'Yeni Türkiye Buluşmaları Paneli'
Çankaya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanel Demirel, başarılı olan her darbenin bir başka darbeyi tetikleme potansiyeline sahip olduğunu söyledi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Antalya Kültür Merkezi'nde düzenlenen, "Yeni Türkiye Buluşmaları Paneli" kapsamında "12 Mart ve Darbeler" konusu tartışıldı.
Çankaya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanel Demirel, darbenin seçimle gelenlerin seçim, sandık dışı yollarla iktidardan uzaklaştırılması için yapılan eylemlerin bütünü olarak değerlendirildiğini belirtti.
Darbelerin yasa dışı, gayrimeşru olduğuna işaret eden Demirel, "Demokrasilerde seçimle gelenlerin seçimle gitmesi temel unsurdur fakat darbeler bunun tersi olarak demokratik seçimlerle iktidara gelen siyasal güçleri illegal yollarla, daha çok askeri güçleri yanına alarak devlet yönetimini el koymasıdır" dedi.
Türkiye'de birçok defa darbe yapıldığını anlatan Demirel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Darbeleri yapan zihniyetin arka planında, 'Biz bu ülkenin sahibiyiz, biz bu ülke için neyin iyi, doğru olduğunu biliriz. Dolayısıyla biz, halkın iyiliği için ama halka sorarsak (Hayır) diyeceğini bildiğimiz için, halka rağmen hareket edebiliriz' zihniyeti var. Bu zihniyet her ne kadar Silahlı Kuvvetleri'nde daha ağırlıklı olsa da sadece askerlere özgü bir zihniyet değildir. Özellikle CHP içinde bu zihniyet yaygındır. CHP'de şunu hiçbir zaman unutmayalım, tamamen sivil bürokrat bir parti değildir. CHP'nin çok kuvvetli toplumsal desteği olmuştur Türkiye'de. Bugün de vardır, dün de vardı, 1950'de de vardı, 1920'lerde de vardı. Bunu görmezlikten gelmeyelim. Her darbeden sonra bu zihniyet kendisini daha sağlama alacak, netleştirecek, yeniden besleyecek dinamikleri bütün hukuk sistemine entegre eder."
Prof. Dr. Demirel, darbe yapmak, düşünmek, seçilmiş siyasi iktidara karşı harekete geçmek normal demokrasilerde suç olduğunu, seçilmiş siyasetçilere karşı cunta kurulması, çeşitli sokak hareketlerinin kışkırtılması, şiddet içeren suikastler tertip edilmesini hukuken de suç olduğunun altını çizdi.
- "Başarılı darbe, darbeleri tetikliyor"
Türkiye'de darbe olayında bir kere istenilen elde edildiği zaman arkasının da gelebileceğini dile getiren Demirel, "Başarılı olan her darbe, bir başka darbeyi tetikleme potansiyeline sahip. Bir kez darbe yaptıktan sonra darbe yapan orduyu yeniden kışlasına çekebilmek, sıkılmış bir dış macununu yeniden tüpün içine göndermek kadar maalesef zor oluyor" diye konuştu.
Gezi Parkı odaklı eylemlerde hükumeti eleştirmek için meydanlara çıkanlar kadar "Bir darbe çıkarabilir miyiz?" düşüncesine kapılanların da olduğunu vurgulayan Taner Demirel, bu ikisinin iyi ayırt edilmesi gerektiğini ifade etti.
Prof. Dr. Demirel, her sokağa çıkanın, protesto yapanın darbeci olmadığına işaret etti.
Panel sonunda, Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Evrim konuşmacılara çeşitli hediyeler verdi.
Kaynak: AA
Çankaya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanel Demirel, darbenin seçimle gelenlerin seçim, sandık dışı yollarla iktidardan uzaklaştırılması için yapılan eylemlerin bütünü olarak değerlendirildiğini belirtti.
Darbelerin yasa dışı, gayrimeşru olduğuna işaret eden Demirel, "Demokrasilerde seçimle gelenlerin seçimle gitmesi temel unsurdur fakat darbeler bunun tersi olarak demokratik seçimlerle iktidara gelen siyasal güçleri illegal yollarla, daha çok askeri güçleri yanına alarak devlet yönetimini el koymasıdır" dedi.
Türkiye'de birçok defa darbe yapıldığını anlatan Demirel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Darbeleri yapan zihniyetin arka planında, 'Biz bu ülkenin sahibiyiz, biz bu ülke için neyin iyi, doğru olduğunu biliriz. Dolayısıyla biz, halkın iyiliği için ama halka sorarsak (Hayır) diyeceğini bildiğimiz için, halka rağmen hareket edebiliriz' zihniyeti var. Bu zihniyet her ne kadar Silahlı Kuvvetleri'nde daha ağırlıklı olsa da sadece askerlere özgü bir zihniyet değildir. Özellikle CHP içinde bu zihniyet yaygındır. CHP'de şunu hiçbir zaman unutmayalım, tamamen sivil bürokrat bir parti değildir. CHP'nin çok kuvvetli toplumsal desteği olmuştur Türkiye'de. Bugün de vardır, dün de vardı, 1950'de de vardı, 1920'lerde de vardı. Bunu görmezlikten gelmeyelim. Her darbeden sonra bu zihniyet kendisini daha sağlama alacak, netleştirecek, yeniden besleyecek dinamikleri bütün hukuk sistemine entegre eder."
Prof. Dr. Demirel, darbe yapmak, düşünmek, seçilmiş siyasi iktidara karşı harekete geçmek normal demokrasilerde suç olduğunu, seçilmiş siyasetçilere karşı cunta kurulması, çeşitli sokak hareketlerinin kışkırtılması, şiddet içeren suikastler tertip edilmesini hukuken de suç olduğunun altını çizdi.
- "Başarılı darbe, darbeleri tetikliyor"
Türkiye'de darbe olayında bir kere istenilen elde edildiği zaman arkasının da gelebileceğini dile getiren Demirel, "Başarılı olan her darbe, bir başka darbeyi tetikleme potansiyeline sahip. Bir kez darbe yaptıktan sonra darbe yapan orduyu yeniden kışlasına çekebilmek, sıkılmış bir dış macununu yeniden tüpün içine göndermek kadar maalesef zor oluyor" diye konuştu.
Gezi Parkı odaklı eylemlerde hükumeti eleştirmek için meydanlara çıkanlar kadar "Bir darbe çıkarabilir miyiz?" düşüncesine kapılanların da olduğunu vurgulayan Taner Demirel, bu ikisinin iyi ayırt edilmesi gerektiğini ifade etti.
Prof. Dr. Demirel, her sokağa çıkanın, protesto yapanın darbeci olmadığına işaret etti.
Panel sonunda, Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Evrim konuşmacılara çeşitli hediyeler verdi.