'FETÖ' Çağrısı
Diyanet’e seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörist elebaşı Fetullah Gülen’in kitaplarında İslam diniyle bağdaşmayan ifadeler olduğunu ifade ederek, “‘FETÖ’nün günah galerisi’ diye bir kitabı siz yayınlayın. Burada bütün gerçekler ortaya serilsin” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen oda ve borsa başkanları istişare toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ’nün iş dünyası içindeki tüm akarlarını tamamen kesmekte kararlı olduklarını söyledi.
“FETÖ terör örgütüne aktarılan her kuruş bu millete sıkılmak üzere namluya sürülmüş mermidir. Millete kurşun sıkanı nasıl affetmiyorsak, o kurşunu finansa edeni affetmeyeceğiz” diyen Erdoğan, iş adamlarına seslenerek, “İçinizde veya çevrenizde bu gafletten uyanamayan varsa, müsamahayı, merhameti, hüsnüniyeti bir kenara bırakın, derhal onları adalete teslim edin” dedi.
Erdoğan ayrıca, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın FETÖ lideri Fethullah Gülen’in kitaplarını incelemesini ve ardından da “FETÖ’nün günah galerisi” isimli bir kitap yayınlamalarını istedi.
“PENSİLVANYA’DAKİ ÜST AKIL DEĞİL, O KADAR KAFASI ÇALIŞMAZ, ÜST AKIL BAŞKA”
FETÖ ihanet şebekesinin 17-25 Aralık ile birlikte adliye ve emniyet başta olmak üzere bürokrasideki gücünü kurma yönünde önemli adımlar atıldığını kaydeden Erdoğan, 15 Temmuz ile birlikte örgütün TSK bünyesindeki yapılanmasının da deşifre olmaya başladığını kaydetti.
“Şuanda yakalananlar buz dağının görünen yüzü” diyen Erdoğan, diğerleri ile ilgili çalışmaların sürdüğünü kaydetti.
Bu örgütün bir de iş dünyası ayağı olduğunu, en güçlü oldukları yerin iş dünyası olduğunu ifade eden Erdoğan, “Kuraldır, finansı olmayan hiçbir proje başarıya ulaşamaz. Bu eli kanlı örgütün iş dünyası içindeki tüm akarlarını, tüm düzenini tamamen kesmekte kararlıyız. Kimsenin gözünün yaşına bakacak durumumuz yok. Acırsanız, acınacak hale gelirsiniz. Biz bunlara hep ‘bunlar eğitimle uğraşıyorlar, şöyledir, böyledir’ anlayışı ile yaklaştık ve destekler verdik. Rabbimden af diliyorum, milletimden özür diliyorum dedim dün. Çünkü burada hata yapmışız. Olaya samimiyetle baktık. Ne yazık ki karşımızdakilerden bunu görmedik. Bundan sonra biz bu dediğim adımlarımızı atmazsak, şehitlerimize, gazilerimize, milletimize hesap veremeyiz. FETÖ terör örgütüne aktarılan her kuruş bu millete sıkılmak üzere namluya sürülmüş mermidir. Millete kurşun sıkanı nasıl affetmiyorsak, o kurşunu finansa edeni affetmeyeceğiz. Artık bu yapının her okulu, dershanesi, evi birer terör yuvası. Her derneği, vakfı, şirketi birer terör organizasyonudur. Bu hain yapı ve mensupları ile ilgili olarak ‘ama, fakat’ diye cümleler kurmaya başlayanlar benim indimde gönlü onlarla birlikte olanlardır. Bu adamlar katildir, çünkü ellerine masumların kanı bulaşmıştır. Riyakarlar, çünkü iki yüzlülük karakterleri haline dönüştü. Bu adımlar sinsidir, çünkü her işlerinin, her sözlerinin geresinde başka niyet vardır. Bu adamlar hırsızdır, çünkü sınav sorularını çalarak usulsüz atamalar yaparak milyonlarca insanın geleceğini çalmışlardır. Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Teşkilatı’nı, yargıyı böyle ele geçirdiler. Bu adamlar gaspçıdır, iş adamlarından ve esnaftan tehdit ve şantaj ile ‘himmet’ adı altında çok büyük paralar toplamışlardır. Belki aramızda bunun muhatabı olanlar vardır. Bunlar hain, çünkü dünyanın her köşesinde kendi ülkesini ve milletini karalamak için çalışmaktadır. Bu adamlar maşadır, çünkü yaptıkları işlerin kahir ekseriyeti kendilerinden ziyade başka birilerine, her zaman söylüyorum ya, üst akla hizmet etmeye yöneliktir. Pensilvanya’daki üst akıl değil, o kadar kafası çalışmaz, üst akıl başka. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz. Bu adamlar fasıktır, çünkü yüce dinimizi sadece istismar etmekle kalmamış, aynı zamanda kendi örgüt çıkarları için tahrif etmeye yeltenmişlerdir. Bu ihanet şebekesinin ve mensuplarının arkasında durmak için aklı, izanı, ahlakı, imanı olan herhangi bir kişinin nasıl bir sebebi olabilir? Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz onlarca defa biz insanlara ‘akıl etmez misiniz, düşünmez misiniz?’ diye soruyor. Bende sizlere soruyorum, karşımızdaki bu açık fotoğrafa rağmen aklını kullanmayan aynı ihanete ortak olmaz mı” dedi.
