Kaybettiği 38 Yıllık Ortağının Anısını Yaşatıyor
Erzurum'un Aşkale ilçesinde terzilik yapan Nihat Şimşek, 5 yıl önce kaybettiği ortağının anısını, eşya ve malzemelerine gözü gibi bakarak yaşatıyor Şimşek: 'Makinesi, ütüsü, duvardaki yazılar, bıraktığı gibi duruyor. Ben kendisini her gün anıyorum, anmadığım gün yok. Aramızda çok iyi bir dostluk vardı. Tatillerimizde, pazar günleri bile birlikteydik. O benim için ortaktan ziyade bir kardeş gibiydi'
Erzurum'da terzilik yapan Nihat Şimşek, 5 yıl önce kaybettiği 38 yıllık ortağının hatırasını, bıraktığı eşya ve malzemelerine gözü gibi bakarak yaşatmaya çalışıyor.
Aşkale ilçesinde yaşayan 4 çocuk babası Nihat Şimşek, kendisine ait Çarşı Mahallesi'ndeki terzihaneyi Ziya Pehlivan ile 1978'de ortak olarak çalıştırmaya başladı.
Şimşek, aradan geçen sürede çok sevdiği ve haftanın tüm günlerini birlikte geçirdiği ortağı Pehlivan'ı, 5 yıl önce kalp krizi sonucu kaybetti.
O günden sonra adeta kardeşi gibi gördüğü ortağının anısını yaşatmak için çaba harcayan Şimşek, kullandığı masa, sandalye, makine, makas, ütü, radyo ve diğer malzemelerini her gün temizleyip düzenledi.
Şimşek, vefatının ardından ailesine de destek vermeyi sürdürdüğü ortağı Pehlivan'ın fotoğrafını da yanından biran olsun ayırmadı.
Şimşek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ortağı Ziya Pehlivan'ın çok dürüst bir insan olduğunu, onu kaybetmenin acısını hala taşıdığını söyledi.
Ortaklıklarının başladığı tarihten sonra tuttukları gelir ve gider defterini sakladığını belirten Şimşek, 'Biz bu defterleri 1978 yılından itibaren günlük olarak tutmamaya başlamıştık. Ev ihtiyaçlarımızı da buna kaydederdik. Yıl sonu olduğu zaman hesapları çıkarır, gelir ve giderlerimizi ortaya koyardık. Pehlivan'ın vefatı sonrası onun hatırasını yaşatmak adına gelir ve giderleri bu deftere yazmayı sürdürüyorum.' diye konuştu.
- 'O benim kardeşim gibiydi'
Terzihanede bulunan takvimde ortağının kalp krizi geçirdiği 25 Ağustos ve vefat ettiği 12 Eylül 2011 tarihlerini işaretlediğini anlatan Şimşek, takvimi de ömrünün sonuna kadar, diğer eşyalar gibi saklayacağını ifade etti.
Ortağıyla arkadaşlıklarının 1977'de başladığını dile getiren Şimşek, şunları söyledi:
'Benim dükkanım vardı. Kendisine birlikte çalışma teklifinde bulundum, birkaç ay sonra kabul etti. Kendisiyle 15 Şubat 1978'de ortaklığımız başladı. 2011 yılı Ağustos ayına kadar birlikte çalıştık. Vefatından sonra her gün gelip takvim, masa, sandalye, telefon, radyo ve makinesini temizleyip düzenliyorum. Bazen onun, bazen de kendi makinemde çalışıyorum. Ben ondan kalan makine ve malzemeleri de zaman zaman kullanıyorum. Ortağımın kalp krizi geçirdiğinden bir gün sonra haberim oldu. Hastanede kendisiyle görüştüm. Benden helallik istedi, ben de 'hakkımı helal ettiğimi' söyledim. Kendisine 'fazla helalleşmeyelim, terziliği seninle ölene kadar sürdüreceğiz' dedim. Sonra hastanede tedavisi devam etti ve 12 Eylül'de vefat haberini aldık.'
