Suriyeli Aileyi DEAŞ'ın Mayınları Dağıttı

Suriye'de ailesinin geçimini sağlamak için çalıştığı iş yerinden dönerken mayın patlaması sonucu ağır yaralanan 11 yaşındaki Almira Halaf'ın yatalak babası, annesi ve 2 kardeşi de 2,5 ay sonra aynı kaderi paylaştı Azez'den Çobanbey'e gelirken mayın patlaması sonucu yaralanan aile fertlerinin tedavileri, Kilis'teki farklı hastanelerde sürüyor Anne, baba ve yoğun bakımdaki kardeşiyle buluşacağı günü bekleyen Halaf: 'Ben burada tek başımaydım ve ailemi çok özlüyordum. Sonra onların da mayın patlaması sonucu yaralandığını öğrendim. Kardeşlerim yaralı. Birisi yoğun bakımda, diğeri yanımda yatıyor ve gözleri görmüyor' 'Ben kendi acımı unuttum onların acısını yaşıyorum. Annem, babam da başka bir yerde tedavi görüyor'

İZZET MAZI - İç savaşın devam ettiği Suriye'de ailesinin geçimini sağlamak için çalıştığı iş yerinden dönerken mayın patlaması sonucu yaralanan 11 yaşındaki Almira Halaf'ın yatalak babası, annesi ve kardeşleri de 2,5 ay sonra aynı kaderi paylaştı.

Terör örgütü DEAŞ'ın baskıları, bombalamaları ve yerleştirdiği mayınlar nedeniyle dağılan binlerce aileden biri de Suriyeli Halaf ailesi oldu.

Ailesine ekonomik destek sağlamak, yatalak babasına bakmak için halası ve akrabalarıyla Türkiye sınırındaki bahçelerde fıstık toplamaya giden Almira Halaf, henüz ilk yevmiyesini alamadan, iş dönüşü bindiği kamyonun üzerinden geçtiği mayının patlaması sonucu ağır yaralandı.

Kilis Devlet Hastanesinde 3 ay yoğun bakımda kalan ve yaşam savaşını kazanarak hızla iyileşmeye başlayan küçük kız, ailesiyle buluşacağı günü beklerken, yaklaşık 15 gün önce gelen acı haberle adeta yıkıldı. Yatalak babası, annesi ve kardeşlerinin Azez'den Çobanbeyli'ye sığınmak için çıktıkları yolda mayın patlaması sonucu yaralandıklarını öğrenen Halaf, şimdi Kilis'te tedavi altına alınan ailesiyle buluşacağı günün hayalini kuruyor.

- 'Ben kendi acımı unuttum onların acısını yaşıyorum'

Halaf, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mayın patlamasıyla yaralandıktan sonra bir süre yoğun bakımda kaldığını söyledi. Ardından servise alınarak tedavisine burada devam edildiğini belirten Halaf, tedavi gördüğü süreçte hep bir an önce iyileşip ailesinin yanına dönmeyi hayal ettiğini anlattı. Ancak daha taburcu bile olamadan, yaklaşık 15 gün önce annesi, babası ve 2 kardeşinin de mayın patlaması sonucu yaralandığını öğrendiğini aktaran Halaf, şöyle devam etti:

'Ben burada tek başımaydım ve ailemi çok özlüyordum. Sonra onların da mayın patlaması sonucu yaralandığını öğrendim. Kardeşlerim yaralı. Birisi yoğun bakımda, diğeri yanımda yatıyor ve gözleri görmüyor. Ben kendi acımı unuttum onların acısını yaşıyorum. Annem, babam da başka bir yerde tedavi görüyor.'

- 'Acım birdi 5 oldu'

Almira ile aynı patlamada yaralanan ve tedavisi tamamlandıktan sonra yeğeninin refakatini üstlenen Adle Halaf ise Almira'nın iyileşmeye başlamasının sevincini yaşarken ailesinin de mayın patlamasında yaralandığı haberini aldıklarını aktardı.

Çok zor günler geçirdiklerini anlatan Halaf, şunları söyledi:

'Acım birdi şimdi 5 oldu, kardeşim ve eşi başka bir hastanede. Bir yeğenim yoğun bakımda, diğer yeğenim gözlerini kaybetti. Almira zaten aylardır yatıyor. Bir aşağı bir yukarı günüm öyle geçiyor. Allah razı olsun doktorumuzdan bize çok iyi bakıyor. Onlar olmasa ne yapardık?'

- 'Yaşaması Allah'ın bir lütfu'

Kilis Devlet Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Mustafa Tuşat da Almira Halaf'ın 3 ay yoğun bakım tedavisinin ardından hayati tehlikeyi atlatarak hızla iyileşmeye başladığına işaret ederek yine mayın patlaması sonucu Almira'nın kardeşleri 10 yaşındaki Muhammed ile 2 yaşındaki Sacit'in de hastanelerine getirildiğini belirtti.

Muhammed'in durumunun çok ağır olduğunu ancak yapılan müdahalenin ardından hayati tehlikeyi atlattığını dile getiren Tuşat, şöyle konuştu:

'Getirildiğinde iç organları, omuriliği ve gözleri ciddi hasar almıştı. Beyin, göz ve ortopedi cerrahlarıyla hemen ameliyata aldık. Yaklaşık 4-5 gün yoğun bakımda uyuttuk. Şu anda servise aldık ve yavaş yavaş beslemeye başladık. Genel durumu iyi. Gözleri için damlalar kullanıyoruz, yiyor, içiyor ve geziyor. Gözlerini sorduğumuzda hafif bir ışık olduğunu söylüyor ancak doktorlarımız mevcut teknolojiyle yüzde 99 göremeyeceğini aktarıyor. Geldiğinde çok kötüydü. Yaşaması Allah'ın bir lütfu.'

Tuşat, Almira'nın kardeşi Sacit'in de solunum yollarındaki sıkıntı nedeniyle yoğun bakımda tedavi edildiğine dikkati çekti.

Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzmanı Dr. Kadir Söylemez ise bir yıldır görev yaptığı Kilis'te buna benzer birçok vakaya tanıklık ettiklerini ve vicdani olarak bunun acısını yaşadıklarını söyledi.

Tek temennilerinin savaşın bitmesi ve çocukların çocukluklarını yaşayabilmesi olduğunu vurgulayan Söylemez, şunları kaydetti:

'Suriye'de ve Kilis'te çocuk olmak zor. Bu bölgede çalışmak diğer illere göre daha yorucu oluyor fakat çocukların iyileştiğini, ayağa kalktığını gördüğünüz zaman mutlu oluyorsunuz, huzur buluyorsunuz ve bütün yorgunluğunuz son buluyor.'
Kaynak: AA