Eroğlu Açıklaması

KKTC Cumhurbaşkanı ve bağımsız cumhurbaşkanı adayı Dr. Derviş Eroğlu, cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı'nın Amerika ile bağlantısı olduğu söylentilerinin kendisinin de kulağına kadar geldiğini dile getirerek, "Ama bu neticede bir iddia.

Ancak ateş olmayan yerden duman çıkmaz diye bir atasözü de var diye aklımıza geliyor" dedi.

Derviş Eroğlu, bugün öğleden sonra KKTC’de görev yapan Türkiye medyasına mensup gazetecilerle bir araya gelerek sorularını yanıtladı; açıklamalarda bulundu. Eroğlu, “77-79 Doruk Anlaşmalarından sonra ilk kez bir ortak açıklamayı da ben imzaladım. Bu ortak açıklama bir nevi takvimdir. Ben Anastasiadis’i pazarlıklar aşamasına getirmiş bir kişiyim” diye konuştu

Eroğlu, ikinci tur için çalışmalarına devam ettiğini belirterek, “Pazarlıkların başlayacağı safhaya kadar geldik. Zaten ondan sonra masayı terk etti” dedi.

Zamana oynamak düşüncesiyle masadan kaçtıklarını ifade eden Eroğlu, Eide’nin son yaptığı basın toplantısında, müzakerelerin kaldığı yerden devam edeceğini söylediğini anımsattı. Eide’nin ayrıca, referandum için 2015’i işaret ettiğine de dikkat çeken Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben zaten aday olurken, Anastasiadis ile pazarlıklara başlayacağız. Pazarlıklar başladıktan sonra da belli bir zaman limiti içerisinde sorunu 1-2 yıl içinde çözeceğiz demiştim. Anlaşma olabileceği gibi olmaması da ihtimaldir. Ben yarım kalan bir işi tamamlamak için aday oldum. Bu benim son seçimim. Aday olurken, bir siyasi gelecek için aday olmadım. Ekiplerimizle yaptığımız çalışmalarda iyi bir ivme yakaladığımızı düşünüyorum. İnşallah pazar günkü seçimden sonra sandıktan çıkar ve sonuç alıcı müzakerelere başlarız.”
“CTP, ikinci turda Sayın Akıncı’yı destekleme kararı aldı. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz” şeklindeki soruya Eroğlu “normal değerlendiriyorum” dedi.

İki tarafın da solu temsil ettiğini ifade eden Derviş Eroğlu, solun bir seçimde işbirliği yapmasının önemli olduğunu söyledi.

“Bu işbirliğinin kime kazanç sağlayacağının tartışmaları yapılıyor” diye konuşan Derviş Eroğlu, iki sol partinin birbirine rakip olmasının seçimden sonra bitmeyeceğini belirtti.

“CTP BUNDAN ZARAR GÖRECEK”
Eroğlu, “Sayın Akıncı bir başarı yakalamıştır. Bu başarısını da bir partiye mal etmeye çalışacaktır. Her ne kadar tarafsız kalacağını söylese de bir başka sol partiyi güçlendirme gayreti içerisinde olup, bundan da CTP’nin zarar göreceğini düşünüyorum. Akıncı ile siyasi görüşlerimiz farklı. Ben bu güne kadar olmazsa olmazlarımı açıkça ortaya koydum. Kendisi, hiçbir zaman olmazsa olmazlarım şunlardır diyememiştir. Sadece Kapalı Maraş’ı BM kontrolü dışında eski sahiplerine vereceğiz demesinin dışında hiçbir net duruşu olmamıştır. Mesela hiçbir zaman Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi devam edecektir dememiştir. Mesela Türkiye’den gelen vatandaşlarımız hakkında benim kadar açık konuşmamıştır. Dönüşümlü Cumhurbaşkanlığı konusunda açıkça konuşmamıştır. Sadece vatandaşa güzel gelecek sözleriyle kampanyasını sürdürmüştür” dedi.

“VAKIF MALLARINI YOK SAYIYOR”
Eroğlu, “Sayın Akıncı’nın gelmesi halinde Rum tarafı yine oyalama taktiğine gider mi?” sorusuna da, Akıncı’nın seçilme ihtimalinin ortaya çıkmasından sonra Güney Kıbrıs’taki siyasilerin yaptığı açıklamalarla, gelinen aşamadan memnun olduklarını açıkça ifade ettiklerini söyledi.

Maraş’ta üç büyük vakfın bulunduğunu hatırlatan Derviş Eroğlu, “Sayın Akıncı bu vakıf mallarını yok sayarak bunu söylüyor” dedi.

Maraş’ın bütünlüklü bir çözümün parçası olduğuna da dikkat çeken Eroğlu, bu konunun toprak başlığına girdiğini söyledi.

