Malatyalı İş Adamının Klasik Araba Tutkusu
Çocukluğundan bu yana klasik otomobillere ilgi duyan Malatyalı iş adamı Mehmet Sarıcı'nın eski model 9 aracı, görenlerin ilgisini çekiyor.
Klasik otomobillerini Malatya'daki akaryakıt istasyonunda sergileyen Sarıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçüklüğünden itibaren evlerinin kapısında 4-5 araç olduğunu söyledi.
Bu yaşlardan itibaren otomobillere olan ilgisinin zamanla tutkuya dönüştüğünü anlatan Sarıcı, kardeşi Ahmet Sarıcı'yla 2011 yılında "klasik otomobil koleksiyonu" oluşturmaya karar verdiklerini söyledi.
Sarıcı, 1966 model iki Chevrolet Impala ile başladığı koleksiyonuna, 1950 model Fiat, 1959 model Ford Galaxy 500, 1960 model Dodge pikap, 1961 model Ford pikap, 1962 model Willys, 1963 Chevrolet Suburban ve 1977 model Buick ile devam ettiğini belirtti.
Şu anda 9 klasik aracının bulunduğunu anlatan Sarıcı, şunları kaydetti:
"1950 model Türkiye'de tek, Fiat marka bir arabam var. O hediye bana, bir akrabamın hediyesi. Bu araç, zırhlı bir araçtı. Zırhını biz söktük. 'Sinyal' diye bir olay yoktu. O dönemde, çamurluğunun yan tarafında bir el işareti çıkıp, sağa sola dönüşler, o vardı. O da kırılınca onu iptal ettirdik. Şu anda, sinyal lambası taktırdık ona. 1959 model Ford Galaxy 500, 1960 model Dodge pikap, 1961 model Ford pikap, 1962 Willys, 1963 model Chevrolet Suburban diye minibüs şeklinde bir klasik aracım var. O şu anda restorasyonda, yapılıyor, toplanıyor. 1966 model iki tane aracım var, iki tane Chevrolet Impala. Bir tane de 1977 model Buickim var."
- "Pahalı bir zevk"
Ankara, İstanbul ve Amerika'dan getirdiği orijinal parçalarla araçları biri dışında tamamen yenilediğini ve trafiğe çıkacak duruma getirdiğini belirten Sarıcı, 2-3 yıl alan bu işlemlerin fazla uğraşı isteyen pahalı bir zevk olduğunu aktardı.
Sarıcı, klasik arabayı kullanmanın bir tutku, bir ayrıcalık olduğunu dile getirerek, "Büyük bir zevk veriyor bana. Şu anda en son model bir araç getirseler, hiç kullanmak istemem. Benim için varsa yoksa klasik. Ayrı bir tutku, ayrı bir zevk, ayrı bir uğraş çünkü bu araçlara çok büyük emekler veriyorum. Hepsini şaseden toplattırıyorum. Sırf şase kalıyor altta. Öbür taraflarını motor aksamları, tekerler, kasası, çamurlukları, kapıları hepsi tek tek dağıldıktan sonra tekrar tek tek civata şeklinde toplanarak bugünkü hale geliyor. Onun için bir aracın uğraşısı 2-3 yıl sürüyor" diye konuştu.
Akaryakıt istasyonunda sergilediği araçlara ilgi ve talebin de yoğun olduğunu vurgulayan Sarıcı, otomobillerinin bakımını üslenen aile dostları Vedat Ezen ve kardeşi Ahmet Sarıcı dışında, kimsenin araçlarını kullanmasına izin vermediğini ifade etti.
Sarıcı, vatandaşların düğün, nişan ve özel günleri için klasik araçlarını kendisinden kiralamak istediğini belirterek, "Gelirler, düğün, nişan, özel günler için kiraya isterler. Kesinlikle vermem. Yeğenim geldi istedi, yeğenime bile düğünü için vermedim çünkü 3 sene uğraşıyorum. 'Bir yeri çizilir, bir şey olur' diye. Kesinlikle hiç öyle bir şey de düşünmüyorum. Gelenin de hatırı kalıyor ama yapacak bir şey yok" dedi.
