AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Aktay'dan Kılıçdaroğlu'na FETÖ Eleştirisi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, “Ana muhalefet liderinin bu şekilde ortada adeta Fetullahçı terör örgütünün avukatlığına soyunmaya başlaması ciddi anlamda bu mücadeleyi sekteye uğratmaya dönüktür ama sekteye uğratamayacaklardır. Biz elbette onlara bakmadan yolumuza devam edeceğiz" dedi.
Sultanbeyli Belediyesi tarafından bu yıl 2’incisi düzenlenen Kitap Fuarına katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Prof. Dr. Yasin Aktay, fuarda düzenlenen etkinlikte okuyucuları için kitaplarını imzaladı. Sultanbeyli Kent Meydanı’nda düzenlenen etkinliğe, Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, AK Parti İlçe Başkanı Ali Sevinç ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Fuar kapsamında düzenlenen söyleşi ve imza etkinliğinde vatandaşlarla bir araya gelen Aktay program sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"Kitap çeşitliliği bakımından Türkiye inanılmaz bir mesafe kat etti"
Okuma alışkanlıklarımızın giderek değiştiğine vurgu yapan Aktay, "Ne yazık ki, artık kitap okuma ihtiyaçlarını internetten karşılıyorlar. Kitap okumak adeta bir nostaljiye dönüştü. Kitap kokusu, kağıt kokusu işin özüdür bunlardan uzaklaştığınız zaman kitabın özünü göremiyor, ruhunu yakalayamıyorsunuz. Dijital ortamlarda kalmamakta büyük fayda var. Kitap kültürünün canlı kalması, hayatta kalması gerekiyor. Kitap dolayısıyla bir araya gelmek diye bir kavram var, bu kitap fuarlarında çok güzel canlı tutuluyor. Kitabı hayatın bir parçası haline getirebilmek, çok sayıda kitabı bir arada görebilmek, kitap dünyasındaki gelişmeleri yakından görebilmek bambaşka bir etki yapıyor" dedi.
Kitap çeşitliliği yönünden Türkiye’de önemli bir yol kat edildiğini söyleyen Aktay, "Burada olmak benim için de iyi oldu. Kitap yazarı kendi kitabı hakkında neler konuşuyor. Bunu sürdürebiliyor mu tezlerini yarım bırakmış olmuyor. Bunlarda toplumdaki kültür seviyesini çok ciddi bir şekilde etkilemektedir. Kitabı hayatın bir parçası haline getirmek lazım. Kitap çeşitliliği bakımından Türkiye inanılmaz bir mesafe kat etti. Belediyelere düşen kültürel belediyecilik yapmak. Kültürel belediyecilik ne yazık ki eğlence kültürü gibi algılanıyor. Konferansları, kitap fuarlarını yaygınlaştırmak çok önemli bir şey" ifadelerini kullandı.
"17 Aralıkta gösterilen tehdit 15 Temmuz’dan daha az bir tehdit değildi"
FETÖ soruşturmalarıyla ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yasin Aktay, "FETÖ temizliği bir günde iki günde bitecek bir süreç değil. Her dönemde kıyıda, köşede kalmış birileri varsa onlarında icabına bakılacaktır. Bunlar gerçekten büyük bir hainlik yaptı. Bu yapının öyle bir haince tarzı var ki, hiç kimse çıkıp da ben bu yapıdanım demiyor, kendini gizliyor ama etkisini de sürdürüyor. Yani emri başka yerlerden alıyor. Örgüte bağlılığı da devam ediyor. Normal şartlar altında yok demokratik haklar, insanların düşünce özgürlüğü diyebileceğimiz bir alandan çıkmıştır bu alan. Bu alan fiilen zararını, düşmanlığını 15 Temmuz günü göstermiştir. Aslına bakarsanız 17 Aralık’ta da göstermişti. 17 Aralıkta gösterilen tehdit 15 Temmuz’dan daha az bir tehdit değildi: Biz 15 Temmuz’u başka bir milat olarak aldık. Bu tasfiyenin olağanüstü hal çerçevesinde olağanüstü hukuk çerçevesinde gerçekleşmesi hususunda farklı bir aşamaya gelmiş olduk" şeklinde konuştu.
