'Üniversite Ve Mabet Birbirinden Ayrılamaz'
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, üniversite ve mabedin birbirine çok yakışan iki kavram olduğunu belirterek, tarih boyunca üniversite ve mabedin birbirinden ayrılmadığını söyledi.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) İlahiyat Fakültesi Araştırma Uygulama Camii’nin resmi açılış töreni, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Isparta Milletvekili Said Yüce, Isparta Valisi Vahdettin Özkan, Burdur Valisi Hasan Kürklü, Üniversite Rektörü Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı, Mehmet Akif Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz ile Isparta ve Burdur illerinden gelen çok sayıda davetlinin katılımıyla yapıldı.
"YÖNETTİĞİM ÜNİVERSİTEDE BU CAMİYİ AÇMAKTAN GURUR DUYUYORUM"
Mekke Kur’an Kursu öğreticilerinden Abdullah Ertunç’un Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan törenin açılış konuşmasını, SDÜ Rektörü Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı yaptı. Konuşmasında öğrencilik yıllarında ibadet yaparken kendisinin de yaşadığı sıkıntılara değinen Çarıkçı, yönetici olduğu bir üniversitede, ibadetlerin ifa edileceği bir caminin açılışını yapmaktan duydukları gururu dile getirdi. İnsanların istedikleri yerde rahatça ibadet etmeleri gerektiğini vurgulayan Çarıkçı, sözlerini caminin uzun yıllar hizmet etmesini dileyerek sonlandırdı.
"MABET-ÜNİVERSİTE KAVRAMLARI AYRILAMAZ"
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de üniversite ve mabedin birbirine çok yakışan iki kavram olduğunu belirterek, tarih boyunca üniversite ve mabedin birbirinden ayrılmadığını söyledi.
Görmez, "Tüm medeniyetler üniversite mabetlerden çıkmıştır. Mabet ve üniversitenin içi içe olması akıl ve kalbin ayrılmayacağı anlamına gelir. Din ile bilim arasında çelişki olmayacağı anlamına gelir. Bugün dünya zor bir süreçten geçiyor. Çünkü yeryüzünü imar edenler bir de tahrip edenler olacak. Tahrip edenleri tamamen ortadan kaldırmak mümkün değil ama bize düşen tüm tahripkar çabalara rağmen yeryüzünü imar etmekte ısrarcı olmaktır. Biz yeryüzünü imar etmekle mükellefiz" dedi.
"O TARTIŞMALARI ARTIK TARİHE GÖMELİM"
Camilerin varlık sebebinin sadece namaz kılma mekanı olmadığını belirten Görmez, "Cami müminleri imar eden bir mekandır. Cami iman mekanı, birlik mekanıdır. Camiler istiklalimizin simgeleridir. O tartışmaları gerilerde bırakmalıyız. Bir zamanların birtakım endişeler ve korkular üzerinden birbirimizi nasıl üzmüşüz diye acı acı hatırladığımız anılar olarak tarihe gömmeliyiz. Üniversite içinde cami olur mu olmaz mı? Öğrenciler namaz kılar mı kılmaz mı gibi tartışmaları bu ülkenin tarihin acı hatıraları olarak görüp asla tartışmamalıyız" şeklinde konuştu.
"AKIL OLMADAN KUR’ANI ANLAYAMAYIZ"
Kainatın ayetlerinin kitabın ayetlerinden ayrılamayacağını belirten Görmez, "Kur’an sizi önce kainat kitabını okumaya davet eder. Bilim din çatılması bizim tarihimizde yoktur. Bizim İbn-i Sinamız aynı zamanda müfessirdir. Bugün coğrafyamızda olanlara baktığımız zaman Müslümanların Kitaba ve Sünnete olduğu kadar onları Kitaba ve Sünnete götürecek akıl ve bilime ihtiyaçları var. Akıl olmadan Kur’anı anlayamayız" görüşünü iletti.
