Yeşil Yol Projesi İçin İmza Kampanyası
Rize'nin Hemşin ilçesinde bir grup yaylacı, Karadeniz Bölgesi'nde 8 ilin yaylalarını yaklaşık 2 bin 600 kilometrelik yolla birbirine bağlayacak Yeşil Yol Projesi'nin uygulanması için imza kampanyası başlattı.
Hemşin Parkı'nda bir araya gelerek Yeşil Yol Projesi'nin uygulanması için imza kampanyası başlatan grup adına konuşan İsmail Tüysüz, Samistal Yaylası'nın yol çalışmalarını engelleyenler olduğuna işaret ederek, "Bu, bizim ağırımıza gitti. Samistal ve Hazindak yaylalarının sahipleri bizleriz. Bu yayla yollarını istemeyenlerin tek sebebi var, o da rant meselesidir. Biz yol ve elektrik istiyoruz. Bizim derdimiz can derdi. Onların derdi para" diye konuştu.
Bu nedenle imza kampanyası başlattıklarını ve yaklaşık 500 kişinin buna imza attığını aktaran Tüysüz, "Biz belgelerle konuşuyoruz. Elimizde de hiç pankart yok, gayet temiz ve açık bir şekilde herkes kendi özgür iradesini kullanarak gelip imzasını attı" ifadesini kullandı.
"Bu yaylanın gerçek sahipleri, bu yaylayı korumak istiyor" diyen Tüysüz, şunları söyledi:
"Herkes kendi yaylasını korusun. Bizim yaylamızın koruyucusu biziz. Kendi yaylalarımızı nasıl korunacağını biliyoruz. Artık bizim konuşma zamanımız geldi. Bu zamana kadar sustuk. Bizim yaylalarımıza sahip olamayan kişiler çıkıp bizim adımıza konuşuyor. Samistal, Hazindak ve diğer yaylaların bağlantı yolları için her türlü imza yetkisini bulunduran kişileriz."
Tüysüz, dedelerinden kendilerine kalan yaylaları zor şartlar altında korumayı bildiklerini anlatarak, "İnsanların barınma hakkını hiç kimse elinden alamaz. Barınma hakkı olan yerlere de devletin yol ve elektrik getirme şartı vardır" dedi.
Köylülerden Saliha Tahmaz da "Biz, doğamızın, yaylalarımızın ve ormanımızın sahibiyiz. Biz kimseye yaylalarımızı bozdurmayız. Kendi yaylalarına yol gelene kadar Yeşil Yol'u istemeyenler neredeydiler? Kendi yaylalarında bütün imkanlar var. Biz yaylamızı bozdurmuyoruz. Bir tane ağaç kesilmiyor. Biz doğanın yanındayız. Buradaki amaç, birilerinin rant meselesidir, Yeşil Yol'a karşı çıkmak filan değil" şeklinde konuştu.
- "Karşı çıkanların hayvancılık yaptığı yok"
Çamlıhemşin'de ise aralarında kadınların da bulunduğu vatandaşlar, yaylalarına daha rahat ulaşım için yolların bir an önce bitirilmesini talep etti.
Ağusor Yaylası Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Adem Alinoğlu, yaylaları birleştirecek Yeşil Yol Projesi'nin bir ihtiyaç olduğunu belirterek, bunun bölge halkını rahatlatacağını söyledi.
Yolun bir nimet olduğunu ifade eden Alinoğlu, bazı kesimlerin yaylalarına yol gelinceye kadar çalışmaya karşı çıkmadıklarını, yolun yaylalarına ulaşmasının ardından nedensiz bir protesto ortaya koyduklarını belirtti.
Bölgede gerçek anlamda yaylacılık yapanların yol beklediğinin altını çizen Alinoğlu, "Huser Yaylası yol istiyor, Kaçkar Yaylası'nın da hakkı var. Karşı çıkanların amacı belli. Karşı çıkanların hayvancılık yaptığı yok. Miting yapıyorlar. Hopa'dan, Ankara'dan gelenler yol istemiyor. Amaçları, yaylaya gitmek değil, başka bir amaçları var. Hizmet istemiyorlar, biz hizmete talibiz, biz hizmeti istiyoruz" diye konuştu.