“Bugün Maraş’ı veren yarın başka bir şeyi verebilir” diye konuşan Derviş Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçmişte Maraş ile ilgili öneriler sunulmuştu. Ama Rum tarafı bunları reddetmişti. Sayın Akıncı bu konuda cömert davranmıştır. Mağusa İnisiyatifi adı altında genç bir ekip vardır. Onların oylarını alabilme düşüncesiyle bu öneriyi ortaya atmıştır. Sanki Maraş açılırsa tamiratlar başlayacak ve yeni inşaatlar başlayacak. Rumların bütün malzemelerini bizden alacak gibi bir düşünce vardır. Benim bildiğim Akıncı, koltuğa oturduğu anda ilk yapacağı Maraş’ı açacağım sözünü yerine getirmek olacak. Bir de bu arkadaşların Anavatan Türkiye’ye geçmişten gelen bir öfkeleri vardır. Buraya nüfus aktardığı için. Geçmişte TSK’nın kalıcılığının bile fazla olduğu şeklinde yorumlar yaptılar. Mesela Sayın Erdoğan Başbakan iken İspanya’da bir basın toplantısında, Sayın Akıncı nüfus aktarılmasının savaş suçu olduğu yönünde sorular sormuştur.”

“MARAŞ, SADECE RUM HALKINA MENFAAT SAĞLAR”
Eroğlu, Anastasiadis’in, “Akıncı seçilirse Güven Oluşturucu Önlemler Paketi’ni görüşmeye hazırım” yönünde bugün yaptığı açıklamanın da sorulması üzerine, “Anastasiadis’in bu açıklamayla, kimin seçilmesini beklediğini net bir şekilde ifade ettiğini” söyledi.

Güven Oluşturucu Önlemleri masaya koyanın kendisi olduğunu belirten Derviş Eroğlu, “bu güven artırıcı önlemler iki halkın da menfaatine olmalıdır. Maraş sadece Rum halkına fayda sağlar” diye konuştu.

Türkiye’de yayımlanan bazı gazetelerdeki yazarların “Eroğlu seçilirse çözüm olmaz” yönündeki köşe yazılarını nasıl değerlendirildiğinin sorulması üzerine Eroğlu şöyle yanıt verdi:
“Rum tarafını bu noktaya getiren ilk benim. 77-79 Doruk Anlaşmalarından sonra ilk kez bir ortak açıklamayı da ben imzaladım. Bu ortak açıklama bir nevi takvimdir. Ben Anastasiadis’in pazarlıklar aşamasına getirmiş bir kişiyim. Çözüm istemesem herhalde bu gayretleri göstermezdim. İlk kez BM Genel Sekreterine ‘son oyun’ sözünü de söyleten benim. Eğer bir anlaşma niyetinde değilseydim bunları neden yaptım? Bu noktaya getirdikten sonra, artık son hamlenin yapılacağı bir zamanda aday olmayı düşündüm.”

“KAFALARINDA 1960’A DÖNÜŞ VAR”
“Akıncı’nın kazanması halinde müzakere sürecinde yer alacak BKP Genel Başkanı İzzet İzcan’ın bir açıklaması olmuştu. Eğer kazanırsak dağdaki bayrağı indireceğiz gibisinden. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir” yönündeki bir soruya da, Akıncı’nın da aynı düşüncede olduğunu ifade eden Eroğlu, “Neticede o da bizim bir simgemizdir. Kendi bayrağımdan çekineni, kendi bayrağının dağa çizilmesinden rahatsız olan bir kişinin elbette masada oturduktan sonra yapacaklarını vatandaşlar tahmin eder” dedi.

Kafalarının arka tarafında Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş olduğunu savunan Derviş Eroğlu, “Akıncı, bir dönem, bir ekiple birlikte Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki seçme seçilme hakkı için başvuru yapmıştı. Kafalarının arkasında Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş var” diye konuştu.

Eroğlu “Zaman zaman söylentiler duyuyoruz. Paralel yapı Kıbrıs’ta, Amerika, Akıncı’nın arkasında gibi söylentiler duyuyoruz” şeklindeki soruya ise şu yanıtı verdi:
“Bu söylentileri biz de duyduk. Paralel yapı mı dersiniz, Fetullahçı mı dersiniz bilmem ama Amerika ile bağlantısı olduğu benim de kulağıma kadar geldi. Ama bu neticede bir iddia...Ancak ateş olmayan yerden duman çıkmaz diye bir atasözü de var diye aklımıza geliyor.”
Seçimin, KKTC halkının geleceğini ilgilendiren bir seçim olduğuna dikkat çeken Eroğlu, “Rumlarla çok daha fazla işbirliği içerisinde olup da Türkiye’ye cephe açmaya çalışanların masada olması daha değişik sonuçlar doğurabilir” dedi.

Siyaseten bir gelecek beklemediğini ifade eden Eroğlu, aday olmasının tek nedeninin de yarım kalan müzakereleri tamamlamak olduğunu kaydetti.

Kaynak: İHA