Görmez, sözlerini cami isminin Sultan Kılıçarslan ya da Kınalızade Ali Efendi olması hususundaki önerilerinde bulunarak sonlandırdı. Açılışa katılanlar daha sonra İlahiyat Fakültesi Araştırma Uygulama Camii’nde ikindi namazını kıldı.
Kaynak: İHA
"YÖNETTİĞİM ÜNİVERSİTEDE BU CAMİYİ AÇMAKTAN GURUR DUYUYORUM"
Mekke Kur’an Kursu öğreticilerinden Abdullah Ertunç’un Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan törenin açılış konuşmasını, SDÜ Rektörü Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı yaptı. Konuşmasında öğrencilik yıllarında ibadet yaparken kendisinin de yaşadığı sıkıntılara değinen Çarıkçı, yönetici olduğu bir üniversitede, ibadetlerin ifa edileceği bir caminin açılışını yapmaktan duydukları gururu dile getirdi. İnsanların istedikleri yerde rahatça ibadet etmeleri gerektiğini vurgulayan Çarıkçı, sözlerini caminin uzun yıllar hizmet etmesini dileyerek sonlandırdı.
"MABET-ÜNİVERSİTE KAVRAMLARI AYRILAMAZ"
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de üniversite ve mabedin birbirine çok yakışan iki kavram olduğunu belirterek, tarih boyunca üniversite ve mabedin birbirinden ayrılmadığını söyledi.
Görmez, "Tüm medeniyetler üniversite mabetlerden çıkmıştır. Mabet ve üniversitenin içi içe olması akıl ve kalbin ayrılmayacağı anlamına gelir. Din ile bilim arasında çelişki olmayacağı anlamına gelir. Bugün dünya zor bir süreçten geçiyor. Çünkü yeryüzünü imar edenler bir de tahrip edenler olacak. Tahrip edenleri tamamen ortadan kaldırmak mümkün değil ama bize düşen tüm tahripkar çabalara rağmen yeryüzünü imar etmekte ısrarcı olmaktır. Biz yeryüzünü imar etmekle mükellefiz" dedi.
"O TARTIŞMALARI ARTIK TARİHE GÖMELİM"
Camilerin varlık sebebinin sadece namaz kılma mekanı olmadığını belirten Görmez, "Cami müminleri imar eden bir mekandır. Cami iman mekanı, birlik mekanıdır. Camiler istiklalimizin simgeleridir. O tartışmaları gerilerde bırakmalıyız. Bir zamanların birtakım endişeler ve korkular üzerinden birbirimizi nasıl üzmüşüz diye acı acı hatırladığımız anılar olarak tarihe gömmeliyiz. Üniversite içinde cami olur mu olmaz mı? Öğrenciler namaz kılar mı kılmaz mı gibi tartışmaları bu ülkenin tarihin acı hatıraları olarak görüp asla tartışmamalıyız" şeklinde konuştu.
"AKIL OLMADAN KUR’ANI ANLAYAMAYIZ"
Kainatın ayetlerinin kitabın ayetlerinden ayrılamayacağını belirten Görmez, "Kur’an sizi önce kainat kitabını okumaya davet eder. Bilim din çatılması bizim tarihimizde yoktur. Bizim İbn-i Sinamız aynı zamanda müfessirdir. Bugün coğrafyamızda olanlara baktığımız zaman Müslümanların Kitaba ve Sünnete olduğu kadar onları Kitaba ve Sünnete götürecek akıl ve bilime ihtiyaçları var. Akıl olmadan Kur’anı anlayamayız" görüşünü iletti.
Görmez, sözlerini cami isminin Sultan Kılıçarslan ya da Kınalızade Ali Efendi olması hususundaki önerilerinde bulunarak sonlandırdı. Açılışa katılanlar daha sonra İlahiyat Fakültesi Araştırma Uygulama Camii’nde ikindi namazını kıldı.