- "Yol medeniyettir ve yaylacıların buna ihtiyacı var"
Çayırdüzü köyü muhtarı Mustafa Kahan ise Yeşil Yol'u "olmazsa olmaz" olarak değerlendirdiklerini vurgulayarak, Koçdüzü Yaylası başta olmak üzere birçok yaylayı kullandıklarını söyledi.
Yaylalara göç yapacaklarını ve vatandaşların yolun düzeltilmesini beklediklerini dile getiren Kahan, "Bazı kişiler yol kendi yaylalarına ulaştıktan sonra yola karşı çıkıyor. Bizim vatandaşlar bizden yol yapılmasını istiyor. Yol, medeniyettir ve yaylacıların buna ihtiyacı var" dedi.
Yukarı Şimşirli köyünde 18 yıl muhtarlık yapan Faik Aydoğdu da projeye karşı çıkanların Kavrun Yaylası'nda 10 gün kalmadığını savunarak, bunların devlete karşı çıkarak hizmetleri istemediklerini anlattı.
Yayla halkından 5-10 kişilik bir grubun yola karşı olduğunu, karşı çıkanların büyük bölümünün dışarıdan geldiğini iddia eden Aydoğdu, "Karşı çıkanlar 'doğacıyım' diyecek, 'Aşağı Kavrun'dan yol gitsin' isteyecek. Burada doğa var da Aşağı Kavrun'da doğa yok mu? Demek ki rant peşindeler. Doğanın katledildiğini ileri sürüyorlar. Burada ağaç yok, orman yok. Yola karşı çıkanlar, Galerdüzü mevkisinden Kavrun'a kadar yol yapılırken neredeydi?" diye konuştu.
Aydoğdu, yaylalarda vatandaşların söylentilere inandırıldığına işaret ederek, "Devlet, vatandaşı bilgilendirmeli" dedi.
Güllü köyü muhtarı Hasan Kus ise Yeşil Yol'un uygulanmasını istediklerini söyledi.
- Yaylacılar yolun duracağından endişeli
Kavrun Yaylası'ndaki yaylacılardan Gülten Gündoğdu da "Evlerimize, çevreye bir zararı olmadıktan sonra yol geçsin. Karda çok zorlanıyoruz. Buralara çok kar yağıyor. Yol işimizi kolaylaştıracak. Yolla ulaşım kolaylaşacak ve olumsuzluklar aza inecek" dedi.
Yaz aylarında yaylaya gelen Ayten Aydın ise yolla yaylalara ulaşımın kolaylaşacağını belirterek, şunları söyledi:
"İsviçre'deki yaylalara rahatlıkla ulaşılabiliyorsa benim ülkemde neden olmasın. Yolların ulaştığı her yere insan da ulaşacağı için gelişimi çok daha iyi olacaktır. Şehirlerdeki insanlar çay taşıyan, patikalardan yük taşıyan hanımları görmek isterken köylü hanımlar da bu eziyete itiraz ediyor. Bence yol medeniyettir ve şehirdeki medeniyeti yaylacıların ayağına getirmek lazım. Bu, onların da hakkı. Bu nedenle Yeşil Yol Projesi'nin köylü ile kentliyi refahta birleştireceğini düşünüyorum."
Bölgede hayvan nakliyesi işi ile uğraşan ve aynı zamanda yaylacılık yapan Ali Kesimal da "Çevreci olduğunu söyleyenler, şehirlerde yaşayıp köydekilerin derdini bilmez. Yeşil Yol'a karşı olanlar, köyde yol yapıldığı zaman da yola karşıydı ama yapıldıktan sonra en çok onlar memnun oldular. Yaylacının çilesini yaylacı bilir. Arabaya binenler, sırtında 50 kilogram yük ile 3-5 saat yürüsünler, ondan sonra konuşsunlar" ifadelerini kullandı.
