Denizde Cesedi Bulunan Mülteci Kardeşlerin Ailesinin İzlanda'ya Gitmek İstediği Ortaya Çıktı
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mazhar Bağlı, Bodrum’da kıyıya cesedi vuran mülteci kardeşlerin ailesinin amacının İzlanda’ya geçmek olduğunu açıklayarak, baba Abdullah’ı Türk vatandaşlığına davet ettiklerini söyledi.
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mazhar Bağlı, Muğla Milletvekili Hasan Kökten ile birlikte Suruç’ta yaptığı basın açıklamasında, Bodrum’da sahile cesedi vuran mülteci kardeş Aylan (3) ve Galip’in (5) ailesinin, İzlanda’ya geçmek istediklerini kaydetti.
Aileden geriye kalan tek fert olan acılı baba Abdullah ile uzun süre sohbet imkanı bulduğunu belirten Bağlı, baba Abdullah’ın anlattığı hikayenin de ayrıca yürekleri dağladığını ifade etti.
Ablanın müracaatına rağmen İzlanda hükümetinin ailenin ilticasını kabul etmediğini belirten Bağlı, “Ablası Kanada’da yaşıyor. Birkaç kez ısrarla batıya gelmesini, tüm imkanları kendisinin sağlamak istediğini söylemiş. O’da buna güvenerek bir nevi, bu yolculuğa çıkmış. Fakat Kanada Hükümeti ilticasını kabul etmemiş. Çocukların vefatından sonra Kanada hükümeti açıklama yaparak, arzu ederse babanın ilticasını kabul edeceğini açıklamış" dedi.
Babayı Türk vatandaşlığına geçmesi talebinde de bulunduklarını anlatan Bağlı, “Ben de kendisine söyledim, arzu ederse, vatandaşlığımıza geçmek isterse, Abdullah kardeşimizi ağırlamak isteriz. Çocukları ile ilgili en çok arzu ettiği şey, eşinin ve çocuklarının kabrini, her gün en azından haftada bir kez ziyaret edebilmekti. Israrla Kobani’ye defin edilmesini arzu etti. Biz de bu arzusunu yerine getirebilmek için büyük gayret gösterdik” diye konuştu.
Bağlı, babanın yaşadıklarını ve anlattıklarını şöyle ifade etti:
“İnsanlığın vicdanın kifayetsiz kaldığı bir manzara ile bütün dünya karşı karşıya kaldı. Bizzat gözleri önünde çocuklarını kaybeden babanın acısını tarif edecek bir kelime bulamıyorum. Çocukların kendisine seslenişi ve bu seslenişin giderek yok oluşunu ve çaresiz bir şekilde denizin ortasında çırpınışını anlattı. Buradaki acının ızdırabın bir an önce dinmesi için Türkiye’nin ve dünya kamuoyunun gerekli adımları atması gerekiyor. Türkiye üzerine düşen tüm sorumluluklarını yerine getiriyor. İstiyoruz ki bunlar yaşanmasın. Kendi ülkelerinde ve memleketlerinde huzurlu bir yaşam sürsünler. Bu konuda çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Ama ne yazık ki uluslararası kamuoyu, özellikle mülteciler konusunda, Suriye konusunda duyarlı davranmıyor. Ege ve Akdeniz’de her seferde büyük dramlarla karşılaşıyoruz."
Bağlı, acılı baba Abdullah’a baş sağlığı diledi.
Kaynak: İHA
Aileden geriye kalan tek fert olan acılı baba Abdullah ile uzun süre sohbet imkanı bulduğunu belirten Bağlı, baba Abdullah’ın anlattığı hikayenin de ayrıca yürekleri dağladığını ifade etti.
Ablanın müracaatına rağmen İzlanda hükümetinin ailenin ilticasını kabul etmediğini belirten Bağlı, “Ablası Kanada’da yaşıyor. Birkaç kez ısrarla batıya gelmesini, tüm imkanları kendisinin sağlamak istediğini söylemiş. O’da buna güvenerek bir nevi, bu yolculuğa çıkmış. Fakat Kanada Hükümeti ilticasını kabul etmemiş. Çocukların vefatından sonra Kanada hükümeti açıklama yaparak, arzu ederse babanın ilticasını kabul edeceğini açıklamış" dedi.
Babayı Türk vatandaşlığına geçmesi talebinde de bulunduklarını anlatan Bağlı, “Ben de kendisine söyledim, arzu ederse, vatandaşlığımıza geçmek isterse, Abdullah kardeşimizi ağırlamak isteriz. Çocukları ile ilgili en çok arzu ettiği şey, eşinin ve çocuklarının kabrini, her gün en azından haftada bir kez ziyaret edebilmekti. Israrla Kobani’ye defin edilmesini arzu etti. Biz de bu arzusunu yerine getirebilmek için büyük gayret gösterdik” diye konuştu.
Bağlı, babanın yaşadıklarını ve anlattıklarını şöyle ifade etti:
“İnsanlığın vicdanın kifayetsiz kaldığı bir manzara ile bütün dünya karşı karşıya kaldı. Bizzat gözleri önünde çocuklarını kaybeden babanın acısını tarif edecek bir kelime bulamıyorum. Çocukların kendisine seslenişi ve bu seslenişin giderek yok oluşunu ve çaresiz bir şekilde denizin ortasında çırpınışını anlattı. Buradaki acının ızdırabın bir an önce dinmesi için Türkiye’nin ve dünya kamuoyunun gerekli adımları atması gerekiyor. Türkiye üzerine düşen tüm sorumluluklarını yerine getiriyor. İstiyoruz ki bunlar yaşanmasın. Kendi ülkelerinde ve memleketlerinde huzurlu bir yaşam sürsünler. Bu konuda çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Ama ne yazık ki uluslararası kamuoyu, özellikle mülteciler konusunda, Suriye konusunda duyarlı davranmıyor. Ege ve Akdeniz’de her seferde büyük dramlarla karşılaşıyoruz."
Bağlı, acılı baba Abdullah’a baş sağlığı diledi.