Bağırsak Bakterileri Pek Çok Hastalıkta Başrolde Yer Alıyor
Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Tarkan Karakan, bağırsak bakterilerinin obeziteden kolon kanserine kadar pek çok hastalığa neden olabileceğine dikkat çekti.
Doğuştan itibaren bağırsaklara yerleşen bakteriler karaciğer yağlanmasından kolon kanserine, obeziteden ruh sağlığımızın dengesine kadar pek çok konuda önemli yer teşkil ediyor. İnsan hayatında kritik öneme sahip bakteriler özellikle kalın bağırsakta yüksek rakamlara ulaşırken, bakterilerin toplam yüzey alanı tenis kortu büyüklüğüne ulaşabiliyor. Son yıllarda yaygınlaşan pek çok hastalığın bakterilerle ilgili olduğunu ifade eden Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Tarkan Karakan, doğumdan itibaren bağırsaklarımıza ilk yerleşen bakterilerin yararlı olduğunu, çocukluk çağında kullanılan antibiyotiklerin bu yarara zarar verdiğini söyledi.
Çocukluğun ilk beş senesinde bağırsak bakteri yapısının şekillendiğini ve olgunlaştığını aktaran Karakan, bu dönemde kullanılan antibiyotiklerin bağırsak mikrobiyotamızda kalıcı hasar bıraktığını belirtti.
Yapılan araştırmaların da bu bilgiyi doğruladığını ifade eden Karakan, İskandinav ülkelerinde yapılan ve bu yıl yayınlanan bir çalışmadan örnek vererek 5 yaş civarında iki kez antibiyotik kullanımının erişkin yaşta obeziteyi ve inflamatuvar bağırsak hastalığını 2-3 kat artırdığını söyledi.
Yine bu durumun çocukluk çağında da otizm, alerjik hastalıklar, obezite, inflamatuvar bağırsak hastalığı, spastik kolon, öğrenme ile ilgili bozukluklar olarak karşımıza çıktığını ifade eden Karakan, bakterilerin sadece fizyolojik rahatsızlıklara değil aynı zamanda ruhsal rahatsızlıklara da neden olduğunu aktardı.
BAKTERİLER RUH SAĞLIĞINI DA ETKİLİYOR
Bağırsak beyin ekseni denilen bir yolla bağırsak bakterilerinin ürettiği seratonin ve benzeri maddelerin depresyon, panik atak, endişe, hatta şizofreni ile ilişkili olduğunu gösteren çalışmaların olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tarkan Karakan, depresyon hastalarının bağırsaklarında sağlıklı insanlardan farklı olarak bir bakteri (Oscillobacteria) olduğunun keşfedildiğini kaydetti.
BAKTERİ YAPISINDAKİ DEĞİŞİM OBEZİTEYE YOL AÇIYOR
Batı tipi yaşam tarzının en yaygın hastalıklarından biri olan obezitenin de yine bağırsak mikrobiyotasının bozulması ile yakından ilişkili olduğuna dikkat çeken Karakan, fast-food ve dondurulmuş hazır gıdaların bağırsaktaki bakteri yapısını değiştirdiğini söyledi.
Karakan, yoğun antibiyotik kullanımı ile bakteri yapısındaki değişimin erişkinlerde de obeziteye yol açtığını ifade ederek, “Amerika’da antibiyotik kullanım haritası ile obezite haritası birbiri ile örtüşüyor. Antibiyotiklerin bilinçsiz ve eczaneden reçetesiz serbest alınabildiği sayılı ülkelerden biri olarak ülkemiz de tehlike altındadır” diye konuştu.
BAKTERİLERİN TANIMLANMASI İLE KOLON KANSERİ ÖNLENEBİLİR
Kolon kanseri hastalarında sağlıklı insanlardan farklı bakterilerin olduğu ve bu bakterilerin kanserojen üretebildiği, bunun da polip ve kansere yol açtığı birçok hayvan ve insan çalışmasında gösterildiğini ifade eden Karakan, gelecekte bu bakterilerin daha iyi tanımlanmasıyla tedavi edilerek kolon kanserinin önlenebileceğini belirtti.
Kaynak: İHA
Çocukluğun ilk beş senesinde bağırsak bakteri yapısının şekillendiğini ve olgunlaştığını aktaran Karakan, bu dönemde kullanılan antibiyotiklerin bağırsak mikrobiyotamızda kalıcı hasar bıraktığını belirtti.
Yapılan araştırmaların da bu bilgiyi doğruladığını ifade eden Karakan, İskandinav ülkelerinde yapılan ve bu yıl yayınlanan bir çalışmadan örnek vererek 5 yaş civarında iki kez antibiyotik kullanımının erişkin yaşta obeziteyi ve inflamatuvar bağırsak hastalığını 2-3 kat artırdığını söyledi.
Yine bu durumun çocukluk çağında da otizm, alerjik hastalıklar, obezite, inflamatuvar bağırsak hastalığı, spastik kolon, öğrenme ile ilgili bozukluklar olarak karşımıza çıktığını ifade eden Karakan, bakterilerin sadece fizyolojik rahatsızlıklara değil aynı zamanda ruhsal rahatsızlıklara da neden olduğunu aktardı.
BAKTERİLER RUH SAĞLIĞINI DA ETKİLİYOR
Bağırsak beyin ekseni denilen bir yolla bağırsak bakterilerinin ürettiği seratonin ve benzeri maddelerin depresyon, panik atak, endişe, hatta şizofreni ile ilişkili olduğunu gösteren çalışmaların olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tarkan Karakan, depresyon hastalarının bağırsaklarında sağlıklı insanlardan farklı olarak bir bakteri (Oscillobacteria) olduğunun keşfedildiğini kaydetti.
BAKTERİ YAPISINDAKİ DEĞİŞİM OBEZİTEYE YOL AÇIYOR
Batı tipi yaşam tarzının en yaygın hastalıklarından biri olan obezitenin de yine bağırsak mikrobiyotasının bozulması ile yakından ilişkili olduğuna dikkat çeken Karakan, fast-food ve dondurulmuş hazır gıdaların bağırsaktaki bakteri yapısını değiştirdiğini söyledi.
Karakan, yoğun antibiyotik kullanımı ile bakteri yapısındaki değişimin erişkinlerde de obeziteye yol açtığını ifade ederek, “Amerika’da antibiyotik kullanım haritası ile obezite haritası birbiri ile örtüşüyor. Antibiyotiklerin bilinçsiz ve eczaneden reçetesiz serbest alınabildiği sayılı ülkelerden biri olarak ülkemiz de tehlike altındadır” diye konuştu.
BAKTERİLERİN TANIMLANMASI İLE KOLON KANSERİ ÖNLENEBİLİR
Kolon kanseri hastalarında sağlıklı insanlardan farklı bakterilerin olduğu ve bu bakterilerin kanserojen üretebildiği, bunun da polip ve kansere yol açtığı birçok hayvan ve insan çalışmasında gösterildiğini ifade eden Karakan, gelecekte bu bakterilerin daha iyi tanımlanmasıyla tedavi edilerek kolon kanserinin önlenebileceğini belirtti.