- Fırtına İnisiyatifi Sözcüsü Bekar'ın görüşleri
Yeşil Yol Projesi'ne karşı çeşitli eylemler yapan Fırtına İnisiyatifi Sözcüsü Bülent Bekar ise bir yıl önce konuşulmaya başlanan projenin amacının yöre halkı ile paylaşılmadığını söyledi.
Projeye ilişkin çalışmanın mevcut yolların genişletilmesiyle başladığını anlatan Bekar, "Yöre halkı, ilk başta memnun kaldı. Bakım onarıma ihtiyacı olan yolların onarımı insanların hoşuna gitti ama zamanla yol genişliği 12 metreye çıktı. Büyük uçurumlar oluşurken mera ikiye bölünmeye başlandı. Yol yapımında çıkan hafriyat yamaçlara atıldı. Mera, taş altında kalınca şikayetçi olmaya başladık" diye konuştu.
Bekar, ortaya çıkan tahribatın ardından Yeşil Yol Projesi'nin içeriğini yetkililerden istediklerini ancak buna cevap alamadıklarını savunarak, "İnsanların ister istemez müdahalesi başladı. Etüdü de öğrenince isyanları arttı. Yapılacak yolla insanlar korunması gereken yerlere daha çok sürüklenmiş olacak hem de yol evlerinin üzerinden geçtiği için evlere tahribat verecek. Can ve mal güvenliği tehlikeye atılmış olacak" ifadelerini kullandı.
Yaylaların yöre halkı tarafından korunduğunu ve kontrol altında olduğunu ifade eden Bekar, "Yollar yapıldıktan sonra 2 binli rakımlarda kimlerin geldiği gittiği ne amaca hizmet ettiği takip edilemeyecek. Yöre insanında güvenlik nedeniyle kaygı var. Her yayla arasına karakol mu kurulacak? İnsanımızın devletine bağlılığını kimse sorgulayamaz ama karakollar özgürlüklerini elinden alacak" dedi.
Fırtına İnisiyatifine destek veren 4 çocuk annesi Neriman Yücel de yolun kendileri için bir gereklilik olmadığını belirterek, çalışmaların ardında büyük tahribat bıraktığını savundu.
Yücel, "Yol başlayalı iki ay oldu. Bizim yollarımıza hiçbir şey katmadı. Bizim yaylamıza inemeden dağa doğru devam ediyor. Bize hiçbir faydası yok" ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
Bu nedenle imza kampanyası başlattıklarını ve yaklaşık 500 kişinin buna imza attığını aktaran Tüysüz, "Biz belgelerle konuşuyoruz. Elimizde de hiç pankart yok, gayet temiz ve açık bir şekilde herkes kendi özgür iradesini kullanarak gelip imzasını attı" ifadesini kullandı.
"Bu yaylanın gerçek sahipleri, bu yaylayı korumak istiyor" diyen Tüysüz, şunları söyledi:
"Herkes kendi yaylasını korusun. Bizim yaylamızın koruyucusu biziz. Kendi yaylalarımızı nasıl korunacağını biliyoruz. Artık bizim konuşma zamanımız geldi. Bu zamana kadar sustuk. Bizim yaylalarımıza sahip olamayan kişiler çıkıp bizim adımıza konuşuyor. Samistal, Hazindak ve diğer yaylaların bağlantı yolları için her türlü imza yetkisini bulunduran kişileriz."
Tüysüz, dedelerinden kendilerine kalan yaylaları zor şartlar altında korumayı bildiklerini anlatarak, "İnsanların barınma hakkını hiç kimse elinden alamaz. Barınma hakkı olan yerlere de devletin yol ve elektrik getirme şartı vardır" dedi.
