Roman Soykırımı Edirne'de Konuşuldu
Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Başkanı Şallı: 'Avrupa coğrafyası Romanlar için karanlık sayfalarla doludur'.
Almanya'da Romanlar'a 1938 ile 1954 yılları arasında sistematik olarak yapıldığı iddia edilen soykırımda hayatını kaybedenler Edirne'de anıldı.
Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Başkanı Turan Şallı, AB Sivil Düşün Programı kapsamında Devecihan Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, Almanların uyguladığı sistematik soykırımla Naziler tarafından yüzlerce Roman'ın ölüme terk edildiğini, üzerlerinde yapılan ölümcül deneyler nedeniyle Romanlar'ın öldürdüğünü iddia etti.
Avrupa'da Romanların geçmişte çok acılar çektiğini belirten Şallı, 'Demokrasi temel hak ve özgürlükler herkes için geçerlidir. Bunun dili, dini, ırkı ve mezhebi yoktur. Sonuç olarak insan olgusuyla hareket etmeliyiz. Avrupa coğrafyası Romanlar için karanlık sayfalarla doludur. Üzücüdür ama maalesef yaşadıkları her coğrafyada Romanlar ayrımcılık, yokluk ve yoksulluk ile mücadele etmektedir. Yine üzülerek ifade ediyorum Türkiye'de de böyle ama tek bir farkımız var Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Osmanlı Romanlar'a soykırım uygulamamıştır. Bizim Avrupa'dan farkımız budur.' dedi.
Trakya Üniversitesi (TÜ) Roman Dili ve Kültürü Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Görevlisi Muhammet Tağ ise Osmanlı'nın Romanları koruyan bir politika izlediğini belirtti.
Eflak ve Boğdan'da Osmanlı hakimiyeti kurulduktan sonra yayınlanan fermanla Romanların köle olarak alınıp satılmasının önüne geçildiğini açıklayan Tuğ, 'Osmanlı Devleti Romanlar üzerinde çok güzel bir sistem kurmuş ve çingene sancağı oluşturmuştur.' şeklinde konuştu.
Avrupa'da 1. Dünya Savaşı'ndan sonra tüm çingenelerin gözetim altında tutulduğunu aktaran Tuğ, 'Tarihte çingenelere yönelik bu durum Almanya'da farklı bir boyut kazanmış. Almanya'nın her tarafında çingene avı başlamıştır. Almanya'daki çingene sorunu siyasi bir tartışma konusu olmuş. 1901 yılında bir vekil tarafından iyi, dürüst, namuslu yurttaş olarak görülen ve korunması gereken çingeneler Avrupa Parlementosu tarafından bu düşünceye karşı çıkılmıştır.' ifadelerini kullandı.
Kent Konseyi Engelli Çalışma Grubu Sözcüsü ve Edirne Çocuk Hakları Derneği Başkanı Avukat Nebahat Çavuş da, Romanların eğitim, barınma ve haklar konusunda bilinçlendiğini ifade etti.
Çavuş, 'Sadece Yahudilerden Romanların farkı ekonomik, bilim ve sanat alanında, dünya çapında insanlar yetiştirememiş olmasıdır. Yaşadıkları yerde ticarette egemen olamamış olmaları nedeniyle seslerini duyuramamış olmalarıdır. Yahudi mezalimi ile ilgili dünyanın ilgisinin temel sebebi Yahudilerin dünya ölçeğinde etkili olmalarıdır' diye konuştu.
Kaynak: AA
Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Başkanı Turan Şallı, AB Sivil Düşün Programı kapsamında Devecihan Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, Almanların uyguladığı sistematik soykırımla Naziler tarafından yüzlerce Roman'ın ölüme terk edildiğini, üzerlerinde yapılan ölümcül deneyler nedeniyle Romanlar'ın öldürdüğünü iddia etti.
Avrupa'da Romanların geçmişte çok acılar çektiğini belirten Şallı, 'Demokrasi temel hak ve özgürlükler herkes için geçerlidir. Bunun dili, dini, ırkı ve mezhebi yoktur. Sonuç olarak insan olgusuyla hareket etmeliyiz. Avrupa coğrafyası Romanlar için karanlık sayfalarla doludur. Üzücüdür ama maalesef yaşadıkları her coğrafyada Romanlar ayrımcılık, yokluk ve yoksulluk ile mücadele etmektedir. Yine üzülerek ifade ediyorum Türkiye'de de böyle ama tek bir farkımız var Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Osmanlı Romanlar'a soykırım uygulamamıştır. Bizim Avrupa'dan farkımız budur.' dedi.
Trakya Üniversitesi (TÜ) Roman Dili ve Kültürü Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Görevlisi Muhammet Tağ ise Osmanlı'nın Romanları koruyan bir politika izlediğini belirtti.
Eflak ve Boğdan'da Osmanlı hakimiyeti kurulduktan sonra yayınlanan fermanla Romanların köle olarak alınıp satılmasının önüne geçildiğini açıklayan Tuğ, 'Osmanlı Devleti Romanlar üzerinde çok güzel bir sistem kurmuş ve çingene sancağı oluşturmuştur.' şeklinde konuştu.
Avrupa'da 1. Dünya Savaşı'ndan sonra tüm çingenelerin gözetim altında tutulduğunu aktaran Tuğ, 'Tarihte çingenelere yönelik bu durum Almanya'da farklı bir boyut kazanmış. Almanya'nın her tarafında çingene avı başlamıştır. Almanya'daki çingene sorunu siyasi bir tartışma konusu olmuş. 1901 yılında bir vekil tarafından iyi, dürüst, namuslu yurttaş olarak görülen ve korunması gereken çingeneler Avrupa Parlementosu tarafından bu düşünceye karşı çıkılmıştır.' ifadelerini kullandı.
Kent Konseyi Engelli Çalışma Grubu Sözcüsü ve Edirne Çocuk Hakları Derneği Başkanı Avukat Nebahat Çavuş da, Romanların eğitim, barınma ve haklar konusunda bilinçlendiğini ifade etti.
Çavuş, 'Sadece Yahudilerden Romanların farkı ekonomik, bilim ve sanat alanında, dünya çapında insanlar yetiştirememiş olmasıdır. Yaşadıkları yerde ticarette egemen olamamış olmaları nedeniyle seslerini duyuramamış olmalarıdır. Yahudi mezalimi ile ilgili dünyanın ilgisinin temel sebebi Yahudilerin dünya ölçeğinde etkili olmalarıdır' diye konuştu.