“BİZ NAMERT DEĞİLİZ, MERDİZ. BİZ SEFERLE EMROLUNDUK, ZAFERLE DEĞİL. BİZ ŞUANDA SEFERDEYİZ”
FETÖ mensuplarının milleti tehdit eder gibi tarih verdiklerini belirten ve “Yaşananlardan ders almadıkları gibi hala ‘şu günü bekleyin, bu günü bekleyin’ gibi hezeyanlarla milleti tehdit etmeye çalışıyorlar. Şimdi de ‘14 Ağustos’u bekleyin’ diyorlar, biz namert değiliz merdiz. Biz seferle emrolunduk, zaferle değil. Zafer hakimler hakimi olan Allah’a aittir. Biz şuanda seferdeyiz” açıklamasında bulunan Erdoğan, alçaklığın bir karakter meselesi olduğunu kaydederek, “Şahsiyetiniz kirlenmişse yılın 365 günü ihanetinizi dışa vurabilirsiniz. Attıkları her adım onları içinde bulundukları fosseptik çukurunda biraz daha aşağı çekiyor. Yedikleri her darbe onların çirkin yüzünü daha da ifşa edecek. Milletimiz onların boylarının ölçüsünü aldı, ölçtük, boyları ne kadar belli. Şairin dediği gibi kaderin üstündeki kader onlar için hükmünü verdi, artık ne yapsalar, ne söyleseler, ne tehditler savursalar boş. Biz önlemlerimizi almaya devam edeceğiz. Rabbimin ve milletin hükmünden daha büyük bir tedbir yoktur” diye konuştu.
“PENSİLVANYA’DAKİ ŞARLATANA İNANIYOR VE HAYATLARINI ONUN İÇİN YAŞIYORLAR”
Birilerinin “Bu bir inanç meselesidir” dediğini belirten ve Hazreti İbrahim döneminde yaşanan bir olayı anlatan Erdoğan, “Şimdi sıkılmadan, utanmadan, güya bakıyorsun önünde bir kariyeri var, ‘o bize şah damarından daha yakın’ diyor Pensilvanya’daki için. Be dangalak, şarlatan, Allah ayetinde ‘Ben size şah damarınızdan daha yakınım’ diyor. Bize şah damarımızdan daha yakın olan Rabbimizdir. Bu bir şirktir, küfürdür. Pensilvanya’yı tanrılaştırıyorsun, öbür ifadeyi kullanmak istemiyorum, kelimeyi bile seçerken dikkatli seçmemiz lazım. FETÖ ihanet şebekesinin mensupları sadece Pensilvanya’daki şarlatana inanıyor ve hayatlarını onun için yaşıyorlar. Dünyaları ile birlikte ahiretlerini yaktıklarının farkında değiller. Bizim inanç dünyamızda bu anlayışın en küçük bir ortam noktası yoktur. Sözde kitaplar yazıyormuş, eserleri varmış. Artık ne tür intihaller yapıldığını bilemem ama çok intihaller olduğu belli. Diyanet İşleri Başkanımıza da söyledim, bunun sözde eserlerini Din İşleri Yüksek Kurulumuza verin de bir incelesinler ve bu kitapların içinde birçok bizim dinimizle bağdaşmayan ifadeler var. Ondan sonra da ‘FETÖ’nün günah galerisi’ diye bir kitabı siz yayınlayın. Burada bütün gerçekler ortaya serilsin. Bunun en ideali Din İşleri Yüksek Kurulu’nun bunu yapmasıdır. Bunu bekliyoruz ki, efradını cami ayarını mani bir eser ortaya çıksın” şeklinde konuştu.
