Yasin Börü Davasına Yarın Devam Edilecek
Diyarbakır'da, 67 Ekim 2014'te Kobani (Ayn el Arap) bahanesiyle gerçekleştirilen izinsiz gösterilerde Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz'un öldürülmesi ile ilgili 17'si tutuklu 34 sanığın yargılanmasına yarın Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilecek
Diyarbakır'da, 6-7 Ekim 2014'te Kobani (Ayn el Arap) bahanesiyle gerçekleştirilen izinsiz gösterilerde Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz'un öldürülmesi ile ilgili 17'si tutuklu 34 sanığın yargılanmasına yarın devam edilecek.
Güvenlik gerekçesiyle Diyarbakır'dan Ankara'ya nakledilen davanın duruşması, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde saat 10.00'da başlayacak.
Davanın önceki celsesinde sanıklar ve yakınları ile müştekiler arasında gerginlik yaşanmıştı. Mahkeme heyeti, bunun üzerine ara kararlarında, güvenlik nedeniyle duruşmanın kapalı yapılmasına karar vermişti. Bununla birlikte, gazeteciler duruşmayı izleyebilecek.
Son duruşmadan sonra şikayetçi ailelerin avukatlarından Murat Sadak, 'adil yargılamayı etkileyeceği' gerekçesiyle duruşmanın kapalı yapılmasına ilişkin karara itirazda bulundu.
Sadak'ın Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde, 'Toplum vicdanını derinden yaralamış ve kamuoyu tarafından dikkatle takip edilen böylesine önem arz eden bir davaya ilişkin verilen kapalı yargılama yapma yönündeki karar, yargılamanın şeffaflığına, kamusal denetime, kamunun bilgi edinme hakkına halel getirecek ve yargılama, gerek maktul aileleri, gerek de kamuoyu nezdinde güvenilirliğini kaybedecektir' denildi ve ara karardan dönülmesi istendi.
Sadak, AA'ya yaptığı açıklamada, itirazın duruşmada karara bağlanacağını bildirdi.
Son celsede gizli tanıklar 'Tunç' ve 'Zümrüt'ün beyanı alınmıştı. Gizli tanıklar, sanıklardan bir kısmının olaylara karıştığı yönünde teşhiste bulunmuşlardı.
Mahkeme, varsa, bazı MOBESE görüntülerinin gönderilmesi için ilgili kurumlara müzekkere yazılmasına karar vermişti.
- 'İyi ki yapmışız...'
Öte yandan avukat Sadak, geçen duruşmanın ardından, duruşmadaki gerginliğin, sanıklardan Sedat Çoban'ın, Mehmet Gökguz'u tahrik etmesi üzerine başladığını kaydetmiş ve 'Salondan çıkarken maktul Hasan'ın babası Mehmet Gökguz'a yönelik Kürtçe 'İyi ki yapmışız' anlamında bir şey söylendi. Onun üzerine o da tepkisini gösterdi. Tepkisini gösterince onlar da Mehmet amcaya vurmaya çalıştı' demişti.
- İddianame
İddianamede, Yusuf Er, Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz'un 7 Ekim 2014'te, Diyarbakır'da, terör örgütü PKK/KCK mensuplarınca, 'DAEŞ üyesi oldukları' iddiasıyla saldırıya uğradığı belirtiliyor.
Maktuller ile olayda yaralanan Er'in, saldırı üzerine Bağlar semtinde bir daireye sığındıkları, eylemi gerçekleştiren grubun binanın çevresini sardığı ve bu kişileri aramaya başladığı aktarılan iddianamede, eylemcilerin, Er ile maktullerin 5 numaralı dairede olduğunu anlamaları üzerine, bir kişinin mutfak balkonundan daireye girdiği ve içeridekilere silahla ateş etmeye başladığı kaydediliyor.
Silahlı kişinin kapıyı açarak, grubun diğer üyelerini de eve aldığı, eylemcilerin ikametgaha sığınanları linç ederek, ateşli ve delici silahlarla yaralayıp üçünü kattaki camdan aşağı attıkları, birini de sürükleyerek binadan dışarı çıkardıkları anlatılan iddianamede, aşağı atılan ve can çekişen maktullere sopa, taş ve tekmeyle saldırıya devam edildiği aktarılıyor.
Olayda Er dışındakilerin öldüğü, ikametgahın tuvaletine sığınan ve bir süre fark edilmeyen Er'in daha sonra bulunduğu, darbedilerek ve kesici aletle yaralanarak buradan çıkarıldığı ancak Er'in, sanıkların elinden kaçmayı başardığı ve 500 metre kadar gittikten sonra bayıldığı da iddianamede yer alıyor.
Sanıkların, 4 maktulü 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme' suçundan dörder, 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma' suçundan birer kez olmak üzere, beşer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
İddianamede sanıkların, Er'in yaralanmasına ilişkin de ayrıca cezalandırılmaları talep ediliyor.
- Çocuklar hakkındaki dava
Bu arada, aynı olaylara ilişkin yaşı 18'den küçük, suça sürüklenen altı çocuk hakkında Diyarbakır'da açılan dava da Ankara Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine nakledilmişti. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, bu davanın Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davayla birleştirilmesine karar verdi. Ancak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin birleştirmeye muvafakat vermemesi üzerine dava dosyası, davaya bakacak mahkemenin belirlenmesi için Yargıtaya gönderildi.