Mehmet Sarıcı, araçlara gözü gibi baktığını ifade ederek, hedefinin gücü yettiğince tüm marka ve modellerden birer klasik araç almak olduğunu söyledi.
Kaynak: AA
Bu yaşlardan itibaren otomobillere olan ilgisinin zamanla tutkuya dönüştüğünü anlatan Sarıcı, kardeşi Ahmet Sarıcı'yla 2011 yılında "klasik otomobil koleksiyonu" oluşturmaya karar verdiklerini söyledi.
Sarıcı, 1966 model iki Chevrolet Impala ile başladığı koleksiyonuna, 1950 model Fiat, 1959 model Ford Galaxy 500, 1960 model Dodge pikap, 1961 model Ford pikap, 1962 model Willys, 1963 Chevrolet Suburban ve 1977 model Buick ile devam ettiğini belirtti.
Şu anda 9 klasik aracının bulunduğunu anlatan Sarıcı, şunları kaydetti:
"1950 model Türkiye'de tek, Fiat marka bir arabam var. O hediye bana, bir akrabamın hediyesi. Bu araç, zırhlı bir araçtı. Zırhını biz söktük. 'Sinyal' diye bir olay yoktu. O dönemde, çamurluğunun yan tarafında bir el işareti çıkıp, sağa sola dönüşler, o vardı. O da kırılınca onu iptal ettirdik. Şu anda, sinyal lambası taktırdık ona. 1959 model Ford Galaxy 500, 1960 model Dodge pikap, 1961 model Ford pikap, 1962 Willys, 1963 model Chevrolet Suburban diye minibüs şeklinde bir klasik aracım var. O şu anda restorasyonda, yapılıyor, toplanıyor. 1966 model iki tane aracım var, iki tane Chevrolet Impala. Bir tane de 1977 model Buickim var."
- "Pahalı bir zevk"
Ankara, İstanbul ve Amerika'dan getirdiği orijinal parçalarla araçları biri dışında tamamen yenilediğini ve trafiğe çıkacak duruma getirdiğini belirten Sarıcı, 2-3 yıl alan bu işlemlerin fazla uğraşı isteyen pahalı bir zevk olduğunu aktardı.
Sarıcı, klasik arabayı kullanmanın bir tutku, bir ayrıcalık olduğunu dile getirerek, "Büyük bir zevk veriyor bana. Şu anda en son model bir araç getirseler, hiç kullanmak istemem. Benim için varsa yoksa klasik. Ayrı bir tutku, ayrı bir zevk, ayrı bir uğraş çünkü bu araçlara çok büyük emekler veriyorum. Hepsini şaseden toplattırıyorum. Sırf şase kalıyor altta. Öbür taraflarını motor aksamları, tekerler, kasası, çamurlukları, kapıları hepsi tek tek dağıldıktan sonra tekrar tek tek civata şeklinde toplanarak bugünkü hale geliyor. Onun için bir aracın uğraşısı 2-3 yıl sürüyor" diye konuştu.
Akaryakıt istasyonunda sergilediği araçlara ilgi ve talebin de yoğun olduğunu vurgulayan Sarıcı, otomobillerinin bakımını üslenen aile dostları Vedat Ezen ve kardeşi Ahmet Sarıcı dışında, kimsenin araçlarını kullanmasına izin vermediğini ifade etti.
Sarıcı, vatandaşların düğün, nişan ve özel günleri için klasik araçlarını kendisinden kiralamak istediğini belirterek, "Gelirler, düğün, nişan, özel günler için kiraya isterler. Kesinlikle vermem. Yeğenim geldi istedi, yeğenime bile düğünü için vermedim çünkü 3 sene uğraşıyorum. 'Bir yeri çizilir, bir şey olur' diye. Kesinlikle hiç öyle bir şey de düşünmüyorum. Gelenin de hatırı kalıyor ama yapacak bir şey yok" dedi.
Mehmet Sarıcı, araçlara gözü gibi baktığını ifade ederek, hedefinin gücü yettiğince tüm marka ve modellerden birer klasik araç almak olduğunu söyledi.