“ŞİMDİ KAZANIMLARIMIZI KORUMA DEĞİL, ÇALIŞMA, ÜRETME, İHRAÇ ETME, İSTİHDAM ETME ZAMANIDIR”
İş adamlarından da bir istekte bulunan Erdoğan, “İçinizde veya çevrenizde bu gafletten uyanamayan varsa, müsamahayı, merhameti, hüsnüniyeti bir kenara bırakın, derhal onları adalete teslim edin” dedi.
Erdoğan, Hazreti Nuh Aleyhisselam’a gelen uyarıyı hatırlatarak, “Bizim burada hassas olmamız lazım. 79 milyon vatandaşımızın, 238 şehidimizin, 2 bin 197 gazimizin vebalidir” açıklamasında bulundu.
Odaların ve borsaların ahilik geleneğinin bugünkü temsilcileri olduğunu söyleyen Erdoğan, ahinin aynı zamanda yeri geldiğinde ülkesi ve milleti için mücadele eden kişi olduğunu belirterek, “Esnafımızın, sanatkarımızın, iş adamlarımızın 15 Temmuz’da gösterdikleri güçlü duruşu, verdikleri mücadeleyi yakından biliyorum. Darbe girişiminin arkasındaki amaçlardan birisinin de Türkiye’nin tüm birikimlerini yok etmek, birilerine peşkeş çekmek olduğunun farkındayız. Bu oyun defalarca oynandı, biz bunun bedelini defalarca ödedik. Bu defa da başaramadılar, şimdi kazanımlarımızı koruma değil, daha çok çalışma, üretme, ihraç etme, istihdam etme, dünyayı dolaşma zamanıdır. Yaşanan darbe girişimine rağmen ekonomimiz çok sınırlı ve kısa sürede telafi edilen bir dalgalanma dışında yolunda ilerlemeye devam ediyor. Batı başka şeyler bekliyordu, zil takıp oynayacaklardı, Rabbim onlara bu fırsatı vermedi, zilleri ellerinde kaldı, oturdukları yerde kaldılar. Bu millete şükranımızı, teşekkürümüzü, milletimizi en güzel ekonomiyi sürekli ileriye taşıyarak refahı artırarak ifade edebiliriz. Bunun için sizlere çok önemli görevler düşüyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
“FETÖ terör örgütüne aktarılan her kuruş bu millete sıkılmak üzere namluya sürülmüş mermidir. Millete kurşun sıkanı nasıl affetmiyorsak, o kurşunu finansa edeni affetmeyeceğiz” diyen Erdoğan, iş adamlarına seslenerek, “İçinizde veya çevrenizde bu gafletten uyanamayan varsa, müsamahayı, merhameti, hüsnüniyeti bir kenara bırakın, derhal onları adalete teslim edin” dedi.
Erdoğan ayrıca, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın FETÖ lideri Fethullah Gülen’in kitaplarını incelemesini ve ardından da “FETÖ’nün günah galerisi” isimli bir kitap yayınlamalarını istedi.
“PENSİLVANYA’DAKİ ÜST AKIL DEĞİL, O KADAR KAFASI ÇALIŞMAZ, ÜST AKIL BAŞKA”
FETÖ ihanet şebekesinin 17-25 Aralık ile birlikte adliye ve emniyet başta olmak üzere bürokrasideki gücünü kurma yönünde önemli adımlar atıldığını kaydeden Erdoğan, 15 Temmuz ile birlikte örgütün TSK bünyesindeki yapılanmasının da deşifre olmaya başladığını kaydetti.
“Şuanda yakalananlar buz dağının görünen yüzü” diyen Erdoğan, diğerleri ile ilgili çalışmaların sürdüğünü kaydetti.
