Eğitim-Bir-Sen Malatya Şube Başkanı Kerem Yıldırım Açıklaması
Eğitim-Bir Sen Malatya Şube Başkanı Kerem Yıldırım, yarın tamamlanacak olan 2015-2016 Eğitim öğretim yılını değerlendirerek, nitelikli bir eğitim sistemi için yapılması gerekenleri anlattı.
Eğitim Birsen Malatya 1 No’lu Şube Başkanı Kerem yıldırım, Türkiye’de, öncelikle karma eğitim mecburiyetine son verilmesi gerektiğini söyledi.
’Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır’ ibaresi değiştirilmesini isteyen Yıldırım, "Karma eğitim dayatması yerine, demokratik, veliye ve öğrenciye seçme hakkı tanıyan bir düzenleme yapılmalıdır. Artık Avrupa bile bu karma eğitimi sorguluyor” dedi.
Yaz döneminin eğitim sorunlarının çözümü için fırsata dönüştürülmesi gerektiğini dile getiren Yıldırım, “2015-2016 eğitim-öğretim yılı, öğrencilerimizin çalışma ve özverilerinin karşılığını görecekleri karne heyecanıyla sona ererken, öğretmenlerimiz, fedakârca çalışmalarının sonunda yenilenme ve taze bir başlangıç için dinlenme ve biriktirme dönemine giriyor. Toplum akılla, irfanla, aşkla, sevgiyle mayalanır. Arzuladığımız erdemli topluma ulaşmada sağlanan her bir katkı, her bir katılım bizim onurumuzdur” ifadelerini kullandı. Konuşmasında Türkiye’nin nitelikli bir eğitim sistemine kavuşması gerektiğinin altını çizen Yıldırım, bunun için yapılması gerekenleri dile getirdi. Türkiye’de, öncelikle karma eğitim mecburiyetine son verilmesi gerektiğini söyleyen Yıldırım, “1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu’nda yer alan, “Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır’ ibaresi değiştirilmeli, karma eğitim dayatması yerine, demokratik, veliye ve öğrenciye seçme hakkı tanıyan bir düzenleme yapılmalıdır. Çözülmesi gereken diğer bir konu kılık kıyafet uygulaması. Artık erkek kamu görevlilerine kılık-kıyafet dayatma uygulamasından vazgeçilmelidir. Kamu görevlilerini ilgilendiren çerçeve yönetmelikte de acilen değişiklikler yapılarak, sivil itaatsizlik gerekçelerimizden olan erkek kamu görevlilerine de kılık ve kıyafet dayatmasından bir an evvel vazgeçilmelidir” dedi.
Öğretmen atamalarının ihtiyacı karşılayacak şekilde yapılması gerektiğini aktaran Yıldırım, “Ağustos ayında mutlaka öğretmen ataması yapılmalıdır. Eğitim sistemindeki reformları kalıcı kılacak olan, okullarda boş ders kalmaması ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin olmasıdır. Bu nedenle, öğretmen atamasının, ihtiyacı karşılayacak şekilde yapılması için imkanlar zorlanmalıdır” dedi.
Mevcut olan müfredatın değiştirilmesi gerektiğini de ifade eden Yıldırım, “Öğrencilerimizin, özgüvene sahip, dürüst ve güvenilir, toplumun sorunlarına duyarlı, başkalarının görüş ve düşüncelerine değer veren, toplumsal değerlerinin farkına varan ve buna sahip çıkan, toplumsal ve kültürel çeşitliliğe saygılı insanlar olarak yetiştirilmesi yeni müfredatın temel felsefesi olmalıdır” diye konuştu.
Yıldırım son olarak, eğitim ve öğrenimin, sadece resmi müfredat ve programlarla sınırlanacak bir faaliyet olmadığının altını çizerek, "Medeniyet anlayışımıza göre öğrenme, beşikten mezara kadar içinde olduğumuz, asla aksatılmaması, ihmal edilmemesi gereken bir süreçtir. O nedenle tatil, bir süreliğine de olsa ‘bilme ve öğrenme faaliyetine ara vermek’ olarak düşünülmemelidir. Zaten hayatın akışı, varoluşun devinimi içinde bu mümkün de değildir. Sadece öğrenmenin, öğrenme tarz ve yöntemlerinin içeriği, niteliği, tonu değişir. Tatil teneffüse çıkmak gibidir. Bu vesileyle tüm öğretmen ve öğrencilerimize iyi ve verimli bir tatil dönemi diliyor, mezun olan öğrencilerimizin yeni başarılara imza atmalarını temenni ediyor; 2016-2017 eğitim-öğretim yılına sorunsuz başlamak için, mevcut sorunların acilen çözülmesi gerektiğinin altını bir kere daha çiziyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
’Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır’ ibaresi değiştirilmesini isteyen Yıldırım, "Karma eğitim dayatması yerine, demokratik, veliye ve öğrenciye seçme hakkı tanıyan bir düzenleme yapılmalıdır. Artık Avrupa bile bu karma eğitimi sorguluyor” dedi.