Diyarbakır Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, aynı olaylara ilişkin suça sürüklenen bir çocuk hakkında, 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma' suçlarından açılan davanın, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davayla birleştirilmesine karar vererek, dosyayı gönderdi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi ise 'yargılamanın Çocuk Ağır Ceza Mahkemelerinde yapılmasının suça sürüklenen çocuğun yararına olduğu, Çocuk Ağır Ceza Mahkemelerinin de bu amaçla kurulduğuna' hükmederek, dosyayı, Ankara 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyayla birleştirdi.
Kaynak: AA
Güvenlik gerekçesiyle Diyarbakır'dan Ankara'ya nakledilen davanın duruşması, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde saat 10.00'da başlayacak.
Davanın önceki celsesinde sanıklar ve yakınları ile müştekiler arasında gerginlik yaşanmıştı. Mahkeme heyeti, bunun üzerine ara kararlarında, güvenlik nedeniyle duruşmanın kapalı yapılmasına karar vermişti. Bununla birlikte, gazeteciler duruşmayı izleyebilecek.
Son duruşmadan sonra şikayetçi ailelerin avukatlarından Murat Sadak, 'adil yargılamayı etkileyeceği' gerekçesiyle duruşmanın kapalı yapılmasına ilişkin karara itirazda bulundu.
Sadak'ın Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde, 'Toplum vicdanını derinden yaralamış ve kamuoyu tarafından dikkatle takip edilen böylesine önem arz eden bir davaya ilişkin verilen kapalı yargılama yapma yönündeki karar, yargılamanın şeffaflığına, kamusal denetime, kamunun bilgi edinme hakkına halel getirecek ve yargılama, gerek maktul aileleri, gerek de kamuoyu nezdinde güvenilirliğini kaybedecektir' denildi ve ara karardan dönülmesi istendi.
Sadak, AA'ya yaptığı açıklamada, itirazın duruşmada karara bağlanacağını bildirdi.
Son celsede gizli tanıklar 'Tunç' ve 'Zümrüt'ün beyanı alınmıştı. Gizli tanıklar, sanıklardan bir kısmının olaylara karıştığı yönünde teşhiste bulunmuşlardı.
Mahkeme, varsa, bazı MOBESE görüntülerinin gönderilmesi için ilgili kurumlara müzekkere yazılmasına karar vermişti.
- 'İyi ki yapmışız...'
Öte yandan avukat Sadak, geçen duruşmanın ardından, duruşmadaki gerginliğin, sanıklardan Sedat Çoban'ın, Mehmet Gökguz'u tahrik etmesi üzerine başladığını kaydetmiş ve 'Salondan çıkarken maktul Hasan'ın babası Mehmet Gökguz'a yönelik Kürtçe 'İyi ki yapmışız' anlamında bir şey söylendi. Onun üzerine o da tepkisini gösterdi. Tepkisini gösterince onlar da Mehmet amcaya vurmaya çalıştı' demişti.
- İddianame
İddianamede, Yusuf Er, Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz'un 7 Ekim 2014'te, Diyarbakır'da, terör örgütü PKK/KCK mensuplarınca, 'DAEŞ üyesi oldukları' iddiasıyla saldırıya uğradığı belirtiliyor.
Maktuller ile olayda yaralanan Er'in, saldırı üzerine Bağlar semtinde bir daireye sığındıkları, eylemi gerçekleştiren grubun binanın çevresini sardığı ve bu kişileri aramaya başladığı aktarılan iddianamede, eylemcilerin, Er ile maktullerin 5 numaralı dairede olduğunu anlamaları üzerine, bir kişinin mutfak balkonundan daireye girdiği ve içeridekilere silahla ateş etmeye başladığı kaydediliyor.
Silahlı kişinin kapıyı açarak, grubun diğer üyelerini de eve aldığı, eylemcilerin ikametgaha sığınanları linç ederek, ateşli ve delici silahlarla yaralayıp üçünü kattaki camdan aşağı attıkları, birini de sürükleyerek binadan dışarı çıkardıkları anlatılan iddianamede, aşağı atılan ve can çekişen maktullere sopa, taş ve tekmeyle saldırıya devam edildiği aktarılıyor.
Olayda Er dışındakilerin öldüğü, ikametgahın tuvaletine sığınan ve bir süre fark edilmeyen Er'in daha sonra bulunduğu, darbedilerek ve kesici aletle yaralanarak buradan çıkarıldığı ancak Er'in, sanıkların elinden kaçmayı başardığı ve 500 metre kadar gittikten sonra bayıldığı da iddianamede yer alıyor.
Sanıkların, 4 maktulü 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme' suçundan dörder, 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma' suçundan birer kez olmak üzere, beşer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
İddianamede sanıkların, Er'in yaralanmasına ilişkin de ayrıca cezalandırılmaları talep ediliyor.
- Çocuklar hakkındaki dava
Bu arada, aynı olaylara ilişkin yaşı 18'den küçük, suça sürüklenen altı çocuk hakkında Diyarbakır'da açılan dava da Ankara Çocuk Ağır Ceza Mahkemesine nakledilmişti. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, bu davanın Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davayla birleştirilmesine karar verdi. Ancak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin birleştirmeye muvafakat vermemesi üzerine dava dosyası, davaya bakacak mahkemenin belirlenmesi için Yargıtaya gönderildi.
Diyarbakır Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, aynı olaylara ilişkin suça sürüklenen bir çocuk hakkında, 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma' suçlarından açılan davanın, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davayla birleştirilmesine karar vererek, dosyayı gönderdi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi ise 'yargılamanın Çocuk Ağır Ceza Mahkemelerinde yapılmasının suça sürüklenen çocuğun yararına olduğu, Çocuk Ağır Ceza Mahkemelerinin de bu amaçla kurulduğuna' hükmederek, dosyayı, Ankara 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyayla birleştirdi.