Buradaki tüm eşyaların o döneme ait olduğunu, hiçbir malzemenin yerini değiştirmediğini aktaran Şimşek, 'Makinesi, ütüsü, duvardaki yazılar, bıraktığı gibi duruyor. Ben kendisini her gün anıyorum, anmadığım gün yok. Aramızda çok iyi bir dostluk vardı. En küçük bir kırıcı lafını işitmedim. Tatillerimizde, pazar günleri de birlikteydik. Gittiğimiz yerlerde arkadaşlar bize 'hafta içi her gün birliktesiniz, bari pazar günü ayrı gezin' derlerdi. Yok, gezmezdik. O benim için ortaktan ziyade bir kardeş gibiydi.' diye konuştu.
Kaynak: AA
Aşkale ilçesinde yaşayan 4 çocuk babası Nihat Şimşek, kendisine ait Çarşı Mahallesi'ndeki terzihaneyi Ziya Pehlivan ile 1978'de ortak olarak çalıştırmaya başladı.
Şimşek, aradan geçen sürede çok sevdiği ve haftanın tüm günlerini birlikte geçirdiği ortağı Pehlivan'ı, 5 yıl önce kalp krizi sonucu kaybetti.
O günden sonra adeta kardeşi gibi gördüğü ortağının anısını yaşatmak için çaba harcayan Şimşek, kullandığı masa, sandalye, makine, makas, ütü, radyo ve diğer malzemelerini her gün temizleyip düzenledi.
Şimşek, vefatının ardından ailesine de destek vermeyi sürdürdüğü ortağı Pehlivan'ın fotoğrafını da yanından biran olsun ayırmadı.
Şimşek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ortağı Ziya Pehlivan'ın çok dürüst bir insan olduğunu, onu kaybetmenin acısını hala taşıdığını söyledi.
Ortaklıklarının başladığı tarihten sonra tuttukları gelir ve gider defterini sakladığını belirten Şimşek, 'Biz bu defterleri 1978 yılından itibaren günlük olarak tutmamaya başlamıştık. Ev ihtiyaçlarımızı da buna kaydederdik. Yıl sonu olduğu zaman hesapları çıkarır, gelir ve giderlerimizi ortaya koyardık. Pehlivan'ın vefatı sonrası onun hatırasını yaşatmak adına gelir ve giderleri bu deftere yazmayı sürdürüyorum.' diye konuştu.
- 'O benim kardeşim gibiydi'
Terzihanede bulunan takvimde ortağının kalp krizi geçirdiği 25 Ağustos ve vefat ettiği 12 Eylül 2011 tarihlerini işaretlediğini anlatan Şimşek, takvimi de ömrünün sonuna kadar, diğer eşyalar gibi saklayacağını ifade etti.
Ortağıyla arkadaşlıklarının 1977'de başladığını dile getiren Şimşek, şunları söyledi:
'Benim dükkanım vardı. Kendisine birlikte çalışma teklifinde bulundum, birkaç ay sonra kabul etti. Kendisiyle 15 Şubat 1978'de ortaklığımız başladı. 2011 yılı Ağustos ayına kadar birlikte çalıştık. Vefatından sonra her gün gelip takvim, masa, sandalye, telefon, radyo ve makinesini temizleyip düzenliyorum. Bazen onun, bazen de kendi makinemde çalışıyorum. Ben ondan kalan makine ve malzemeleri de zaman zaman kullanıyorum. Ortağımın kalp krizi geçirdiğinden bir gün sonra haberim oldu. Hastanede kendisiyle görüştüm. Benden helallik istedi, ben de 'hakkımı helal ettiğimi' söyledim. Kendisine 'fazla helalleşmeyelim, terziliği seninle ölene kadar sürdüreceğiz' dedim. Sonra hastanede tedavisi devam etti ve 12 Eylül'de vefat haberini aldık.'
Buradaki tüm eşyaların o döneme ait olduğunu, hiçbir malzemenin yerini değiştirmediğini aktaran Şimşek, 'Makinesi, ütüsü, duvardaki yazılar, bıraktığı gibi duruyor. Ben kendisini her gün anıyorum, anmadığım gün yok. Aramızda çok iyi bir dostluk vardı. En küçük bir kırıcı lafını işitmedim. Tatillerimizde, pazar günleri de birlikteydik. Gittiğimiz yerlerde arkadaşlar bize 'hafta içi her gün birliktesiniz, bari pazar günü ayrı gezin' derlerdi. Yok, gezmezdik. O benim için ortaktan ziyade bir kardeş gibiydi.' diye konuştu.