Yaz döneminin eğitim sorunlarının çözümü için fırsata dönüştürülmesi gerektiğini dile getiren Yıldırım, “2015-2016 eğitim-öğretim yılı, öğrencilerimizin çalışma ve özverilerinin karşılığını görecekleri karne heyecanıyla sona ererken, öğretmenlerimiz, fedakârca çalışmalarının sonunda yenilenme ve taze bir başlangıç için dinlenme ve biriktirme dönemine giriyor. Toplum akılla, irfanla, aşkla, sevgiyle mayalanır. Arzuladığımız erdemli topluma ulaşmada sağlanan her bir katkı, her bir katılım bizim onurumuzdur” ifadelerini kullandı. Konuşmasında Türkiye’nin nitelikli bir eğitim sistemine kavuşması gerektiğinin altını çizen Yıldırım, bunun için yapılması gerekenleri dile getirdi. Türkiye’de, öncelikle karma eğitim mecburiyetine son verilmesi gerektiğini söyleyen Yıldırım, “1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu’nda yer alan, “Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır’ ibaresi değiştirilmeli, karma eğitim dayatması yerine, demokratik, veliye ve öğrenciye seçme hakkı tanıyan bir düzenleme yapılmalıdır. Çözülmesi gereken diğer bir konu kılık kıyafet uygulaması. Artık erkek kamu görevlilerine kılık-kıyafet dayatma uygulamasından vazgeçilmelidir. Kamu görevlilerini ilgilendiren çerçeve yönetmelikte de acilen değişiklikler yapılarak, sivil itaatsizlik gerekçelerimizden olan erkek kamu görevlilerine de kılık ve kıyafet dayatmasından bir an evvel vazgeçilmelidir” dedi.
Öğretmen atamalarının ihtiyacı karşılayacak şekilde yapılması gerektiğini aktaran Yıldırım, “Ağustos ayında mutlaka öğretmen ataması yapılmalıdır. Eğitim sistemindeki reformları kalıcı kılacak olan, okullarda boş ders kalmaması ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin olmasıdır. Bu nedenle, öğretmen atamasının, ihtiyacı karşılayacak şekilde yapılması için imkanlar zorlanmalıdır” dedi.
Mevcut olan müfredatın değiştirilmesi gerektiğini de ifade eden Yıldırım, “Öğrencilerimizin, özgüvene sahip, dürüst ve güvenilir, toplumun sorunlarına duyarlı, başkalarının görüş ve düşüncelerine değer veren, toplumsal değerlerinin farkına varan ve buna sahip çıkan, toplumsal ve kültürel çeşitliliğe saygılı insanlar olarak yetiştirilmesi yeni müfredatın temel felsefesi olmalıdır” diye konuştu.
Yıldırım son olarak, eğitim ve öğrenimin, sadece resmi müfredat ve programlarla sınırlanacak bir faaliyet olmadığının altını çizerek, "Medeniyet anlayışımıza göre öğrenme, beşikten mezara kadar içinde olduğumuz, asla aksatılmaması, ihmal edilmemesi gereken bir süreçtir. O nedenle tatil, bir süreliğine de olsa ‘bilme ve öğrenme faaliyetine ara vermek’ olarak düşünülmemelidir. Zaten hayatın akışı, varoluşun devinimi içinde bu mümkün de değildir. Sadece öğrenmenin, öğrenme tarz ve yöntemlerinin içeriği, niteliği, tonu değişir. Tatil teneffüse çıkmak gibidir. Bu vesileyle tüm öğretmen ve öğrencilerimize iyi ve verimli bir tatil dönemi diliyor, mezun olan öğrencilerimizin yeni başarılara imza atmalarını temenni ediyor; 2016-2017 eğitim-öğretim yılına sorunsuz başlamak için, mevcut sorunların acilen çözülmesi gerektiğinin altını bir kere daha çiziyoruz” şeklinde konuştu.