Köylülerden Saliha Tahmaz da "Biz, doğamızın, yaylalarımızın ve ormanımızın sahibiyiz. Biz kimseye yaylalarımızı bozdurmayız. Kendi yaylalarına yol gelene kadar Yeşil Yol'u istemeyenler neredeydiler? Kendi yaylalarında bütün imkanlar var. Biz yaylamızı bozdurmuyoruz. Bir tane ağaç kesilmiyor. Biz doğanın yanındayız. Buradaki amaç, birilerinin rant meselesidir, Yeşil Yol'a karşı çıkmak filan değil" şeklinde konuştu.
- "Karşı çıkanların hayvancılık yaptığı yok"
Çamlıhemşin'de ise aralarında kadınların da bulunduğu vatandaşlar, yaylalarına daha rahat ulaşım için yolların bir an önce bitirilmesini talep etti.
Ağusor Yaylası Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Adem Alinoğlu, yaylaları birleştirecek Yeşil Yol Projesi'nin bir ihtiyaç olduğunu belirterek, bunun bölge halkını rahatlatacağını söyledi.
Yolun bir nimet olduğunu ifade eden Alinoğlu, bazı kesimlerin yaylalarına yol gelinceye kadar çalışmaya karşı çıkmadıklarını, yolun yaylalarına ulaşmasının ardından nedensiz bir protesto ortaya koyduklarını belirtti.
Bölgede gerçek anlamda yaylacılık yapanların yol beklediğinin altını çizen Alinoğlu, "Huser Yaylası yol istiyor, Kaçkar Yaylası'nın da hakkı var. Karşı çıkanların amacı belli. Karşı çıkanların hayvancılık yaptığı yok. Miting yapıyorlar. Hopa'dan, Ankara'dan gelenler yol istemiyor. Amaçları, yaylaya gitmek değil, başka bir amaçları var. Hizmet istemiyorlar, biz hizmete talibiz, biz hizmeti istiyoruz" diye konuştu.
- "Yol medeniyettir ve yaylacıların buna ihtiyacı var"
Çayırdüzü köyü muhtarı Mustafa Kahan ise Yeşil Yol'u "olmazsa olmaz" olarak değerlendirdiklerini vurgulayarak, Koçdüzü Yaylası başta olmak üzere birçok yaylayı kullandıklarını söyledi.
Yaylalara göç yapacaklarını ve vatandaşların yolun düzeltilmesini beklediklerini dile getiren Kahan, "Bazı kişiler yol kendi yaylalarına ulaştıktan sonra yola karşı çıkıyor. Bizim vatandaşlar bizden yol yapılmasını istiyor. Yol, medeniyettir ve yaylacıların buna ihtiyacı var" dedi.
Yukarı Şimşirli köyünde 18 yıl muhtarlık yapan Faik Aydoğdu da projeye karşı çıkanların Kavrun Yaylası'nda 10 gün kalmadığını savunarak, bunların devlete karşı çıkarak hizmetleri istemediklerini anlattı.
Yayla halkından 5-10 kişilik bir grubun yola karşı olduğunu, karşı çıkanların büyük bölümünün dışarıdan geldiğini iddia eden Aydoğdu, "Karşı çıkanlar 'doğacıyım' diyecek, 'Aşağı Kavrun'dan yol gitsin' isteyecek. Burada doğa var da Aşağı Kavrun'da doğa yok mu? Demek ki rant peşindeler. Doğanın katledildiğini ileri sürüyorlar. Burada ağaç yok, orman yok. Yola karşı çıkanlar, Galerdüzü mevkisinden Kavrun'a kadar yol yapılırken neredeydi?" diye konuştu.
Aydoğdu, yaylalarda vatandaşların söylentilere inandırıldığına işaret ederek, "Devlet, vatandaşı bilgilendirmeli" dedi.
Güllü köyü muhtarı Hasan Kus ise Yeşil Yol'un uygulanmasını istediklerini söyledi.
- Yaylacılar yolun duracağından endişeli
Kavrun Yaylası'ndaki yaylacılardan Gülten Gündoğdu da "Evlerimize, çevreye bir zararı olmadıktan sonra yol geçsin. Karda çok zorlanıyoruz. Buralara çok kar yağıyor. Yol işimizi kolaylaştıracak. Yolla ulaşım kolaylaşacak ve olumsuzluklar aza inecek" dedi.