"Ana muhalafet partisinin bu serzenişleri ne yazık ki zaman zaman FETÖ’ye yardıma kadar gidebiliyor"
Ana muhalefet partisinin bu süreçteki tutumuyla ilgili bir soru üzerine, "Ana muhalafet partisinin bu serzenişleri ne yazık ki zaman zaman FETÖ’ye yardıma kadar gidebiliyor" diyen Aktay, "FETÖ’yü anlayışla karşılamak, FETÖ ile mücadeleyi, sekteye uğratmak noktasına kadar varabiliyor. Normal şartlar altında tabi ki hiç kimse hatasız değildir. Hiçbir uygulama hatasız olmaz. Aksamalar olabilir, kimse bizim iyi niyetimizi sorgulamasın. Bizim niyetimizden hiç bir kuşkumuz yok. Bizim öyle bir fırsatı değerlendirecek bir niyetimiz, istikametimiz ne de bir davranışımız söz konusu olabilir. Bilakis bir vatandaşımızı haksız yere böyle bir şeyde mağdur etmektense hiç bir zaman böyle işlere girmemeyi de tercih ederiz. Ancak, burada karşı karşıya olduğumuz örgütün ne kadar çetin bir örgüt olduğunu sadece biz bilmiyoruz ki, Ana muhalefet Partisi de biliyor. Bugün artık herkese ayan olmuştur. Bu yapının nelere kadir olabileceği, neleri yapabileceği, neleri göze alabileceğini hepimiz birlikte gördük" dedi.
"Bundan dolayı ana muhalefetin liderinin bu şekilde ortada adeta Fetullahçı terör örgütün avukatlığına soyunmaya başlaması ciddi anlamda bu mücadeleyi sekteye uğratmaya dönüktür ama sekteye uğratamayacaklardır” diyen Aktay, şunları kaydetti:
“Biz elbette onlara bakmadan yolumuza devam edeceğiz. Bizde bu süreç içinde yapılan bir takım yanlışlıklar olduğunu değerlendirdiğimizde Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘At izi it izine karıştı’ ifadesi ve Valilikte kurulan yeni masalarda varsa bir takım itirazların yeniden değerlendirilmesine dönük bir sürecin başlatılmış olduğunu zaten biliyoruz. Bu süreçte varsa bir yanlışlık biz bu yanlışları da düzeltmeye hazırız. Biz çok çok sayıda insanı elimiz değmişken atalım, işlerine son verelim demek durumunda değiliz ve böyle bir şeyden hoşlanacak insanlar da değiliz. Netice itibariyle insan mağdur etmek insanın kolayca üstlenebileceği bir sorumluluk değil."
Kaynak: İHA
Fuar kapsamında düzenlenen söyleşi ve imza etkinliğinde vatandaşlarla bir araya gelen Aktay program sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
"Kitap çeşitliliği bakımından Türkiye inanılmaz bir mesafe kat etti"
Okuma alışkanlıklarımızın giderek değiştiğine vurgu yapan Aktay, "Ne yazık ki, artık kitap okuma ihtiyaçlarını internetten karşılıyorlar. Kitap okumak adeta bir nostaljiye dönüştü. Kitap kokusu, kağıt kokusu işin özüdür bunlardan uzaklaştığınız zaman kitabın özünü göremiyor, ruhunu yakalayamıyorsunuz. Dijital ortamlarda kalmamakta büyük fayda var. Kitap kültürünün canlı kalması, hayatta kalması gerekiyor. Kitap dolayısıyla bir araya gelmek diye bir kavram var, bu kitap fuarlarında çok güzel canlı tutuluyor. Kitabı hayatın bir parçası haline getirebilmek, çok sayıda kitabı bir arada görebilmek, kitap dünyasındaki gelişmeleri yakından görebilmek bambaşka bir etki yapıyor" dedi.
Kitap çeşitliliği yönünden Türkiye’de önemli bir yol kat edildiğini söyleyen Aktay, "Burada olmak benim için de iyi oldu. Kitap yazarı kendi kitabı hakkında neler konuşuyor. Bunu sürdürebiliyor mu tezlerini yarım bırakmış olmuyor. Bunlarda toplumdaki kültür seviyesini çok ciddi bir şekilde etkilemektedir. Kitabı hayatın bir parçası haline getirmek lazım. Kitap çeşitliliği bakımından Türkiye inanılmaz bir mesafe kat etti. Belediyelere düşen kültürel belediyecilik yapmak. Kültürel belediyecilik ne yazık ki eğlence kültürü gibi algılanıyor. Konferansları, kitap fuarlarını yaygınlaştırmak çok önemli bir şey" ifadelerini kullandı.
