Başbakan Davutoğlu Açıklaması (1)

'Siyasi istikrarı tehdit eden en büyük olgu olarak görülen terörle mücadeleyi ciddi şekilde sürdürüyoruz. Bugün Sur’daki operasyonların tamamlandığı bilgisiyle geldim. Türkiye'de istikrarı tehdit eden odak kim olursa olsun buna izin verilmeyecektir. Terör bütün dünyanın risk olarak gördüğü global bir olgu ama Türkiye'de ekonomik hayatı etkileyecek tarzda bir güvensizlik, bir istikrarsızlık ortamının oluşması söz konusu olmayacak' ' Türkiye’ye yatırım yapan kim olursa olsun asli unsurdur. Bu ülkeye güvenen hangi ülkeden gelmiş olursa olsun bizim fahri vatandaşımız, ekonomimizin ise asli unsurudur. Onun için bütün uluslararası yatırımcıları Türkiye'nin Türk ekonomisinin ayrılmaz parçaları olarak görüyoruz. Bize gelen sermayeyi de kendi öz sermayemiz olarak değerlendirip Türkiye'nin kalkınmasına katkı yapan asli unsur olarak değerlendiriyoruz'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 'Siyasi istikrarı tehdit eden en büyük olgu olarak görülen terörle mücadeleyi ciddi şekilde sürdürüyoruz. Bugün Sur’daki operasyonların tamamlandığı bilgisiyle geldim. Türkiye'de istikrarı tehdit eden odak kim olursa olsun buna izin verilmeyecektir. Terör bütün dünyanın risk olarak gördüğü global bir olgu ama Türkiye'de ekonomik hayatı etkileyecek tarzda bir güvensizlik, bir istikrarsızlık ortamının oluşması söz konusu olmayacak' dedi.

Davutoğlu, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Ankara Resepsiyonu ve 35. Yıl Galası'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ekonomik kalkınmasıyla 2023 hedeflerine giderken en çok ihtiyaç duyduğu hususlardan birisinin dünyanın yatırım ve cazibe merkezlerinde birine dönüştürülmesi olduğunu söyledi.

YASED’in ve konunun önemine istinaden Meclisteki bütçe görüşmeleri devam ederken toplantıya katıldığını ifade eden Davutoğlu, 64. Hükümetin ve daha önceki AK Parti hükümetlerinin hiç aksatmadığı, sürdürdüğü ve özel önem verdiği husulardan birisinin de doğrudan yabancı yatırımlar olduğunu belirtti.

Türkiye'nin coğrafi ve insan kaynaklı zenginliği yanında çok ciddi bir tasarruf ihtiyacının da aşikar olduğunu ifade eden Davutoğlu, 'Kalkınmamızın sürdürülebilir olması için hem kendi tasarruflarımızı artırmak hem de yurt dışında biriken tasarrufları yurt içine, ülkemize çekebilmemiz lazım. Bu açıdan bakıldığında YASED’in taşıdığı önem açık bir şekilde ortada' dedi.

Davutoğlu, hükümeti kurduktan sonra hemen yabancı yatırımcıları İstanbul’a davet ettiklerini, onları dinleme fırsatı bulduklarını, yatırımcılardan gelecek taleplerin göz önüne alınmadığı bir hükümet programının eksil olacağını ifade ettiklerini vurguladı.

Temel amaçlarının Türkiye’nin kalkınması, sürdürülebilirliğinin sağlanması ve Türkiye’de yatırım yapan bütün şirketlerin bu yatırım ortamından istifade etmesi olduğunu vurgulayan Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

'Ülkenin yabancı yatırımcılar için cazip hale gelmesine istinaden 4 önemli şart hemen dikkati çeker. Biz Türkiye'deki hiçbir sermayeyi yabancı sermaye olarak görmüyoruz. Bunun için uluslararası yatırımcı tabirini seçmiş olmanız dolayısıyla sizleri tebrik ediyorum. Türkiye’ye yatırım yapan kim olursa olsun asli unsurdur. Bu ülkeye güvenen hangi ülkeden gelmiş olursa olsun bizim fahri vatandaşımız, ekonomimizin ise asli unsurudur. Onun için bütün uluslararası yatırımcıları Türkiye'nin Türk ekonomisinin ayrılmaz parçaları olarak görüyoruz. Bize gelen sermayeyi de kendi öz sermayemiz olarak değerlendirip Türkiye'nin kalkınmasına katkı yapan asli unsur olarak değerlendiriyoruz.'

Siyasi istikrarın çok önemli olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, uluslararası ekonomik krizin dünyada çok derin etkiler bıraktığını, son 100 yılın en büyük kriziyle hala uğraştıklarını aktardı.

Bu krizin etkilerinden azade kalmış hiçbir ülkenin olmadığına dikkati çeken Davutoğlu, “Kriz, birçok ülkenin siyasi istikrarını kaybetmesine neden oldu. Avrupa'ya baktığımızda çok sayıda hükümet değişimi ve sürekli ekonomi yönetiminde yapılan değişiklikler ülkelerin siyasi istikrar içinde karar almalarını zorlaştırmıştır. İzmir’de Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile bir araya geldiğimizde bizim kaç Yunanistan başbakanı ve dışişleri bakanı ile çalıştığımız aklıma geldiğinde siyasi istikrarın önemini bir kez daha farkettim. Gerçekten ekonominin olmazsa olmaz şartı ve yabancı sermaye çekebilmenin asgari şartı siyasi istikrardır. Bugün Avrupa'nın neredeyse en sağlam ekonomik yapılanmasına sahip iki ülkesi, Almanya ve Türkiye’ye baktığınızda, siyasi istikrar unsurunu taşıdığını görüyorsunuz' dedi.

Bir başbakan ve hükümet olarak önlerini görebilmiş olmanın rahatlığı içinde bulunduklarını anlatan Davutoğlu, bunun önemini vurguladı.

Davutoğlu, önlerindeki 4 yılı planladıklarını, siyasi istikrarın getirdiği avantajları da kullanarak yatırım ortamını iyileştirmek için gereken her şeyi yaptıklarını belirterek, 'Sadece seçim kazanmadık. Siyasi istikrarı tehdit eden en büyük olgu olarak görülen terörle mücadeleyi ciddi şekilde sürdürüyoruz. Bugün Sur’daki operasyonların tamamlandığı bilgisiyle geldim. Türkiye'de istikrarı tehdit eden odak kim olursa olsun buna izin verilmeyecektir. Terör bütün dünyanın risk olarak gördüğü global bir olgu ama Türkiye'de ekonomik hayatı etkileyecek tarzda bir güvensizlik, bir istikrarsızlık ortamının oluşması söz konusu olmayacak.'

(Sürecek)

Kaynak: AA