Bu örgütün bir de iş dünyası ayağı olduğunu, en güçlü oldukları yerin iş dünyası olduğunu ifade eden Erdoğan, “Kuraldır, finansı olmayan hiçbir proje başarıya ulaşamaz. Bu eli kanlı örgütün iş dünyası içindeki tüm akarlarını, tüm düzenini tamamen kesmekte kararlıyız. Kimsenin gözünün yaşına bakacak durumumuz yok. Acırsanız, acınacak hale gelirsiniz. Biz bunlara hep ‘bunlar eğitimle uğraşıyorlar, şöyledir, böyledir’ anlayışı ile yaklaştık ve destekler verdik. Rabbimden af diliyorum, milletimden özür diliyorum dedim dün. Çünkü burada hata yapmışız. Olaya samimiyetle baktık. Ne yazık ki karşımızdakilerden bunu görmedik. Bundan sonra biz bu dediğim adımlarımızı atmazsak, şehitlerimize, gazilerimize, milletimize hesap veremeyiz. FETÖ terör örgütüne aktarılan her kuruş bu millete sıkılmak üzere namluya sürülmüş mermidir. Millete kurşun sıkanı nasıl affetmiyorsak, o kurşunu finansa edeni affetmeyeceğiz. Artık bu yapının her okulu, dershanesi, evi birer terör yuvası. Her derneği, vakfı, şirketi birer terör organizasyonudur. Bu hain yapı ve mensupları ile ilgili olarak ‘ama, fakat’ diye cümleler kurmaya başlayanlar benim indimde gönlü onlarla birlikte olanlardır. Bu adamlar katildir, çünkü ellerine masumların kanı bulaşmıştır. Riyakarlar, çünkü iki yüzlülük karakterleri haline dönüştü. Bu adımlar sinsidir, çünkü her işlerinin, her sözlerinin geresinde başka niyet vardır. Bu adamlar hırsızdır, çünkü sınav sorularını çalarak usulsüz atamalar yaparak milyonlarca insanın geleceğini çalmışlardır. Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Teşkilatı’nı, yargıyı böyle ele geçirdiler. Bu adamlar gaspçıdır, iş adamlarından ve esnaftan tehdit ve şantaj ile ‘himmet’ adı altında çok büyük paralar toplamışlardır. Belki aramızda bunun muhatabı olanlar vardır. Bunlar hain, çünkü dünyanın her köşesinde kendi ülkesini ve milletini karalamak için çalışmaktadır. Bu adamlar maşadır, çünkü yaptıkları işlerin kahir ekseriyeti kendilerinden ziyade başka birilerine, her zaman söylüyorum ya, üst akla hizmet etmeye yöneliktir. Pensilvanya’daki üst akıl değil, o kadar kafası çalışmaz, üst akıl başka. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz. Bu adamlar fasıktır, çünkü yüce dinimizi sadece istismar etmekle kalmamış, aynı zamanda kendi örgüt çıkarları için tahrif etmeye yeltenmişlerdir. Bu ihanet şebekesinin ve mensuplarının arkasında durmak için aklı, izanı, ahlakı, imanı olan herhangi bir kişinin nasıl bir sebebi olabilir? Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz onlarca defa biz insanlara ‘akıl etmez misiniz, düşünmez misiniz?’ diye soruyor. Bende sizlere soruyorum, karşımızdaki bu açık fotoğrafa rağmen aklını kullanmayan aynı ihanete ortak olmaz mı” dedi.
“BİZ NAMERT DEĞİLİZ, MERDİZ. BİZ SEFERLE EMROLUNDUK, ZAFERLE DEĞİL. BİZ ŞUANDA SEFERDEYİZ”
FETÖ mensuplarının milleti tehdit eder gibi tarih verdiklerini belirten ve “Yaşananlardan ders almadıkları gibi hala ‘şu günü bekleyin, bu günü bekleyin’ gibi hezeyanlarla milleti tehdit etmeye çalışıyorlar. Şimdi de ‘14 Ağustos’u bekleyin’ diyorlar, biz namert değiliz merdiz. Biz seferle emrolunduk, zaferle değil. Zafer hakimler hakimi olan Allah’a aittir. Biz şuanda seferdeyiz” açıklamasında bulunan Erdoğan, alçaklığın bir karakter meselesi olduğunu kaydederek, “Şahsiyetiniz kirlenmişse yılın 365 günü ihanetinizi dışa vurabilirsiniz. Attıkları her adım onları içinde bulundukları fosseptik çukurunda biraz daha aşağı çekiyor. Yedikleri her darbe onların çirkin yüzünü daha da ifşa edecek. Milletimiz onların boylarının ölçüsünü aldı, ölçtük, boyları ne kadar belli. Şairin dediği gibi kaderin üstündeki kader onlar için hükmünü verdi, artık ne yapsalar, ne söyleseler, ne tehditler savursalar boş. Biz önlemlerimizi almaya devam edeceğiz. Rabbimin ve milletin hükmünden daha büyük bir tedbir yoktur” diye konuştu.