Yaz aylarında yaylaya gelen Ayten Aydın ise yolla yaylalara ulaşımın kolaylaşacağını belirterek, şunları söyledi:
"İsviçre'deki yaylalara rahatlıkla ulaşılabiliyorsa benim ülkemde neden olmasın. Yolların ulaştığı her yere insan da ulaşacağı için gelişimi çok daha iyi olacaktır. Şehirlerdeki insanlar çay taşıyan, patikalardan yük taşıyan hanımları görmek isterken köylü hanımlar da bu eziyete itiraz ediyor. Bence yol medeniyettir ve şehirdeki medeniyeti yaylacıların ayağına getirmek lazım. Bu, onların da hakkı. Bu nedenle Yeşil Yol Projesi'nin köylü ile kentliyi refahta birleştireceğini düşünüyorum."
Bölgede hayvan nakliyesi işi ile uğraşan ve aynı zamanda yaylacılık yapan Ali Kesimal da "Çevreci olduğunu söyleyenler, şehirlerde yaşayıp köydekilerin derdini bilmez. Yeşil Yol'a karşı olanlar, köyde yol yapıldığı zaman da yola karşıydı ama yapıldıktan sonra en çok onlar memnun oldular. Yaylacının çilesini yaylacı bilir. Arabaya binenler, sırtında 50 kilogram yük ile 3-5 saat yürüsünler, ondan sonra konuşsunlar" ifadelerini kullandı.
- Fırtına İnisiyatifi Sözcüsü Bekar'ın görüşleri
Yeşil Yol Projesi'ne karşı çeşitli eylemler yapan Fırtına İnisiyatifi Sözcüsü Bülent Bekar ise bir yıl önce konuşulmaya başlanan projenin amacının yöre halkı ile paylaşılmadığını söyledi.
Projeye ilişkin çalışmanın mevcut yolların genişletilmesiyle başladığını anlatan Bekar, "Yöre halkı, ilk başta memnun kaldı. Bakım onarıma ihtiyacı olan yolların onarımı insanların hoşuna gitti ama zamanla yol genişliği 12 metreye çıktı. Büyük uçurumlar oluşurken mera ikiye bölünmeye başlandı. Yol yapımında çıkan hafriyat yamaçlara atıldı. Mera, taş altında kalınca şikayetçi olmaya başladık" diye konuştu.
Bekar, ortaya çıkan tahribatın ardından Yeşil Yol Projesi'nin içeriğini yetkililerden istediklerini ancak buna cevap alamadıklarını savunarak, "İnsanların ister istemez müdahalesi başladı. Etüdü de öğrenince isyanları arttı. Yapılacak yolla insanlar korunması gereken yerlere daha çok sürüklenmiş olacak hem de yol evlerinin üzerinden geçtiği için evlere tahribat verecek. Can ve mal güvenliği tehlikeye atılmış olacak" ifadelerini kullandı.
Yaylaların yöre halkı tarafından korunduğunu ve kontrol altında olduğunu ifade eden Bekar, "Yollar yapıldıktan sonra 2 binli rakımlarda kimlerin geldiği gittiği ne amaca hizmet ettiği takip edilemeyecek. Yöre insanında güvenlik nedeniyle kaygı var. Her yayla arasına karakol mu kurulacak? İnsanımızın devletine bağlılığını kimse sorgulayamaz ama karakollar özgürlüklerini elinden alacak" dedi.
Fırtına İnisiyatifine destek veren 4 çocuk annesi Neriman Yücel de yolun kendileri için bir gereklilik olmadığını belirterek, çalışmaların ardında büyük tahribat bıraktığını savundu.
Yücel, "Yol başlayalı iki ay oldu. Bizim yollarımıza hiçbir şey katmadı. Bizim yaylamıza inemeden dağa doğru devam ediyor. Bize hiçbir faydası yok" ifadesini kullandı.