Avrupa'daki Irkçı Saldırıları Türkiye Yakından Takip Ediyor

AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Türkiye’nin Avrupa’da 10 milyona yaklaşan vatandaş topluluğu olduğunu belirterek, Türklerin Avrupa’da göçmen değil, Avrupalı Türkler olarak varlıklarını devam ettirdiklerini, bu nedenle Avrupa’da ırkçılıkla ilgili olup biten her türlü gelişmenin Türkiye’yi ilgilendirdiğini söyledi.

Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında çok büyük bir ırkçılık dalgasının Avrupa’yı teslim aldığını belirten Metin Külünk, Avrupa’daki insan hakları ihlalleri, yükselen ırkçılık dalgasının Avrupa’yı nereye götüreceğini yakından takip ettiklerini belirtti.

Külünk, başında bulunduğu Küreselden Yerele Türkiye Derneği adına hazırladığı “Avrupa’da Irkçılık, Yabancı Düşmanlığı ve İslamofobya Raporu”nu paylaştı. Toplantıda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularına da cevap veren Külünk, Hüseyin Çelik’in kendi ismini taşıyan internet sitesinde kaleme aldığı iddia edilen yazı ile ilgili sorulan bir soruya, “Kendisi o zaman neredeymiş” ifadeleriyle cevap verdi.

Türk üniversitelerinin bu işin henüz farkında olmadıklarını belirten Külünk, üniversitelerin Avrupa’daki hak ihlallerini takip etmek üzere yoğun bir çabanın akademik bir dile dönüştürülmesi konusunda sorumlu olduklarını kaydetti.

“Avrupa’da yaşanan olumsuzluklar orada yaşayan akraba ve soydaşlarımızı olumsuz bir şekilde etkilemektedir” ifadelerini kullanan Metin Külünk, Türkiye’nin Avrupa’da 10 milyona yaklaşan vatandaş topluluğu olduğunu belirterek, “Türkler artık göçmen değiller, Avrupalı Türkler olarak varlıklarını devam ettiriyorlar. Avrupa’nın herhangi bir yerinde ırkçılıkla ilgili olup biten her türlü gelişme Türkiye’yi ilgilendirmektedir” dedi.

Danimarka Meclisi’nin mültecilerin ülke girişlerinde üzerlerindeki ziynet eşyalarına el koyulmasını öngören kararı onayladığını belirten ve bunu “yüz karası” olarak değerlendiren Külünk, “Avrupa’da yükselen ırkçılık soydaşlarımızın güven hissini zedelemektedir. Avrupa’da bugün tersine göç vatandaşlarımızın akıl dünyasına yerleşmiş bulunmaktadır. Bunun en önemli nedeni; Türkiye’nin geldiği nokta, diğer bir nedeni ise vatandaşlarımız kendilerini Avrupa ülkelerinde güvende hissetmemektedir” diye konuştu.

Avrupa’daki ırkçılığın kıtada daimi barışı hedefleyen AB düşüncesini de dinamitlediğinin altını çizen Külünk, Avrupa’nın bu işin üstesinden tek başına gelemeyeceğini kaydederek, “Avrupa’nın tek tipçiliğine karşı çok kültürlü tarihsel Türkiye duruşumuz Avrupa’nın yaşadığı sıkıntıların aşılmasında çok önemli katkıları olacaktır” şeklinde konuştu.

“Irkçılığın merkezinde artık anti İslamcılık vardır” ifadelerini kullanan Külünk, 2015 yılının ilk altı ayında sadece Almanya’da 23 camiye kundaklama girişiminde bulunulduğunu, Ocak-Eylül 2015 arasında 300 kişinin yaralandığı 389 aşırı sağ, ırkçı ve yabancı düşmanı motifli saldırıların kayda geçtiğini kaydetti.

“KENDİSİ O ZAMAN NEREDEYMİŞ MERAK EDİYORUM”

Hüseyin Çelik’in kaleme aldığı iddia edilen ve kendi ismini taşıyan internet sitesinde yayınlanan “Çözüm sürecini bozmamak adına ve tamamen iyi niyetle, valiler, kaymakamlar, savcılar, hakimler, polis, asker, jandarma ve korucular, PKK’nın yapıp ettikleri karşısında adeta elleri kolları bağlı sabrın sınırlarını zorlayarak beklediler. PKK, çözüm sürecini kendi lehine, ama Kürt halkının aleyhine istismar etti. Gelinen nokta ise vahim. Siyaset inisiyatifi silahlara bıraktı” ifadelerinin sorulması üzerine Metin Külünk, “Kendisi o zaman neredeymiş merak ediyorum” ifadelerini kullanarak, “Bu cümleleri önce kendisine söylemesi gerekiyor. O dönemde büyük özveri ile mücadele eden arkadaşlarımızı bugün yaşanmışlıklar üzerinden, özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızı adres göstermesini son derece yakışıksız ve şık olmadığını ifade ediyorum. Türkiye’de devleti yöneten ve bu yönetim sürecinde siyasi sorumluluğu üstlenmiş tüm arkadaşlarımız Türkiye’nin temel problemlerini çözebilmek için ki, kendisi de bu ekibin içindedir, kendisini bu ekibin dışında tutarak sorumlulukları, riskleri başkaları üzerinden konuşmayı bir siyasi mücadele adamı olarak doğru bulmuyorum. Cumhurbaşkanımız başbakanlığı döneminde de açıkça cumhuriyet sonrası özellikle çok partili siyasal yaşamda hiçbir liderin sahip çıkmak istemediği risklere sahip çıkıp, Türkiye’nin gelecek yüzyıla büyük devlet muhayyilesinin gerçek olabilme yürüyüşünde, tarihinde var olan büyük devlet genlerinin yeniden ortaya çıkabilme sürecinde Türkiye’nin terörle kitlenmek istenmesini, bu kitlenmeyi açmak için hangi adımları attığının, bu adımların Türkiye’de hangi pozitif sonuçları doğurduğunun herkes şahididir. Terör örgütü küresel güçlerin oyuncağıdır. Türkiye’nin yeniden yüz yıl öncesi gibi coğrafyadaki kardeş halklarla bulaşmasını engelleyebilmek için, Türkiye’deki sistem değişikliğini engelleyebilmek için, kendisine vazife biçilmiş bir terör örgütünün eylemleri üzerinden Cumhurbaşkanımıza yönelik bu tip cümleleri nezaketsiz buluyorum” açıklamasında bulundu.
Kaynak: İHA