'2010 KPSS'den Sonra 2 Yıl Psikolojik Tedavi Gördüm'
Usulsüzlük yapıldığı iddia edilen 2010 yılındaki KPSS sınavından sonra beden eğitimi öğretmeni olarak atanamayan eski milli judocu Gül Zeybek, Balıkesir'de o dönemden bu yana organik ekmek, yumurta, erişte gibi ürünler satarak geçimini sağlarken, yaşadıklarını atlatmak için 2 yıl psikolojik tedavi gördü.
Zeybek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2010 KPSS'ye ciddi şekilde hazırlandığını belirterek, "Çnceki yıllarda hiç matematik sorusu çözemiyordum, ama bu sınavda söz konusu konuda netler çıkarmıştım" dedi.
Sınav bittikten sonraki çok heyecanlı olduğunu ve iyi puan alacağını düşündüğünü anlatan Zeybek, şöyle devam etti:
"Kesin atandığımı düşündüm. Çünkü ilk defa matematikten bu kadar net yapmıştım. Tarihten hepsi doğruydu. Türkçe aynı şekilde iyiydi. Coğrafya ve eğitim bilimlerinde netlerim çok yüksekti. Çok iyi puanlar beklerken bana 69 geldi. O sene atanamadım. O sene atanamamanın şokunu halen yaşıyorum. O sene gecemi gündüzüme katmıştım ders çalışmak için. Sabah 5'te kalkıp soru çözüyordum. Dışarı bir çay içmek için bile adım atmıyordum. Tamamen hayatım bitmişti. Bir sene boyunca bu sınava odaklanmıştım. Bu kadar net varken nasıl olur düşük puan alırım? Yıllar sonra sınavda usulsüzlük yapıldığı, bazılarının hak etmeden kazandığı ortaya çıktı."
Zeybek, sınavın bu şekilde sonuçlanmasının kendisinde çok büyük bir yıkıntıya yol açtığını vurgulayarak, uzun süre kendisini toparlayamadığını aktardı.
Emeklerinin karşılığını alamadığını, bazılarının alın terini çaldığını belirten Zeybek, "Sınav sonuçlarının açıklanmasından sonra psikolojim bozuldu. 2 yıl psikolojik tedavi gördüm, bir yıl boyunca düzenli ilaç kullandım. Hayatımdan iki yılı çalmış oldular. Harcadığım emek, çöpe gitti. Bu kişilerden bu dünyada ve öbür dünyada bunların hesabı sorulması gerekiyor. O sınavdan sonra ben sınavların güvenilirliğine hiçbir şekilde inanmıyorum. Sınava girmeye devam ediyorum ama artık ders çalışmıyorum" diye konuştu.
- "Dedelerimizin, ninelerimizin sağlık mirasını aktarmaya çalışıyorum"
Zeybek, tedavisinin ardından hayata dört elle sarılmaya karar verdiğini ifade ederek, "Sınavda yaşadığım travmadan sonra şizofren derecesine gelecek kadar bir tanı konuldu. Bu 2010 yılında oldu zaten. Bunu atlatmam 2 yılımı aldı. şu anda gıda sektörüyle uğraşıyorum. Liseden gıda bölümü mezunuydum. Organik ekmek, yumurta, erişte gibi ürünler satıyorum. Dedelerimizin, ninelerimizin sağlık mirasını gençlere, çocuklara aktarmaya çalışıyorum" dedi.
Bazen sınavlara çalıştığı eski kitap ve defterlerine göz attığını anlatan Zeybek, bazı kişiler yüzünden ne tür sorunlar yaşadığını düşündüğünü kaydetti.
Kaynak: AA
Sınav bittikten sonraki çok heyecanlı olduğunu ve iyi puan alacağını düşündüğünü anlatan Zeybek, şöyle devam etti:
"Kesin atandığımı düşündüm. Çünkü ilk defa matematikten bu kadar net yapmıştım. Tarihten hepsi doğruydu. Türkçe aynı şekilde iyiydi. Coğrafya ve eğitim bilimlerinde netlerim çok yüksekti. Çok iyi puanlar beklerken bana 69 geldi. O sene atanamadım. O sene atanamamanın şokunu halen yaşıyorum. O sene gecemi gündüzüme katmıştım ders çalışmak için. Sabah 5'te kalkıp soru çözüyordum. Dışarı bir çay içmek için bile adım atmıyordum. Tamamen hayatım bitmişti. Bir sene boyunca bu sınava odaklanmıştım. Bu kadar net varken nasıl olur düşük puan alırım? Yıllar sonra sınavda usulsüzlük yapıldığı, bazılarının hak etmeden kazandığı ortaya çıktı."
Zeybek, sınavın bu şekilde sonuçlanmasının kendisinde çok büyük bir yıkıntıya yol açtığını vurgulayarak, uzun süre kendisini toparlayamadığını aktardı.
Emeklerinin karşılığını alamadığını, bazılarının alın terini çaldığını belirten Zeybek, "Sınav sonuçlarının açıklanmasından sonra psikolojim bozuldu. 2 yıl psikolojik tedavi gördüm, bir yıl boyunca düzenli ilaç kullandım. Hayatımdan iki yılı çalmış oldular. Harcadığım emek, çöpe gitti. Bu kişilerden bu dünyada ve öbür dünyada bunların hesabı sorulması gerekiyor. O sınavdan sonra ben sınavların güvenilirliğine hiçbir şekilde inanmıyorum. Sınava girmeye devam ediyorum ama artık ders çalışmıyorum" diye konuştu.
- "Dedelerimizin, ninelerimizin sağlık mirasını aktarmaya çalışıyorum"
Zeybek, tedavisinin ardından hayata dört elle sarılmaya karar verdiğini ifade ederek, "Sınavda yaşadığım travmadan sonra şizofren derecesine gelecek kadar bir tanı konuldu. Bu 2010 yılında oldu zaten. Bunu atlatmam 2 yılımı aldı. şu anda gıda sektörüyle uğraşıyorum. Liseden gıda bölümü mezunuydum. Organik ekmek, yumurta, erişte gibi ürünler satıyorum. Dedelerimizin, ninelerimizin sağlık mirasını gençlere, çocuklara aktarmaya çalışıyorum" dedi.
Bazen sınavlara çalıştığı eski kitap ve defterlerine göz attığını anlatan Zeybek, bazı kişiler yüzünden ne tür sorunlar yaşadığını düşündüğünü kaydetti.