“PENSİLVANYA’DAKİ ŞARLATANA İNANIYOR VE HAYATLARINI ONUN İÇİN YAŞIYORLAR”
Birilerinin “Bu bir inanç meselesidir” dediğini belirten ve Hazreti İbrahim döneminde yaşanan bir olayı anlatan Erdoğan, “Şimdi sıkılmadan, utanmadan, güya bakıyorsun önünde bir kariyeri var, ‘o bize şah damarından daha yakın’ diyor Pensilvanya’daki için. Be dangalak, şarlatan, Allah ayetinde ‘Ben size şah damarınızdan daha yakınım’ diyor. Bize şah damarımızdan daha yakın olan Rabbimizdir. Bu bir şirktir, küfürdür. Pensilvanya’yı tanrılaştırıyorsun, öbür ifadeyi kullanmak istemiyorum, kelimeyi bile seçerken dikkatli seçmemiz lazım. FETÖ ihanet şebekesinin mensupları sadece Pensilvanya’daki şarlatana inanıyor ve hayatlarını onun için yaşıyorlar. Dünyaları ile birlikte ahiretlerini yaktıklarının farkında değiller. Bizim inanç dünyamızda bu anlayışın en küçük bir ortam noktası yoktur. Sözde kitaplar yazıyormuş, eserleri varmış. Artık ne tür intihaller yapıldığını bilemem ama çok intihaller olduğu belli. Diyanet İşleri Başkanımıza da söyledim, bunun sözde eserlerini Din İşleri Yüksek Kurulumuza verin de bir incelesinler ve bu kitapların içinde birçok bizim dinimizle bağdaşmayan ifadeler var. Ondan sonra da ‘FETÖ’nün günah galerisi’ diye bir kitabı siz yayınlayın. Burada bütün gerçekler ortaya serilsin. Bunun en ideali Din İşleri Yüksek Kurulu’nun bunu yapmasıdır. Bunu bekliyoruz ki, efradını cami ayarını mani bir eser ortaya çıksın” şeklinde konuştu.
“ŞİMDİ KAZANIMLARIMIZI KORUMA DEĞİL, ÇALIŞMA, ÜRETME, İHRAÇ ETME, İSTİHDAM ETME ZAMANIDIR”
İş adamlarından da bir istekte bulunan Erdoğan, “İçinizde veya çevrenizde bu gafletten uyanamayan varsa, müsamahayı, merhameti, hüsnüniyeti bir kenara bırakın, derhal onları adalete teslim edin” dedi.
Erdoğan, Hazreti Nuh Aleyhisselam’a gelen uyarıyı hatırlatarak, “Bizim burada hassas olmamız lazım. 79 milyon vatandaşımızın, 238 şehidimizin, 2 bin 197 gazimizin vebalidir” açıklamasında bulundu.
Odaların ve borsaların ahilik geleneğinin bugünkü temsilcileri olduğunu söyleyen Erdoğan, ahinin aynı zamanda yeri geldiğinde ülkesi ve milleti için mücadele eden kişi olduğunu belirterek, “Esnafımızın, sanatkarımızın, iş adamlarımızın 15 Temmuz’da gösterdikleri güçlü duruşu, verdikleri mücadeleyi yakından biliyorum. Darbe girişiminin arkasındaki amaçlardan birisinin de Türkiye’nin tüm birikimlerini yok etmek, birilerine peşkeş çekmek olduğunun farkındayız. Bu oyun defalarca oynandı, biz bunun bedelini defalarca ödedik. Bu defa da başaramadılar, şimdi kazanımlarımızı koruma değil, daha çok çalışma, üretme, ihraç etme, istihdam etme, dünyayı dolaşma zamanıdır. Yaşanan darbe girişimine rağmen ekonomimiz çok sınırlı ve kısa sürede telafi edilen bir dalgalanma dışında yolunda ilerlemeye devam ediyor. Batı başka şeyler bekliyordu, zil takıp oynayacaklardı, Rabbim onlara bu fırsatı vermedi, zilleri ellerinde kaldı, oturdukları yerde kaldılar. Bu millete şükranımızı, teşekkürümüzü, milletimizi en güzel ekonomiyi sürekli ileriye taşıyarak refahı artırarak ifade edebiliriz. Bunun için sizlere çok önemli görevler düşüyor” ifadelerini kullandı.