"17 Aralıkta gösterilen tehdit 15 Temmuz’dan daha az bir tehdit değildi"
FETÖ soruşturmalarıyla ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yasin Aktay, "FETÖ temizliği bir günde iki günde bitecek bir süreç değil. Her dönemde kıyıda, köşede kalmış birileri varsa onlarında icabına bakılacaktır. Bunlar gerçekten büyük bir hainlik yaptı. Bu yapının öyle bir haince tarzı var ki, hiç kimse çıkıp da ben bu yapıdanım demiyor, kendini gizliyor ama etkisini de sürdürüyor. Yani emri başka yerlerden alıyor. Örgüte bağlılığı da devam ediyor. Normal şartlar altında yok demokratik haklar, insanların düşünce özgürlüğü diyebileceğimiz bir alandan çıkmıştır bu alan. Bu alan fiilen zararını, düşmanlığını 15 Temmuz günü göstermiştir. Aslına bakarsanız 17 Aralık’ta da göstermişti. 17 Aralıkta gösterilen tehdit 15 Temmuz’dan daha az bir tehdit değildi: Biz 15 Temmuz’u başka bir milat olarak aldık. Bu tasfiyenin olağanüstü hal çerçevesinde olağanüstü hukuk çerçevesinde gerçekleşmesi hususunda farklı bir aşamaya gelmiş olduk" şeklinde konuştu.
"Ana muhalafet partisinin bu serzenişleri ne yazık ki zaman zaman FETÖ’ye yardıma kadar gidebiliyor"
Ana muhalefet partisinin bu süreçteki tutumuyla ilgili bir soru üzerine, "Ana muhalafet partisinin bu serzenişleri ne yazık ki zaman zaman FETÖ’ye yardıma kadar gidebiliyor" diyen Aktay, "FETÖ’yü anlayışla karşılamak, FETÖ ile mücadeleyi, sekteye uğratmak noktasına kadar varabiliyor. Normal şartlar altında tabi ki hiç kimse hatasız değildir. Hiçbir uygulama hatasız olmaz. Aksamalar olabilir, kimse bizim iyi niyetimizi sorgulamasın. Bizim niyetimizden hiç bir kuşkumuz yok. Bizim öyle bir fırsatı değerlendirecek bir niyetimiz, istikametimiz ne de bir davranışımız söz konusu olabilir. Bilakis bir vatandaşımızı haksız yere böyle bir şeyde mağdur etmektense hiç bir zaman böyle işlere girmemeyi de tercih ederiz. Ancak, burada karşı karşıya olduğumuz örgütün ne kadar çetin bir örgüt olduğunu sadece biz bilmiyoruz ki, Ana muhalefet Partisi de biliyor. Bugün artık herkese ayan olmuştur. Bu yapının nelere kadir olabileceği, neleri yapabileceği, neleri göze alabileceğini hepimiz birlikte gördük" dedi.
"Bundan dolayı ana muhalefetin liderinin bu şekilde ortada adeta Fetullahçı terör örgütün avukatlığına soyunmaya başlaması ciddi anlamda bu mücadeleyi sekteye uğratmaya dönüktür ama sekteye uğratamayacaklardır” diyen Aktay, şunları kaydetti:
“Biz elbette onlara bakmadan yolumuza devam edeceğiz. Bizde bu süreç içinde yapılan bir takım yanlışlıklar olduğunu değerlendirdiğimizde Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘At izi it izine karıştı’ ifadesi ve Valilikte kurulan yeni masalarda varsa bir takım itirazların yeniden değerlendirilmesine dönük bir sürecin başlatılmış olduğunu zaten biliyoruz. Bu süreçte varsa bir yanlışlık biz bu yanlışları da düzeltmeye hazırız. Biz çok çok sayıda insanı elimiz değmişken atalım, işlerine son verelim demek durumunda değiliz ve böyle bir şeyden hoşlanacak insanlar da değiliz. Netice itibariyle insan mağdur etmek insanın kolayca üstlenebileceği bir sorumluluk değil."